..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




4 Kasým 2011
Sarhoþun Mektubu...  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
ben kendim ödüyorum hayallerimin bedelini, para biriktirmiyorum hortumlanan bankalarda, ülkeyi peþkeþ çekenlere oy vermiyorum. ben kapitalistler gibi deðil, bir eþek gibi çalýþýyorum. ben hayvanlar gibi deðil, bir insan gibi yaþýyorum.


:ADAF:


         Kaya, kendisinden genç duran bir arkadaþýyla, bir yatak odasý büyüklüðündeki meyhanenin penceresi önündeki masada raký içmekteydi. Boþalmak üzere olan içki þiþesinin ve mezelerin son belirtilerinin üzerine kadar çökmüþ yoðun sigara dumaný sisinin içinden arabesk türü aðdalý bir müzik inlemekteydi. Kaya da, arkadaþ da aþýrý sarhoþlardý. Sohbetleri koyulaþmýþtý, ama ikisi de ayrý telden çalmaktaydý. Ne dedikleri anlaþýlmamaktaydý.
         Kaya’nýn konuþma üslubunda þiirimsi vurgular vardý. “Nevzatçýðým… Ben… En çok raký içmeyi severim… En iyi hangi mezeyle içildiðini bilmesem de, kendim için sadece tatmak istediðim þeyleri seçerim… Þarký kültürü sýfýr olsa da sesimin, ben… Bir de þarký söylemeyi severim… Bir iki arkadaþla birlikte, kafalarýmýz iyi ise…”
         “Söyle! Çirkinde olsa sesin, söyle…” Nevzat’ýn dili varlýðýýýyyyla yokluðu bir, iþlevini yapamaz halde peltek petek konuþabiliyordu, o haliyle söyle kelimesini þarkýlaþtýrarak tekrar etti. “söööyyyleee…”
Þarkýlý söyleme Kaya da iþtirak etti. Ýkisi birden, “söööyyyleeee…hiç mi beeeni sevmeeedin…” diye bir þarký tutturdular.
         Kaya, “Ben aþýkým… Aþk þiþedeki gibi durmuyor, çarpýyor bir iki yudumda…” dediðinde          Nevzat’tan gene þarkýlý bir söylem geldi. “Âþýksýn… Âþýksýn…sen âþýksýn arkadaþ…”
         Kaya bu defa þarkýya eþlik etmek yerine konuþmasýný sürdürdü. “Ben, böyle olunca derin ve uzak görüþlü oluyorum.”
         “Bilirim….Þair gibi adamsýndýr.”
         “Kristal dünyalara vuruluyorum, sabun köpüðü gibi incecik, içi dýþý bir…”
         “Þeffaf, þeffaf…þeffaf abicim…þeffaf…”
         “Yoruma gerek yok, iyi biriyim, yürekli ve atýlganým.”
         “Öyleee…”
         “Bir tutmayýn beni onlarla, þu eþcinsel züppelere hiç benzemem…”
         “Çý-ýh… Ben kefilinim senin…sen inbe deðilsin…”
         “Siz de tanýyabilirsiniz beni, gariban duruþumdan.”
         “Nerden taniyiimmm, kardiþimmm…Sen hayaletsin… hayalet…yoksun… fiiiþt. Görünmüyorsun… Hayal peþindesin…anlýyor musun? Hýk!...”
         “Ben kendim ödüyorum hayallerimin bedelini…”
         “Bok gibi para…öde öde bitiremezsin… Hýk!... Altý yüz elli yedinin….üçünün birinden…hýk!...”
         “Para biriktirmiyorum hortumlanan bankalarda… Ülkeyi peþkeþ çekenlere oy vermiyorum…”
         Nevzat, “Çünkü sen…” dedikten sonra, merak ederek sordu. “Sahi sen necisin abi? Saðcý mýsýn?...”
         Kaya onu duymadý bile, konsantrasyonunu bozmadan þiirini devam ettirdi. “Ben kapitalistler gibi deðil, bir eþek gibi çalýþýyorum. Ben hayvanlar gibi deðil, bir insan gibi yaþýyorum.”
         Nevzat ýsrarlý, “Solcu musun?” diye sordu.
“Ben ne olduðumun farkýndayým ya, benden el âleme ne!”
         Nevzat, bu defa kýzdý. “Evet…biliyorum… sen komünüstsün…”
         Birilerine seslenerek, Kaya’yý ihbar etmeye baþladý. “Eyyy milleeet. Bu adam komünüst…”
Kimin ne olduðu, hiç kimsenin umurunda deðildi. Bu ülkede dört yýldaki deðiþiklik buydu iþte; birileri birilerinin komünist olduðunu duyuyordu ve sikine bile takmýyordu bunu. Ayný durumda dört yýl önce cinayetler iþleniyordu oysa…
         Kaya, þiirini söylemekte ýsrar ederek, “Gönlü bol olmaktýr huyum, iþte ben buyum…” diye devam ederken;
         Nevzat, “baþýn belada aðabeyciiimmm…seni infaz edecekler…kim vurduya götürecek faþistler seni…” diye söylendi.
         “Baþýma ne geliyorsa yasalara uygundur, vukuatýn menbaðý bu huyumdur; ektiðim bu ise biçtiðim de budur…”
         Hiç kimseye diletemediði þiiri bitirebilmiþti.
*
         Kaya ve Nevzat, adeta yýkýlýrcasýna yalpalamalarla meyhane kapýsýna ilerlediler. Kapý açýktý. Nevzat elini uzattý, kapý kasasýnýn boþluðunda açýlacak bir kapý kolu aramaya baþladý, eli sürekli açýk kapýnýn boþluðuna uzanýp uzanýp geri geliyordu. Eline bir türlü tutup çekeceði bir kapý kolu gelmedi. Sonra bu debelenmeden vaz geçerek ayrýldý kapýnýn önünden. Onun peþinden hareketlenen Kaya koluna girerek dýþarý çýkarttý arkadaþýný.
*
         Meyhanenin önünde iki arkadaþ birbirleriyle komik temaslar kurarak birkaç adým attýktan sonra Kaya, hatýrlamýþ gibi durdu. “Sen beni, nereye götürüyorsun abiciðim?”
         Nevzat itiraz ederek, “Ben seni götürmüyorum…” dedi. “Ben kendimi götürüyorum… Nereye götürüyorum… Evime götürüyorum… Hýk!”
         Kaya, ters istikameti göstererek, “Ama benim evim, bu tarafta… Deðil mi?... Evet… Ben bu tarafa gideceðim…” dedi.
         Nevzat, gittikleri istikameti gösterdi; “Ben bu tarafa…”
         “O zaman ben bu tarafa gideyim, sen de bu tarafa…”
         Nevzat, “Gel öpüþelim abicim…” dedikten sonra, Kaya’nýn elini tutup, öpmekten çok yalamaya benzeyen hareketlerle onu yanaklarýndan öptü. “Ýyi… Rüyalar… Rüyanda beni gör, tamam mý?”
         Kaya’da, “Sen de beni…” dedi.
         Ayakta zor durarak, yalpalaya yalpalaya, ayrý istikametlerde uzaklaþýp yittiler.
*
         Canan, söylenerek açtý kapýyý. Her gece ona kapýyý açarken tekrarladýðý cümleyi bir kez daha kurdu. “O,o-o! Beyimiz gene zýkkýmlanmýþ!”
         Kaya da, her gece yaptýðý gibi, karýsýný taklit ederek, “O,o-o!” dedi. “Elinde topuz yok, ecinni… Ecinninin... “
         Antredeki oda kapýlarýndan birinden çýkarak gelen genç Cevat, suratý uyku mahmurluðu ile asýk, “Gece gece bu gürültü de ne yavv… Biþi mi oldu anne?” diye söylendi.
         Oðlunun bu tavrý karþýsýnda ani bir öfke seline kapýlan Kaya, onun üstüne yürüyerek bir tokat attý çocuða. “Ne diyon sen lan! Hesap mý verecez sana? Siktirol yatana git, yat sen!”
         Cevat, yediði þamarýn þiddetinden yanaðýný tutarak, çocukça duygularla itiraz etti. “Biþi mi dedik yavv… Gürültüden uyanýnca…”
         Sözünü tamamlayamadý, çünkü Kaya’nýn salladýðý ikinci þamar da öteki suratýnda patlamýþ ve o darbeyle yere kapaklanmýþtý.
         Kaya’nýn öfkesi dizginsizdi. “Bi de külhanbeylik mi yapýyorsun bana, ha!”
         Yeni bir hamleyle oðlunun üstüne yürüyüp gene darp edecekken Canan aralarýna dalýp kocasýný zapt etti. “Ne yapýyorsun Kaya! Delirdin mi? Bir þey yapma oðluma!”
         Kaya, sinirden baðýrmýyor da anýrýyor gibiydi. “Odasýna gitsin! Her þeyde karþýma dikilmesini istemiyorum onun…”
         Canan, “Ne dedi çocuk sana, sarhoþ herif sen de…” diye söylenerek oðlunun koluna girerek kaldýrdý, onu odasýna doðru iteklemeye baþladý. “Odana git Cevat!”
         Oðlunun direnmesini önleyerek zorla odasýna soktu. “Gir þuraya!”
         Cevat, odasýna girerken sonsuz bir nefretle baktý babasýna, “bir gün gelecek, bu adamý geberteceðim!” diye mýrýldanarak, kapýsýný çok sert çarparak kapattý.
         Kaya, onun arkasýndan söylenmeyi sürdürerek, “Gördünmü naptýðýný! Kapýyý yýkacaktý nerdeyse!...” dedi.
         Canan çýldýrmak üzereydi. Gözleri yaþlý, aðlamakta ve öfkeyle söylenmekteydi. “Yeter Kaya! Komþularý daha fazla rahatsýz etmeden geç þuraya!.” diye söylenerek adamý salon kapýsýndan içeri doðru itekledi. “Bir de babanýn adýný koydun oðluna, yaptýðýn þu sadistliðe bak! Ýnsan babasýnýn hatýrasýna da olsa, öyle davranmaz. Allah kahretsin seni! On atý yaþýnda bir genç çocuða yapýlacak þey mi bu yaptýklarýn! Herkesi nefret ettiriyorsun kendinden! Yeter artýk! Kýzýnýn terk ettiði yetmiyormuþ gibi oðlunu da mý uzaklaþtýrmaya çalýþýyorsun hayatýndan? Ama umursadýðýn yok senin hiç kimseyi!… Seni ben de terk edeceðim. Boþanacaðým, kurtulacaðým senden! Görürsün!”
         …/…




















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Öpücük Tutkusu...
Alma "Nur"un Ahýný…
Çapkýným, Hovardayým…
Göz Hakký...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Krallarýn Kraliçesi
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Facebook Tatilcileri
Babam…
Madam...
Azap Yolu - 1
Azap Yolu - 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.