..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Haþmet Þenses




30 Eylül 2011
Tavþanlar ve Bir Ayrýlýk  
Haþmet Þenses
Daha tavþanlarý görür görmez anlamam gerekirdi bir þeylerin ters gittiðini. Ýç paralayýcý bir þeyler vardý nedense hallerinde. Hayatlarýndan memnun görünseler de… bir býrakýlmýþlýk içindeydiler sanki.


:BBAI:
Daha tavþanlarý görür görmez anlamam gerekirdi bir þeylerin ters gittiðini. Ýç paralayýcý bir þeyler vardý nedense hallerinde. Hayatlarýndan memnun görünseler de… bir býrakýlmýþlýk içindeydiler sanki.



Önce iki taneydiler. Birinin beyazý, diðerinin siyahý çok olan iki yetiþkin alacalý tavþan. Ben yaklaþýnca, petek biçiminde tel örgülerle çevrili kümesin ön kýsmýndaki yükseltiye sýçrayýverdiler. Bir süre hem bana baktýlar gözlerini ayýrmadan, hem de aðýzlarýndakileri öðütmeyi sürdürdüler. Sonra biri aþaðý atlayýp oyuðun içine kaçtý, öteki de ardýndan. Ýkisinin ortadan kaybolmasýyla baþka iki tane çýktý oyuðun içinden. Bu yenilerden boz olduðunu sandýðým birisinin tüyleri neredeyse tamamen dökülmüþtü.

Kurumuþ ve kenarlarýndan kararmaya baþlamýþ olan marul yapraklarý saçýlmýþ topraðýn üzerinde, görünüþünün farkýnda bile olmadan doymaz bir iþtahla önündekileri kemirirken, azýcýk olan sevincim de uçtu gitti. Gözümü hayvanýn sýrtýndan alamýyordum bir türlü.

Kafamý çevirip saðda solda teyzemi arandým.

Yazýn ortasýnda, ortalýðýn hala cayýr cayýr yandýðý bir akþam saatinde gelmiþtik en son. Ufak kýz çocuðu yoktu. Gelini bir ara kapýda belirip, bize "Hoþ geldiniz" diyen Adýyamanlý kadýn naneleri daha yeni kestiðini ve kurumaya býraktýðýný söylemiþti. "Yazdan sonra anca gelirim," demiþti teyzem. "Bir ara memlekete gideceðim. Dönünce de gelemem, anca eylüle…" Ardýndan kadýna biraz kararsýzlýkla bakýp " Ya sana bir þey söyleyeceðim," demiþti, " ama yanlýþ anlamaný istemem..."

Anlayýþlý anlayýþlý gülmüþtü kadýn, ne diyeceðini bilir gibi. " Söyle, söyle ya…"

Hemen hiç giyilmemiþ üç-beþ parça giysi varmýþ, hani ihtiyacý olan birileri varsa… yazýk, kaç yýldýr öyle durup durduklarý yerde…

"Amaan olur mu hiç, getir valla" demiþti kadýn, sýkýntýyla kývranan teyzemi kurtarýp. "Ben bakmam öyle þeye, ihtiyacý olan olmaz mý hiç, çook…" diye eklemiþti, þaþý gözlerinin içi gülerek.

Seslenince, kümesin arkasýnda nanelerin ekili olduðu yerin hemen yanýndaki portakal aðacýnýn altýndan yanýtladý teyzem: "Buradayým, burada."

Hayvaný neden diðerlerinden ayýrmamýþlar ki acaba, diye düþünürken, balkonu direk bahçeye baðlayan merdivenden inen kadýn, "Hoþ geldiniz" diye seslendi. "Hoþ bulduk" dedim kafamý kümesten çevirip. "Hoþ bulduk komþum" diye sevinçle þakýdý teyzem portakal aðacýnýn gölgelediði nanelerin arasýndan.

Kadýn arkamdan dolaþýp hafifçe aþaðýda kalan ekili kýsma geçerken, bakýþýndaki durgunluk, halindeki gizlenemeyen sýkýntý dikkatimi çekti. Dönüp tavþanlara bakmaya devam ettim.

Kümes çok bakýmsýz ve bir hayli pis gibiydi. Elbette kümesti bu sonuçta ama daha önceki hali hiç böyle deðildi, bundan eminim. Kendilerine özgü, doðal ve yalýn bir koreografi ile dans eder gibi, topluca bir hareketleniþle yer deðiþtirip duruyorlardý. Hasta olaný, her yanýný sarmýþ uyuza aldýrmadan yiyordu habire. Kendi hallerine býrakýlmýþlýklarýna aldýrmadan gidip gidip geliyorlardý birkaç metrekarenin içinde. Yedi ya da sekiz taneydiler herhalde, tam sayamadým.

Ýki kadýnýn sesleri geliyordu kümesin arkasýndan. Tavþanlardan uzaklaþýp þöyle bir dolanayým bahçeyi dedim. Tuhaf! Çok sýcak geçen bir yazý henüz bitirmiþ bile sayýlmayýz ama bir güz, hatta kýþ bahçesine bakar gibiyim. Ters giden bir þeylerin iþaretleri ile dolu ortalýk. Biraz patlýcan ekmiþler ortalara, iki küçük yeri de yeþil ve kýrmýzý sivri bibere ayýrmýþlar. Diðer her yanda bütün bitkiler kurumuþ gibi. Ýki metrekare yere ekilmiþ turplar topraktan çekilmeden yapraklarý kurumuþ hep. Kadýnlarýn karþýlýklý durup konuþtuklarý yerde bir hayli boy atmýþ nanelerin iki yanýndaki, yine nane ve maydanoz ektikleri kýsýmlar þimdi boþ býrakýlmýþ ve otlar bürümüþ.

Sýradan konuþmalarýna takýlýp kalmadan kulak veriyordum. Daha çok teyzem konuþuyor, öteki dalgýnca önüne bakýyordu. Teyzemin bir sorusuna karþý kadýnýn sessiz kalýþýyla yüzümü onlara döndüm.

"Oðlun ve gelinin nasýllar? Sahi torunun nerelerde?" diye peþpeþe sormuþtu teyzem, meraktan çok hal hatýr sorma niyetiyle. Kadýnýn sessizliði uzadýkça uzadý sanki ve sonunda usul bir sesle konuþtu:

"Gelin yok, gitti çocuðu alýp!"

Yolun karþýsýndaki arkýn üzerine eðilmiþ nar aðaçlarýnýn altýnda gezinip duran kazýn ve çevredeki aðaçlarda tüneyen kuþlarýn sesleri büyüyen aðýr bir sessizliðin içinde kayboldular.

Bu gidiþin öyle memlekete on günlük bir ziyaret olmadýðýný en az benim kadar teyzemin de anladýðýný, ne diyeceðini, nasýl soracaðýný þaþýrýp bocalayan halinden anladým. Beþ altý metre ötelerinde yüzüm onlara dönük bekliyordum. Kümesle nanelerin arasýndan geçen, portakalýn gölgesini düþürdüðü daracýk toprak parçasý üzerinde, kadýn biraz yüksekte, teyzem ondan biraz aþaðýda, birbirlerine çok yakýn duruyorlardý.

"Gittiler iþte, annesinin yanýna…"

"Aa yapma ya, ayrýldýlar mý yoksa? O güzel yüzlü, hürmetli kýz… ne oldu böyle ya?"

"Aman ne yapacaksýn boþ ver! Yaþayýp gidiyoruz ya ona da þükür. Sen iyi misin, neler yapýyorsun?"

Konuyu deðiþtirme giriþimini umursamayan teyzem sormaya devam etti:

"Oðlun çalýþýyor deðil mi? Bir iþi var yani…"

"Gündelik onunki, iþ olursa iþte…"

"Bak üzüldüm þimdi ya."

Kadýn, ev sahibinin ekip biçsinler diye kendilerine verdiði bahçenin ötesinde uzanan ve kendilerine ayrýlan kýsmýn dýþýnda kalan mýsýr tarlasýna acýlý bir dalgýnlýkla bakýyordu. Geçen yýl domates ekilen bu tarla gibi arkasýnda uzayýp giden limon bahçesi de ev sahibinindi.

Rahatsýz edici bir biçimde dikildiðim yerde onlarý dinlemekten vazgeçip yola doðru yürüdüm. Hala sesleri geliyordu ama anlamýyordum. Þimdi görünmüyorlardý, kümesin arka tarafýnda kalmýþlardý yine. Her gün bir yenisi baþlayan site inþaatlarýnýn arasýndan s'ler çizerek gelen yol, ev karþýdan ilk gördündüðünde, hemen kapýsýnda sona eriyor gibidir ya, aslýnda duvarýn yanýndan sert bir dönüþle yukarý doðru devam eder. Daracýk yolun tam bu dönemecinde dikilip bir tavþan kümesine, bir de yolun diðer yanýndaki iri, beyaz kaza bakýyordum.

Komþunun kazý… Bembeyaz, saðlýklý, turuncu gagasý parlak ve güzel. Boncuk gibi gözleriyle beni kolluyordu. Arkýn yamacýnda palet ayaklarýný kaymayacak biçimde eðimli topraða basmýþ… Yeniden kümese doðru yürüyecekken vazgeçtim. Teyzem ve kadýn kümesin arkasýndan ayrýlmýþ yavaþça geliyorlardý. Evin önündeki basýla basýla sertleþmiþ toprak alanda durup hýzlýca vedalaþtýlar. Ýlgisizce yolcu etti kadýn teyzemi. Her zaman olduðu gibi sonunu uzatmadý bu kez "Güle güle"nin. "Gene beklerim" dedi yine belki ama… alýþkanlýkla iþte.

Geçen yazdan önceydi sanýrým. Kocaman ve ýþýltýlý kara gözleri olan torunuyla tanýþmýþtýk. O da bizi tavþanlarýyla tanýþtýrmýþtý hemen. Güzel ýþýltýlý tüyleri olan, hepsi ayrý desenlerle bezeli dört tavþancýk. Ýkisi yavru, ikisi yetiþkindi ve en çok yavrularý seviyordu kýz. Kümesin önünde dikildiði sürece, oynatýp durduklarý burunlarýný tellere süre süre birbirlerinin sýrtýndan inmeden bir þeyler beklemiþlerdi çocuktan.

Sonunda annesinin ve babaannesinin uyarýsýna aldýrmadan, kümesin kapýsýný açtýðý gibi yavrulardan birini kulaklarýndan yakalayýp sevmem için bana uzatmýþtý. Ben sevdikten sonra kümesin içine atmýþtý yeniden. Ayrýlýrken teyzemin verdiði 1 lirayý, annesinin onaylamamasýna karþýn utangaç bir teþekkür anlamýna gelmek üzere yere çevrilen gözlerle gülümseyerek cebine atmýþtý. Tavþanlarýn kürklerindeki en karadan daha kara saçlý baþýný okþayýp yola koyulmuþtuk.



Þimdi s'ler çizen yolun ilk kývrýmýnda ev ve Adýyamanlý kadýn arkamýzda gözden yitmek üzereyken ve ben, yaþ ya da kurutulmuþ nanenin lafýný bile etmemiþ olduklarýný düþünürken, "Evden de çýkacaklarmýþ ya, nasýl üzüldüm." dedi teyzem. "Zaten kadýn yalnýz, 'Adam 6 yýl önce gitti' dediydi daha önce… gitti ne demekse, sormadým."

Teyzemin elinde sallana sallana bizimle geri dönen torbaya bakýnca, portakalýn altýndaki tatsýz sohbette, torbanýn içindeki hemen hiç giyilmemiþ üç-beþ parça giysinin de lafýnýn hiç açýlmadýðýný, teyzemin muhtemelen bir fýrsatýný denk getirip araya sokmak istemiþ olsa da, bir türlü kendini ikna edip yapamadýðýný düþündüm.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Götürülüþ
Krem Renkli Kedi
Durmuþ
Alaaddin'in Uykusu
Bir Müzikal Aný
Otobüs
Cumali Dayý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hurda
Çözülüþ
Bir Balýk Öyküsü
Sabah Akþam Mozart
Sercan
Cumhuriyet Kýraathanesi
Buluþma
Tepenin Ardý
Mýsýrcý ve Deli
Mutluluk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýstila [Þiir]
Krallar, Duvarlar, Köpekler [Þiir]
Lütfen Kapatýn Ekraný ve Bir Þans Verin Kendinize [Deneme]
Kulelerin Dýþýnda [Deneme]


Haþmet Þenses kimdir?

Görüntülerin giderek hýzlandýðý, belleði ve bilinci dumura uðratan bir girdaba dönüþtüðü günümüzde, yazýnýn yavaþlýðýnda soluklanmak ve direnmek için yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Klasikler, gerçekçi ve toplumcu sanatçýlar, ressamlar, müzisyenler ve dünyayý anlamaktan ötesini, onu dönüþtürmeyi öngören tüm insanlar, sanatçýlar, düþünür ve bilim insanlarý...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Haþmet Þenses, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.