Çocukluðunuzdan itibaren "benim vücudum" diyerek sahip çýktýðýnýz bedeninizde derinizin hemen altýndan baþlayarak derinliklere kadar her noktada ne gibi mucizevi olaylar gerçekleþtiðini biliyor musunuz?

Örneðin kalbinizin içinde bir jeneratör olduðunu ve bu jeneratör devreden çýktýðý anda bir yedeðinin devreye girdiðini biliyor musunuz?

Ya da ince baðýrsaðýnýzdaki hücrelerin, önlerinden geçen yüzlerce farklý madde arasýndan demir atomunu tanýyabildiklerini ve yakaladýklarýný...

Kendisi de et olan midenizin etleri sindiren asitler salgýlarken, kendi kendisini sindirmemesi için özel bir sisteme sahip olduðunu...

Bir yeriniz kesildiðinde, kanýn pýhtýlaþmasý için en az 20 enzimin çok özel bir planlama içinde harekete geçtiðini... [1]

Baþýnýzdaki hormonal bir bezde üretilen hormon molekülünün, kendisinden çok uzakta bulunan organlarýnýza ulaþarak buradaki hücrelere ne yapmalarý gerektiðini emrettiðini...

Üreme ve kan hücreleriniz dýþýnda bütün hücreleriniz, her saniye yaklaþýk iki bin protein üretir. Bu her gün, her dakika, her saniye gerçekleþen bir iþlemdir. Prof. Gerald L. Schroeder bu ortamý, "Hücrelerimiz, hareketliliðin hiç azalmadýðý birer þaheserdir. Yedi gün, yirmi dört saat, her saniye üretilen iki bin protein, ihtiyaç duyulan noktalara tam da gerektiði gibi daðýlmaktadýr. Burada gece uykusuna çekilmek diye bir þey yoktur." ifadesiyle tarif eder. [2]

Farkýnda bile olmadýðýmýz, gözle göremediðimiz moleküller, bizi yaþatmak için hiç durmadan çalýþýrlar ve bunun için adeta programlanmýþlardýr. Çeþitli "kararlar alýrlar", "iþ bölümü yaparlar", "kontrollü hareket ederler", "tasarruflu davranýrlar"; bilinçli davranýþlar sergilerler. Cansýz moleküllere bu bilinçli davranýþlarý yaptýran hiç kuþkusuz Allah’týr.

Yalnýzca tek bir organýnýzý hareket ettirmek için vücudunuzda birçok kompleks iþlem gerçekleþir. Beyninizde emrin oluþmasý ile baþlayan reaksiyonlarýn sayýsý milyarlarý bulur. Sayýsýz enzimin görev aldýðý sýradan bir hareket için bile, hücrelerde çok sayýda iþlem birbiri ardýnca sürer. Sizin tek bir hareketiniz için bu iþlemler gerçekleþirken, ayný anda beyniniz çalýþýr, kalbiniz kan pompalar, yediðiniz besinler sindirilir, hücreleriniz çoðalýr, tüm organlarýnýz fonksiyonlarýna devam eder. Dahasý siz bunlarý ne fark eder, ne de kontrol edersiniz.

Birkaç tanesinden söz ettiðim bu mucizeler yalnýzca sizin bedeninizde de deðildir. Etrafýnýzdaki insanlar, anneniz babanýz, kardeþleriniz, dostlarýnýz, iþ arkadaþlarýnýz, televizyon ve gazetelerde gördüðünüz kiþiler, þu an yaþayan milyarlarca insan ve ilk insan var olduðundan beri yaþamýþ olan tüm insanlar da bu mucizevi bedene sahiplerdi.

Gerçekte bedeninizdeki enzimler, diðer proteinler ve onlarý denetleyen büyük moleküller de bir þey yapmaya güç yetiremezler. Gerçekleþen tüm bu iþlemler Allah’ýn kontrolündedir ve siz de bu muhteþem sisteme güvenerek aslýnda sonsuz güç sahibi Allah’a teslim olursunuz. Bu sistemde bir aksamanýn ancak hastalýk durumunda olacaðýný bilirsiniz.

Tüm bu sistemlerin tesadüfen oluþtuðuna inanan kiþinin, tesadüfen çalýþan beynine, tesadüfen atan kalbine ve tesadüfen çalýþan tüm diðer organlarýna güvenerek rahatça yaþam sürmesi mümkün müdür?.. Ýnsanýn bu konuda huzurlu yaþayabilme nedeni, kendisine can veren Yaratýcýnýn, bedenindeki tüm sistemleri kontrolü altýnda tutuyor olmasýdýr.

Evrendeki canlý cansýz tüm varlýklardaki her bir molekül Allah’ýn ilhamý ile hareket eder. Bu gerçeði kavradýðýnda insan, tüm yaþamý süresince Rabb’ine dayanýp güvenir. Kendisini bir kader dahilinde yaþatan, sayýsýz nimet veren Allah’a yönelir ve gerçek huzuru tadar. Bu, Yüce Allah’ýn, sanatýnýn kusursuz örneklerini yaratma nedenlerinden biridir. Allah, benzersiz yaratmasýný böyle cömertçe sergiler ki insanlar sonsuz Yaratýcýyý tanýyýp, O’nun gücünü gereði gibi takdir edebilsinler.

Bedeninizdeki yaklaþýk 100 trilyon hücrenin sahibi ve Yaratýcýsý, üstün güç sahibi olan Allah’týr. Allah, insaný sahip olduðu tüm organlarýyla birlikte "en güzel surette" yaratmýþ, kendisini tanýyýp bilmesi için de delillerini sergilemiþtir.

O halde insan, üzerindeki nimetlerin farkýna varmalý, yaþamýný yalnýzca Allah’ýn razý olacaðý þekilde düzenlemeli; sahip olduðu mucizevi bedenin Allah’ýn bir lütfu olduðunun bilinciyle O’na hamd ve þükür içinde olmalýdýr.

Bana ne oluyor ki beni Yaratan’a kulluk etmeyecekmiþim? Siz O’na döndürüleceksiniz. Ben O’ndan baþka ilahlar edinir miyim ki Rahman (olan ) bana bir zarar dileyecek olsa ne onlarýn þefaati bana bir þeyle yarar saðlar ne de onlar beni kurtarabilirler. (Yasin Suresi 22-23)


Kaynaklar:
[1] http://www.evrimteorisi.info
[2] Gerald L. Schroeder, Tanrý’nýn Saklý Yüzü, Çev. A. Ergenç, Gelenek Yayýnlarý, Ýstanbul, 2003, s. 214