..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Mustafa Arif Razgartlý




19 Aðustos 2011
Berber  
Mustafa Arif Razgartlý
Bende “Sýhhatler olsun” derdim. “Sað ol delikanlý” der demez elini cebine atar bir on kuruþu elime sýkýþtýrýrdý...


:BDJB:
1955-56 yýllarý ,Ýlkokula gidiyordum. Rahmetli annem yaz tatili baþladýðýnda benim elimden tutarak mahalleden komþumuz olan berberin dükkanýna götürdü. Ustamý mahallemizden tanýyordyum. Eþi ile annemler gelir giderlerdi. Yani ailecek görüþürdük. “ Buyur usta çocuðumu getirdim sana emanet” dedi. Ustam “Gel bakalým delikanlý” diyerek baþýmý okþayarak beni dükkanýn içine aldý.
Burasý þehrin en iyi berber dükkanýydý. Kaymakamý,savcýsý, hakimi velhasýl þehrin bütün ileri gelenleri buraya týraþ olmýya gelirlerdi. Ustamýn lakabý Karam’dý . Ýlçede berber karam dediklerinde tanýmayan yoktu. Ben elimde kaðýtdan 30-35 santim uzunluðunda, bir santim geniþliðinde kesilmiþ gazete kaðýtlarýnýn 25- 30 santim uzunluðundaki bir sopa ucuna baðlanmýþ þekli olan yelpaze ile koltuklarda týraþ olan kiþilerin yüzüne konan veya konmýya çalýþan sinekleri kovalýyordum. Her ne hikmetse berber koltuðuna oturan kim olursa olsun uyur veya uyuyormuþ gibi yapardý. Hatda bazýlarý horlardý.
Sabahleyin dükkana girerken gelen o koku çok hoþuma giderdi. Dükkanýn duvarlarý kireç ve Çivit’le badanalanýrdý. O zamanlar öyle plastik badana boyalarý pek yoktu. Nalburlardan veya aktarlardan Çivit tableti alýnýr,bu sulu kireçle karýþtýrýlarak badana yapýlýrdý. Çivit koyu maviydi ama duruma göre içine su katýlarak uygun renge getirilirdi. Dükkan ustanýn ailesi tarafýndan senede bir kere Pazar günü badana yapýlýr,dükkanýn içi temizlenir,camlar ise silinirdi. Aðaç kýsýmlar ise yaðlý boya ile boyanýrdý. Biz her fýrsat bulduðumuzda müþterilerin koltuklarýnýn önündeki aynalarý,komidinlerin üzerindeki camlarý gazete kaðýtlarýyla silerdik. Koltuklarýn önündeki komidinlerin camlarýnýn altýnda eski kaðýt paralarla müþterilerin bazýlarýnýn resimleri bulunurdu. Bazý müþterler bu resimlere bakarak” Tanýyorum ne adamdý be” veya “Hey gidi hey Allah rahmet eylesin toprak oldu” diye mýrýldanýrlardý.
O zamanlar nerde o caf caflý berber koltuklarý. Koltuklar da dükkanýn içindeki sandalyeler ise aðaçtandý. Aðaçtan sandelyelerde oturulurken ileri geri sallanýldýðýndan zamanla sandalyeler ek yerlerinden gevþer oturulunca sallanýrdý.
Ek yerlerinden sallanan sandelyeler biz çýraklarýn hoþuna giderdi.Ama oturup ileri geri sallanmýya baþlayýnca çýkan “gýcýrt,gýcýrt” seslerini duyan usta veya kalfalarýmýz bize doðru bakarak “Doðru oturun” diye ikaz ederlerdi.
Ustadan baþka iki kalfa daha vardý. Yani berber dükkaný üç koltuklu idi. Ben den baþka bir çýrak daha vardý. Mektep tatillerinde her aile çocuðunu sokakta boþ gezmesin,yeri belli olsun veya bir sanat öðrensin diye çocuklarýný mutlaka bir esnafýn yanýna çýrak verirlerdi.
Neler yapacaðýmýzý,müþteriye nasýl davranacaðýmýzý bize büyük kalfamýz öðretmiþti.
Müþteri týraþ olmýya geldiðinde müþterinin varsa þapkasý, paltosu,çeketi alýnýr askýya asýlýrdý.
Boþ koltuklardan hangisi boþsa o koltuk müþterinin rahatça oturabilmesi için biraz geriye çekilir,müþteri oturmadan önce koltuk az ileri itilirdi. Saçmý sakalmý diye sorulurdu. Müþteri sanki orada karar verecekmiþ gibi biraz öne aynaya doðru eðilir,eliyle çenesini ve yüzünü þöyle bir yoklar sanki kararsýz kalmýþ gibi”Sakalda yapalým ustam” derdi.Bu hem saç hem sakal týraþý olacak anlamýndaydý. Bazýlarýda sadece sakal derdi. Eðer müþteri saç sakal týraþý olacaksa evvela saç týraþý yapýlýrdý. Temiz beyaz bir önlük müþterinin boynuna asýlýr,kýllarýn boyundan içeri kaçmamasý için sýkýca baðlanýrdý. Saçlar þöyle bir elle yoklanýr ve müþterinin isteðine göre tarak ve makasla baþlardý kesilmeye. Makasýn keserken çýkardýðý seslerle , arada tarak ve makastaki kýllarýn dökülmesi için tarakla makasýn bir birlerine ritmik vuruþundan çýkan sesler müþterinin uykusunu getirirdi.
Saç týraþý bittikten sonra yere dökülen saçlarý kürek ve süpürge ile tozatmadan alýr çöp kutusuna atardým. Ondan sonrada sakal týraþýna baþlanýrdý.

Ben hemen porsolen den yapýlmýþ týraþ kabýný kapar yandaki kahvenin ocaklýðýndaki sýcak suyun bulunduðu yedekten yarýya kadar sýcak suyu doldurup koþarak gelirdim.O zamanlar þohbenler , su ýsýtýcýlarý yoktu. Sadece ilçenin pazarýnýn olduðu günlerde pompalý ispirtolu ocakta çaydanlýk veya güðümle su ýsýtýlýr sair günler de ise sýcak su ihtiyacý yakýndaki kahveden karþýlanýrdý.
Berber koltuðunun arkasýndaki baþlýk müþterinin baþýna göre ayarlanýr,týraþ olurken müþteri baþýný buraya dayardý. Müþterinin yüzü yanmasýn diye gelen sýcak su ýlýþtýrýlýrdý. Dolaptan en temiz havlu çýkarýlýr, havlunun bir ucu sol tarafdan omzuna yakýn yerden entarisinin yakasýnýn içine sýkýþtýrýlýr diðer ucu da sað tarafa ayný þekilde sýkýþtýrýlýrdý.
Týraþ fýrçasý ýlýk suya þöyle bir sokulur çýkarýlýrken fýrça kýsmýndaki damlýyacak sular týraþ kabýnýn için sýklýr, diðer ele alýnan Arko týraþ sabunu fýrça ile fýrçalanmýya baþlanýrdý. Fýrçanýn üzerine iyice alýnmýþ olan bol týraþ köpüðü müþterinin sakallarýna sürülürdü. Fýrça ile yüz sabunlanýrken fýrça süren elin iþaret parmaðý ilede zaman zaman fýrça ile beraber sakallarýn üzerinde dolaþtýrýlýrdý. Böylece sakallarýn yumuþayýp týraþa hazýr olup olmadýðý anlaþýlýrdý.
Son bir kere daha fýrçanýn üzerindeki kalan köpük yumuþak bir hareketle yüze daðýtýlýrdý. Fýrça týraþ kabýnýn yanýna konduktan sonra fýrça tutan elde kalan týraþ köpükleri toplanýr yüze sürülürdü.
Çoðu müþteri iþte bu andan itibaren uyuklamaya baþlardý. Müþteri her ne kadar uyuklasada týraþ edenle muhabetinden de vazgeçmezdi. Neler konuþlmazdý ki. Yörenin en yakasý açýlmadýk dedikodularý, hiç kimsenin haberi olmadýðý olaylar en son baský ile berber koltuðunda anlatýlýrdý. Hele müþteride bu muhabete istekli ise duyulmadýk dedikodular varsa onlarda öðrenilirdi. Hem týraþ edilip hem de çene çalmak koltukta oturana ninni gibi gelirdi. Hatta týraþ olurken horlýyaný bile gördüm.
Öyle anlar olurduki, müþteriler sýrf enson dedikodularý öðrenmek için uðrar “Ne var ne yok usta” diye sorardý. Eðer dumaný tüten dedikodu varsa hem çay içilir hem sohbet edilirdi.
Osmanlý zamanýnda berberlere çok önem verilirmiþ. Herkes berber dükkaný açamazmýþ. Hele gayrimüslimlere berber dükkaný açma izni verilmezmiþ. Her ne hikmetse týraþ için koltuða otursun veya oturmasýn yörenin en bilindik veya bilinmedik sýrlarý berber dükkanlarýnda konuþulduðundan gayri müslim berberlerin casusluk yapacaðýndan çekinilirmiþ.
O zamanlar jilet takýlý usturalar yoktu. Ustura ele alýnýr, bir ucu aynanýn yanýndaki duvara tutturulmuþ 25-30 santim uzunluðunda bileme kayýþýnýn diðer ucundaki sapýndan tutulur , ustura bu kayýþa ileri geri sürtülerek keskinleþtirilirdi. Usturanýn bilendiði, koldaki birkaç kýlý kesmesi ile test edilirdi.Ondan sonra usturadan týraþ köpüklerinin sileneceði takvim yapraðý büyüklüðündeki kaðýt alýnýr týraþtan önce ustura bu kaðýda silindirdi. Ancak týraþa baþlamadan müþterinin gözü önünde ustura mutlaka ispirto dolu bir þiþenin içine daldýrýlýr çýkarýlýrdý. Amaç usturada bulunmasý muhtemel mikroplarýn öldürülmesiydi.
Uyuklýyan müþterinin baþý hafifçe soldan saða doðru çevrilirken müþteri gözlerini hafifçe aralardý.
Ýlk önce týraþýn baþlýyacaðý favorilerin yanýndaki köpükler usturanýn tersi ile alýnýr ve diðer elin avuç içine silinirdi. Artýk týraþ yapýldýkça köpükler usturadan el içine alýnýr, daha sonrada buradan usturanýn tersi ile alýnarak kaðýtlara aktarýlýrdý.
Týraþ bittikten sonra boyundaki havlu alýnýp tekrar boyuna asýlýr, enseden elle sýkýca tutulur ,müþteri öne doðru eðiltilerek týraþ olan yüzü güzelce yýkanýrdý. Tekrar geriye yaslandýrýlarak yüzü temiz bir havlu ile silinir kurulanýrdý. Kolonyayla yüz bir güzel silindikten sonra koltuðun arkasýna geçilir,iki kaþýn arasýndan baþlanarak iki elin iþaret ve orta parmaklarý birleþtirilip, alýndan kaydýrýlarak her iki yandanda þakaklara masaj yapýlýrdý. Masaj her iki kulaðýn arkasýndan kulak altlarýna, oradanda ensenin her iki tarafý iyice ovuþturularak bitirilirdi. Tüpten sýkýlan Arko krem yüze iyice yidirilir, ardýndan da metal kutu içindeki pudra pamukla yüze sürüldükten sonra elle yüze yedirilirdi. Tekrar yüz havlu ile silinirdi. Artýk sýra saç taramaya gelmiþti. Havlu boyundan alýnýr omuzlara konurdu. Müþteri saç týraþý olmuþsa taraðýn diþleri arasýna sýkýþtýrýlan pamukla ýslak saçlar þöyle bir taranýrken saçlarda kalan saç parçalarý taraktaki pamuða alýnýrdý. Islatýlan saçlar her iki elle diplerinden iyice karýþtýrýlarak saç diplerine masaj yapýlýrdý. Ondan sonrada eðer saç larda fazla su varsa havlu ile alýnýr ve saçlar müþterinin isteðine göre taranýrdý. Ustam müþterinin saçýný taramaya baþladýðýnda ben týraþ köpüðünün silindiði kaðýtlarý toplar çöp kutusuna atardým.
Týraþ kabýný alýr içini temizler yerine koyardým. Týraþýn bittiðini söylemek içinde havlu toplanýrken “Sýhhatler olsun” denirdi. Ben týraþ boyunca müþterinin diðer tarafýnda elimdeki yelpazeyi sallýyarak sinekleri kovmakla meþgul olurdum. Týraþ bitince hemen müþterinin varsa paltosunu,çeketini giymesi için tutardým. Giydikten sonrada omuzlarýný ve yakalarýný elbise firçasý ile þöyle bir firçalardým. Bende “Sýhhatler olsun” derdim. “Sað ol delikanlý” der demez elini cebine atar bir on kuruþu elime sýkýþtýrýrdý. Ýþte iþin en iyi tarafý buydu.
Kýrk kuruþ haftalýk alýrdým ama en az onun birkaç katý kadar da bahþiþim olurdu.
Her haftalýðýmý aldýðýmda birkaç tane bisküvi ile birkaç rahatlokum alýr anneme getirirdim.
Birlikte lokumlarý bisküvilerin arasýna sýkýþtýrýr gülerek yerdik.

Mustafa Arif Razgartlý

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Berber
Gönderen: Zümrüt Mimoza / , Türkiye
26 Aðustos 2011
Çok güzel anlatmýþsýnýz. Kaleminize saðlýk.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Kadýn Bunlarý Hakettimi?
Caným Ablam - 2
Kahreden Çaresizlik
Miras Paylaþýmý
Caným Ablam
Üvey Babam
Dört Oðlu Vardý
Aldýnmý Arabadan Ham Bostaný
Böbreðini Alabilirmiyim
Keriz

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Randevu
Mechul Sevgili
Defoooool...
Yýldýzlar Hep Kayarmý
Benimle Evlenirmisin?
Ýçim O Kadar Acýyor ki
Bir Yaz Gecesi
Haydiii Gevrek Gevrek Akþam Simidiii...
Ya Vicdaným Ya Ýþim
N'olur Anne,bizde Kurbanlýk Alalým


Mustafa Arif Razgartlý kimdir?

Yaþanmýþlarý kimi zaman komik,kimi zaman da dramatik þekilde anlatmýya çalýþýrým.

Etkilendiði Yazarlar:
Fakir Baykurt,Reþat Nuri Güntekin,Ömer seyfettin,Ahmet Haþim


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Arif Razgartlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.