Peygamber Efendimiz(sav) Hz. Bilal (ra)’in evine ziyarete gider ve evin bir köþesinde hurmalarýnyýðýlmýþ olduðunu görür. Allah Resulü; “ya Bilal bunlar nedir?” diye sorar, Hz. Bilal; “senin içinbiriktirdim ya Resulullah” diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber (sav); “Ýnfak et ya Bilal infak et, arþýn Rabbi eksiltir diye korkma" der.

Ýnfak, “Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayýn. Ýyilik edin.Þüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.” (Bakara Suresi, 195) ifadesinden anlaþýldýðý üzereinsaný ahiretteki tehlikeden koruyan önemli bir ibadet. Ýnsaný manevi kirlerden arýndýrýr, Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmaya vesile olur. Ancak etmiþ olmak için infak edilmez. Kur’an’abaktýðýmýzda, infakýn gerçek bir ibadet olabilmesi için bazý þartlarý olduðunu görürüz.

Rabb’imizin buyruðuna uygun olarak ve yalnýzca O’nun rýzasýný kazanmayý hedefleyerek, ihtiyaçtan artakalan ve sevilen þeylerden vermek, gerçek anlamda infak etmektir. Ýnfakýn Allah Katýnda kabul görmesi için, yapýlan yardýmý baþa kakmamak, eziyet vermemek, bollukta da darlýkta da vermek, cimrilik etmemek ve göz yummadan alýnamayacak bayaðý þeyleri vermeye kalkýþmamak gerekli. Ayrýca Allah, gösteriþ amacýyla ve hoþa gitmiyorken edilen infaký kabul etmeyeceðini haber verir. Ýnfak gönülden olmalý. Zaten insan sevdiði þeyi istemeye istemeye deðil, ancak gönülden arzu ederek verebilir.

Kur’an ayetlerinde mülkün asýl sahibinin ve rýzýk verenin yalnýzca Allah olduðu haber verilir. Birçok insan ise yalnýzca kendi çalýþmasý karþýlýðýnda para kazandýðýný, evine götürdüðü rýzký da sadece kendi gayretiyle elde ettiðini düþünür. Oysa “Ve orda sizler için ve kendisine rýzýk vericiler olmadýðýnýz kimseler (varlýklar ve canlýlar) için geçimlikler kýldýk.” (Hicr Suresi, 20) ayetinde çok açýktýr ki; rýzýk verici olan ve geçimlikler kýlan Rabbimiz’dir; insan niyet ederek, çaba göstererek sebep kýlýnmaktadýr. Ve “kendilerine rýzýk olarak verdiklerimizden infak ederler.” (Bakara Suresi, 3) ayetiyle de bildirildiði gibi mümin yine Allah’a ait olan þeyden infak etmektedir.

Mübarek Ramazan ayýndayýz. Bu ay insanlarýn kendilerini Allah’a daha yakýn hissettikleri ve ibadetlerine daha titizlik gösterdikleri bir dönem. Ancak, Allah’ý daha fazla zikretmek, infak etmek, zekat ve sadaka vermek gibi ibadetler yalnýzca Ramazan ayýna özel ibadetler ve güzel davranýþlar olmamalý. Hiçbir çýkar gözetmeden yalnýzca Allah’ýn rýzasýný arama ve Allah’ýn sýnýrlarýný koruma konusunda her zaman sadýk ve kararlý olunmalý.

Kur’an ahlakýný tam olarak yaþama çabasý içinde olmayan birçok insan, bu ayda mallarýndan çok azýný ihtiyaç sahiplerine verir ve önemli bir ibadeti yerine getirmiþ olmanýn rahatlýðýný yaþar. Oysa yapýlan yalnýzca vicdaný rahatlatmaktýr. Kur’an’da bildirilen infak kavramý, "... Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Ýhtiyaçtan artakalaný." Böylece Allah, size ayetlerini açýklar; umulur ki düþünürsünüz." (Bakara Suresi, 219) ayetindeki ‘ihtiyaçtan artakalan’ý vermektir.

Ýnsanýn nefsi kýskançlýk, bencillik gibi çeþitli kötü ahlak özelliklerine eðilimli bir yapýda yaratýlmýþtýr. Kullarýna karþý merhameti çok olan Rabbimiz, inanan insanlarýn imanlarýný güçlendirmek ve bu nefsani zayýflýklardan kurtulabilmeleri için fedakarlýk yaparak sevdikleri þeylerden vazgeçmelerini ister:

Sevdiðiniz þeylerden infak edinceye kadar asla iyiliðe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, þüphesiz Allah onu bilir. (Ali-imran Suresi, 92)

Ýnfak ederken insan niyetinde samimi olmalý, Allah’ýn hoþnutluðu dýþýnda bir amaç gözetmemeli, çýkar beklememeli. Ýnsanlarýn "ne çok infak etti", ya da "takva sahibi" demeleri için salih ameline þirk katmamalý.

Allah’ýn verdiði malý yine O’nun yolunda harcamayan ve yýðýp biriktiren insan gelecek korkusu taþýyan ve dünyevi çýkarlarýný ahiretten önde tutan kiþidir. Böyle davranan kimse Rabb’ine tevekkül etmiyor demektir. Þeytan, imani yönden zayýf kimseleri dünyevi kayba uðrayacaklarý telkiniyle korkutur; ancak gerçekte ona uymanýn sonu insaný kayýp ve yýkýma götürür. Rahmetiyle gerçek zenginliði vaadeden ise istediðini zengin eden (Muðni) Allah’týr. Hangimiz bereket yaðmuruyla ýslanmak ve iki kat ürün almak istemez ki?..

Yalnýzca Allah’ýn rýzasýný istemek ve kendilerinde olaný kökleþtirip-güçlendirmek için mallarýný infak edenlerin örneði, yüksekçe bir tepede bulunan, saðnak yaðmur aldýðýnda ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneðine benzer ki, ona saðnak yaðmur isabet etmese de bir çisintisi (vardýr). Allah, yaptýklarýnýzý görendir. (Bakara Suresi, 265)

Fuat Türker