Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin |
|
||||||||||
|
Yýllarca yaptýðý hayat mücadelesi ;Kýsa boylu, her zaman güleryüzlü o sevimli kadýnýn omuzlarýnda büyük bir yük oluþturmuþtu. Yine de her zaman dik durmayý baþarmýþtý. Yýllarca Ýnegöl Gazipaþa Ýlkokulunda hizmetli olarak görev yapmýþ,oradan emekli olmuþtu. Annemin memuriyeti nedeniyle köyde görev yaptýðýndan onun yanýndaydý. Dedem köy muhtarýyken Yunanlýlar tarafýndan katledilmiþ. Annem,anneannemin çalýþtýðý okulun müdürünün yardýmýyla meslek sahibi olmuþ,devlet memuru olarak köye atanmýþtý. Ben küçükken anneannem bana köyde süt bulmamanýn zorluðundan þehrin pazarýnýn olduðu bir gün benide yanýna alarak hayvan pazarýndan yeni doðum yapmýþ bir inek aldý. O zamanlar köylerden þehirlere günde bir kere, köy sütçüsü köydeki sütleri toplar þehre mandýraya götürür öðleden sonra köye dönerdi. Ýþi olanlar köyden þehre köy sütçüsüyle gidip gelirlerdi. Sütçüyü kaçýranlar ise yayan gitmek zorundaydýlar. Ýþte Bizim aldýðýmýz ineði sütçünün arabasýnýn arkasýna baðladýk.Bizde arabada köye geldik. Anneannem avludaki ahýrda akþam üstü ineði saðarken ben ahýrýn kapýsýna oturur onun saðmasýnýn bitmesini beklerdim. Saðma iþlemi bittikten sonra ýlýcacýk sütü kovadan bir tasla alýp bana içirirdi. Bu uzun süre devam etti. Þimdiki gibi her yerde elektrik yoktu. Þehirmerkezinde vardý ama oda belirli saatlerde yanar belirli saatlerde sönerdi. Köylerde gaz lambalarý kullanýlýrdý. Þimdiki gece lambalarý içinde o zaman gaz lambalarýnýn çok ufaðý olan idare lambalarý vardý. Veya gaz lambalarý kýsýlarak gece sabaha kadar yakýlýrdý. Ýkindiye doðru ise sopaya sarýlmýþ bir bez parçasýyla lamba þiþesindeki isler temizlenirdi. Hatta bazý evlerde lambalarýn þiþelerine,yanmadýðý zamanlarda konulmak üzere þiþe ebadýnda yapýlmýþ veya örülmüþ yada dikilmiþ bezler örtülürdü. Benim okul çaðýna gelmem nedeniyle annem Ýnegöl, Orhaniye mahallesi Kelmehmet sokaðýndan bire ev aldý. Anneannemin bir zamanalar görev yaptýðý eski Gazipaþa Ýlkokuluna gidiyordum. Sokakta herkes bir birini tanýr sever ve sayardý. Yaþýmýn küçük olmasýna raðmen o sokak ta ve cevresindeki komþuluk iliþkilerini bu kadar sene geçtiði halde hala içim ýsýnarak anýyorum. Komþular birbirlerine o kadar sýcaktýlarki… Hiç unutmam,bir gün sokakta galiba yaðmur duasý yaplacaktý. Bizden daha büyük çocuklar bir sopaya geçirdikleri hýrkayý sallýyarak kapý kapý dolaþýrlarken diðer çocuklarda arkalarýndaydýk. Her kapýnýn önünde durarak mani attýlar. Gidilen evlerden ya yað,ya þeker ,yada un gibi þeyler toplandý. Sonunda toplanaýlan erzaklar bizim evin karþýsýndaki evin avlusunda komþu kadýnlar tarafýndan piþirildi ve hep beraber yenildi. Ýyi hatýrlýyorum , bazý akþam üstüleri sokak taki hanýmlar iþlerini alýrlar þu anki Halilbey caddesinin doðu kýsmýndaki ormana giderlerdi. O zamanlar oralarý sýrf ormanlýktý.. Konu komþu dan koyunu kuzusu olanlar da oraya otlatmaya giderlerdi. Biz çocuklar da aðaçlarýn arasýnda oynardýk. Çoðu zamanda sokaktaki hanýmlar bir kapýnýn önünde toplanýrlar hem muhabbet ederler hemde iþlerini yaparlardý. Biz çocuklar ise her akþam üstü sokaktan belli saatlerde geçen simitçiyi,tereyaðlý ve kaymaklýcýyý,macuncuyu, susuamlý helvacýyý beklerdik. Simitçiler sokak baþýndan dönerken baþýnýn üstündeki henüz fýrýndan çýkmýþ simitleri dizdiði simit tablasýný bir eliyle tutarken diðer eliylede tablayý koyacaðý sehpayý koluna alarak sokaða girerler “haydiii gevrek gevrek akþam simidiii” diye baðýrýrlardý. O mubarekler de çýtýr çýtýrdý... Bir de güzel kokarlardý ki… Tabii bütün çocuklar oraya… Az sonra “Taze kaymaklý,tereyaðlý” diye baðýran baþka bir satýcý geçerdi sokaktan. Birde macuncu… Tablasýndaki çeþit çeþit renklerde sade,fýstýklý,fýndýklý,limonlu macunlarýný satardý. Kýsa bir aðaç çubuða kaþýk sapýna benzer bir metalle tablasýndan aldýðý renk renk çeþitli macunlarý sarar verirdi. Bizde o macunlarý aðzýmýza sokar, iki avucumuzun arasýna aldýðýmýz sopalarýný iki tarafa döndürerek yerken o kadar hoþlanýrdýk ki… Susamlý helvacýyý nasýl unuturum… Sýcacýk susamlý helvalar… Evimizin bahçesindeki büyük duvarýn arkasýnda romanlar otururdu. Ýkindiden sonra oldumu taksimle baþlýyan fasýl sanat müziði ile devam ederdi. Ýþte benim Türk Sanat Müziðine hevesim ve sevgim o zamanlarda baþladý. Evimizin bahçeye bakan kýsmýnda önü açýk sofamýz vardý. Oraya oturur onlarý çýt çýkarmadan sonuna kadar dinlerdim. Belkide yaþamýmýn en güzel günleri o sokakta o sevimli insanlar arasýnda geçti. 5 Ocak 1955 yaðmurlu bir Pazar günü anneannem vefat etti. Onu Orhaniye mahallesi mezarlýðýna gömdük. Kýsa bir süre sonrada orada bizimle kalacak biri olmadýðý için evimizide satarak Ýnegöl’den ayrýldýk. Bu gün hala o günleri,o sokaðý andýkça içimi sýcak,sýmsýcak bir duygu kaplýyor. Ýnegöl’e gittiðimizde o sokaðý mutlaka ziyaret etmiye çalýþýrým. Yarým asýr geçmesine araðmen eþimle o sokaðý baþtan baþa geçerken; sanki çocukuðumdaki sevimli,cana yakýn,güler yüzlü olarak hatýrladýðým tüm komþularýmýz gözlerimin önünde canlanýr , hüzünlenirim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Arif Razgartlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |