Doðallýk sahip olunan deðil, kazanýlmasý gereken bir erdemdir.
-Cervantes |
|
||||||||||
|
Recep Tayyip Erdoðan seçimleri kazandýðý belli olduktan sonra bir balkondan halký selamlýyor. Yanýnda elinde mikrofon olan bir adam onu halka sunuyor ve bir eliyle mikrofonu Erdoðan’a uzatýrken diðer eliyle Erdoðan’ýn elini yakalamaya çalýþýyor ve baþarýyor. Erdoðan boynunda bir rahatsýzlýk varmýþ gibi baþýný döndürüp adama bakamýyor ama mikrofonu alýyor. Adam Erdoðan’ýn elini öpmek için eðilip hamle yapýyor. Erdoðan elini öptürmüyor. Bir gazetecinin uzattýðý mikrofona ve sorduðu soru üzerine ters ters bakýp, “Ben bunu daha önce söylemiþtim” diyor. Bu tablo, gelecek dönemde neler yaþayacaðýmýzýn kýsa bir özetidir. Bilinen sözde söylendiði gibi, her ülke layýk olduðu þekilde yönetilir. Yani sonuç Türkiye’nin gerçek görüntüsünü veriyor. 2 ay önce Türkiye’nin daha da saða kayacaðýný söylemiþtim. AKP’nin baþarýsý geçici bir tesadüf olmadýðý gibi, örgütlü, gayretli bir çalýþmanýn sonucudur. 2 ay önce söylediðim söz hâlâ geçerli. Yaþamým boyunca, þimdiye kadar öðrendiklerim doðruysa, önümüzdeki dönem Þeriatçýlarla Cumhuriyetçiler arasýnda mücadelenin kýzýþacaðýný düþündürüyor. Uzun süredir, demokrat yapýdaki kiþilerde her seçimden sonra gördüðüm (geçmiþte belediyelerin kaybedilmesi, Erbakan’ýn Baþbakan olmasý) uzlaþmacý eðilimin doðru olmadýðý görüþündeyim. Evet, AKP’de toplanmýþ olan oylarý veren kiþilerde çok þey deðiþmiþtir. Eskisine göre belki biraz daha ýlýmlýdýrlar. Ancak bu hem yeterli deðildir, hem de bütün AKP’lileri kapsamadýðý açýktýr. Bundan birkaç ay önce polisle çatýþan Hizbullah ve onun gibi adamlarýn, din tarikatlarýnýn oylarý acaba bu seçimde kime gitti? AKP onlarý içinde barýndýrýyor. Bunu aklýmýzdan çýkarmamalýyýz. Kanýmca uzlaþmacý olmak, alýnan sonuç karþýsýnda çaresiz kalmaktan ötürü o görüntünün, gücün kanatlarý altýna girmekle eþ deðerdedir. Böyle bir tutum yalnýzca yeni hakim gücün artmasýna neden olur. Bu güç, açýk düþünceli, aydýn insanlara annelik yapmayacaktýr. Demokrat kiþilerin uzlaþmacý bir tutum almasýna çok þaþýyorum. Çünkü o demokrat kiþiler, kendisiyle tam olarak ayný görüþte olmadýðý için, biraz da kiþisel nedenlerle hizipler yaratmýþ, eski CHP’nin yýkýlmasýna neden olmuþtur. Çok sayýda sivil toplum örgütü vardýr ama hiçbiri yeteri kadar güçlü deðildir. Nedeni demokrat olan kiþilerin –yanlýþ yorumlanmýþ – demokrat kiþilikte olmalarý yüzünden baþkalarý ile anlaþamamasýdýr. Bu yazdýklarýmdan sakýn uzlaþmacý biri olmadýðým anlamý çýkmasýn. Uzlaþma, yakýn görüþ içinde olan kiþiler arasýnda yapýlýr; yapýlmalýdýr. Çünkü biraz edebî bir deyiþle “dünyada birbirinin aynýsý iki tohum, iki saç kýlý yoktur”. Demokrat olmak, bireysel olmakla eþ tutulmuþtur. Sað görüþ bir kiþi çevresinde mutlak bir hiyerarþiyi öngörür. Özgür görüþ ise yanlýþ olarak hiçbir düzene organizasyona girmeme, hiç ama hiçbir düzenli otoriteyi kabul etmeme þeklinde yorumlanmýþtýr. Çünkü bu durumda özgürlük yara alýr. Kiþi saðcýlara benzer. Aslýnda AKP sürekli söylediðim, hep üzerinde durduðum kurumlaþma, örgütlenme, kiþilere baðlý olmama ilkelerini bir ölçüde yerine getirmiþtir. Tayyip Erdoðan yasaklý olduðu için Baþbakan olamayacaktýr. O yüzden partiyi tek baþýna yönetmemektedir. Seçmen bu durumu bile bile oyunu Erdoðan’a, Türkiye’de ilk kez olarak bir kiþiye deðil, AKP’ye yani bir partiye vermiþtir. Bu durum onlar için iyi ama Türkiye Cumhuriyeti için kötüdür. Neden bu kadar kesin konuþuyorum? Çünkü AKP’li belediyelerin uygulamalarýný biliyorum. AKP’li belediyeler hiç sözü edilmeyen, halbuki yaþamsal önemde olan kültür ve doðayý korumak yerine yok etmeye çalýþmýþ ve çalýþmaktadýr. Bergama sunaðýnýn Almanya’da, Brelin Müzesinde olmasýna neden olan zihniyet þimdi bizi yönetecek. Her zaman þikayetçi olduðumuz yolsuzluklar bu dönemde de olacak. Belki tek partili dönemde CHP’nin ve sonra Demokrat Partinin, AP’nin ANAP’ýn yaptýklarýný yapmaya çalýþacak. (Türkiye’nin tek baþýna iktidar olan beþinci partisi) “Benim memurum iþini bilir” sözü kulaklarýmdan gitmiyor. Yalnýz bulunduðum çevrede Büyükþehir Belediyesinin uygulamalarýný görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti þimdiye kadar hiç böyle bir durumla karþýlaþmamýþtýr. Karamsar bir tablo çizdiðimin farkýndayým. Ancak sözünü ettiðim –laiklik ilkesini çiðnemeye çalýþan – kesimi çeþitli þekillerde güçsüz göstermek, görmek, uzlaþýlabilir kabul etmek, büyük tehlikeyi hafife almak anlamýna gelir. Büyük tehlike daha antidemokratik bir Türkiye’dir. “Doðrunun her karþýtý yanlýþtýr. Ancak yanlýþýn her karþýtý doðru deðildir.” Bu söz çerçevesinde karþý çabanýn doðru temeller üzerine kurulmasý gerektiðini söylemeliyim. Özet olarak büyük ölçekte gözden kaçýrmadýðým temelim þudur: Dünyada küreselleþme yaþanmaktadýr. Türkiye dünyanýn gittiði yönde istese de istemese de payýný almaktadýr. Bununla birlikte iki þey geliþmektedir. Biri totaliterleþme, biri demokratikleþmedir. Gidiþin istediðimiz yöne olmasý için mücadele etmek gerekir ve mücadele etmeden, doðru görüþler savunulmadan baþarý kazanýlamaz. AKP, bizi kazaya uðratmadan demokratikleþmeye götürecek bir parti deðildir. AKP, karþýsýnda doðru görüþ, örgütlenme olmadýðý için baþarýlý olmuþtur. Bütün Türkiye’yi kendi yaþadýðý marjinal yer gibi sanan, öyle gören insanlarýn sorumsuz davranýþlarý yüzünden baþarýlý olmuþtur. Gerçek demokratlar doðru örgütlenmeyi becerebilmelidirler. Yoksa gelecek yalnýz demokratlar için deðil, herkes için pek iyi olmayacaktýr. Bu seçimin tek iyi sonucu olmuþtur. Artýk TV’de yüzünü görmekten nefret ettiðim parti baþkanlarýný eskisi kadar sýk görmeyeceðim anlaþýlmýþtýr. 4 parti baþkaný birden ayný anda siyaseti býrakýyor. Bu durum, yakýn gelecekte baþka iyi bir sonuca yol açacak. Siyasi partilerin güdümündeki bazý TV kanallarý ve gazeteler kapanacak. Ama eminim ki þekil deðiþtirerek, yeni bir isimle yeniden karþýmýza çýkacaklar. 4.Kasým.2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |