Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Akþam sefalar aldý beni çocukluðumun bahçesine götürdü.Nasýl da izlerdim akþamsefalarý, beklerdim akþamüstlerini. Pembe ekþimsi bir koku. Genellikle bahçenin yýkandýðý saatler ýslak, serin yaz akþamlarý baþlangýcý....Babamýn denizden çýktýðý saatler..Gece ya aþaðýya inilecek (kordon boyu) ya da yazlýk sinemaya gidilecek.Hiçbiri deðilse meydanda arkadaþlarla bisiklete binilecek... Bütün gün arka denizde yüzüp üþüyünce titreye titreye koþup bahçenin çimentosuna cazz diye yatýp güneþlenmelerimiz..Aralarda bize üzerine toz þeker ekilmiþ yaðlý ekmek süren, yosunlu ayaklarýmýzla salona girdiðimiz için kýzan, gün boyu bizimle uðraþan caným annem. Çocukluðumun adasý.Henüz turizme açýlmamýþ: Karþýya yalnýzca Yakar'ýn teknesiyle geçebildiðiniz, ada içinde bir veya iki otomobilli trafik....Bugün.. feribot ve deniz otobüsü výzýr výzýr. Park yeri bulmak ne mümkün.Her yer pansiyon ve her yer týklým týklým. Ah benim þu ada aþkým olmasa.... vazgeçemiyorum iþte. Gemiden adaya girerken gördüðüm manzaradan, kale dibindeki çaybahçelerinden, ayazmadan, arka denizde yüzüme çarpan esintiden, canlý canlý yediðimiz ada üzümünden, mis gibi kokan yaprak sarmasýndan... Ve tabii en önemlisi adalý arkadaþlarýmdan. Gençlerle aramýzdaki en önemli farklardan biri de bu.Onlar hep ayný þeyleri yapmaktan sýkýlyor, biz ise ayný þeyleri yapmaktan hoþlanýyoruz yaþlandýkça.Ayný cafe, ayný yemekler, ayný arkadaþlar....hatta ayný yazarlar. Kýrk Ambar Sohbetlerini okuyorum bu günlerde.Ýlber Ortaylý gerçekten sohbet ediyor okurla.O televizyonda konuþurken nasýl kendinizi alamýyorsanýz, kitapta da öyle bir büyü var. Tam bir muhabbet. Biribirlerine kýrýlan iki arkadaþtan biri, uzun bir aradan sonra diðerinin kapýsýný çalar. -Kim o? diye seslenir içerdeki. -Benim, der kapýyý çalan. -Burada ikimize birlikte yer yok, diye cevap verir öbürü. Aradan uzunca bir zaman geçer... Yeni bir umutla tekrar çalar sevdiði arkadaþýnýn kapýsýný. -Kim o? diye sorar yine içerdeki. - Sen'im, der bu sefer. Ve kapý sonuna kadar aralanýr. Hz. Mevlânâ da; "Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanýz, öylesine sevmelisiniz ki, benliðinizi býrakýp âdeta o olmalýsýnýz" diye anlatýr hakiki muhabbeti. Bol muhabbetli günler dileðiyle.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ülkenur Kaynar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |