‘’Ayasofya cami oldu, Bartholomeos Ýznik'i ziyaret etti
05.11.2011 - 14:52
Fener Rum Patriði Patrik Bartholomeos, bir grup metropolitan arkadaþýyla birlikte Bursa'nýn Ýznik ilçesini ziyaret etti. Bartholomeos, bir minibüs ile geldiði ilçede tarihi mekanlarý gezdi.

Ýlçe giriþindeki surlarý inceleyen Bartholomeos, ardýndan Ýstanbulkapý, Yeniþehirkapý ve Leskekapý'yý dolaþtý. Süleymanpaþa Medresesi'ne giden Bartholomeos, buradaki çini atölyelerini gezip alýþveriþ yaptý. Kolye ve çini tabak alan Bartholomeos, fiyatlarý pahalý bulduðunu söyledi.

Yarýn sabah bayram namazý ile birlikte ibadete açýlacak olan Ayasofya Cami'nin önünden aracýyla iki kez geçen Bartholomeos, minibüsten inmedi. Yanýnda bulunanlardan bazýlarý aþaðý inerek caminin fotoðrafýný çekti.

Ayasofya Ýçin Gelmedim:

Süleymanpaþa Medresesi'nde gazetecilerin sorularýný cevaplandýran Bartholomeos, gezinin çok önceden planlandýðýný söyledi. Patrik Bartholomeos, "Turistik bir gezi çok önceden arkadaþlarýmýzla birlikte 5 Kasým'da diye planlamýþtýk. Bugün gerçekleþtiriyoruz. Ayasofya'ya konusuyla ilgili tamamen tesadüf. Bu vesileyle tüm Ýzniklilere iyi bayramlar diliyorum." dedi.

Bartholomeos, Ayasofya'nýn camiye dönüþtürülmesi konusunda ise yorum yapmayacaðýný dile getirdi. Bu arada Bartholomeos'un geliþi sebebiyle Ayasofya önünde tedbir alýndý. Vatandaþlarýn ve turistlerin içeri girmesine izin verilmedi. Bazý vatandaþlar ve turistler bu duruma tepki gösterdi. Belediye ise cami çevresinde temizlik çalýþmasý yaptý.

Bu arada Ayasofya Cami tabelasýnýn asýldýðý tarihi mekâna halýlarýn serildiði dikkat çekti. Camide ilk ezan ise öðlen namazý için okundu.’’

Zaman gazetesinin haberini yukarýda olduðu gibi paylaþtým. Bu arada benzer haberler Ýznik yerel gazetelerinde de yapýldý. Yerel gazete ve internet sitelerinde göze çarpan bir baþka haber

‘’Eski Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð, Ýznik'te onarýlarak bayramda ibadete açýlan Ayasofya'yý ziyaret etti.

Eþi Sevil Baþbuð ve Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Tuncer Kýlýnç ile birlikte Ýznik’e gelen eski Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð, son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde olan Ayasofya’yý ziyaret etti. Baþbuða Ýznik Müftü Vekili Vehbi Bardakçý refakat etti. Bardakçý, Baþbuða Ayasofya’nýn tarihçesi hakkýnda bilgi verdi. Koruma ordusuyla Ayasofya Camiini gezen Ýlker Baþbuð, vatandaþlarla bol bol hatýra fotoðrafý çektirdi.

Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Tuncer Kýlýnç, maksatlarýnýn sadece ziyaret olduðunu, Ýznike ilk defa geldiklerini ifade etti.’’

Ýznik yaþam, internet sitesini haberi de yukarýdaki gibidir. Yeri gelmiþken 28 Þubat ile ilgili bazý yorumlar yapmak yerinde olur. Bu kararlar uygulandý mý? Bir göz atalým. 28 Þubat kararlarýndan Ýkincisi ‘’ 2-Tarikatlarla baðlantýlý özel yurt, vakýf ve okullar, devletin yetkili organlarýnca denetim altýna alýnarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereði Millî Eðitim Bakanlýðý'na devri saðlanmalýdýr.’’

Bunun ile ilgili herhangi bir geliþme oldu mu?

Üçün b bendi: ‘’ b-Temel eðitimi almýþ çocuklarýn, ailelerinin isteðine baðlý olarak, devam edebileceði Kuran kurslarýnýn Millî Eðitim Bakanlýðý sorumluluðu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapýlmalýdýr.’’

Maddelerin hepsini görmek isteyenler tabi ki arþtýrabilirler bu maddaelerin içinde sadece 8 yýllýk eðitim ile ilgili karar hayata geçti. Eðitimi niteliði önemli olduðundan süresi konusunda tabi ki kimse tarafýndan bir sakýnca görülmedi.

6. madde: ‘’6-Mevcudiyetleri 677 sayýlý yasa ile men edilmiþ tarikatlarýn ve bu kanunda belirtilen tüm unsurlarýn faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.’’

7 ‘’ 7-Ýrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askerî Þûra kararlarý ile Türk Silahlý Kuvvetleri'nden (TSK) iliþkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK'yi dine karþýymýþ gibi göstermeye çalýþan bazý medya gruplarýnýn silahlý kuvvetler ve mensuplarý aleyhindeki yayýnlarý kontrol altýna alýnmalýdýr.’’

Daha devam etmeye gerek var mý? Medya Silahlý kuvvetler hakkýndaki yayýnlarýn kontrol edilmesinden ziyade resmen hedef haline getirdi. 28 Þubat kararlarýndan sonra Anadolu sermayesi medyanýn manipülasyonu ile yeþil sermaye olarak tanýtýldý. Anadolu sermayesini tasfiye edip yerine sebataycý sermaye yerleþtirildi.

Bizim müttefikimiz olduðunu söyleyen abd, çuval geçirme olayýndan sonra bizim Ýran’a müdahale etmemizi saðlayabilir miydi? Elbette ki saðlayamazdý. Peki abd boþ durur mu? Cýa’nýn Yalova’da kurduðu Aksa Akrilik Aþ. Adýnda çalýþan ve kimyasal silah üreten tesis ürettiklerini direkt olarak israil’e satýyor. Abd bu tesisi patlatýp Ýran’dan size füze atýldý diyebilir mi? Bunu ben iddia etmiþ olsaydým komplo teorisi olurdu. Ancak öyle geliþmelerle karþýlaþýyoruz ki günlük olaylarý iyi takip ettiðinizde bazý gerçekleri yakalayabilirsiniz.

Ýznik Ayasofya müzesinin ibadete açýldýðý dönemde daha önce aðlama duvarýnda görüntülenen bir asker ve gezilerinde Angelepulos’un tahsis ettiði uçaklara binen Bartholomeos Ýznik’i ziyaret ediyor. Bu arada Angelepulos’un Olimpik hava yollarý Ülkemiz dýþýna yaptýðý seyahatlerde uçaktaki sembolü kaldýrýyor yerine Bizans bayraðý getiriliyor! Bu ne demek oluyor, yurt dýþý seyahatlerde Bartholomeos Bizans devlet baþkaný sýfatýný kullanýyor.

Avrupa Birliðine Girme konusunda ,Türkiye’ye dayatýlan maddelerden biri de ‘’fener Rum Partine Ekümenlik haklarýnýn tanýnmasý’’dýr.

11/3/2010 tarihli bir haber Cnn türk: ‘’Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, Heybeliada Ruhban okulu'nun açýlmasý taleplerini haklý bulduklarýný belirtti ve okulun açýlacaðý sinyalini verdi. Arýnç, Türkiye'deki dini azýnlýklarýn ruhani liderleri ve cemaat vakýflarýnýn baþkanlarý ile Baþbakanlýk'ýn Dolmabahçe'deki ofisinde kahvaltýlý toplantýda bir araya geldi.’’

Ekümenlik talebinin nedeni nedir? Ruhban okulunun açýlmasý için çalýþan Fener Rum Patrikhanesi, Lozan Antlaþmasý gereðince, azýnlýk statüsünden dolayý Patrik ve kendisine baðlý 12 metropoliti ancak Türkiye Cumhuriyeti Vatandaþý olan ruhaniler arasýndan seçebiliyor. Ekümenlik damgasý altýnda Konstantinopole olarak çalýþan patrikhanenin amacý kendine gelen yardýmlarý Ýstanbul’un Bizanslaþmasý için gereken iddialý ve büyük amaçlarý olan projelere imza atmak.

1965 yýlýnda alýnan 2.Vatikan Konsilinde alýnan kararlar sonucunda, Türkiye baþta olmak üzere Ortadoðu ve Orta Asya’da Hýristiyanlaþtýrma faaliyetlerine hýz verildi. Amaç Türkiye’de yeni bir azýnlýk oluþturmaktýr. Bu gün Hýristiyanlar azýnlýk bile deðiller. 17 aðustos depremi sonrasýnda din deðiþtirenlerin sayýsý arttýðý iddda ediliyor. Protestan kliseler birliðinin resmi rakamlarýna göre yaklaþýk 3 bin Türk vatandaþý Evangelist Teolojiyi benimsemiþ. Bu faaliyetlerin hýzýna bakarak bu sayýnýn bu gün daha fazla olacaðý tahmin edilebilir. Evangelistler, propagandalarýnda ‘’ Ýslam inancýnda Allah kendi çocuklarýný ölüme gönderiyor, ancak Hýristiyanlýkta Allah’ýn çocuðu olan Ýsa’yý insanlar için ölüme yolluyor’’ diyorlar.

Hýristiyanlaþtýrma çalýþmalarý ne kadar hýzlansa da istedikleri gibi gitmiyor. Bir taraftan da Ýslam dinini tahrif etmek istiyorlar. Daha önceki yazýlarýmda da bahsettiðim El Hüseyni gibi benzer iþbirlikçileri var. Bu günlerde o kadar çoklar ki hiç biri de el hüseyni’yi aratmaz.

Teksas eyaletinde Evangelistlere ait yayýnevinin bastýðý kutsal kitap olduðu öne sürülen ‘’Furkan ‘’da Kuran_ý Kerim, Ýncil ve Tevrat’tan alýntýlar var. Ýþ dönüp dolaþýp Ortadoðu projesine dayanýyor. Kitapta Orta Doðu’nun Yahudilerin ve Hýristiyanlarýn diyarý olduðu vurgulanýyor.

Evet, Avrupa birliðine ancak Bizans Devleti olarak girebilirsiniz. Bir taraftan Orta doðu birileri tarafýndan sahipleniliyor, diðer taraftan Bizans canlandýrýlmaya çalýþýlýyor. Bunlar çok ütopik ve uzun vadeli hayaller. Çok kolay deðil. Evet, son derece güçlüler ellerimizi kollarýmýzý zapt etmiþler belki ama henüz kanlarýmýza iþlemiþ deðiller.

Cumhuriyeti kurarak baþta Mustafa Kemal olmak üzere dedelerimiz bunlarýn hayallerini erteledi. Yine de yerli ve yabancý iþbirlikçiler kanalý ile Cumhuriyeti yýkmaya çalýþmýþlar þu safsata ile Mustafa kemal’i mason olarak tanýtmaya çalýþmýþlardýr. “20. yüzyýlda yahudiler iki devlet kurmuþtur. Türkiye ve Ýsrail’dir”. Atatürk muhalifleri bu tür kara propagandalar ile Atatürk’ü kendileri gibi mason ve Sabataycý olduðunu söylüyorlar ve bu konuda gösterdikleri kaynaklar Ýngiliz ve Fransýz kaynaklarý oluyor.

Kimdir bu Sabatay Sevi, Ýzmirli bir Yahudi. 1626'da doðmuþ, 1676'da vefat etmiþ. Haham olan, sonra Yahudilerin beklediði Mesih-i mev'ud (Vaad edilmiþ mesih) olduðu iddiasýyla ortaya çýkan Sabatay Sevi, bütün Yahudilik âleminde büyük heyecan uyandýrmýþ bir kimsedir. Bu zat, kendisini Ýsrail oðullarýnýn kralý olarak ilan etmiþ, Osmanlý ülkesinin birçok parçasýný kardeþlerine, yakýnlarýna, peþine takýlan bazý kimselere, onlarý hükümdar nasb ederek peþkeþ çekmiþtir. Ýstanbul'a Saray'a getirtilmiþ, ulemanýn hazýr bulunduðu bir mecliste sorguya çekilmiþ, kellesinin gideceðini anlayýnca yalancýktan Kelime-i Þehadet getirerek Müslüman olmuþtur. Baðlýlarýnýn bir kýsmý da onu takib ve taklid ederek zâhiren Müslüman gibi görünmüþlerdir.

Sabataycýlarýn Atatürk’ü silme çalýþmalarý Ýnönü döneminde paralardan Atatürk resmini silmesi ile baþlýyor bu gün paralara bakarsanýz Atatürk ün pek de Atatürk ‘e benzemediðini, gülen bir resim görürsünüz. Sabatay gibiler bu gün saygýn devlet adamý yazar ve laikliðe sahip çýkan görüntüleriyle geneldeki insanlarý kandýrýyorlar. Hatta kendilerine Laik önder görüntüsü veriyorlar.

Sebataycýlar, Evangelistler, Siyonistler, Ýlluminati, Bilderberg ve kuru kafa ve kemik tarikatlerý gibi sapkýnlar kýyameti erkene almak kendilerini seçilmiþ ilen etmek gibi sapkýnlardýr. Bunlarýn hepside en üstte bulunan Siyonizm Tapýnaðý Tarikatý altýnda toplanýyor. Kudüs’te bulunan Siyon tepelerinden dünyayý yönetecekler.

Bu gün insanlarýn beynini yedi gün yirmi dört saat yýkayan televizyonlarýn halkýmýza sanatçý diye dikte ettiði vizyonda görünen kiþilerin tamamýnýn ucundan kýyýsýndan bunlarla irtibatý vardýr. Doðrularý yazan gazeteci olamaz. Bunlarýn hayallerine hizmet etmeyenler yazar olamaz. Bunlara hizmet etmeyenler ses sanatçýsý olamaz.

Vah halkým vah sen tüm bunlardan habersiz o kadar çok düþmanla nasýl baþ edeceksin. Ýþin gerçekten çok zor. Okuyup yazmazsýn, gazetelerin resimlerine bakarsýn. Gazeteleri okusan ne yapacaksýn o kadar yalanýn içinde doðruyu nasýl göreceksin.