Zamaný gelen bir düþüncenin gücüne hiçbir ordu karþý koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Hikmet, insanlara, Allah’ýn Katýndan nimet olarak bahþettiði bir özellik. Kur’an’ýn, "Kime dilerse hikmeti ona verir; þüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayýr da verilmiþtir. Temiz akýl sahiplerinden baþkasý öðüt alýp-düþünmez. "(Bakara Suresi, 269) ayetinden de anlaþýlacaðý gibi hikmet, ancak Allah’ýn dilemesi ile kazanýlabilir. Yüce Allah, Kendisi’nden korkup sakýnan, emir ve yasaklarýna gönülden itaat eden kullarýna doðruyu yanlýþtan ayýran bir anlayýþ, yani akýl vereceðini müjdeler. Samimiyetle iman eden insan Kur’an ahlakýný yaþadýðý ve vicdanýný tam kapasite kullandýðýnda akýl ve hikmet sahibi olabilir. Birçok Kur’an ayetinin sonunda, "Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandýr " ifadesi görürüz. Hikmetin asýl sahibi yalnýzca Yüce Allah’týr ve dilediði kullarýnda bu sýfatýný tecelli ettirir. Bu, Allah’ýn samimi kullarýna dünya hayatýnda lütfettiði bir ödüldür. Hikmet Allah’ýn elçilerinin önemli özelliklerindendir. “... Ona hikmet ve anlatým çarpýcýlýðýný vermiþtik.” (Sad Suresi, 20) ayetiyle Hz. Davud’a özel bir hikmet ve anlatým çarpýcýlýðý verildiði haber verilir. “Yoksa onlar, Allah’ýn Kendi fazlýndan insanlara verdiklerini mi kýskanýyorlar? Doðrusu Biz, Ýbrahim ailesine kitabý ve hikmeti verdik; onlara büyük bir mülk de verdik.” (Nisa Suresi, 54) ayetiyle ise Allah, Hz. Ýbrahim ve ailesine hikmet verdiðini bildirir. Hikmet, yaþla orantýlý olarak kazanýlan bir nimet deðildir. Allah, yaþý kaç olursa olsun imanýnda samimi olan kuluna hikmet verebilir. Örneðin, “(Çocuðun doðup büyümesinden sonra ona dedik ki:) “Ey Yahya, kitabý kuvvetle tut.” Daha çocuk iken ona hikmet verdik .” (Meryem Suresi, 12) ayetiyle, Hz. Yahya’ya henüz çocukken hikmet verildiði bildirilir. Allah, “Erginlik çaðýna ulaþýp olgunlaþýnca, ona bir ‘hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanlarý iþte böyle ödüllendiririz.” (Kasas Suresi, 14) ayetiyle de Hz. Musa’ya genç yaþta bu nimeti verdiðini açýklar. Peygamberimiz (sav), Hz. Lokman’ýn, oðluna hikmet konusunda þu tavsiyelerde bulunduðunu bildirir: “Yavrucuðum! Âlim kimselerle beraber ol ve onlardan ayrýlmamaya çalýþ. Hikmet ehlinin sözlerini dinle! Zîrâ Allah Teâlâ, bol yaðmurla topraða hayat verdiði gibi, hikmet nûruyla da kalplere hayat bahþeder.” (Heysemî, I, 125) Ýnsanýn bilgisi Allah’ýn bildirdiði kadardýr. Meleklerin, “Sen Yücesin, bize öðrettiðinden baþka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herþeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansýn.” (Bakara Suresi, 32) ayetindeki sözlerindeki gibi Allah, dilediði kuluna dilediði kadar bilgi verir. Hikmet sahibi insan, Allah’ýn hoþnut olacaðý tarzda konuþur, insanlara güzel ahlaký en anlaþýlýr ve en etkili þekilde anlatýr. Onun hikmetli sözleri çevresindeki kiþilerin, olaylarýn fark edemedikleri yönlerini görmelerine ve böylece akla uygun tavýrlara yönelmelerine yardýmcý olur. Akýl ve hikmet sahibi insanýn sözleri hep hayra, güzelliklere ve iyiliklere vesile olur. Örneðin Bediüzzaman’ýn eserlerindeki hikmetli açýklamalarý, pek çok insanýn manevi hastalýklarýna þifa olmuþtur. Bu konuda Bediüzaman þunlarý söyler; "Risale-i nur’un gýda ve yemek hükmündeki hakikatlerinden hem akýl, hem kalp, hem ruh, hem nefis, hem his hisselerini alabilir. Yoksa yalnýz akýl cüz’i bir hisse alýr, ötekiler gýdasýz kalabilir." "Nutku verip konuþturan" yalnýzca Allah’týr. Rabb’imiz, kibirlenmeyen, kendisine benlik vermeyen ve gönülden teslim olan kullarýna en içten, en hikmetli, en etkileyici ve en doðru konuþmayý ilham eder. Hepimiz yaþadýðýmýz hak dini, Allah’ýn varlýðýný, birliðini ve yüceliðini insanlara anlatarak, onlarý Kur’an ahlakýna çaðýrmakla sorumluyuz. Gerçekleri samimi bir þekilde ifade edebilmek, din ahlakýndan uzak yaþayan bilgisiz birçok insanýn kalbinin Ýslam’a ýsýnmasýna vesile olabilir. Bu nedenle Allah’tan her zaman hikmetli ve hayra yöneltecek konuþma yapabilmeyi dileyelim. Doðru ve güzel konuþabilmek ve kalplerde etki uyandýracak çarpýcý anlatým özelliðine sahip olabilmek için, Hz. Ýbrahim (as)’ýn duasý, duamýz olsun: "Rabbim, bana hüküm (ve hikmet) baðýþla ve beni salih olanlara kat; Sonra gelecekler arasýnda bana bir doðruluk dili (lisan-ý sýdk) ver." (Þuara Suresi, 83-84)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |