Paranýz varsa toprak alýn. Artýk üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Duyduklari karsisinda,karnina cok sert bir yumruk yemis gibi hissetti kendini. Gerci daha once hic karnina yumruk yememisti, o hissi bilmiyordu ama, bu durumu tarifleyecek en uygun sozcukler kesin bunlar olurdu diye dusundu. Bir fetustu ve anne karnindaydi sanki, kuculmus, kendine kapanmis duruyordu, rahat nefes alamiyordu. Karnindan sanki tum vücuduna yayilan garip bir agridan baska bir sey duymuyordu. Aynaya bakmaktan korkuyordu; o kadar ki yuzunden ates cikiyor olabilirdi, belki de gozleri yuvalarindan cikmisti kimbilir, yuzundeki hayalkirikligi, þaþkinlik ve kizginlik, bir parça da kirginlik içeren, o garip ifadeyi gozunde canlandiramiyor, bu kez kendini gormek istemiyordu. Kendini o kadar cok seviyordu ki, cogu zaman aglarken bile aynaya koþturup kendini izliyordu ancak þu anda ne ayna ne de kendisi umurundaydi. Yuzeyel yuzeyel, hizla soluyordu, duydugu tek sesti zaten nefes alis verisleri.. Ara ara kulaginda yankilanmiyor degildi sevdigi insanin o sozleri: onun gitmek icin cabaladigini söylemisti, sustugunu cunku konusursa onu daha cok taniyacagini, ne kadar cok tanirsa da ondan o kadar uzaklasacagini bildigini, soylemisti. Kotu biri degildi, taninmaktan bir korkusu da olmamaliydi aslinda, belki de gizemini kaybetmekten korkuyordu diye dusundu, ama bilmiyordu tabii ki. Anlayamiyordu, paylasmak icin bunca caba sarfederken kendisi, nasil gitmek istedigimi sanmaya devam edebiliyordu ki, evet, anlayamiyordu. Peki ya o? O ne kadar anlamisti ki? Bunca cabasina ragmen bencilce paylasimsizliginin aciklamasi bu muydu? Saçma bir varsani miydi sebep? Aklindan ya binlerce dusunce ayni anda geciyor ya da hic bir sey gecmiyordu. Bombostu zihni ya da cok doluydu, sadece ne dusundugnu bilmiyordu. Bulaniyordu, bulantisini bastirmak icin ayaga kalkip birseyler icmeyi dusundugnu hatirliyordu, cunku kusarsa nefessiz kalip olmekten korkuyordu, cunku tum dusunceler midesindeydi kussa tum dunyayi kusabilirdi hic durmadan. Kusmamaliydi. Birseyler yerse gecerdi belki. Ayaga kalkacak gucu yoktu. Guvende hissetmiyordu kendisini, büzüs büzüs duruyordu, kendine gömülmüstü. Cocukken de boyleydi, ne zaman yalniz hissetse kendine gomulup huzurlu hissederdi kendisiniii.. Simdi huzurdan uzakti, kaygiliydi, nefes alamiyordu, bunca zamandir nasil anlatamamisti kendisini, nasil bu kadar yanlis anlasilmisti. Neden bu kadar zordu? Ýsin icinden cikamiyordu, karmakarisikti. Düþündükçe nefesi kesiliyordu, biraz daha böyle devam ederse düsüncelerinde bogulacagini biliyordu. O anda gözünden yaþlar bosalmaya basladi hizla, hickirarak agliyordu, titriyordu. Hersey gececek, diyordu kendine, hersey gececek, korkma, üzülme, diyordu. Usulca kalkti büzüþerek uzandigi yatagindan. Aynaya dogru yürüdü ve aynadaki kendine bakip, aglayinca gercekten güzellestigini fisildadi ona. Sonra yatagina döndü yeniden, artik hicbirsey dusunmuyordu. Garip bir huzur duyuyordu, aklinda iyi ki ben, baþkasi degil ben'im düþüncesi, yüzünde muzip bir gülümsemeyle uykuya daldý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © sirin aydin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |