Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
Kur’an, yüzeysel düþünme alýþkanlýðýna sahip insanlarýn durumunu, “Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr. Kendi nefisleri konusunda düþünmüyorlar mý? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasýnda olanlarý ancak hak ile ve belirlenmiþ bir süre (ecel) olarak yaratmýþtýr. Gerçekten, insanlardan çoðu Rablerine kavuþmayý inkar ediyorlar. (Rum Suresi, 7-8) ayetiyle haber verir. Düþünmeyi engelleyen nedenlerden biri, çoðunluða uymanýn getirdiði zihinsel uyuþukluk. Ýnsanlarý en çok yanýltan konulardan biri "çoðunluðun" yaptýklarýnýn doðru olduðuna inanmalarý. Ýnsan genellikle, doðrularý düþünerek bulmak yerine hep çevresindeki insanlarýn öðrettiklerini kabullenmeye yönelir. Çoðu zaman kendisine ilk baþta garip gelen þeyleri diðer insanlarýn doðal karþýladýklarýný görür ve bir süre sonra kendisi de bunlarý benimsemeye baþlar. Örneðin televizyonlarda, dergilerde her gün yüzlerce felaket, haksýzlýk, adaletsizlik, zulüm, intihar, cinayet, hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk haberi okunur, binlerce yardýma muhtaç insandan söz edilir. Ancak birçok insan bu haberleri izleyip kanallarý gönül rahatlýðý ile çevirir. Genellikle insanlar bu tarz haberlerin neden bu kadar çok olduðu, bunlarýn engellenmesi için neler yapýlmasý, nasýl önlemler alýnmasý gerektiði, hatta kendilerinin bu konuda neler yapabileceklerini düþünmezler. Çünkü çevrelerindeki diðer insanlarýn büyük bir çoðunluðu da bunlarý düþünmez. Çoðu kiþi "dünyayý ben mi kurtaracaðým?" mantýðý içerisinde sorumluluðu baþkalarýna atar. Ýnsaný düþünmekten alýkoyan bir diðer neden de tembellik. Düþünme konusundaki tembelliðinden dolayý insanlar herþeyi hep gördükleri ve alýþtýklarý þekilde yaparlar. Düþünerek en uygun, en güzel, en hayýrlý olaný arayýp bulmaz, hep gördüklerini taklit ederler. Ancak öyle önemli konular vardýr ki, insanlarýn bu konularda düþünmemeleri onlarý büyük ve sonsuz yýkýma uðratýr. Ýnsanýn dünyada varoluþ amacýný düþünmemesi, ölümün kaçýnýlmaz bir gerçek olduðunu, ölümün ardýndan ise sorgulanacaðýný gözardý etmesi bu hüsranýn kaynaðýdýr. Allah Kur’an’da, Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artýk öðüt alýp-düþünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17) ayeti ve benzer birçok ayetle düþünmeye davet eder. Düþünmekten alýkoyan bir baþka unsur da toplumdaki derin düþünmenin iyi olmadýðý telkini. Kuþkusuz bu, dinden uzak insanlarýn uydurduklarý batýl bir düþünceden baþka bir þey deðil. Ýnsanýn kaçýnmasý gereken þey düþünmek deðil, olumsuz düþünmek, kuruntulara ve vesveselere kapýlmaktýr. Allah ve ahiret inancý güçlü olmayan, Kur’an’ý iyi bilmeyen insanlar genellikle olumsuz yönde düþündükleri için, pek faydalý sonuçlara ulaþamazlar. Allah’a iman eden, akýl sahibi bir insan ise konuyu hayýr ve güzellik yönünde düþünür ve çok güzel sonuçlara varýr. Ýnsanýn herþeyden önce dünyanýn geçici olduðunu anlamasý, ahiretteki gerçek ve sonsuz hayatý için çok þevkli bir çaba içerisine girmesine neden olur. Buradaki yaþamýn er ya da geç biteceðini bildiði için dünyevi çýkarlarýn ve hesaplarýn hýrsýna kendini kaptýrmaz. Son derece tevekküllü olur. Bu geçici hayatta meydana gelen hiçbir olay onu üzmez. Daima sonsuz ve güzel bir hayata kavuþmanýn umudunu taþýr. Dünyadaki nimetlerden ve güzelliklerden de çok fazla zevk alýr. Çünkü Allah dünyayý insanlarý denemek için eksik ve kusurlu yaratmýþtýr. “Bu eksik ve kusurlu dünyada bile insanýn hoþuna giden çok sayýda güzellik varsa, cennetteki güzellikler hayal edilemeyecek kadar muhteþemdir” diye düþünür. Her gördüðü güzelliðin ahirette aslýný görebilmeyi umar. Ve bunlarýn tümünü ancak derin düþünerek kavrar. Sorumluluklardan kaçma isteði de insaný düþünmekten alýkoyar. Çoðu kiþi düþünmekten, konular üzerinde kafa yormaktan uzak durarak Rabb’ine karþý olan sorumluluklarýndan kaçabileceðini zanneder. Ancak insanlarýn düþünmeyerek sorumluluklarýndan kaçabileceklerini sanmalarý büyük bir aldanýþtýr. Ýnsan yalnýzca bir an öleceðini ve ölümden sonra sonsuza dek bir yaþam olduðunu ciddi olarak düþünse, var gücüyle ölümden sonraki yaþantýsý için çalýþmak durumunda kalýr. Ancak ahiretin varlýðýný düþünmeyince böyle bir sorumluluktan kurtulduðunu zannederek kendini kandýrýr. Ancak dünyada düþünerek doðruya ulaþamayan insan, ölümle birlikte kendisi için hiçbir kaçýþ olmadýðýný anlar: O, ölüm sarhoþluðu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "Ýþte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduðun þeydir" (denildiði zaman da). Sur’a da üfürülmüþtür. Ýþte bu, tehdidin (gerçekleþtiði) gündür. (Kaf Suresi, 19-20) Diðer yandan herþeye "alýþkanlýk gözü"yle bakmak da insanýn düþünmesini engeller. Ýnsanlar bazý þeylerle ilk kez karþýlaþtýklarýnda, ondaki olaðanüstülüðü anlayabilirler ve bu, onlarýn düþünmelerine, gördükleri þeyi inceleyip araþtýrmalarýna neden olabilir. Ancak bir süre sonra bir alýþkanlýk oluþur ve artýk etkilenmemeye baþlarlar. Özellikle de hemen her gün karþýlaþtýklarý bir varlýk veya olay, artýk onlar için "sýradan" bir þey haline gelir. Sonuç olarak; derin düþünen insan Allah’ýn yaratýþ sýrlarýný, dünya hayatýnýn gerçeðini anlar. Ýnsanlarýn büyük çoðunluðunun aksine, varlýk nedenini düþünerek yaþar. Karþýlaþtýðý olaylarýn zahirinde kalmaz, Allah’ýn emrettiði þekilde düþünerek, hikmetlerini kavrar. Böylece hem Allah’ýn nimetlerinden çok fazla haz alýr, hem de gereksiz kuruntu ve vesveselere, dünyaya yönelik hýrslara kapýlarak sýkýntý ve strese girmez. Bunlar, derin düþünen insanýn dünyada kazanacaðý güzelliklerden sadece birkaçýdýr. Düþünerek daima doðruyu gören insanýn sonsuz ahiret hayatýndaki kazancý ise Allah’ýn sevgisi, rýzasý, rahmeti ve cennetidir. Þüphesiz sizin Rabbiniz, altý günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arþa istiva eden, iþleri evirip-çeviren Allah’týr. O’nun izni olmadýktan sonra, hiç kimse þefaatçi olamaz. Ýþte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O’na kulluk edin. Yine de öðüt alýp düþünmeyecek misiniz? (Yunus Suresi, 3)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |