“Evrenin þu anki yapýsýnýn tümüyle bir tesadüf eseri olabileceði düþüncesi, tümüyle delice bir düþüncedir. Delilik kavramýný argovari bir hakaret niyetiyle deðil, tamamen psikolojideki teknik anlamýyla kullanýyorum. Gerçekte bu tür bir düþünce ile þizofrenik düþünce tarzý arasýnda büyük benzerlikler vardýr.” [Karl Stern, Montreal Üniversitesi Psikiyatristi]

Evren, derin düþünmemize ve Allah’a yaklaþmamýza vesile olabilecek örneklerden biri. Dünyanýn ve uçsuz bucaksýz evrenin yaratýlýþýný düþünen insan, tüm evreni saran ihtiþamý ve kusursuz dengeyi daha iyi anlar. Ýnsan uzayýn sonsuz boþluðunda asýlý duran küçücük bir kürenin üzerinde yaþar. Dahasý bu küre her an uzaydan gelebilecek tehlikelerle karþý karþýya. Ýnsanýn ise bu tehlikelere karþý alabileceði hiçbir önlem yoktur.

Örneðin milyonlarca ton aðýrlýðýndaki göktaþlarý uzayda baþýboþ dolaþýr. Bunlarýn herhangi biri dünyaya çarparak yaþama zarar verebilir. Dünyayý tehdit eden bir baþka tehlike kaynaðý, güneþte oluþan patlamalar.Güneþteki patlamalar artabilir ve dünyaya gelen zararlý ýþýnlarýn oraný yoðunlaþabilir. Yalnýzca gökyüzünde deðil yeryüzünde de insan yaþamýný tehdit eden birçok tehlike vardýr.

Yer kabuðunun biraz altý, maðma dediðimiz çok sýcak bir "ateþ tabakasý"yla kaplý. Ve yer kabuðu bir elmanýn kabuðuna oraný ölçüsünde maðmadan korunur. Bu yüzden, her an bir yanardað patlamasýyla yer altýndan lavlar yeryüzüne çýkabilir. Ya da yerkabuðunda meydana gelecek bir kýrýlma büyük bir depreme neden olabilir... Ýnsan, her an bu gibi tehlikelerle birlikte yaþadýðýný hiç unutmamalý. Dünyamýz, bu olasý tehlikelerden çok hassas dengeler sayesinde korunur. Bu gerçekleri düþünen insan anlar ki, dünya üzerindeki tüm canlýlar, Allah’ýn dilemesiyle ve O’nun yarattýðý kusursuz bir denge sayesinde yaþarlar.

Uzay boþluðu alýþtýðýmýz yaþam biçiminden tamamen farklý. Þu anda oturduðunuz yerin 560 km yukarýsýnda güneþteki patlamalardan kaynaklanan ve hýzý saatte 100 binlerce kilometreyi bulan radyasyon fýrtýnalarý gerçekleþmekte. Bir de uçsuz bucaksýz uzay boþluðundaki kendi konumunuzu düþünün. Bunun için öncelikle dünyadaki uzaklýk kavramýyla, evrendeki uzaklýklarý kýyaslayalým.

Evrende en yakýn iki yýldýz arasýnda 30 trilyon km uzaklýk var. Gökyüzünde parýldayan yýldýzlarýn en yakýný ise sizden 500 trilyon km uzaklýkta.

Bir de kendi galaksimizin içindeki yerimize bir bakalým. Samanyolu Galaksisi, içinde yaklaþýk 300 milyar yýldýz barýndýrýr. Bu 300 milyar yýldýzdan yalnýzca biri bizim Güneþimiz. Güneþ’in etrafýnda 9 ayrý gezegen büyük bir uyum içinde dönerler. 12 milyar km2’den geniþ bir alaný kaplayan Güneþ sistemi içinde, Dünyamýz çok küçük bir yer tutar.

Uzayda her an devam eden hareketlilik ise daha da dikkat çekici. Dünya, saatte 1670 km hýzla kendi çevresinde döner. Ayný anda kendisinden 103 kat büyük olan Güneþin çevresinde de tam dönüþ yapar. Bu sýrada Dünyanýn hýzý saatte 108 bin km. Yani silahtan çýkan bir merminin hýzýnýn yaklaþýk altmýþ katý… Dünya ayný zamanda Güneþle birlikte saniyede 200 km. hýzla Vega yýldýzýna doðru hareket eder. Bu da, saatte 720.000 km gibi olaðanüstü bir hýz. Bu sýrada galaksimiz de hareket halinde. Bizim ise her an yaptýðýmýz bu kapsamlý yolculuktan bizim haberimiz bile olmaz.

Þu an oturduðunuz yerde hiçbir sarsýlma olmuyor. Yataðýnýzda yatarken ya da yolda yürürken de dünyanýn döndüðünü anlamýyorsunuz… Ancak dünyamýz uzayda dev kütlesiyle saniyede 200 km. gibi muazzam bir hýzla yol alýyor. Þu an 200 km. yol aldýk bile ve 400... 600...

Allah’ýn kurmuþ olduðu kusursuz dengeler sayesinde bu yolculuðu hiç hissetmeyiz. Nasýl olup da böyle bir hareketliliði bir an bile hissetmediðinizi hiç düþündünüz mü?..

Yalnýzca sayýlar bile Allah’ýn evrendeki muhteþem yaratmasýný sergiler. Bilim, yaratýlýþ gerçeðini kanýtlamýþtýr. Þimdi sýra, bilim dünyasýnýn bu gerçeði görmesi ve öðüt alýp-düþünmesinde. Bu gerçeklere karþý kayýtsýz kalmak, bir tür "büyülenme"den baþka birþey deðildir.