Ýman etmeyen insanlar için hayat tam bir karmaþadýr. Kendilerini ve çevrelerindeki insanlarý Allah’tan baðýmsýz birer varlýk olarak görürler ve etraflarýnda geliþen olaylarý kendilerinin yönlendirdiðini düþündüklerinden, sürekli gerilim içinde yaþarlar. Her þeyin Allah’ýn dilemesiyle kaderlerinde yaratýldýðýný, Allah’a tevekkül ederek huzurlu ve konforlu bir hayat sürebileceklerini bilmemeleri, stresli ve sýkýntýlý bir hayat yaþamalarýna neden olur.

Nefsine yarar saðlamaya çalýþarak, kýsacýk süren dünya hayatýna yönelen insanlar, olaylarý biraz akýlcý deðerlendirebilseler ve gerçekleri düþünseler, dünya hayatýnýn sonsuz hayat yanýnda ne kadar deðersiz olduðunu Allah’ýn izniyle fark edebilirler. Dünya hayatýnýn çok kýsa ve geçici bir süre olduðuyla ilgili Kuran’da çok önemli bilgiler verilir:

Gündüzün bir saatinden baþka sanki hiç ömür sürmemiþler gibi onlarý bir arada toplayacaðý gün, onlar birbirlerini tanýmýþ olacaklar. Allah’a kavuþmayý yalanlayanlar gerçekten hüsrana uðramýþlardýr. Onlar hidayete ermiþ (kimseler) deðildi. Yunus Suresi, 45

Ýstek ve tutkularýný tatmin için yaþayan insan, hedeflerine ulaþmak için büyük bir hýrsla çalýþýr ve bunlar için herþeyi göze alýr. Çevresinde bulunan insanlarý hatta yakýnlarýný kýrmayý bile göze alabilir. Fakat istediðini elde ettiði an, o þey her ne olursa olsun önemini yitirir. Sahip olduðu her meta, dünya hayatýna aldanan bu insanlarýn tatminine deðil, tatminsizliðine yol açar. Çünkü elde ettikleri herþeyin mutlaka daha güzeli, daha mükemmeli ve gösteriþlisi olacaktýr. Elde ettiðiyle tatmin olmayan nefis, bu kez elde ettiðinden daha mükemmelinin peþinden koþmaya baþlar. Onu da elde edene kadar mücadelesi devam eder.

Allah’tan uzak kiþinin dünya hayatýnda mala, mülke kýsaca çevresinde gördüðü þeyleri elde etmeye karþý duyduðu bu hýrs ölünceye kadar hiç durmaksýzýn sürer. Hiçbir zaman elindekilerle yetinip mutlu olamaz. Çünkü istediði þeyleri Allah’ý razý etmek için deðil, sadece nefsinin istek ve tutkularýný razý etmek için istiyordur. Ve sahip olduðu herþey onun kibrini ve büyüklenmesini arttýrmaktadýr. Dünya hayatýnda bu derece azgýnlaþarak, nefsini doyurmaya çalýþanlar, asla huzurlu bir ruh haline sahip olamazlar.

Kazandýðý parayla, sahip olduðu iþ, ev, aile ve kariyeri ile gururlanýp, þýmaran, kendini üstün gören, azgýnlaþan kimselerin sonlarý da azap olacaktýr. Ýnsanlarýn sahip olduðu herþey Allah’ýn onlara verdiði nimet ve ihsanýdýr; elindekileri, ne kendi kazanmýþtýr ne de ’hak etmiþ’tir. Bunun farkýnda olmayan insan, Allah’ýn verdiði nimetler karþýsýnda azgýnlaþýr, þýmararak sevince kapýlýr, þükretmez. Allah sonsuz rahmet sahibidir bu nedenle Varlýðýný hatýrlamasý ve Kendisine yönelip þükretmesi için insanlarý birtakým olaylarla, zorluklarla ve felaketlerle uyarýr.

"Görmüyorlar mý ki, gerçekten onlar her yýl, bir veya iki defa belaya çarptýrýlýyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öðüt alýp (ders çýkarýp) düþünmüyorlar" Tevbe Suresi, 126

Yüce Allah kullarýný imtihan edeceðinin bilgisini pek çok ayette bildirir:

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlýk ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabýr gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiðinde, derler ki: "Biz Allah’a ait (kullar)ýz ve þüphesiz O’na dönücüleriz." (Bakara Suresi, 155-156)

Haber verilen tüm bu gerçeklere raðmen, yine de hatalarýnýn farkýna varmaz, tutkularýnýn peþinde koþmaya ve þýmarýp azgýnlaþarak aldanmaya devam ederlerse, iman etmeyen bu insanlarýn sonlarý mutlaka azap olacaktýr. Yüce Allah bu gerçeði Kuran’da þöyle bildirir:

Bilin ki, dünya hayatý ancak bir oyun, (eðlence türünden) tutkulu bir oyalama, bir süs, kendi aranýzda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir çoðalma tutkusu’dur. Bir yaðmur örneði gibi; onun bitirdiði ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoþuna gitmiþtir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsýn ki sapsarý kesilmiþ, sonra o, bir çer çöp oluvermiþtir. Ahirette ise þiddetli bir azab; Allah’tan bir maðfiret ve bir hoþnutluk (rýza) da vardýr. Dünya hayatý, aldanýþ olan bir metadan baþka birþey deðildir. (Hadid Suresi, 20)

Kýsacasý; hýrsla dünya hayatýna yönelen insanýn göz önünde bulundurmasý gereken en önemli gerçek þudur; Allah’a iman etmediði sürece dünyada her neye sahip olursa olsun asla gerçek huzuru bulamayacaktýr…