"Rahatça ibadet ediyoruz, huþu içinde namaz kýlýyoruz," diyen Müslümanlar; baþýnýzý camiden çýkarýp dýþarýya bakýn!

Ne görüyorsunuz?.. Akan kanlarý, aç ve susuz insanlarý, harap olmuþ evleri ve içlerindeki yoksul insanlarý görüyor musunuz? Ya açlýktan ölen masum çocuklarý… Peki tecavüze uðrayan kadýn ve çocuklarýn çýðlýklarýný iþitiyor musunuz?..

Yaþadýðýmýz dönem, gaflete kapýlma, sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnýzca kendini ve ailesini düþünme, dünya hayatýndaki çýkarlarýn ardýna düþme, nefsani tartýþma ve çekiþmelerle vakit öldürme dönemi deðildir. Milyonlarca Müslüman böylesine büyük zulüm yaþarken ve çözüm Ýslam Birliði iken çaba göstermemek vicdansýzlýk olur. Her Müslüman, Allah’ýn emri gereði, Ýslam ahlakýnýn yaygýnlaþmasý için gayret etmeli. Dünyada bu sorumluluðu üzerine almaktan kaçýnan insan ahirette bu sorumsuzluðunun altýnda ezilebilir.

Her Müslüman dünyanýn her yanýndaki akan her damla kandan, zulme uðrayan, yaralanan ya da yaþamýný yitiren her insandan sorumlu. Zulme son verecek büyük güç olan Ýslam Birliði için hiçbir çaba içerisine girmeyen kiþi, bunun aðýr vebaline de hazýr olmalý.

Ýnsanlarýn birçoðu Pakistan’da, Irak’da, Kýrým’da, Keþmir’de, Patani’de, Burma’da, Doðu Türkistan’da yaþananlar hakkýnda bilgili deðil. Hatta bu bölgelerin yerini bilmek bir yana, adýný bile duymamýþ insanlar var. Oysa bu bölgelerde yýllardýr þiddet gören, zulme uðrayan, baský altýnda, aç ve yoksul yaþayan insanlar bizim din kardeþlerimiz.

Diðer taraftan yaþanan zulüm ve haksýzlýklarýn bilincinde olduðu halde yardým edebileceðini düþünmeyen bir çoðunluk da var. Bu kiþiler zulmün engellenmesi için kendisinin de çabasý olabileceðini aklýna bile getirmez. Dahasý elinden birþey gelmeyeceðine kendisini o denli inandýrmýþtýr ki, kendi rutin yaþamýný vicdanýnda hiçbir kýpýrdanma olmadan rahatça sürdürür. Samimi iman sahibinin ise zulme dair okuduðu haberler ve gördüðü görüntüler karþýsýnda vicdaný sürekli diridir. Çünkü her duyduðundan ve her gördüðünden sorumlu olduðunun bilincindedir.

Peygamberimiz(sav) buyurur: "Mü’min kardeþinin derdiyle dertlenmeyen, bizden deðildir.” (Hakim, IV, 352, Haysemi, I, 87)

Yüce Allah buyurur: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halký zalim olan bu ülkeden çýkar, bize Katýndan bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katýn-dan bir yardým eden yolla” diyen erkekler, kadýnlar ve çocuklardan zayýf býrakýlmýþlar adýna savaþmýyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75)

Evet neden?.. Umursamaz, kayýtsýz, kendini kurtarma peþindeki bir yaklaþým Müslümana yakýþýr mý?.. Bir Müslüman, dünyanýn herhangi bir köþesindeki bir Müslümana gelen zarardan nasýl olur da sorumluluk hissetmez?.. Kesinlikle herkesin, acý içindeki masum insanlar, tecavüze uðrayan kadýn ve çocuklar için yapabileceði birþey vardýr.

Yeryüzündeki zulmün temelinde dinsizlik vardýr ve inanan her insan dinsizliðe karþý fikir mücadelesi yapabilir. Allah’ýn varlýðýný, gücünü anlatmak, Allah’ý tanýtmak, Allah korkusunu ve sevgisini öðretmek, ahireti, cenneti, cehennemi ve dünyadaki sorumluluklarýmýzý hatýrlatmak, bu acýmasýzlýklarýn son bulmasý için atýlacak ilk adým. Ve bu adýmý her samimi insan atabilir, atmalý. Kur’an’ýn güzellikleri olan adalet, merhamet, sevgi, özveri, baðýþlayýcýlýk gibi üstün ahlak özellikleri yeryüzüne hakim olursa, adalet, barýþ, huzur ve güven dolu mutlu bir dünya oluþur.

Dinsizliðin insanlýðý yýpratýcý, yýkýcý etkilerini ortadan kaldýrarak, din ahlakýnýn güzelliklerini yerleþtirmek, tüm insanlara yapýlan yardýmdýr. Ýslam’ýn anlamý olan barýþ, hoþgörü, sevgi ve þefkati esas alan bu çaba, baský ve eziyet yapan kiþilerin de vicdanlarýný harekete geçirebilir. Ve böylece yeryüzünde zulüm engellenebilir.

Ýslam Birliði bugün kaçýnýlmaz bir ihtiyaç. Güçlü bir beraberlik ve dayanýþma zorunlu. Ýslam aleminin ortak sesi olacak, dünyaya hoþgörüyü öðretecek, Müslüman olan ve olmayan her insana refah ve huzur getirecek olan Ýslam uygarlýðýnýn yeniden inþasý için çaba göstermek, Allah’ýn ipine hep birlikte sarýlmak en önemli sorumluluklarýmýzdan olmalý.

"Yapabileceðim hiçbirþey yok, elimden birþey gelmiyor" diyen Müslüman, Ýslam Birliðinin kurulmasý için Allah’a samimi ve yoðun bir þekilde dua edebilir. "Hayýr, bunu da yapamam" diyen kiþiye þunu hatýrlatmalý; zulme rýza gösteren, göz yuman, karþý çýkmayan, zulme ortak demektir.

Yüce Allah vaadinden dönmez. O, Ýslam ahlakýný yeryüzüne hakim kýlacak ve nurunu tamamlayacak. Ancak bu süreç bizlerin imtihanýdýr.

"Kim cehd ederse (çaba gösterirse), yalnýzca kendi nefsi için cehd etmiþ olur. Þüphesiz Allah, alemlerden müstaðnidir." (Ankebut Suresi, 6)