..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Emine Piþiren




14 Eylül 2011
Davetsiz Konuk - 2 -  
Emine Piþiren
Bir süre açýða doðru serin sularý kulaçladým. Güneþin tenimdeki sýcaklýðýndan þimdi eser yoktu. Yorulana kadar yüzdüm. Arada ayak bileklerimden parmak uçlarýma doðru kasýlmalar oluyor, sýrt üstü uzanýyordum. Böylelikle kramp oluþmasýný engelliyordum.


:BCIE:

Uykumu bölen nedeni düþünürken, tedirgin bir þekilde yatakta saða, sola bedenim dönüþler yapmaya baþladý. Huzursuz kýmýldamalarým yanýmda yatmakta olan eþimi uyandýrmaya yetmiþti:
"Ne oldu, bir yerin mi aðrýyor?"
"Hayýr, bir þeyim yok caným."
"O halde uyusana..."
"Peki, uyudum".
Eþimin uykusunu daðýtmamak için kýsa yanýtlarla geçiþtirmiþ, ayný zamanda yataða sýrt üstü mýhlanmýþtým. Yeniden gündüzü düþündüm. Plajda yaþadýðým o anlara geri dönüþler yaparak beni uyandýran asýl sorunu kafamda çözmeliydim. Aksi halde sabahý uyku uyumadan kucaklayacaktým.
--
"Demek bana kitabýnýzý vermeyeceksiniz, on sayfa okuduktan sonra size verecektim."
"Kusura bakmayýn, kitap benim deðil, emanet kitabý da kimseye vermem, lütfen ýsrar etmeyin."
"Peki, ne yapalým..." dedikten sonra yaþlý adam az ötedeki þemsiyesinin altýna uzandý.
Kitabý veremediðim için üzülmüþtüm. Erdal Altunlu yazar dostumun kitabýný plajda okurum, diye getirdiðime bin piþman olmuþtum. Keþke baþka bir kitap çantama atsaydým. Okuma iþtahým da kaçmýþtý. 43.üncü sayfaya ayraçý yerleþtirip kitabý kapadým ve çantama yerleþtirdim. Daha sonra da denize girmek için güneþ gözlüðümü plaj çantama koyup, mavi Ege’nin buz gibi sularýna kendimi býraktým.
Bir süre açýða doðru serin sularý kulaçladým. Güneþin tenimdeki sýcaklýðýndan þimdi eser yoktu. Yorulana kadar yüzdüm. Arada ayak bileklerimden parmak uçlarýma doðru kasýlmalar oluyor, sýrt üstü uzanýyordum. Böylelikle kramp oluþmasýný engelliyordum.
Duþumu alýp güneþlenmeye baþladým. Güneþ gözlüðümü takýp kitabý elime aldým. Kaldýðým yerden okumaya baþlamak üzereydim ki, hala isteksizdim. Nedensiz bir þekilde gözlerim az önce bana "kitabýnýzý verir misiniz" ýsrar eden adamý aradý. Yoktu...Þemsiyesinin altýnda sergi boþtu.
" Kaðýt helvaaa getirdim...Elma þekerlerini getirdim, aðýzýnýzýn tadý bozulmasýn, tatlansýn diye...Elma þeker, pamuk þeker, canýnýz bal þeker çeker.Alan da yok, soran da yok. Aþkolsun yahu!..Bu adam ne der, ne söyler, insan bir merak eder, herkes yatmýþ, uzanmýþ uyumakta. Anlamadým gitti...Çocuklar bari siz uyanýn, bakýn,görün beni...Kaðýt helva, elma þeker, pamuk þeker, canýnýz çeker...En iyi evlat, babasýnýn parasýný yiyen çocuktur...Aaa, beni ne duyan var, ne gören var, herkes olmuþ bir bakar-kör..."
Satýcýnýn manileriyle þenlenmiþtim...Gülmeye baþladým...
Satýcý renk renk pamuk þekerlerinini bir sopaya baðlamýþ, daire þeklinde de elma þekerlerini çevresine doladýðý metal çembere tutturmuþ, diðer elinde de pembe-beyaz kaðýt helvalarla tam tepemde durmaktaydý.
Gülmemi kesip ona;
"Haklýsýn, herkes uyuyor," dedim.
"Siz uyandýnýz ya, þimdi canýnýz da çekmiþtir bir kaðýt helva."
Uzun yýllar vardý kaðýt helva yemeyeli. Satýcýdan aldýðým beyaz kaðýt helvayý bir çocuk gibi diþlerimin arasýna aldýðým küçük ýsýrýklarla yemeye baþladým.Diþlerimin arasýndan aðýz içine daðýlan hafif macunumsu tat, az önceki yuttuðum deniz suyunun tadýna karýþmýþtý.
Mavi ufka öyle dalmýþtým ki, "size söylüyorum hanýmefendi" sözleriyle baþýmý duyduðum sesin sahibine çevirdim. Benden kitabýmý isteyen adamdý. Elinde gazete vardý.
"Size gazetemi okumanýz için verebilirim, ister misiniz?"
Çatmýþtým!..Ona hafiften tebessüm edip,
"Hayýr, teþekkür ederim," dedim.
Yaþlý adam hiç ýsrar etmeden sergisinin üzerine uzandý ve gazetesini okumaya baþladý.
Anladýðým kadarýyla "okuma alýþkanlýðý" vardý ve almýþ olduðum bu tavýr, kendimi çok suçlu hissetmeme neden olmuþtu.
Kaðýt helvamý yer yemez, güneþlenmekten de vazgeçtim. Askýlý elbisemi giyinip, eve doðru gitmek üzere çantamý hazýrlamaya koyuldum.
---
Bu düþüncelerle uyuyakalmýþtým. Sabah uyanýr uyanmaz plaj çantamý hazýrladým. Ýçine bu kez iki hikaye kitabýmý da yerleþtirdikten sonra evden çýktým.Ayaklarým simit sarayýna doðru yol alýrken, Ýda’nýn iç ferahlatan esintisi saçlarýmý savuruyordu.
Çayla birlikte peynirli simidimi yedikten sonra sahile doðru ilerledim. Bakýþlarýmla kumsalý ve denizi taradýktan sonra ayný þemsiye altýna güneþlendiðim sergiyi serdim. Az sonra tenimi yakacak olan güneþin kollarýna kendimi býrakýp, uykusuz gözlerimi dinlendirmeye baþladým.
Ne kadar uyumuþum bilmiyorum, ama güneþ ayaklarýmý ve omuzlarýmý çok yakmýþtý. Denize girip çýktýktan sonra caným duþ almak istemedi. Tuzlu suyla daha çabuk bronzlaþacaðýmý biliyordum. Yüzü koyun uzanýp, tam kitabýmý açacaktým ki, bakýþlarým az ilerideki insana dikkat kesilmiþti. Ayný adam gelmiþti. Dün benden ýsrarla kitap isteyen adam, güneþlenmek üzere üzerindeki atleti çýkartýp, çantasýna yerleþtiriyordu. Hemen çantamý açýp, "Sahildeki Ceset" adlý hikaye kitabýmý alýp, ona doðru yürüdüm.
Yaklaþtýðým zaman yüzünü havluyla örttüðünü gördüm. Önce onu rahatsýz edebileceðim düþüncesiyle duraksadým, ama bu düþünceden hemen uzaklaþýp;
"Beyefendi, bakar mýsýnýz?"
Adam hemen doðruldu ve beni tanýdýðýný belli eden bir gülümseme yerleþtirdi yüzüne;
"Buyrun hanýmefendi" dedikten sonra hemen doðrulup oturdu.
"Dün size kitap vermemiþtim. Ve çok üzülmüþtüm. Ama inanýn o kitap bana ait deðildi. Emanetti, bu nedenle size vermek istemedim. Ama kabul ederseniz, bugün size kendi kitabýmý imzalamak istiyorum."
"Tabi ki, kabul ederim. Zahmet vermek istemezdim size hanýmefendi" dedi ve hayretler içinde açýlan gözlerine aldýrmadan, ona kendi yazmýþ olduðum kitabýmý uzatmýþtým.
"Kalem almayý unuttum, bir kalem bulursak, imzalayabilirim".
Heyecanlanan adam elini çantasýnýn içine sokup araþtýrmaya baþladý:
"Bende var" dedikten sonra dolma kalemini uzatýrken de "bilmece çözmeyi severim de" dedi.
Kitabý imzalayýp ona verdim, tam gitmek üzereyken seslendi:
"Bir dakika, bu kitabý siz mi yazdýnýz?"
Gözlerinde bir þaþkýnlýk gözlemlemiþtim. Gülümsedim:
"Evet, ben yazdým".
"Siz ciddi misiniz?"
Þaþýrma sýrasý bu kez de bana gelmiþti:
"Evet, o kitabý ben yazdým".
"Allahým, bugün en mutlu günüm, bir dk hanýmefendi" dedikten sonra kitabý göðsüne bastýrýp, ayaða kalktý.
Elime uzanýp dudaklarýna götürüp, hafifçe öpüp elimi özgür býrakmýþtý:
"Bu günü ve sizi asla unutmayacaðým hanýmefendi, çok teþekkür ederim."
"Rica ederim, keyifli okumalar".
Onun mutlu hali hoþuma gitmiþti. Bu þekilde vicdanýmý tutsaklýktan kurtarmanýn huzuru ile sergime doðru sýcak kumlarda ilerledim.
Onun yanýndan uzaklaþtýðýmda aklýma takýlan bir þeyden kurtulmaya çalýþýyordum.Adamýn gözleri dikkatimi çekmiþti. Evet,o mavi gözler hiç de yabancý deðildi.
Acaba kimdi?
Güneþ gözlüklerimin altýndan onu incelemeye koyuldum. O ise çoktan kitabýn içine gömülmüþtü. Ne tuhaf bir duyguydu þu anki hissettiklerim. Dün adam bana çok itici gelmiþ, bugün ise onun gözlerindeki ifade ve sanki onu "çok önceden tanýyormuþum" gibi bir hisler içinde aklýmý zorluyordum.
Acaba onu nereden tanýyordum?
---
"Hala uyumuyorsun deðil mi?"
"Yine mi uyandýn, oysa kýmýldamýyordum bile."
"Evet, uyandým.Kýmýldamýyorsun,sayýklýyordun."
Þaþýrmýþtým.
"Ala ala, ben þimdi sayýkladým mý?"
"Evet, sayýkladýn caným."
"Peki ne dedim?"
"Pek çözemedim konuþmaný, ama sürekli ayný soruyu soruyordun".
Meraklanmýþtým.
"Nasýl?Ne sordum?"
"O kimdi? Onu nerden tanýyorum, gibi sorulardý sanýrým".
Güldüm.
Daha sonra da gündüz yaþadýklarýmý kýsaca anlattým.
Sabah kahvaltýmýzý ederken, hala anýmsayamadýðým, ama o tanýdýk mavi gözlerin sahibini düþünüp duruyordum. Eþim dalgýn halimi farkedince;
"Çok düþünme, bugün de onu gördüðünde ona sorarsýn, sizi biryerden tanýyorum, ama nereden diye..."
"Bunu ona soramam caným. Ya çok yakýndan tanýdýðým ve unuttuðum biriyse utanýrým."
"Ayný þey onun içinde geçerli, bence sor ona."
"Evet, haklýsýn. Bugün de gelirse mutlak soracaðým. Cidden aklýma çok takýldý.Özellikle gözleri var ya, öyle tanýdýk geldi ki, ama hiç anýmsayamýyorum."
"Ee, yaþlanýyoruz, galiba unutkanlýk sendromu baþladý. Bende de oluyor. Dediðim gibi bugün gördüðünde sorarsýn ona.Belki de bir sanatçýdýr, gazete veya TV’de gördüðün biri de olabilir.Bu nedenle o adam sana tanýdýk geldi..."
"Belki de..."
Eþimin bu makul düþüncesine ister istemez katýlmýþtým.
Kahvaltý sonrasý mutfaðý topralarken de, bulaþýklarý yýkarken de hep o mavi gözlerin sahibinin "kim" olduðunu düþünüp, aklýmý zorlayýp yormuþtum.
---
Günlerden pazardý ve biz pazar günleri asla sahile inmezdik. Hem sahilimiz kalabalýk olurdu, hemde deniz suyu oldukça kirlenirdi. Eþimle o gün Ýda’nýn zümrüt yeþili baðrýndaki bir gölet kenarýnda piknik yapmaya karar vermiþtik.
Böylelikle "mavi gözlerin" sahibinin kim olduðu sorusunu sormayý de ertelemiþtim.

Emine PÝÞÝREN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yumurtaný Nasýl Ýstersin Caným, Rafadan mý Kafadan mý?
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 1 -
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2 -
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? (Son Bölüm)
Posta Kutumdaki O Yabancý Kimdi? - Birinci Bölüm -
Hastanedeydim/ Birinci Bölüm

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anne Cennette Yemek Var mý?
Gel Mezarýma Ýþe Oðlum
Aþýk Olmak Ýstiyor Musunuz?
Biz Önce Beþ Kiþiydik
Bu Çocuk Benim Deðil
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (Son Bölüm)
Seni Seviyorum Iþýl
Vurgun Yedi Yüreðim!..
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (3)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (2)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.