Baþka dillerle ilgili hiçbir þey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir þey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
Dilin kemiði yok diyorlar, aksine var ve de bazen öyle bir batar ki ... “Dolaylý anlatmak, ihsas etmek, anýþtýrmak “ sözlük anlamýna sahip olan bu ifade tarzýnýn, yaþamýmýz içerisindeki durumunu inceleyelim. Neden açýk açýk söylemektense, ima etme yolýnu seçeriz ? Düþüncelerimizi, ima etme yolu ile baþkalarýna ifade etmenin, faydasý veya zararlarý nelerdir ? Günlük iletiþimimiz içerisinde ima etme yolunu hangi sýklýkla kullanýrýz ? Olumlu düþüncelerimizi mi, olumsuz düþüncelerimizi mi ima yolu ile anlatmak isteriz ? Ýnsan ne düþünüyorsa, nasýl düþünüyorsa odur, der bir düþünür. Baþka bir deyiþle, kiþilik yapýmýzýn temelini düþünceler oluþturur. Düþünce, daha sonra davranýþ haline dönüþerek somut hale gelir. Yaþam dediðimiz olgu, iþte bu düþünce ve onun somut hali olan davranýþlarýmýzdan ibarettir. Düþüncelerimizi baþkalarýna ifade etmeye gelince, nedense, çoðu kez , açýk açýk düþüncelerimiz i söylemek istemeyiz. Düþüncelerimizi ,karþýmýzdaki kiþiye dolaylý yollardan anlatmaya çalýþýrýz. Yani, bir bakýma ,aslýnda karþýmýzdaki kiþiye bilmece çozdürmeye çalýþýrýz. Burada, bilmeceyi sorma becerimiz çok önemlidir. Bilmecemizi öyle bir þekilde sormalýyýz ki, karþýmýzdaki kiþi ne demek istediðimizi anlayabilmelidir. Eðer, karþýmýzdaki kiþi ne demek istediðimizi anlayamýyor ise, o zaman ima etmenin hiç bir deðeri kalmaz. Bu durumda, bilmeceyi daha kolay çözülür hale getirmeye çalýþýrýz. Tabiki, ima etmeye çalýþan kiþi bu sýrada gerilim içerisindedir. Çünkü ,ima etmek istediði düþünce, aslýnda karþýsýndaki kiþiyi sevindirecek, onu mutlu edecek bir þey deðildir. Bu nedenle, içindeki olumsuz düþünceyi aktarmak için ima etme yollarý bulma sýrasýnda, kendisi de farkýnda olmadan gerilim içerisine girmektedir. Aslýnda, karþýsýndaki kiþiye vermek istediði olumsuzluk mesajýnýn, çok daha fazlasýný kendisi yaþamaktadýr. Ama, kiþi yaþadýðý bu gerilimin farkýnda deðildir. Tüm amacý karþýsýndakine olumsuzluk mesajýný iletebilmektir. Ýma etmek istediðmiz düþünceleri incelediðimiz zaman , bunlarýn olumsuz özellikler taþýdýklarýný kolayca görebiliriz. Zaten olumlu düþüncelerimizi asla ima etme yolu ile karþýmýzdaki kiþiye aktarmayý tercih etmeyiz. Ýma etme, olumsuzluðu bünyesinde taþýr. Karþýmýzdaki kiþiye söylemek istediðimiz olumsuz düþüncemizi , sanki olumsuz bir þey söylemiyormuþçasýna dolaylý yoldan söyleme yolunu seçeriz. Bu þekilde davranarak konuþtuðumuz kiþiyi doðrudan karþýmýza almayýz. Bunu da nezaket kýlýfý, yalaný içerisine sarmalarýz. Aslýnda , söylemek istediðimizi, söylemekten çekiniyoruzdur. Biz ima ederiz.; doðorudan söylemeyiz, ama, karþýmýzdaki kiþinin olumsuzluðu algýlamasýný saðlamaya çalýþýrýz. Eðer karþýmýzdaki kiþi, ima edilen þeyi anlar, bize açýk açýk rahatsýzlýðýný beyan etmeye kalkarsa , kaçýþ yolumuz açýktýr. Hemen savunmaya geçeriz. Yanlýþ anladýnýz “ben öyle söylemek istemedim”, der hemen kývýrtýrýz. Eðer karþýmýzda ki kiþi ima ettiðimiz düþünceyi anlar, sesini çýkarmaz ise, amaca ulaþýlmýþ, o kiþi huzursuz edilmiþ ve savaþ meydanýndan zaferle çýkýlmýþtýr. Neden fikrimizi açýk açýk söylemek cesaretini gösteremiyoruz ? Lütfen hemen nezaket yalanýna sarýlmayalým. Ýma ettiðimiz konu, karþýmýzdaki kiþi tarafýndan her türlü yönden algýlanabilir. Bizim söylemek istediðimizin dozu, karþý taraf için ucu açýktýr.Ýma edilen konu her seviyede deðerlendirebilir . Dolayýsý ile, aslýnda, ima etme yolu ile karþýmýzdaki kiþiye daha çok zarar veriyoruzdur. Halbuki düþüncemizi açýk açýk, tane tane belirtirsek, karþýmýzdaki kiþi de, biz de, daha saydam, daha net bir iletiþim içerisine girmiþ olmaz mýyýz ? Acaba onu mu demek istedi, bunu mu demek istedi geriliminden kurtulacaðý için, açýk açýk söylemenin çok daha yararlý olacaðýný söyleyebiliriz. Düþüncelerimiz i açýk açýk ifade etme bir cesaret iþidir; belki de bu cesaretten yoksunuz. Büyüklerimizden böyle gördük, bu bir nezaket kuralýdýr anlayýþý zihnimze kazýnmýþtýr ne yazýk ki. Þöyle günlük konuþmalarýmýza bir bakalým. Ne kadar açýk sözlüyüz ? Gerek evde, gerekse iþyerinde düþüncelerimizi bazen bakýþlarla, davranýþlarýmýzla, karþýmýzdakilere aktarmaya, yani ima etmeye çalýþýrýz. Ve de ima etttiðimiz konunun, karþýmýzdaki kiþ tarafýndan algýlandýðýný varsayarýz. Eðer karþýmýzdaki kiþi ima edilen konuyu algýlamamýþa, ayný davranýþý veya konuþmasýný devam ettiriyorsa daha çok sinirleniriz. Kendimizin, kaale alýnmadýðýmýz, adam yerine konmadýðýmýz sanýsýna kapýlýrýz. Karþýmýzdaki kiþiye karþý iyice hýnçlanýrýz. Halbuki ,belki, karþýmýzdaki kiþi ima’nýn farkýnda bile deðildir. Böylece, ima ile düþüncelerimizi yansýtmamýzýn ,aslýnda iliþkileri daha da kötüleþtirdiði söyleyebiliriz. Ýliþkilerde yakýnlýk derecesi de ima’da bulunma durumunu etkiler. “Kýzým sana söylüyorum, gelinim sen anla” deyimi sanýrým bu hususa güzel bir örnektir. Çok yakýnlarýmýza olabildiðince kýrýcý olacak kadar açýk sözlü olduðumuz halde, yakýnlýk derecesi azaldýkça artýk maskemizi takmaya baþlarýz. Olduðundan farklý görünme çabasý içindeki benliðimiz, artýk, yapmacýk, sahte, hatta yalan da dahil olmak üzere kendini ifade etme yolundadýr. Ýma etme bu çabanýn belki en nazik biçimini teþkil eder. Madem ima en nazik biçimidir yabancýlara kendimizi ifade etmenin, ne zararý var diyebilirsiniz. Ýma etme , insanlarý içten yaralamanýn en acýmasýz bir yolu deðilmidir ? Karþýmýzdaki ima yolu ile bizimle iletiþim kuruyorsa, onun her sözünde “acaba gene ne kastediyor” diye düþünceye sahip olmazmýyýz ? Dolayýsý ile, adeta hep diken üstündeyizdir. Bu tür bir iletiþimin her iki taraf içinde bir faydasý olduðunu söylemek sanýrým oldukça zordur.Ýliþkilerimizde içten, samimi, hiç bir art düþünce olmadan, sahtelikten, yalandan yanlýþtan uzak bir iletiþim kurmak daha güzel deðilmidir ? Ýþin ilginç tarafý, ima etme tarzýnýn bayanlar tarafýndan çok daha sýk kullanýlmasýdýr. Bu husus üzerinde ayrýca düþünülmesi gerektiðinden, baþka bir yazýmýzda ele almak daha uygun olacaktýr. Sonuç olarak , Ýliþkilerimizde düþüncelerimizi , meramýmýzý anlatýrken, cümlelerimizi samimi, içten, yalandan, riyadana, ima’dan uzak kalmanýn güzelliði ile süslemeliyiz. Kendimizi açýk seçik, net, kibar bir tarzda ifade ettiðimiz zaman, karþýmýzdaki kiþi bizim tüm sözlerimize inanacak, aklýnda acaba ne demek istiyor gibi bir soru iþareti bulunmayacaktýr. Ayný zamanda karþýmýzdaki kiþinin gözünde herzaman güvenilir bir kiþi olarak kalacaðýmýzdan þüpheniz olmasýn. Kendimize, düþüncelerimize bukadar güvenmiyormuyuz ki, ima yolu ile iletiþim kurmaya kalkýyoruz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © sedat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |