Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Hasan TÜLÜCEOÐLU Teröre verdiðimiz 24 þehidimizin þokunu henüz atlatamamýþken bir Pazar ikindi vakti Van’da 7.2’lik deprem þokuna tutulduk. 17 Aðustos 1999 Depremi bu ülkeyi çok sarsmýþtý. Devamý birkaç yýl depremle yatýp kalktýk. Deprem bilimcilerini tanýdýk; deprem gerçekleri ve ayrýntýlarýný öðrendik. Bir doðal afette komplo teoriler ürettik. Bilimcilerin yönlendirmesiyle 99’dan bugüne hep bir Ýstanbul depremi bekledik. Bazý deprem bilimcilerinin yakýn zamanda iþaret ettikleri üzere beklenti, yüksek þiddette doðunun en mamur yeri Van’da gerçekleþti. 99 Depreminden sonra devlet deprem gerçeðini ciddiye alýp ciddi yasalar çýkardý. Yasalar çýkmaya çýktý da ‘bir þey olamaz’ ve ‘yan cebime koy’ zihniyetine sahip yüksek kar baþarýcý inþaat sektörümüzde ne derece uygulandý tartýþýlýr. Yýllar önce, Adýyaman’da müstakil bir köy ortaokulunda görevliyken devlet tek katlý okul binasýna bir ikinci kat yapacaktý. Ýnþaat denetiminde görevli mühendis yaklaþýk 80 km’lik yolu baþlangýçta devletin resmi arabasýyla haftada iki üç kez gelip gitmeye baþladý. Hatta bir ara müteahhidin yaptýðý birkaç sýra duvar örgüsünü yýktýrdý. Saf olmakla birlikte içlerinde bazýlarýnýn uyanýk olup þüpheci düþündüðü Anadolu insanýmýzýn kürt köylüleri, ‘mühendis, müteahhitten cebini doldurmasýný istiyor’ ifadesini dillendirdiler. Ben o zaman ‘nasýl olur bir devlet memuru devletin kendine verdiði yetkiyi kanunsuz ve haksýz olarak cebini doldurmada kullanýr’ diye, doðru ama köylüler açýsýndan safça düþünmüþ ve buna kesinlikle ihtimal vermemiþtim. Baþlangýçta 80 km’lik yolu haftada iki defa kat eden mühendis, yaklaþýk altý yedi ay süren inþaat yapým sürecinde bir defa bile gelmedi. Ve köylüler, ‘müteahhit, mühendisi görmüþ’ dediler. Ýþte size çýkarýlan kanunlarý uygulayýcýlar! Ve ben memuriyetimin henüz dördüncü yýlýndayken bu ülkenin en fazla bu kadar olabileceðine karar vermiþtim. 99 Depreminin günah keçisi kýsa sürede bulunmuþtu: Veli Göçer. Koca bir Marmara coðrafyasýnda yýkýlan tüm binalarý sanki Veli Göçer yapmýþtý. Baþka hiç müteahhit, mühendis, þirket ve onlarýn yapýp devletin yetkili memurlarýnýn kontrol ettiði bina yoktu. Elbet Van’da da bir günah keçisi Veli Göçer bulunacaktýr. Çürük binalar ona havale edilip diðerleri özellikle rahmetli Özal’ýn ‘benim memurum iþini bilir’ dediði yetkili memur, amir ve müdürlerimiz tertemiz aklanýp gün yüzüne çýkacaklardýr. Üst üste bu ülke gerçeklerini gördükten sonra ben ‘bu böyle gitmez’ diyecek birilerinin artýk çýkacaðýna inanmýyorum. Japonlar, bizim yaþadýðýmýz deprem sýkýntýlarýný yýllarca önce aþmýþ ve 9 þiddetinde depremlere dayanýklý binalar yapmýþlar. 11 Mart 2011 dokuz þiddetindeki Japonya depreminde bunu gözlerimizle gördük. Deprem elbet Allah’ýn koyduðu bir kaderdir. Yani Allah, Kuran-ý Kerim’inde ifade ettiði gibi ‘biz her þeyi belli bir ölçüye göre yarattýk’ ayeti (Kamer suresi, 49.ayet) gereði tüm yaratýþlarýnda doðal esaslar, yasalar koymuþtur. Deprem, yeryüzünü yaratýþta Allah’ýn koyduðu bu kanunlardan biridir. Bilimcilerin ifade ettiði gibi deprem esasýnda insaný öldürmez ama bina öldürür. Binalarý Japonlar gibi çok saðlam yapsanýz da bir açýdan depremin Tanrýsal ikaz tarafý vardýr. Ne kadar tedbir alýnsa da deprem sonuçta Allah tarafýndan gönderilen doðal afettir. Japonlar binalarý çok saðlam yaptýlar ama Ýlahi afet ve uyarý bu defa hiç hatýrlarýna gelmeyen denizden geldi. Bu anlamda deprem bir kaderdir. Ama bu kaderi alacaðýmýz tedbirlerle, dürüst ve akýllý hareketle kýyametimizle sonuçlandýrmaya biliriz. Allah, ‘baþýnýza her ne musibet gelirse, kendi yaptýklarýnýz yüzündendir’ buyurmaktadýr. (Þura Suresi 30. Ayet) Yukarda bahsettiðimiz üzere baþýmýza gelen milli felaketler, hep milli hata ve günahlarýmýz nedeniyledir. Ýfade ettiðim üzere hiç ümidim kalmasa da ben yine bana düþeni söyleyeyim. Bu milli hata kusur ve günahlarýmýza ‘dur’ diyelim artýk.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hasan tülüceoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |