..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




25 Eylül 2011
Görüþmelerin Amacý Neydi; Barýþ mý, Savaþ mý?  
M.Nazým Güler
Her savaþýn sonunda bir barýþ mümkün olmasaydý; hiçbir savaþ son bulamazdý. Ne yazýk ki, dünyamýzýn birçok yerinde savaþ vardýr ve iyi ki barýþ diye bir çözüm yolu da hep bulunabiliyor. Savaþ, insanlýða karþý bir yýkýmýn habercisi olurken; barýþ ise, huzurun, refahýn ve umudun habercisi olmuþtur her daim.


:AGHJ:
GÖRÜÞMELERÝN AMACI NEYDÝ; BARIÞ MI, SAVAÞ MI?

Her savaþýn sonunda bir barýþ mümkün olmasaydý; hiçbir savaþ son bulamazdý. Ne yazýk ki, dünyamýzýn birçok yerinde savaþ vardýr ve iyi ki barýþ diye bir çözüm yolu da hep bulunabiliyor. Savaþ, insanlýða karþý bir yýkýmýn habercisi olurken; barýþ ise, huzurun, refahýn ve umudun habercisi olmuþtur her daim. Barýþ ortamý olmadan, ilerleme, geliþme, yükselme olamaz; insanlarýmýz, huzur bulamaz ve hiç kimse yataðýnda rahat uyuyamaz. Demokratik yollar, diyalog imkânýný saðlayacak; yapýlacak görüþmeler ise, çözüm yollarýnýn önünü açarak barýþ umudunu güçlendirerek, çözümleri kolaylaþtýracaktýr.

Dýþarýdan bakýlýnca, bizde de görüþmeler baþlamýþ görünüyor; ancak, konuþulanlar barýþa dair miydi; yoksa savaþa dair miydi, pratiðinin devamýna bakýlýnca anlamý belirsizleþiyor ne yazýk ki.. PKK-MÝT görüþmeleri veya “devlet” ile PKK görüþmeleri her nasýl deþifre olduysa; deþifre olmasý iyi olmuþtur. Öteden beri söyleye geldiðimiz gibi ve korkulan odur ki, ortada çok kötü bir tezgâh vardýr sanki ve olan, masum halk çocuklarýna oluyor, olmakta...

Gerçek adýyla “Barýþ” ise, bir türlü raflardan inmiyor; var olan olumlu dozu düþürülmekte, dem’i de kaçýrýlmaktadýr!.. Nedense, “Barýþ” masasý kurulamýyor bir türlü; kimsenin de buna niyeti yoktur, gibi... Kan kokusuna muhtaç vampirlerin etekleri ise zil çalýyordur þimdi!.. Savaþ baronlarýnýn, hunhar keyfi için ve rant heveslileri için gencecik deðerlerimizi böyle hoyratça harcamaya karar verenler, yine bir yerlerde düðmeðe basmýþ görünüyorlar.. “Þehit” edebiyatý yine gýrla gidiyor; hala karanlýk mihraklarýn kirli emellerine kurban edilen kýnalý kuzularýmýza “þehit” diyeceksek, bu “savaþ”ý kutsal görüyoruz, demektir ve “Barýþ” kavramý da anlamsýzlaþtýrýlmaktadýr. Bu kavgayý, kardeþ kavgasý görebilirsek, “Barýþ” a deðer vermiþ olur ve gerçekleþmesini kaçýnýlmaz görmüþ oluruz. Bu baðlamda görüþmeler olacaksa, her türlü karanlýk oyunlarý bozmak amaçlý olmalýdýr. Hayýrlýsýyla olmalý yani.

Elbette diyalogu savunmalýyýz, buna benzer görüþmeleri de öyle; ancak her þey, meþru zeminde, þeffaf ve dürüstçe olmalýdýr ki, bize de güven versin. Ortaya çýkan bu (gizli sýr) görüþmelerde güven veren bir durum var mýdýr, yok mudur? Kimi sorulara net cevap bulamadýðýmýz müddetçe, olan-bitene güven duymamýz da imkânsýz olur. Hatta þüphe ile bakmak bile hakkýmýzdýr.

Örneðin; MÝT ve Hükümet Temsilcisi neden PKK ile görüþüyor? Amaç, akan (kardeþ) kanýnýn durdurulmasý ve bir barýþ ortamýnýn saðlanmasý mýdýr? Ya da, niyetler böyle midir? Öyle ise, her yerde yapýlan operasyonlar ve sýnýr ötesini bombalamak ne anlama geliyor? Barýþý kolaylaþtýrmak için midir; yoksa zorlaþtýrmak için mi? KCK operasyonlarý adý altýnda, (muhalif) siyasilerin, aydýnlarýn, yani sivillerin tutuklanmalarý, ne içindir mesela? Silahlarýný býrakmalarýný istediðiniz kiþiler, siyaset yapabilmek umuduyla ancak silahlarýný býrakmayacaklar mýdýr?

Ya, hükümet ve MÝT, görüþmelerinde dürüst deðildir veya operasyonlarý yapanlar, onlara raðmen ve hatta onlara inat bu operasyonlarý düzenliyorlar, demektir. Birinci þýk, açýktan gelen bir felaket ise; ikinci þýk da, hükümetin “iktidar” olamadýðýný gösteren hâlâ kýsýr döngü bir hezimet içinde bocaladýðýmýz anlamýna gelecektir. Bütün bu olup bitenlerin hepsi, birer tiyatro oyunundan ve halklarla alay eden bir tezgâhlar manzumesinden ibaret hileler mi oluyor yoksa?.

Hükümetin niyeti, gerçekten Kürt sorununu çözmek ise eðer; bu sorunu, PKK ile iliþkilendirmeden, somut þartlarýn somut tahliline uygun olacak plan ve projelerini açmalý ve onu, bir an önce pratiðe indirgemelidir. Yani Kürt halkýný, kendi halký olarak görüp, onlarýn sorunlarýný, kendi sorunuymuþ gibi üstlenerek, kendince doðru bir çözüm üreterek, çözümü, (PKK’ya raðmen) bir sonuca baðlamasý gerekmez miydi? PKK olayý, Kürt sorununun ne gerekçesi sayýlmalýdýr ve ne de nedeni; aslýnda var olan sorunun doðal bir sonucudur. Nedenler ortadan kaldýrýlmadýkça, PKK gider, baþka bir adla baþka bir örgüt gelecektir. Sorunun nedenlerine çözüm bulunabilirse, sonuçlarý da kendiliðinden deðiþime uðrayacaktýr. Her olgu ve olaydaki, neden, geliþme ve sonuç iliþkisi gereðince bu böyle olmak zorundadýr…

Öte yandan, PKK, eðer devlet ile savaþacaktý ise, neden “gizli kapýlar arkasýnda” devletle (yani kendi düþmanýyla), kendi halkýna raðmen görüþüyor? Yok, eðer bu görüþmeleri, gerçekten barýþ ve demokrasi için yapýyor ise, neden her yerde (kimisi þaibeli sayýlan) eylemler düzenliyor? Neden, sivil ve demokratik yollara aðýrlýk vermek yerine; hala bildik ve gittikçe anlamsýzlaþan silahlý mücadeleyi sürdürüyor? Eðer taraflar, barýþ görüþmelerinde aðýrlýklarýný ispatlamak için, sanki yeni bir denekmiþ gibi silahlarýyla karþýlýklý gövde gösterileri yapmak istiyorlarsa; peki, otuz yýldýr yapýlanlar neydi?

Apo yakalandýktan sonra, PKK’ nin her tavrý çok garip oluyor adeta. Bir kere, Apo “esir” iken, (sanki özgürmüþ gibi) “irade” sayýlmasý; öte yandan, dýþarýdakiler de (özgür iken) kendilerini irade(siz) varsaymalarý, en çok garip olan (ve ucube) bir durumdur. Oysa asýl dýþarýdaki sivil partiler, APO’ nun durumunu da kapsayan sorunlar manzumesinin çözümünü üstlenebilecek bir “irade”ye sahip olabilmeleri gerekmez miydi?. Belki de, her görüþmede Apo’ nun iradesi, ilaçlarla yönlendiriliyordur!. Dýþarýdaki siviller, kendi iradelerini konuþturmalarýný öðrenmelidirler bence. Böyle olursa, Apo’ya da faydalarý olabilir belki.

Kafalarý karýþtýran birçok tavýr geliþti zaten. Örneðin, Ergenekon Örgütünün, aslýnda Kürtlere karþý örgütlenmiþ olduðuna herkes hemfikir iken ve bu davanýn derinleþtirilip, kökünden hal olmasýný en çok Kürt tarafý istemesi gerekirken, Apo’ nun direktifi sonucu (eðer direktifler onun oluyorsa), dava sürecinde “tarafsýz” kaldýlar. Niçin tarafsýz kaldýlar peki; binlerce “faili meçhul” gidenler kimlerdi, asit kuyularýna atýlanlar kimlerdi; Kürtler deðil miydi?.. Keza Referandumu niçin boykot ettiler; tüm darbeler, özünde Kürtlere karþý yapýlmadý mý? Darbe anayasasýyla en çok ”Kürt partileri” kapatýlmadý mý? Bir taktik yanlýþý daha yaptýlar; TC tarihinde, Kürt sorununu ve çözümünü en açýk ve net olarak ifade eden bu hükümeti, teþvik edip, çabalarýný hýzlandýrmak yerine, hep karþý ataklarla, bu hükümeti, (sanki bu yönde) frenlemeye çalýþtýlar. Neden acaba?!

Bütün bu gözlemlerden sonra, bu görüþmelerin anlamlý bir deðeri olabilir mi acaba? Bu görüþmeler sonucunda, yazýlacak barýþ sözleþmesinin mürekkebinin kandan olmasýný isteyenler mi vardýr, nedir? Barýþa oturanlarýn veya bunun için görüþenlerin, tüm eylem ve davranýþlarýnýn ortak dili, silahtan tamamen arýnmýþ ve sadece barýþçýl olmak zorunda olmasý gerekmez miydi? Çatýþmasýz ve güvenli bir ortamda, halklar arasýndaki kardeþliði tesis edebilecek bir diyalog zeminini hazýrlamak gerekmiyor muydu?

Bir kuþku daha var: Apo her seferinde avukatlarý kanalýyla; “devlet beni anlýyor, (DTP, BDP, Kandil, avukatlarýný, vb. kast ederek) sizler beni anlamýyorsunuz, diyordu... Bazen de, ben rahat müdahil olmazsam, herkesin bir PKK’ si olur ( hatta, olmuþ) diyordu.. Acaba, halklardan gizli ve (ses bantlarýna raðmen) herkesten saklý bu görüþmelerin sonucunda þöyle bir tezgâh da olamaz mý? Hükümet, kendi içindeki milliyetçi kanatlarý ve meclisteki muhalefeti, olasý geliþmelere alýþtýrýp, çözüm sürecine adapte edip ehlileþtirmek için; danýþýklý dövüþlü, silahlý çatýþmalar organize ederek, güya; bakýn, Apo olmadan, böyle çatýþmalar hep sürecek ve çok kan dökülecektir. Gelin, siz de karþý gelmeyin de Apo’ya yetki ve imkân verelim de, kansýz bir barýþý birlikte gerçekleþtirebilelim, diyebilmek gibi bir oyun söz konusu olamaz mý? Kanlý ve pahalý bir oyun!..

Þahsen benim kimseye güvenim kalmadý; görüþenler, kimleri temsil ediyorlar; ”derin”lerden midir, yüzeylerden midirler, bilemiyoruz; durum, “ortaya karýþýk” duruyor. Böyle bir senaryo ihtimalinde, elbette birkaç “gerilla” Mehmet ile “Mehmetçik” Mehmet’ in ölmesinin, onlarýn gözünde önemi ve anlamý olmayacaktýr. Bütün için, parçayý harcamýþ olurlar sonuçta; onlarýn umurlarýnda mý olur bir avuç halk çocuklarý?..

Ya da, durum, bütün beklenti ve tahminlerin aksine, “Barýþ” yerine, daha vahim ve korkunç olan baþka bir senaryonun hazýrlanmasý mýdýr? Görüþmeðe oturanlar (veya onlarý oturtanlar), “Barýþ” yerine, savaþ baronlarýna hizmet edebilecek bir savaþ rantý paylaþýmý görüþmelerini mi yaptýlar? Savaþ ve ateþ çemberinde, her türlü karanlýk senaryolarýn yürütülebilmesi için bir zemin oluþturma görüþmeleri miydi, yoksa?!. Bilerek veya bilmeyerek de olsa..

Barýþ, söylemi kadar, çözümü de çok basit ve kolayken; neden bu kadar çetrefilli hale sokulup çýkmaza sürükleniyor? Demokratlýðý içselleþtiremeyenlerden, gerçek bir demokrasi oluþturmalarýný beklemek, bir ham hayaldir… Ne var ki, onlar (taraflar), istemeseler de, bölgede olup bitenler, onlarý, demokrasiye mahkûm ediyor ve zoraki de olsa demokrat olmak zorundalar. Yoksa, tarihin çöplüðüyle tanýþýrlar; Saddam gibi, Zeynel Abidin bin Ali gibi, H. Mübarek gibi, Kaddafi gibi, Beþþar Esed gibi; ya sýrasý gelince gider veya ecel terini dökerek sýrasýný beklerler.. Büyük Ortadoðu’da artýk demokratik çözümler kaçýnýlmaz olmuþtur. Büyük oyun, ne ise ve bu arada oyuna kimlerin çýkarý nasýl olacaksa; sonuç itibariyle, demokratik çözümler ve demokrasiye geçiþler bir zorunluluk olmuþtur artýk.

Halkýný sevenler ise, bu geçiþ sürecini kansýz ve demokratik yollarla ve ellerini çabuk tutarak sürece katýlým saðlamalýdýrlar; yoksa kendi halklarýna acýlar yaþatýrken, kendileri de ecel teri dökerek sancýlar içinde kývranýp duracaklardýr. Mübarek laflarý, aðýzda gevelemenin; çözüm karþýsýnda anutça debelenmenin gereði yoktur. Halklarýn umutlarýný boþa çýkarmadan, barýþa, demokrasiye ve demokratik bir çözüme ivedilikle yol açýlmasý gerekiyor. Görüþmeler de, öyle halklarýn gözleri önünde ve þeffaf yürütülmelidir ki, taraflardan hiç kimse, suçunu karþý tarafa atamasýn; halklar, gözleri önünde yürütülecek geliþmelerden anlasýn ki, kim gerçekten barýþtan yanadýr veya deðildir, kendileri görebilsin.. Ýþte yukarýda dile getirdiklerim gibi tahmini nahoþ senaryolar içimizi kemirmesin. Komplo teorilerine yer olmasýn ki, kimse duygularýmýzla oynayamasýn.

Tüm halklarýmýz, özgür, eþit ve riyasýz olarak “kardeþ” olabilmelidir artýk. Barýþ ve demokrasi; þiarýmýz, barýþçýl yollarý dayatmak; kararýmýz, olmalýdýr. Ýnsan odaklý çabalayýp, insanlýk þuuruna sahip insanlar olabilmeyi öðrenmeliyiz. Her þey, insanlýk için ve birer özgür insan olabilmek için olmalýdýr. O da, tam demokratik bir ortam olmadan, yani gerçek bir demokrasiye geçmeden olasý deðildir. Doðrular ve gerçekler, avucumuzun içindeyken, onlara sevgiyle yaklaþýp paylaþmak yerine, tekmelerle öteleyip boþluða savurmayalým. Zaman, aleyhimize iþlemekte ve elimizden kayýp gitmek üzeredir. Fokurdayan Ortadoðu’da sakýn ola ki, barýþ trenini kaçýrmayalým ve asla ocaklara düþen ateþ olmayalým.
Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler
info@mnazim.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.