..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Özcan Nevres




16 Eylül 2001
Bir Zamanlar Ben De Politikacýydým  
Özcan Nevres
Politikaya yeni girmeyi düþünenlere örnek olabilir


:ECJI:
1957 yýlýnýn on birinci ayýnýn yirmi yedisinde askerlik görevimi bitirdikten sonra, doðup
büyüdüðüm Menemen’e döndüm. Askerliðim sýrasýnda Nafýa Vekaletinin açmýþ olduðu ehliyet sýnavýna katýlarak elektrik tesisatçýlýðý için gereken yetki belgesini almýþtým. Ýlk iþim bir dükkan kiralayarak iþ yeri açmak olmuþtu.
Ýlk günler iþler iyi gidiyordu. O günlerde Vatan Cepheli olmak hemen hemen zorunlu hale getirilmiþti.Benim de Vatan Cephesine katýlmamý istemiþlerdi. Reddettim. Olanlar ondan sonra oldu. Yaptýðým her tesisat refüze ( reddedilme)ediliyor, ha bire yokuþa sürülüyordum. Sonunda belediye baþkanýna çýkmaya karar verdim. Ve çýktým da. Baþkan beni dinledikten sonra,
Sen bu konuda yerden göðe kadar haklýsýn ama, bizim de bazý prensiplerimiz var. Gel seni Vatan Cephesine kaydedelim, iþlerin kolayca yürüsün. Ayrýca sana beþ yüz lira da aylýk baðlarýz. Çalýþmana bile gerek kalmaz dedi. Yapýlan öneri karþýsýnda þok olmuþtum.
Sayýn baþkan, siz bu parayý bana cebinizden mi vereceksiniz, yoksa saçý bitmemiþ yetim hakkýndan mý?
Sen üzümünü ye baðýný sorma. Bu bizim bileceðimiz iþ deyince, kapýya doðru yöneldim ve baþkana dönüp,
Deveciden belediye baþkaný olursa daha baþka ne bekleye bilirsin ki diyerek kapýyý vurup çýktým. Dükkanýma gittim. Hýrsýmdan delirecek gibiydim. Ne yapa bileceðimi uzun uzun düþündüm. Hiçbir þekilde siyasete bulaþmak istemiyordum ama, baþka alternatifim yoktu. Doðruca C.H.P. Ýlçe Merkezine gittim. Belediye baþkanlýðý zamanýnda dürüstlüðüyle ünlenmiþ olan çok saygý duyduðum baþkan Sayýn Ýdris Týnaz (Þair Cahit Sýtký Tarancý’nýn kayýnpederi) her zamanki gibi görevinin baþýndaydý. Çok sýcak karþýladý beni. Partilerine üye olmayý istediðimi söylediðimde çok sevinmiþti. Zira o günler C.H.P. den kaçýþ günleriydi. Üyelik kaydým hemen yapýldý. Kýsa bir süre sonra yapýlan Gençlik Kolu Kongresinde kendimi yönetimin içinde buldum. Üç yýl sürdü Gençlik Kolu yöneticiliðim. Bu kez de Ýlçe Kongresinde aday oldum. Partililer Gençlik Kolu yöneticiliðimde iyi tanýmýþlardý beni. Hiçbir hizbe katýlmadýðým halde çok rahat seçilmiþtim yönetime.
Yöneticiliðim yaný sýra, bölge gazetesi C.H.P. nin yayýn organý Sabah Postasý gazetesinin muhabirliðini yapýyordum. Daha sonra yine bir bölge gazetesi olan Demokrat Parti iktidarýnýn baþ belasý olan Demokrat Ýzmir gazetesine geçtim. O günlerde gazetecilik büyük avantaj saðlýyordu. Menemen’in üçüncü sýnýf turistik beldelere katýlmasýný, antik þehir Larissa’yý tehdit eden taþ ocaklarýnýn kaldýrýlmasýný, Taþhan ve diðer tarihi yapýlarýn koruma altýna alýnmasýný, bazý köy yollarýnýn onarýlmasýný bu sayede saðladým.
Hemþehrimiz Milli Eðitim Bakaný Þevket Raþit Hatipoðlu Menemen’e gelmiþti. O dürüstlüðüyle her zaman bizler için gurur kaynaðý olmuþtu. Hemen karþýlamaya gittik. Parti merkezimizdeki sohbetimiz sýrasýnda
Zamanýmýz dar. Hemen ayrýlmak zorundayým. Ne isteðiniz varsa söyleyin dediðinde orada bulununlar sanki sözleþmiþ gibi,
Saðlýðýnýz hocam demiþlerdi. Ben, Sayýn bakaným, bir istekte buluna bilir miyim diye seslendim.Bana doðru döndü,
Hayrola genç arkadaþým, nedir isteðin? diye sordu.
Sayýn Bakaným Celal Bayar Bursa’yý, Ýsmet Paþa Malatya’yý, Adnan Menderes te Aydýn’ý ihya etti. Siz neden Menemen’imize gereken katkýda bulunmuyorsunuz?
Neden katkýda bulunmadýðýmý söylüyorsun, Sulama kanallarýný ben yaptýrmadým mý? Ülkemizde ilk defa sulama amaçlý kanallar Menemen’de benim çalýþmalarýmla yapýldý. Az þey mi bu?
Sayýn Bakaným, o iþ eski bakanlýðýnýz zamanýndaydý. Bense bu dönem için soruyorum.
Peki ne istiyorsun?
Menemen’e yeterli olacak bir Halk Eðitim Merkezi binasý. Yüzüme baktý. Gözlerini, gözlerimin içine dikti,
Bak Nevres, sana þeref sözü veriyorum. Balkanlarýn en büyük Halk Eðitim Merkezi Menemen’de inþa edilecektir. Bilirsin, benim sözüm senettir.
Saðol hocam dedim. Þimdiden teþekkürler.
                    ***
Hemþehrimiz Profesör Þevket Raþit Hatipoðlu, Ankara’ya döner dönmez Menemen’e bir Halk Eðitim Merkezi inþa edilmesini önümüzdeki beþ yýllýk kalkýnma planýna koydurtmuþtu. Halk Eðitim Merkezi ikinci beþ yýllýk planýn baþlangýcýnda, hemen inþaatýna baþlanmýþtý. Kýsa zamanda bitirildi ve eðitime açýldý.
Siyasetçiliðimle birlikte, dernekçilikte de çok hýzlýydým. Modern Tarým ve Hayvancýlýk Kooperatifi Baþkanlýðý, Halk Eðitimi ve Sosyal Geliþtirme Derneði Ýkinci Baþkanlýðý, Hastane ve Karakol Yaptýrma Derneklerinde yöneticilik benim için vaz geçilmez hobilerimdi.

Bu hizmetlerim nedeniyle her kongrede yerimi korudum. Beþ yýlýmý doldurmuþtum yöneticilikte. Bazý partililer Ýlçe Baþkanlýðýna aday olmamý istiyorlardý. Ekonomik gücüm yetersiz, bu nedenle adaylýðýmýn söz konusu edilemeyeceðini ýsrarla söylememe raðmen adaylýðým için sürekli baský altýndaydým.Kongrede aday olmadým. Ne olur ne olmaz diye kongreye de katýlmadým. Böylece aralýksýz sekiz yýl süren ve benim için ekonomik bir yýkým olan yöneticiliðim sona ermiþti.
                         ***
1966 yýlýnda doðup büyüdüðüm Menemen’i terk ederek önce Yataðan’a, sonra da Muðla’ya yerleþtim. Orada da mesleðimin yaný sýra Ulus ve Demokrat Ýzmir gazetelerinin temsilciliðiyle sürdürdüm yaþamýmý. Ulus’a yazdýðým yazýlar Adalet Partilileri çok incitiyordu. Hele Muðla yakýnlarýna düþen askeri uçakla ilgili geçtiðim haber, Ankara’yý çok fena karýþtýrmýþtý. Haber, düþen uçaðýn pilotu üsteðmenin naaþýnýn çöp arabasýyla kaldýrýlmak istenmesiydi. Havacýlar meclisi bastýlar. Ýsmet Paþa iki defa kürsüye çýkarak yaptýðý konuþmalarla güçlükle yatýþtýrmýþtý havacýlarý. Adalet Partililer, belediye baþkanýnýn asla böyle bir giriþimde bulunmadýðýný iddia ederek, bu kötü durumdan kurtulmaya çalýþýyorlardý. Çok kritik günler yaþýyordum. Ulus gazetesiile birlikte C.H.P. tüm güçleriyle bana sahip çýkmýþlardý. Günde üç beþ kez arýyorlar ve karakola çaðrýlýrsam ifade vermememi, gönderecekleri avukatlarý beklememi, bu nedenle kendilerini haberdar etmemi söylüyorlardý. Olay yatýþýr gibi olduðu bir sýrada Devlet Bakaný Seyfi Öztürk meclis kürsüsüne çýkarak, Ulus gazetesindeki haberi incelettirdiðini ve hiçbir zaman böyle bir çirkinliðin yaþanmadýðýný, bu haberin tamamen Ulus gazetesi Muðla temsilciliðinin uydurmasý olduðunu iddia etmiþti.
Tepkim çok sert olmuþtu Sayýn Seyfi Öztürk’e karþý.Ulus gazetesinde yayýnlanmasý için bir mektup yazýp olayla ilgili çektiðim yirmi kadar fotoðrafý da ekledim mektubuma. Mektupta Bay Seyfi Öztürk dört partiden transfer Devlet Bakaný diye bir baþlýk atmýþtým. Gönderdiðim resimler kimin yalan söylediðinin kanýtýdýr. Ulus gazetesi Muðla Temsilciði görevini her zaman erdemlilik sýnýrlarý içerisinde yapmýþtýr. Yalan ve iftiranýn benim hayatýmda yeri yoktur. Bilgilerinize arz olunur, demiþtim mektubumda.
Mektup Ulus gazetesine ulaþýr ulaþmaz beni aradýlar.
Bu mektubu ve resimleri yayýnlarsak Türkiye’de demokrasi biter. Bu yüzden mektubu yayýnlamayacaðýz ama, ilerisi için saklayacaðýz. Ayrýca bu mektubu özel olarak Sayýn Seyfi Öztrk’e okutacaðýz dediler. Gerçekten ülkemiz bu olay nedeniyle kritik günler yaþýyordu.Yayýnlanmasý için ýsrar etmedim.
Bu olay benim parti örgütlerince iyi tanýnmama neden olmuþtu. Doðal olarak parti genelinde bana büyük etkinlik kazandýrmýþtý. Haklý istekleri olanlara yaptýðým yardýmlarla da ünlenmiþtim. Muðla ovasýný kýþ aylarýnda yaðmur sularý göle çevirirdi. Yaz aylarýnda ise ova susuzluktan iþlenmez olurdu. Ulus gazetesinde bu durumu dile getirdim. Bazý kiþisel baþ vurularým da olmuþtu. D:S:Ý: devreye girdi. Düden aðýzlarý, hendekler temizlendi ve yaðmur sularýnýn akýp gitmesi saðlandý. Ýlk etapta açýlan artezyen kuyularýyla ovanýn bir bölümünün sulu tarýma geçirilmesi saðlandý. Ýl Tarým Müdürü Sayýn Zeki Aktürkoðlu’na bir sohbetimiz sýrasýnda Muðla ovasýnýn Kozak ovasýyla büyük benzerlik gösterdiðini, ünlü Kozak üzümünün de bu ovalarda yetiþtirilebileceðini söyledim. Haklý buldu beni. Bir sonraki görüþmemizde Milas’ta beþ dönümlük bir arazi hazýrladýklarýný, orada Kozak üzümünün deneneceðini söyledi. Yýllar sonra Muðla manavlarýnýn tezgahlarýnda Kozak üzümü benzerlerini gördüðümde hiç þaþýrmadým.
                         ***
Önce Ulus gazetesi kapandý. Daha sonra da Demokrat Ýzmir gazetesi kapandý. Ýlk Adým gazetesinde sürdürüyordum yazma hobimi. Adalet Partililerin baskýsýyla o da yayýnlamaz oldu yazýlarýmý. Zira gazete ekonomik bir çýkmaza düþmüþtü. Benim yazdýklarýmý yayýnlamamak kaydýyla kredi ayarladýlar patrona. Gazetenin yazý iþlerine de hýzlý bir A.P.liyi getirdiler.
1971 yýlýnda Muðla’dan ayrýlarak tekrar Menemen’e dönüþ yaptým. Muðla sevgisi öyle kök etmiþti ki içimde, dayanamadým ayrýlýða. 1973 te tekrar Muðla’ya yerleþtim. Beþ yýl sonra annem ve babamýn yaþlýlýðýný düþünerek tekrar Menemen’e dönüþ yaptým. 1983 e kadar siyasetten ve gazetecilikten ayrý kaldým. Yine de sahibi olduðum külüstür bir daktilo ile öykü ve þiir çalýþmalarýmý sürdürmeye devam ettim.
                         ***
1983 seçimleri öncesinde Halkçý Parti ilçelerde örgüt kuramamanýn sýkýntýsýný yaþýyordu. Zira Ýnönü adý nedeniyle eski C.H.P.lilerin gönlü SODEP ten yanaydý. Cevdet Yiðitoðlu geçmiþteki Ýl Genel Meclisi üyeliði nedeniyle Genel Baþkan Necdet Calp ile dosttular. Yiðitoðlu Calp’ýn ricasýyla kabul ettiði ilçe baþkanlýðýný Sodeplilerin baskýsý nedeniyle yönetimi oluþturmadan býrakmak zorunda kalmýþtý.
Eczacý Metin Candemir’e önerdiler kurucu baþkanlýðý. O da beni önerdi. Öneriyi ekonomik durumumun parti baþkanlýðý yapabilecek kadar güçlü olmadýðýný ve bu nedenle kabul edemeyeceðimi söyledim. Sorun buysa biz hallederiz dediler. Milletvekili adaylarý hemen beþer bin liralýk çekler kesip verdiler.
Durun bakalým. Daha ne örgüt var, ne de defter. Bu iþ bakkal dükkaný iþletmeye benzemez dediysem de,
Sen defterine uydurursun, ilçe merkezi için gerekecek harcamalarý bu paralarla yaparsýn. Daha sonra vereceklerimizi kayýtlara geçersin. Siyasi partilere yer kiralamanýn ne denli zor olduðunu bildiðim için parayý kabullenmek zorunda kaldým. Daha sonra Prof. Mahmut Akkýlýç buldu beni. Bir pasaj içinde kiraladýðýmýz dükkaný donatmaya çalýþýyorduk ama neyle? Ýlk topladýðým para peþinata bile yetmemiþti. Yönetime aldýðým kiþilerin durumu benden de beterdi. Bu nedenle üyelik ve yönetim kurulu üyeliði için gereken masraflar da benim üstüme yýkýlmýþtý. Kýzýlkaya maðazasýnýn hediye ettiði altý sandalyeden ve Mumcuoðlu maðazasýndan hediye edilen bir büro masasýndan baþka hiçbir þeyimiz yoktu. Bu koþullarda tanýþtýk hocamýzla. O diðerlerinden daha bonkör davrandý. Nakit olarak on bin lira verdi. Parayý hemen kayda geçirdik. Evdeki külüstür daktiloyu getirip masanýn üzerine koydum. Kýrtasiyeci Hakký Akgün’ün hediye ettiði sümen, kalemlik gibi þeylerle masamýzý bir hayli zenginleþtirdik.
                         ***
Günlerden Perþembe. Menemen’in pazarý. Pazar için gelen köylüler, Halkçý Partinin kurulduðu haberini alýnca hemen ziyaretimize gelip kutladýlar.Her gelen makbuz karþýlýðý, gücünün yettiðince baðýþ yapýyor. O gün hocamýzýn verdiði on bin lira konuklarýmýza ýsmarlanan çaylarýn ve kahvelerin bedelini bile karþýlamamýþtý. Akþam saatlerinde Tuzçullu köyünden Salih Zengin geldi.
Baþkan sen beni tanýmazsýn ama, ben seni ta geçmiþteki C.H.P. yöneticiliðinden beri tanýyorum. Önce bana on bin liralýk bir makbuz kesin. Sonra da beni partiye üye kaydedin.Doðru söylemiþti Salih Zengin. Gerçekten onu tanýmýyordum. Zaten belleðimin zayýflýðýndan her zaman þikayetçi olmuþumdur. Toplanan paralarý ertesi gün a bankada açtýrdýðýmýz hesaba yatýrdýk.
Seçim toplantýlarý baþladýðýnda araba sorununu yönetimdeki bir arkadaþýmýzýn arabasýyla çözmüþtük. Her gün birimiz depoya iki bin liralýk benzin koyuyorduk. O da durumundan memnundu. Zira özel iþleri için almak zorunda olduðu benzini almaktan kurtulmuþtu.
Köylere üzere gelen milletvekili adaylarýna önce kýsa bir brifing veriyordum. Gittiðimiz ilkinde ve ikincisinde pamukçuluktan, meyvecilikten, baðcýlýktan ve hayvancýlýk üzerine konuþacaksýnýz. Sakýn ola ki iþçi haklarýndan söz etmeyiniz. Zira bu köyler iþçilerden yana çok dertli.Gideceðimiz son köyde ise sadece pamukçuluktan söz edeceksiniz. Böylece köyleri sýnýflandýrarak, ne konuþulmasý gerektiðini anlatarak sürdürüyorduk çalýþmalarýmýzý. Adaylarýn içinde aðzý laf eden bir tek Mahmut Akkýlýç hoca. Diðerleri öylesine hazýrlýksýzlar ki anlatmak olasý deðil. Mahmut hoca da veteriner hekim olduðundan sadece hayvancýlýk konusunda uzman. Onu hayvancýlýðýn yoðun olduðu köylere yönlendiriyorum. Bizim buralarda gayret dayýya düþtü diye bir söz vardýr. Toplantýlarda sadece ben konuþuyorum. Adaylar sadece kendilerini tanýtan kýsa bir konuþma yapýyorlardý.
                    ***
Genel Baþkanýmýzýn Ýzmir çýkartmasý vardý. Ýzmir’de valilik yapmýþ olmasýný avantaj olarak kullanmak istiyordu. Çok adamla gelin talimatý aldýk. Adam toplamak için bedava araba gerek. Bizde ne araba var. Ne de araba kiralayacak para. Ancak bir minibüs kiralayarak Ýzmir’e gidebildik. Ýl Baþkanýmýz bana,
toplantýdan sonra ayrýlma, ilçe baþkanlarýyla yemekli bir toplantýmýz olacak dedi. Tabi ayný bildiri diðer ilçe baþkanlarýna da yapýldý. Toplantý bittiðinde minibüsle gelenleri ayný minibüsle geri yolladým.Ýl merkezinde toplandýk. Daha sonra Alsancak’ta ara sokaklarda orta yollu bir lokantaya götürüldük. Lokantada yýllardýr görmediðim C.H.P nin eski il baþkanlarýndan Talat Orhon’u gördüm. O da yanýndaki oldukça sýska, ufak tefek adamla tanýþtýrdý beni. Milletvekili adayýmýz Sayýn Rüþtü Þardað deyince doðrusu þok oldum. O bestelerine, hele hele engin kültürüne hayran olduðum bu ufacýk adam mýydý? Yemekte onlar genel baþkanýmýzýn yanýna oturdular. Ben de karþýlarýna oturdum. Yemekler yenilirken içkiler su gibi içildi. Ben alkol kullanmadýðým için çok az içmiþtim. Genel baþkanýmýz alkolün etkisiyle olacak, uyuklamaya baþladý. Ýl baþkanýmýz Kamuran Saðlam, toplantýmýza hareket saðlar düþüncesiyle olacak
Nevres, hadi konuþ bakalým. Buradaki arkadaþlarýmýzýn tümü siyasette acemi. Ýçimizde bu konularda en deneyimli olan bir tek sen varsýn. Eski il baþkanýmýz Talat Orhon rahatsýzlýðý nedeniyle toplantýdan erken ayrýlmýþtý. Doðal olarak en deneyimli siyasetçi ben kalmýþtým. Ayaða kalktým.
Sayýn genel baþkaným, il baþkaným ve yönetici arkadaþlarým. Bakýnýz il baþkanýmýz benim konuþmamý istiyor. Ben Ýsmet Paþa ocaðýnda siyaseti öðrenmeye çalýþmýþ bir kiþiyim. Ýsmet Paþa ocaðýnda yetiþmiþ olanlar hiçbir zaman ülke sorunlarýný içki masalarýnda konuþmazlar. Bu nedenle konuþmak istemeyiþim için beni mazur görün diyerek yerime oturdum. Genel baþkanýmýz gözlerini hafifçe açtý. Ne diyor bu adam dercesine yüzüme baktý ve gözlerini kapatýp kestirmesine devam etti. Genel baþkan hariç herkes alkýþlýyordu beni. Konuþ, konuþ diye tempo tutmuþlardý. Çaresiz kalmýþtým. Ayaða kalkýp konuþmaya baþladým.
Biz adýmýz üstümüzde Halkçý Partiyiz. Bizler tepeden tabana deðil, tabandan tepeye doðru bir yönetim için varýz. Bizler önereceðiz, tavandakiler uygulayacak Türkiye’nin þartlarý Küçük Amerika olmamýza elveriþli deðildir. Bizi yönetenlerin öncelikle bir tarým ülkesi olduðumuzu unutmamalarýnýn gerekliliði, tarýmda çok yüksek bir potansiyeli yakalamamýz için gereken çalýþmalara hýz verilmesi gerektiðini anlattým. Montaj sanayi ile neden yerimizde saymaya devam ettiðimizi, montaj sanayiinin Marmara’da kümelenmesinin yanlýþ olduðunu, Marmara Bölgesinde turizme yönelmenin gerekliliðini anlattým. Eðer sanayileþeceksek Japon modelinin uygulanmasý gerektiðini, köylüleri ekonomik dar boðaza sokarak göçe zorlamak sanayiciye ucuz emek saðlar ama, ülke ekonomimizi bataða sürükler. Hýzlý gecekondulaþmanýn yarattýðý sorunlarý görmemezlikten gelemeyiz. Bu sorunlar yumaðý giderek daha da büyüyecektir. Bu nedenle Avrupa’ya olmasýnýn avantaj olduðunu, konsini imalat için çok elveriþli olduðunu, bu tür imalatlarýn ise köylerde daha rahat yapýlabileceðini, böylece kimsenin yünü, kentini terk etmeyeceðini ve kendi ülkesinde göçmen olmayacaðýný anlattým. Genel baþkanýmý benim konuþmam bile uyandýrmaya yetmemiþti. Gazeteciler ise yoðun bir ilgi göstermiþlerdi konuþmama. Ýki gün sonra Sayýn Turgut Özal bombasýný patlatmýþtý. Biz ülkemizi Japon modeli ile kalkýndýracaðýz. Benim yemekte söylediklerimle onun söylediklerinde, büyük bir benzerlik bulunuyordu. Bu bir rastlantý mýydý, yoksa gazetecilerin verdikleri tüyo muydu bilemem.
                         ***
Her gün beþ altý köy gezerek sürdürüyorduk propagandalarýmýzý.Gittiðimiz her köyde en yoðun ilgi bizlere. Söylediklerimi büyük bir dikkat ile dinliyorlardý. Konuþmamý bitirince lütfettiniz beni dinlediniz. Þimdi de siz konuþun biz dinleyelim diyorum. Kimi tarýmla ilgili sorunlarýný dile getiriyor, kimi hayvancýlýkla ilgili. Tarým her zaman benim ilgi alným olmuþtur. Hayvancýlýk ilgili babamdan ve Mahmut hocadan çok þeyler öðrenmiþtim. Orman idaresinin orman alanlarýný tellerle çevirmesi nedeniyle otlak alanlarýnýn daraldýðýný, buna yýllardýr çekilen kuraklýkta eklenince, hayvanlarýn yeterince beslenemediðini, bu yüzden hayvanlara fabrika yemi ve vitamin desteði verilmesi gerektiðini anlatýyordum. Ýktidar olursak sulama kanallarýný yaz kýþ akýtacaðýmýzý, kýþ tarýmý için bunun gerekli olduðunu, ilk yaðmurlarýn bol hümüs ve gübreyi Gediz’e taþýdýðýný, ilk yaðmurlarla tarlalarýn sulanmasýnýn büyük yarar saðladýðýný anlatýyorum. Köylülerin politikacý aðzýndan dinlemeye alýþýk olmadýðý konulardý bunlar.
                         ***
Ýl baþkanýmýz Foça’da örgütlenemediðimizi, bu nedenle oraya da bir el atmamýzý rica etti. Önemli olan yalnýz Menemen’de deðil, tüm ülkede baþarýlý olmaktý. Peki dedik bu öneriye. Foça’ný bize yakýn köylerine haber saldýk. Gerenköy, Yeniköy, Kozbeyli ve Ilýpýnar köylerini ilk programa aldýk. Gerenköy’den baþlattýk ilk toplantýmýzý. Kuraklýk nedeniyle tarlalarýn iþlenemediðini, susuzluk nedeniyle meyvelerin dallarýnda buruþtuðunu, sebzelerin kuruduðunu bu nedenle çarenin sulama kanallarýnýn yaz kýþ akýtýlmasý olduðunu anlattým. Ýktidar olduðumuzda, sulama kanallarýnýn yaz kýþ akmasýný saðlayacaðýmýzý söyledim. Dinleyicilerden biri,
Sen ne sülersin be? Gediz’de yok iki parmak sucaz, sen neyi akýtacaksýn be deyince ben,
Su Gediz’de iki parmak akar gibi görünür ama, alttaki çakýllarýn altýndan ne kadar aktýðýný hiç birimiz kestiremeyiz dediðimde, o yine bildiðini okumaya devam etti.
Abe boþuna konuþursun, gelmiþsin buraya bari doðru dürüst bir þey söyle deyince hava birden elektrikleniverdi. Ýnce dalan biri kaldýrdýðý sandalyeyi konuþanýn kafasýna indirdi indirecek
Abe ne konuþursun sen. Ýndirmeyeyim sandalyeyi kafana. Sen basmýþsýn parayý, çýkartmýþsýn yüz elli metreden suyu. Var mý bende o kadar para? Bende artezyen çýkarayým. Býrak ta aksýn o su. Zararý yok iki parmak aksýn. Ama aksýn. Anlaþýlan sandalyeyi kaldýran diþli biriydi. Diðeri kalkýp gitmeyi yeðledi. Bu arada orada bulunanlar aðýz birliði etmiþ gibi,
Tamam baþkan, sen bu iþi biliyorsun. Tabi ki hepimiz isteriz kanallarda suyun yaz kýþ akýtýlmasýný. Toplantýdan birkaç kiþi ayrýlmýþtý. Geri döndüklerinde yanlarýnda kalabalýk insanlar vardý. Anlaþýlan konuþmam ilgilerini çekmiþti. Bu nedenle gidip arkadaþlarýna haber verip , onlarýn da katýlmalarýný saðlamýþlardý. Az önce elektriklenen havanýn yerini dostluk ve sevecenlik almýþtý. Konuþmamý bitirdikten sonra coþkulu bir þekilde uðurlandýk Gerenköy’den. Oysa Gerenköy’lü bir arkadaþým,
Boþuna gitme bizim köye. Orada Halkçý Partiye tek oy çýkmaz demiþti. Kalabalýktaki coþku ise bize aksini anlatýyordu. Yolumuz üzerinde Yeniköy var. Muhtar karþýladý bizi.Hoþ beþten sonra muhtar,
Baþkan senin zamanýn kýymetli. Sen bizim köyü boþ ver. Bizim köyde Halkçý Partiden baþka partiye tek oy bile yok. Kozbeyli’de ise durum deðiþik. Sen aðýrlýðýný oraya koy dedi. Biz yinede köylüye ayýp olmasýn diye beþ on dakikalýðýna oturup sohbet etmeyi yeðledik. Daha sonra ver elini Kozbeyli.

Kozbeyli’de kahvehane týklým týklým idi. Geçmiþteki C.H.P. yöneticiliðimde edindiðim dostlarým vardý bu köyde. Anlaþýlan iyi reklam etmiþlerdi beni. Umduðumuzdan çok daha sýcak karþýlanmýþtýk köylülerce. Tokalaþma faslý bitince konuþmaya baþladým. Köyde tarým aðýrlýktaydý. Balýkçýlýk yok denilecek kadar azdý. Bu nedenle konuþmamda tarýma aðýrlýk vermiþtim. Bu ara biri ayaða kalktý. Elini havaya kaldýrarak baðýrdý.
Baþkaným sen çok güzel þeyler söylüyorsun ama, bu söylediklerinin kaynaðý nerede dedi ve oturdu. Köylüler ters ters baktýlar adama. Bazýlarý,
Baþkan sen boþ ver onu. O zaten delidir dediler. Ben konuþaný çok iyi tanýyordum. Elinde bir defter, durmadan hayali kiþilere mektup yazardý. Tanýdýðýmý belli etmek istemedim.
Biraz önce konuþan arkadaþ lütfen ayaða kalkar mýsýn dediðimde yine
Boþ ver onu be baþkan. O delidir diye itiraz edenler oldu.
Arkadaþlar bu arkadaþýmýz deli olabilir ama, yine de çok güzel bir þey sordu. Benim görevim onu yanýtlamaktýr.Oy hakký elinden alýnmýþ olsa bile.
Oy veriyor diye sesler geldi saðdan sodan. Deli Zeki (aslýnda onun adý Zeki deðil ama, ben öyle diyeyim) ayaða kalktý.
Buyurun baþkaným dedi.
Adýn ne?
Zeki.
Nerelisin?
Buralýyým, bu köydenim.
Peki, ben sana bir þey sorabilir miyim?
Sor.
Bir zamanlar dünyanýn en iyi salebi nerede yetiþirdi?
Bilmiyorum.
Peki buralarda sakýz aðacý yetiþir miydi?
Onu da bilmiyorum.
Bu daðlarda hiç gezdin mi?
Çooook, her zaman
Gezdiðin yerlerde deli asmalarla karþýlaþtý mý hiç?
Ohoooo her yerde var.
Peki sen nasýl bir Foçalýsýn ki, bir zamanlar dünyanýn en iyi salebinin Foça’da yetiþtiðinden haberin yok.Çeþme’den sonra en çok sakýz aðacýnýn bulunduðu yer Foça’ydý. Tarihin babasý Heredot der ki; “Ege öyle bir yer ki, onun daðlarýndan yað, ovalarýndan bal akardý. Ve o beldede on sekiz milyon insan refah içerisinde yaþardý.” Nerede bizim daðlarýmýzdan akan yaðlar, nerede bizim o ovalarýmýzdan akan ballarýmýz. Bal veren asmalarýmýz kurumuþ, yerinde tek tük deli asmalar kalmýþ. Þu daðlarda yeni dikilmiþ tek bir zeytin fidaný göstere bilir misiniz?
Abovvv dediler köylüler. Sen ne de iyi biliyon bizim köyümüzün durumunu. Dediklerinin hepsi de essah. Deli Zeki ayaða kalktý.,
Saðol baþkaným, beni inandýrdýnýz dedi. Devam ettim konuþmama. Eðer biz iktidar olursak, tarýma gereken aðýrlýðý vereceðiz. Yine daðlarýmýzdan yað, ovalarýmýzdan bal akmasýný saðlayacaðýz. Býrakýnýz on sekiz milyon insaný. Bu gün Ege’nin nüfusu yedi milyon civarýnda. Tümünün zengin olduðunu söyleye bilir miyiz? Nereden bakarsanýz, yarýsýndan fazlasý fakirlik sýnýrýnýn içerisinde. Tarým bizim kaderimizdir. Tarýma gereken deðeri verirsek kalkýnýrýz. Montaj sanayi ile bir yere gidemeyiz. Çok uzun tuttular bizi Kozbeyli’de. Saate baktým biri geçmiþ. Ayaða kalktým,
Arkadaþlar, bildiðiniz gibi gece yarýsýný geçmiþ. Benim bundan bir saat önce Ilýpýnar’da olmam gerekiyordu. Sohbetimiz çok güzeldi. Ýzin verin gidelim artýk. Zamanýmýz kýsýtlý olmasý nedeniyle hepinize ayrý ayrý veda edemeyeceðim. Hepinize birden sesleniyorum. Hoþça kalýn. Oy verirken saðduyulu olacaðýnýza inancým tamdýr. Tek tek vedalaþmadýðým için kusuruma bakmayýn. Vedalaþmadan kurtulmak olasý mý? Bir yarým saatte o þekilde kaybettik. Ilýpýnar’a vardýðýmýzda saat ikiyi bulmuþtu. Bu saatte, gecenin yarýsý bitmek üzereyken kahvehanede kimseyi bula bilecek miyiz bakalým dedim. Arkadaþlardan biri,
Baþkan en iyisi biz geri dönelim. O sýrda birkaç kiþinin bize doðru geldiklerini gördük.
Hele þu arkadaþlarýn yanýna kadar gidelim bakalým dediler. Gelenler hemen arabanýn önüne geçtiler.
Yahu siz nerede kaldýnýz böyle? Millet sizi saatlerdir bekliyor?
Yani þu anda kahvehane dolu ve bizi bekliyorlar öyle mi diyorsunuz?
Elbette sizi bekliyorlar. Zaten kahvehaneye çok yaklaþmýþtýk. Bizi karþýlayanlara,
Arabada yer olsaydý sizi de alýrdýk dediðimde,
Gerek yok, gerek yok dediler. Zaten kahve aha orada. Kahvehaneye gittiðimizde gerçekten çok þaþýrdým. Hiç beklemiyordum kahvehanenin böylesine týklým, týklým dolu olacaðýný. Hep birlikte ayaða kalkýp buyur ettiler. Geç kalmamýzýn elimizde olmayan nedenlerden kaynaklandýðýný söylediðimde,
Hiç mühim deðil dediler bir aðýzdan. Yeter ki siz geldiniz. Beklememiz boþuna olmadý. Konuþmamý kýsa tutmaya çalýþtým. Bu saatten sonra, herkesin evine gitmek istemesi doðaldý. Konuþmamý bitirdikten sonra hemen gitmeyi düþünüyorduk. Olasý mýydý? Boynuma sarýlýp iki yanaðýmdan öpen öpene.
Baþkaným, bizi partimize sen kavuþturdun. Þükür rabbimize bize bu günleri gösterdi. Boynuma sarýlýp aðlayanlar da var. Eskiden de C.H.P. li olan köylüler belli ki Halkçý Partiyi C.H.P. nin devamý olarak kabullenmiþlerdi.
Saat sabahýn beþine yaklaþýyordu. Kimsenin daðýlmaya niyeti yok. Kalkýp gitmek için izin istedim. Ýtirazlar oldu.
Gelmesi sizden, gitmeniz ise bizden. Kolay býrakmayýz seni dediler. Çok yorulduðumu, sabah en geç dokuzda ilçe merkezinde bulunmam gerektiðini söyledim. Vedalaþýp arabaya bindiðimizde saat beþi geçmiþti.
Seçimler yapýlýp oylar sayýldýðýnda, Ilýpýnar’la Yeniköy’ün tüm oylarý Halkçý Partiye çýkmýþtý. Gerenköy’de oylarýn yarýdan fazlasýný, Kozbeyli’de ise yarýsýna yakýnýný almýþtýk. Doðal olarak çok sevinmiþtik bu sonuçlara.
                         ***
Ýlçe merkezimizde gece arkadaþlarla hazýrlýk yapýyoruz. Ýri yarý biri geldi.
Baþkan beni partiye yaz dedi. Ne yalan söyleyeyim, adamý gözüm tutmamýþtý. Üye kayýt formunu önüme çektim. Formunu doldururken
Bak arkadaþ, yasa gereði partiye bir miktar ödenti ödemen gerekiyor. Aylýk mý verirsiniz, yoksa yýllýk mý?
Aylýk vereceðim.
Ne kadar?
Üç yüz bin lira.
Yýllýk bin iki yüz liradan fazlasý yasaktýr. Dolayýsýyla ayda ancak yüz lira verebilirsiniz.
Olsun ben veririm.
Ben aylýk yüz lira yazayým, sen üstünü baðýþ olarak verirsin..
Tamam
Peki þimdi ne vereceksin?
Birkaç gün sonra geldiðimde vereceðim.
Tamam oldu dedim. Kalktý,
Hadi benden eyvallah diyerek gitti. Yöneticilerden Halil,
Baþkan ver o formu da deftere iþleyeyim dedi.
Gerek yok dedim.
Neden?
Bu adam gidici de ondan.
Nasýl olur baþkan? Adam çok hevesli.
Olsun adam yine de gidici. Yakýnda gelip bizimle iþ pazarlýðý yapmazsa çok þaþýrýrým.
Yok be baþkan, olmaz öyle þey.
Görürsünüz dedim. Konuyu kapattýk. Herkes iþine döndü.
Üç veya dört gün geçmiþti aradan. Bizim hýzlý partilimiz yine geldi. Kendisine çay söyledik. Konuya girmesini bekliyorum.
Baþkan, ben partiye kayýt oldum ama, siz bana Petkim’de iþ bulacak mýsýnýz? Dedi.
Dýþarý çýkýp tabelaya bakar mýsýn?
Ben gelirken bakmýþtým.
Anladýðým kadar iyi bakmamýþsýn. Lütfen dýþarý çýkýp bir daha bakar mýsýn? Okuduðunu yüksek sözle söyle ki biz de duyalým. Dýþarý çýkýp yüksek sesle tabelayý okudu.
Halkçý Parti Ýlçe Baþkanlýðý.
Herhangi bir yerinde Ýþ ve Ýþçi bulma Kurumu diye yazýyor mu?
Yoooo öyle bir þey yazmýyo.
Öyleyse bizden neden iþ istiyorsun? Burasý Ýþ ve Ýþçi Bulma Kurumu mu? Ýçeri girip yerine oturdu. Baþkan bana bir istifa mektubu yaz. Ýstifa ediyorum.
Ýstifa mektubu yazmaya gerek yok. Senin gidici olduðunu tahmin ettiðimden deftere kaydýný geçirmedim. ( Yýllar sonra C.H.P. de karþýlaþtýðýmýzda, piþkinlikle ilçe baþkanýna “baþkaným beni çok iyi tanýr. Ona sorun benim Halkçý Partide nasýl çalýþtýðýmý söylesin” dediðinde doðrusu hiç þaþýrmadým)
Hadi benden eyvallah. Bana iþ bulamayacak partiye girecek kadar aptal mýyým ben? Öfkeyle çýkýp gitti.Genç adam gidince arkadaþlar merakla sordular,
Siz kos koca Menemen’de ayda üç yüz bin lira aidat ödeyebilecek bir tek kiþi tanýyor musunuz? Hem de Sosyal Demokrat bir partiye. Biz tabanýn partisiyiz. Benim zenginlerden yardým istediðim,i hiç gördünüz mü? Hangi zengin ister, Sosyal Demokratlarýn iktidar olmasýný? Hayalci olmayalým. Kendi yaðýmýzla kavrulmaya devam edelim.
                         ***
Önümüzdeki gece propagandalarýn son gecesiydi. O gece Yanýkköy’e mutlaka gitmemiz gerekir dedim. Oradan da baþka köylere gideriz. Ýtiraz ettiler.
O köyden bize tek bir oy çýkmaz. Zamanýmýzý niye boþa harcayalým dediler.
Nerden biliyorsunuz tek bir oy çýkmayacaðýný? Görevimiz o köye de gitmektir. Çok isteksiz bindiler arabaya.
Siz isterseniz arabada kalýn. Ben tek baþýma köy kahvesine girer, konuþmamý yaparým.
Olmaz öyle þey dediler. Anca beraber, kanca beraber.
Köye varýp kahvehaneye girdiðimizde televizyonda Evren Paþanýn konuþmasý vardý. Bize yarým aðýzla hoþ geldiniz dediler. Evren Paþanýn konuþmasýna tepki olarak masalar ileri geri itiliyor, sandalyeleri habire tabana vurup gürültü çýkarýyorlardý. Kahveci yanýmýza geldi. Bir þey içmek ister misiniz? Diye sordu. Hepimiz çay içelim dedik. Çaylarýmýzý getirdiðinde kulaðýma eðilip,
Ne yapmaya geldiniz buraya? Diye sordu.
Konuþmaya geldik, yasak mý?
Yok yasak deðil de kimse sizi dinlemez burada. O sýrada Evren paþanýn konuþmasý bitmiþti.
Sen þu televizyonun sesini kýs gerisine karýþma.
Peki dedi ve televizyonun sesini sonuna kadar açtý. Ayaða kalktým.
Arkadaþlar, ben buraya Halkçý Parti bakaný olarak Halkçý artiye oy istemek için gelmedim.Ben de sizler gibi tarýmcýyým. Benim de sizler gibi sorunlarým var. Bakýnýz köyünüzün altýndaki Gediz boþu boþuna denize akýyor. Oysa bizim sebzelerimiz tarlalarýmýzda susuzluktan kuruyor. Mandalinler dallarýnda susuzluktan buruþuyor. Kimin yüreðine elverir bu çarpýklýk? Þoför ve otobüs sahibi Memiþ ayaða kalktý,
Ulan Rahmi, kapat ulan þu televizyonu.Rahmi hemen koþup televizyonu kapattý. Bu kez de köylülere baðýrdý,
Bu güne kadar hep bizden olanlarý dinledik. Hiçbir kimse bu güne kadar bize böyle bir þey söyledi mi? Susun da bu arkadaþ ne diyor, bir dinleyelim bakalým. Dinlemek istemeyen varsa çýkýp gitsin. Kimse gitmeye niyetli deðildi. Uzun konuþtum orada.
Sütünüzü sizden on liraya alanlar, ayný sütü size yetmiþ liraya satýyorlar. Ne yazýk ki yemin kilosu da on lira. Bir kilo yemden bir litre süt alabilir misiniz?
Nerdeee diye baðýrdýlar. Kýþ sulamalarýnýn yararlarýný anlattým. Teknik Ziraat Müdürlüðünün duyarsýzlýðýný anlattým. Onlarýn sorunlarýný deþtikçe deþtim. Konuþmam sohbete dönüþtü. Onlar sordular ben yanýtladým. Toplantýyý bitirip ayrýlýrken, bir kaçý benimle birlikte dýþarý çýktý. Biri,
Baþkan , bizim kusurumuza bakma. Baþlangýçta sana çok cahil davrandýk. Cahilliðimize tut dedi. Sarýldýk biri birimize.
Olur böyle þeyler, takmayýn kafanýza dedim. Vedalaþýp Doðaöy’e hareket ettik. Yolda Yanýkköy’den nasýl bir sonuç alabileceðimizi tartýþtýk. Doðaköy yakýn olduðundan kýsa sürdü tartýþmamýz.Doðaköy’den sonra, vakit bir hayli geç olduðundan geri dönmeye karar verdik. Yolda yine yanýkköy’den ne kadar oy alýrýz tartýþmasý baþladý. Ben,
Kýrkýn üzerinde dedim. Arkadaþlar ise,
Yirmiden fazla çýkmaz dediler. Haklýydýlar. Zira C.H.P. en güçlü zamanýnda bile on sekiz oydan fazlasýný alamamýþtý. Yarýndan sonra gece yarýsý ne sonuç aldýðýmýz belli olacak diyerek tartýþmayý noktaladým. Tam kýrk iki oy çýktýðýný hemen belirtmek isterim.
                         ***     
Son gün partilerin gövde gösterisi vardý. Arkadaþlar,
Gövde gösterisine çýkmayalým. Bizi destekleyen araba sahibi hemen hemen yok gibi dediler.
Hayýr dedim. Gerekirse yaya yürüyeceðiz ve bu seçimde biz de varýz diyeceðiz.
Yeni aldýðým 1960 model spor arabanýn üstünü açýp konvoy baþý yaptýk. Eþ dosttan saðladýðýmýz arabalarla on iki arabalýk bir konvoy oluþturduk. Bizim minik konvoyumuz yüz elli arabalýk konvoylardan daha çok ilgi çekiyordu ve daha çok alkýþ topluyordu. Akþam on sekizde yasaklar baþladýðý için biraz daha erken bitirdik gövde gösterimizi. Genelde partimizin çok az oy alacaðý görüþü hakimdi.
Erken karar vermeyin. Biz küçüktük ama, halkýn bize ilgisi büyüktü. Ýki gün sonra kesin sonuçlara yakýn sonuçlarý alýrýz. Ertesi gün oy verme sýrasýnda, gittiðimiz sandýk baþlarýnda bizlere gösterilen ilgi çok yoðundu. Belli ki iyi bir yoldaydýk.
Sayýmlarýn sonuçlarý benim için sürpriz olmamýþtý. Halkçý Parti geçerli oylarýn yüzde ellisine yakýn oy almýþtý. 9989 oyla birinci parti olmuþtu. ANAP 7000, M:D:P: ise 3000 civarýnda oy almýþtý. Sonuçta çok çalýþmanýn meyvelerini toplamýþtýk. Hepimizin mutluluðuna diyecek yoktu. Ülke genelinde sonuçlar tatmin edici deðildi. Arkadaþlar bu duruma üzülüyorlardý. Takmayýn kafanýza, ,iyi çalýþan hak ettiðini alýyor. Demek ki genel merkezimiz yeterli çalýþmamýþ. Bakýn ANAP a. Liderinin aðzý iyi laf ettiðinden malý alýp götürdü. Bizden buraya kadar. Hepimizin cebi delikti. Seçimde yaptýðýmýz harcamalar yüzünden cebimiz bile kalmadý. Siyasetçilik bitti artýk. Bundan böyle herkes iþine.
                         ***
Politik özgürlüðümüz uzun sürmedi. Tam ilçe baþkanlýðýndan istifa etmeyi düþünürken yerel seçimler geldi gündeme. Bu aþamada görevi býrakmayý yediremedim kendime. Yönetici arkadaþlar da hemen gelip buldular beni.
Baþkaným ne yapacaðýz. Tamam mý devam mý?
Siz ne düþünüyorsunuz?
Biz devam diyoruz dediler hep birlikte.
Siz devam diyorsanýz ben de devam diyorum dedim. Parasýzlýk yüzünden yeni bir parti merkezi tutamadýðýmýzdan bizim apartmanýn bodrumuna taþýnmýþtýk. Hemen iþe giriþtik Benim atölyeyi aþaðý bodruma, parti merkezini de atölyemin olduðu dükkana taþýdýk. Hemen emniyete gerekli bilgiyi verdik.
Genel baþkanýmýz Ýzmir’e gelmiþti. Oradan Menemen’den baþlayýp Aliaða’ya oradan da Bergama’ya gidecekti. Ýlden telefonla arayýp genel baþkanýmýzý mümkün olduðunca kalabalýk karþýlamamýz istendi. Ýstemek kolay ama, birde karþýlayacak olana sorun bakalým kolay mý? SODEP e ve DYP ye seçime katýlma izini çýkýnca partimize uðrayan bile kalmamýþtý. Yoðun çabalarýmýza raðmen altý arabadan fazlasýný saðlayamamýþtýk. Bu küçük konvoyla Ulucak köyüne hareket ettik.Köyün karþýsýndaki boþlukta genel baþkanýmýzý beklemeye baþladýk. Genel baþkanýmýz, büyük bir kalabalýkla karþýlanacaðýný umuyordu her halde. Altý arabalýk konvoyu ve kendisine gösterilen ilgiyi az bulduðundan çok bozulmuþtu. Biz önde, Ýzmir’den gelenler arkamýzda Menemen’ yöneldik. Menemen içinde attýðýmýz turda da bize itibar eden yok. Toplantýnýn yapýlacaðý Emrullahýn Kahvehanesine geldiðimizde kahvehanenin týklým týklým dolu oluþu hepimizi rahatlattý.
Ýlk konuþmayý ben yaptým. Konuþmamda hiçbir soruna deðinmedim. Sadece gelenleri halka tanýttým. Anlaþýlan genel baþkan konvoyun küçük olmasýndan beni sorumlu buluyordu. Bana karþý ola bildiðince soðuktu. O da konuþmasýný kýsa tuttu. Karþýlayanlar arasýnda eski Ýl Genel Meclisi üyesi Cevdet Yiðitoðlu da vardý. Ýzmir’deki valililiði sýrasýnda uzun yýllar Yiðitoðlu ile birlikte çalýþmýþlardý. Ýyi arkadaþmýþlar onunla. Toplantý bittiðinde halka Cevdet Yiðitoðlu’nu göstererek,
Cevdet Yiðitoðlu benim çok sevdiðim, Ýl Genel Meclisinde yýllarca beraber çalýþtýðým çok yakýn bir arkadaþýmdýr. Onu partimizin baþýnda ve belediye baþkan adayý olarak görmek istiyorum dedi. Tepemden aþaðý bir kova buz gibi su dökülmüþtü sanki. Kimseyle vedalaþmadan sessizce evime doðru yöneldim. Bodruma inip çalýþmayý denedim. Elim iþe varmadý. O sýrada Durcan Emirbayer ile Profesör Mahmut Akkýlýç yokluðumu fark etmiþler. Yönetici arkadaþlara sormuþlar. Biri,
Biraz önce partiye doðru gittiðini gördüm demiþ. Hemen parti merkezine geldiler. Orada olmadýðýmý görünce hemen bodrum kata indiler. Mahmut hoca
Baþkan ne yapýyorsun burada? Bizimle Aliaða’ya gelmiyor musun?
Hayýr gelmeyeceðim.
Neden?
Arabam tamirhanede. Neyle döneceðim Aliaða’dan. Siz gidin. Ben size ayak baðý olamayayým.
Baþkan o ne biçim söz öyle? Ne demek ayak baðý. Sen bizim baþýmýzýn tacýsýn. Buradan seni nasýl aldýysak ayný þekilde de geri getireceðiz. Ýkisi birden çok ýsrar ettiler. Mahmut hoca,
Sen bir þeye kýzmýþ görünüyorsan. Hayrola bir þey mi var?
Hiçbir þey yok. Sadece caným gelmek istemiyor. Durcan Emirbayer koluma girdi,
Hadi baþkan bu iþ sensiz olmaz. Kýrma bizi. Çaresiz yukarýya çýktýk. Kapýnýn önünde bekleyen arabalardan birine bindim. Aliaða’ya vardýðýmýzda toplantý baþlamýþtý. En arkada bir yerde durdum. Az sonra biraz dolaþayým diyerek çarþýya doðru yürüdüm. Bir meslektaþýmla karþýlaþtým.
Abi hayrola ne iþin var Aliaða’da diye sordu.
Halkçý Partililerle geldim. Þimdi de geriye dönmeyi düþünüyorum.
Abi isabet oldu. Bende sana gelecektim malzeme almak için. Arabam dükkanýmýn önünde. Hadi gidelim. Hani derler ya körün istediði bir göz. Allah ona verdi iki göz. Benimki de öyle oldu. Önce dükkanda oturup birer çay içtik. Kalfa gittiði yerden dönünce, dükkanýn önündeki arabaya binip Menemen’e hareket ettik. Bodrum kata inip istediði malzemeleri hazýrlayýp verdim. Bir hayli yüklüydü listesi. Epey zaman almýþtý hazýrlanmasý. Yukarý beraber çýkýp uðurladým kendisini.
                         ***
Halil beni Aliaða’da göremeyince, geri döndüðümü anlamýþ, hemen geriye dönüp parti merkezine gelip beni beklemeye baþlamýþ. Ayakta karþýladý beni.
Hayrola baþkan? Madem dönecektin bana niye haber vermedin? Hem senin bir sýkýntýn olduðu belli. Söylede bilelim.
Halil, biraz sonra konuþuruz. Önce þu istifa mektubunu yazýp dosyaya koyalým.
Ne istifasý baþkan?
Baþkanlýktan Sayýn Genel Baþkanýmýz Cevdet Yiðitoðlu’nu partimizin baþkaný olarak görmek istiyor. Önünü açmakta yarar var.
Baþkan, sen istifa ettikten sonra benim burada ne iþim var? Bana da bir istifa mektubu yaz.
Sen þimdi istifa etme. Bu gece veya yarýn toplanýp gereken kararý alýrsýnýz.
Peki baþkan.
Halil ben eve çýkýyorum. Arayan olursa nerede olduðumu bilmediðini söylersin. Eve çýktým. Çocuklarýmla ilgilendim.Çocuklarým öfkemin yatýþmasýna neden olmuþtu. Saat yirmi üçe geldiðinde yatma zamanýmýz gelmiþti. Yine kapýmýzýn zili çaldý.
Kim o diye seslendim.
Aþaðýya gelir misin?
Gelemem yorgunum. Yarýn gelin dedim. Aþaðýdan ayak sesleri gelmeye baþladý. Baktým, Mahmut Akkýlýç hoca (profesör) her zamanki telaþlý haliyle yukarýya çýkýyor.
Hocam siz zahmet etmeyin, ben aþaðýya geleyim. Sizin geldiðinizi bilseydim hemen gelirdim. Geri döndü. Ben de aþaðýya indim. Yerel seçimler nedeniyle atölyemi apartmanýmýzýn bodrumuna, bodrumdaki parti merkezimizi de zemin kattaki dükkanýma taþýmýþtýk. Mahmut hocayla birlikte Aþkýn Toktaþ ve Durcan Emirbayer’de gelmiþler. Mahmut hoca,
Hayrola, Aliaða’yý neden bizden habersiz terk ettin? Bizimle bir sorunun mu var?
Hocam, sizlerin Genel Baþkanýmýzýn Cevdet Yiðitoðlu’na söylediklerinden haberiniz yok galiba?
Yoooo, ne söyledi ki?
Cevdet aðabeyi ilçe baþkaný ve belediye baþkan adayý olarak görmek istiyormuþ. Ben de istifa ederek ona yolu açtým.
Ne zaman yaptý bu densizliði?
Kahvehanedeki toplantýmýz sýrasýnda
Hoppala bu adam ne yapmak istiyor böyle? Ben ona yarýn gösteririm. Yarýn bizimle Torbalý’ya geleceksin. Senden özür dileyecek.
Hocam lütfen ýsrar etmeyin.Ben istifada kararlýyým.Zaten bu genel baþkanla bu iþ yürümez. Üçü birden istifamý geri almam için ýsrar etmeye baþladýlar. Baktým ýsrarlarýn sonu gelmeyecek, hele bu gece iyice düþüneyim. Yarýn bir þeyler yaparýz demek zorunda kaldým.
Kesin söz vereceksin.
Ne olursunuz ýsrar etmeyin. Ýzin verin bu gece düþüneyim. Sinirlerim biraz yatýþsýn. Durcan Emirbayer,
Ben yarýn arabamý gönderip aldýracaðým seni.
Sakýn gönderme dediysem de ýsrarla araba göndereceklerini söylediler.
Sizin dediðiniz olsun demek zorunda kaldým. Vedalaþtýktan sonra gittiler.
Ertesi gün sabah sekizde apartmanýmýzýn kapýsý önünde son model bir araba durdu. Belli ki beni almaya gelmiþlerdi. Mahmut hoca arabadan indi.
Hadi bakalým gidiyoruz dedi. Gitmemek için direndim ama fayda etmedi. Hocamýzý kýrmamak için arabaya bindim. Hemen Torbalý’ya doðru yola çýktýk.Torbalý ilçe merkezinde konvoya ulaþtýk. Parti merkezine gittik. Mahmut hoca önce beni yönetim kurulu odasýna aldý.
Genel Baþkaným buraya gelir misin? diye seslendi. Genel baþkan,
Þimdi zamaný deðil, sonra gerekeni yaparýz dedi. Mahmut hoca,
Hayýr þimdi gereken yapýlacak deyince Genel Baþkan yanýma geldi.
Hayrola sen niye kýzdýn bana böyle? diye sordu.
Ben size niye kýzayým. Kendime kýzýyorum. Hiçbir yere aday deðilim. Ne iþim var benim baþkanlýkta? Býrak baþkanlýðý Cevdet Yiðitoðlu yapsýn. Sizde memnun olursunuz.
Cevdet benim eski bir arkadaþým. Onu onöre etmek için söyledim o sözleri. Ne bileyim senin alýnacaðýný? Eðer sorun buysa gel sarýlalým biri birimize barýþalým.
Birde þunu bilmenizi isterim. Ben tepeme paraþütle adam indirtmem. Belediye baþkan adayýný benim baþkaný olduðum kurul seçer. Ne genel merkez, nede il merkezi seçemez.
Tamam, tamam yeter ki kýzma. Hadi sarýlalým biri birimize de barýþalým. Sarýlýp öpüþtük ve barýþtýk ama, ben yine de ayný burukluðu taþýyorum. Bunu fark eden Mahmut hoca beni yalnýz býrakmadý. Dönüþte de Durcan Emirbayer’in arabasýyla Menemen’e býrakýldýk. Mahmut hoca ayný arabayla Menemen’deki bacanaðýnýn evine gitti. Üç gün süreyle Menemen’den ayrýlmadý. Beraberce bazý köylere sohbet etmeye gittik. Anlaþýlacaðý gibi istifamý geri almak zorunda kaldým.
                    ***
Adaylýk baþ vurularý baþladýðýnda kapýmýzý açan bile olmadý. SODEP in Halkçý Partiyi tamamen sileceði görüþü hakim olduðundan, aday bulmakta büyük zorluk çekmekteyiz. Listemizi tamamlayýp baþ vurumuzu hazýr duruma getirdik. Ýnþaat Mühendisi Fethi Dere’yi belediye baþkan adayýmýz. Baþvurusunu yapýp gerekli belgeleri hazýrlayýp , Ýlçe Seçim Kuruluna verme aþamasýna geldikten sonra baþkan adayýmýzý bir daha görmek mümkün olmadý. Ýstifa edeceði söylentileri geliyor kulaðýmýza. Belediye meclis üyeliði adaylarýmýz da dökülmeye baþladý. SODEP lilerin baskýlarýna dayanamayanlar basýyor istifayý. Tek bir eksikle dahi seçime katýlmak olasý deðil. Ertesi gün en geç saat on yediye kadar belgeleri Ýlçe Seçim Kuruluna vermemiz gerekli. Baþkan adayýmýzý ilçe merkezimize ancak saat yirmi dörde doðru getirte bildim.
Neden parti merkezine uðramýyorsun, bu denli uzak duruyorsun? Ýstifa edeceðine dair duyumlar alýyoruz. Aday mýsýn, deðil misin? Hiç yalpalamadan bana gerçeði söyle dediðimde,
Siz bana seçilme garantisi vere bilir misiniz? Dedi.
Ben neyim arkadaþ? Parti baþkaný mýyým, yoksa ülkenin kaderini elinde tutan bir diktatör mü? Ben sana nasýl böyle bir garanti vere bilirim.
Siz garanti vermezseniz, ben adaylýktan çekilirim. Olacaklarý tahmin ettiðim için istifa mektubunu hazýrlamýþtým. Ýmzasýný atýp, bize baþarýlar dileyip gitti. Sabahýn dördüne kadar mühendis Sedat Kokulu’yu aradýk bulamadýk. Benim aday olmamý isteyenler kasýtlý olarak Sedat Kokulu’yu bulmuyorlar düþüncesiyle Kokulu’nun evine kendim gittim. Gerçekten evinde yoktu. Bizimle birlikte aday belirlemeye çalýþtýðýmýz Ethem Köse’ye adaylýk teklifimizi yineledik. Reddetti. O da bana aday olmamý önerdi. Bu kez de ýsrar oklarý bana yöneldi. Etmeyin, eylemeyin arkadaþlar, bu iþ kapital iþi. Daha geçen seçimlerde açýlan gedikleri kapatamadým. Ethem Köse,
Niye tereddüt ediyorsun? Paraysa para, arabaysa araba, her türlü destek vereceðim sana.
Tamam demekten baþka çarem kalmamýþtý. Gereken evraklarý hazýrladýktan sonra daðýldýk. Sabah onda yeniden toplandýk. Saat on beþe kadar yeni bir aday çýkar mý diye bekledik. Ne gelen var ne giden. Seçim evraklarýný on beþ otuzda Ýlçe Seçim uruluna teslim ettim.
Yoðun aday belirleme çalýþmalarýndan sonra rahat ede bileceðimizi sanmýþtýk. Ne gezer? O gün üç kiþi belediye meclisi adaylýðýndan istifa etti. Hemen üç kiþi bulduk yerine. Her güm gelen istifalarla bunalýyoruz. Adaylýktan çekilmem için SODEP lilerden yoðun baský var. Ýþi tehdide kadar büyüttüler.
                         ***
Yeni Asýr Gazetesi belediye baþkan adaylarýný bir araya getiren toplantýlar düzenliyor. Sýra Menemen’e gelince,Ticaret Odasýnýn salonunda toplandýk. ANAP tan yirmi, D:Y:P: den otuz, SODEP ten elli kiþi civarýnda katýlanlar vardý.Bizdense bir ben, birde kardeþim. Gelenler üç üniversite mezunu aday arasýnda periþan olacaðýmý ve beni orada bitireceklerinin hesabýný yapýyorlardý. SODEP lilerin bakýþlarý oldukça küçümser bir havadaydý.
Adaylar arasýnda küçük bir tartýþma çýktý. Üçü de ilk konuþmacý olmak istiyorlardý. Yaþa göre sýralama yapýlmasýný önerdim. En küçükten baþlayýp büyüðe doðru gitsin dedim. Kabul ettiler.SODEP, DYP, ANAP ve Halkçý Parti olarak sýralama yapýldý. SODEP adayý ilk konuþmacý olmasýndan memnun olmuþtu. Ben de memnundum, zira son konuþmacý olmanýn avantajlarýný biliyordum. Nede olsa eski politikacýyým.
Ýlk tur adaylarýn kendilerini tanýtma turuydu. Adaylar mezun olduklarý üniversiteleri, üzerine basa, basa söylediler. Sýra bana geldiðinde öðrenim durumum ilkokul deyince salonda gülüþmeler oldu. Belli ki beni kedinin önüne býrakýlmýþ bir fare kadar zavallý buluyorlardý.
Ýkinci tur soru, yanýt þeklindeydi. Partililer soruyor, adaylar yanýtlýyor. Ýlk soru hapishaneye mahkum ziyaretine gelenler, bekleme salonu olmadýðý için zor durumda kalýyorlar. Oraya bir bekleme salonu yapacak mýsýnýz idi.SODEP adayý, altý bekleme salonu, üstü de gençlik lokali olacak binayý hemen konduru verdi hapishanenin bahçesine. DYP adayý beþ kata çýkardý binayý. ANAP adayý ise ben iktidarým. En mükemmelini ben yaparým oraya dedi. Sýra bana geldi.
Adalet Bakanlýðýna gerekli baþ vuruyu yaparým. Ýzin verirse istenilene uygun bir bekleme salonu yapýla bilir dedim. Oturumu yöneten Erhan Ünver
Nevres bey, siz soruyu yanlýþ anladýnýz herhalde
Hayýr neden yanlýþ algýlayayým?
Neden o zaman Adalet Bakanlýðýna baþ vuruda bulunacaksýnýz?
Sayýn Erhan, hapishane ve çevresi, Adalet bakanlýðýnýn özel koruma statüsüne baðlýdýr. Adalet Bakanlýðý, sizin oraya yapacaðýnýz bekleme salonu, benim hapishaneyi korumamý engeller derse, oraya, o bekleme salonunu ne ben, ne de bu arkadaþlarým yapa bilirler. Salonda soðuk bir hava esti. Taraftarlar, siz bunu neden bilmiyorsunuz dercesine gözlerini adaylarýna dikmiþlerdi.Ýkinci soru mezarlýkla ilgiliydi.
Yeni bir mezarlýk yapmayý düþünüyor musunuz? Üç aday da Sakaltepe adý verilen tepenin eteklerinde, daha önce tespit edilen yere mezarlýk yapacaklarýný söylediler. Yine sýra bana geldi.
Sakaltepe’ye mezarlýk yapmaya kimsenin gücü yetmez. Zira orasý ilk Menemen’in kalýntýlarýnýn bulunduðu yerdir. Öyle sanýyorum ki, hepiniz eski Menemen’i Asarlýk köyü yakýnýndaki eski Menemen olarak bilinen yer olduðunu zannediyorsunuz. Bildiðiniz doðrudur. Orasý eski ama, ikinci Menemen’dir. Ýlk Menemen’in kurulduðu yer ise Sakaltepe’dedir. Milattan sonra 17 ile 24 yýllarý arasýnda yedi yýl süren depremlerde yýkýlmýþ ve daha saðlam zemin yapýsý nedeniyle ikinci Menemen Asarlýk köyü yakýnýndaki o bildiðiniz yerde yeniden inþa edilmiþtir. Sakaltepe Anýtlar Yüksek Kurumunun korumasý altýndadýr. Sit alanýdýr. Orada otuz santimden daha derin çukur açýlmasýna izin verilmez. Otuz santime ölü gömüle biliyorsa, mezarlýðý orada yapa bilirsiniz. Orada mezarlýk yapmak için yapacaðýnýz her harcamada saçý bitmemiþ yetim hakký vardýr. Ýþe yaramayacak yatýrýmlarla halkýn parsýný sokaða atmaya kimsenin hakký yoktur.
Üçüncü soruda konu, su þebekesinin yetersizliðiyle ile ilgiliydi.
Apartmanlarýn üst katlarýna su çýkmýyor. Bu sorunu çözmek için neler düþünüyorsunuz deniliyordu. Apartmanlarýn yoðun olduðu yerlerde borularý kalýnlaþtýrarak çözü verdiler sorunu. Benimse yaklaþýmým deðiþikti. Ana depodan düzdeki mahallelere su taþýyan borulardan, yukarýdaki mahallelerle birlikte apartmanlara da su veriliyor. Bu nedenle suyun basýncý yolda kýrýlýyor¸u yüzden yüksekteki semtlere ve apartmanlara yeterli su gitmiyor. Çaresi priz direk boru döþemektir. Döþenecek borular yalnýz yüksek semtlere ve apartmanlarýn yoðun olduðu yerlere su verecektir. Ovamýzdan on dört artezyenden saðlanan su Ýzmir’e verilmektedir. On üç artezyenden pompalanan su da Aliaða’daki Petkim tesislerine verilmektedir. Oysa su ile ilgili yasada aynen þöyle denilmektedir. Bir yöreden alýnan su, yörenin tüm gereksinimini karþýladýktan sonra, ancak artaný alýna bilir. Menemen susuzluktan kývranýrken, suyumuzun Ýzmir ve Petkime pompalanmasýný benim mantýðým almýyor. Bu sularýn Menemen’e kazandýrýlmasýnda çok uzun bir mahkeme süreci ola bilir. Bu nedenle ivedilik saðlamak için Tahtalý Göl civarýndaki zengin su kaynaklarýndan yararlanmasý gerekir. Gölün bulunduðu yer bir fay hattýdýr. Üzerinde küçük göller dizisi vardýr ve fay hatlarýndaki sular kolay tükenmezler. Kaynaklar oldukça zengindir.
Tüm konularda rakiplerime büyük bir üstünlük saðlamýþtým. Yeni Asýr Gazetesinin deðerlendirmesi Halkçý Parti adayýna 100 puan, SODEP 25, DYP 25, ANAP 0 puan.
                    ***
Ertesi gün Yeni Asýr Gazetesinin puanlamasýný öðrenen gençlerin aðýzlarýnda bir slogan, ANAP+SODEP+DYPx2= Halkçý Parti. Halkçý Parti adayýnýn boþ olmadýðýný öðrenen SODEP liler beni kendileri için tehlikeli görmeye baþlamýþlardý. Önce vaatlerle, sonra da tehditlerle adaylýktan çekilmemi saðlamaya çalýþtýlar. Bense ne vaatlere, ne de tehditlere kulak asmýyordum. Birleþme önerisi getirdiklerinde, tamam birleþelim dedim. Ben on bin oy almýþ bir partinin baþkanýyým. Üstelik açýk oturumun galibiyim. Hadi destekleyin beni.
Olmaz adaylýktan sen çekileceksin. Nedenini sordum?
Biz öyle uygun görüyoruz da ondan dediler.
Partimiz de beni uygun görüyor. Bu durumda siz yolunuza, biz yolumuza. Köprüleri atmýþtýk artýk. Aslýnda birleþmek bizi baþarýya götürmeyecekti. Birleþmemiz karþýsýnda sað partilerin birleþmeyeceklerine kim garanti vere bilirdi.
Tehditlere ve istifalara raðmen yolumuza devam ediyorduk. Daha sonra hükümetin aldýðý bir karar bizi rahatlattý ve baskýlardan kurtardý. SODEP in Halkçý Parti adaylarý üzerindeki baskýlarý fark edilmiþti. Listeler eksik olsa dahi partiler seçime girme hakkýný kaybetmiyordu ve eksik listeyle seçim çalýþmalarýna devam ede bileceklerdi.
                         ***
Belediye baþkan adayýyým ama ben devamlý köylerdeyim.
Hayrola baþkan, ne iþin var senin köylerde? Senin çalýþmalarýn belediye baþkanlýðý için gerekmez mi?Bense,
Her þeyden önce parti baþkanýyým. Benim için sizler daha önemlisiniz diyorum.Her gittiðim yerde, yörenin sorunlarýna göre 50 ile 70 dakika arasý konuþuyorum. SODEP e çatmaksa aklýmýn kenarýndan dahi geçmiyor. Niye çatayým ki. Onlarda Sosyal Demokrat, bizler de.
Köylü gündüz ovaya gittiðinden akþam saatlerinde gidiyoruz köylere. Saat on altýya kadar ilçe merkezinde bulunuyorum. Fýrsat bulursam bodrum kattaki atölyeme inip tamir için getirilen televizyonlarý tamir ediyorum. Atölyemde çalýþýrken bir partilimiz geldi. Çok heyecanlýydý.
Baþkaným haberin var mý?
Neden?
SODEP adayýnýn senin için neler söylediðinden.
Nereden haberim olacak? Ben devamlý köylerdeyim. Siz söylerseniz benim haberim olur.
SODEP adayý senin için dedi ki; sakýn oylarýnýzý Halkçý Partinin adayýna vermeyin. Zira o kazanýrsa sizlere boklu kanalýn sularýný içirecek.
Olmaz böyle þey, SODEP adayý olgun bir arkadaþtýr. Böylesine ucuz kahramanlýk yolunu seçmez.
Vallahi öyle söyledi. Neler söyleyecek diye dinlemeye gitmiþtim. Bu söylediklerini duyunca kýzýp oradan ayrýldým.
Saðol, verdiðin bu bilgiye teþekkür ederim. Arkadaþlarýma konuyu iyice araþtýrmalarýný söyledim. Çok dikkatli olun. Dolduruþa gelmeyelim. Bizim kozlarýmýzý sað partilerle paylaþmamýz gerekiyor. Boþu boþuna biri birimize sararak güç kaybetmeyelim.
Arkadaþlarým kýsa zamanda geriye döndüler. Hepsi de ayný bilgilerle geriye dönmüþlerdi. Konuþma Selim Aðanýn kahvehanesinde yapýlmýþtý. Yönetici arkadaþlardan birini görevlendirdim. Selim Aða kahvehanesinin bu gece uygun olup olmadýðýný öðren. Uygunsa saat yirmi için baðlantý kur. Gitmesiyle dönmesi bir oldu. Çok fena kýzmýþ olduðu yüzünden okunuyordu.
Baþkaným bu ne iþ böyle? Bir saat için tam beþ bin lira istiyor. Þaþýrma sýrasý bana gelmiþti.
Ne len bu dedim? Bu para benim lise öðretmeni eþimin iki ayda aldýðý para. Baþka alternatifler arayalým. Çay ocaðýndan çay getirttik. Hem çay içiyoruz, hem SODEP adayýnýn yapmýþ olduðu bayaðý konuþmaya hangi kahvehaneden yanýt vere biliriz diye hesaplar yapýyoruz. Kapýdan içeri Kahveci Mehmedemin aðabey girdi.
Hoþ geldin demeye fýrsat vermeden,
Bu ne kepazelik yahu, daha dün geldiler Menemen’e. Memleket çocuklarýný kazýklayacaklar. Memleket çocuklarýnýn tekerleklerine taþ koyacaklar. Benim mekaným sizin için yeterli olursa gelin benim oraya. Çaylarýnýz kahveleriniz de benden. Yok illede biz orada konuþmak istiyoruz diyorsanýz, gider onlarýn hepsini sýra dayaðýndan geçiririm. Orada konuþmanýzý saðlarým. Ne bu be, bir saatlik konuþma için beþ bin lira. Burasý dað baþý mý?
Emin aðabey, gel otur bakalým þöyle. Arkadaþlara,
Emin aðabey ne içmek istiyorsa söyleyin dedim.
Ýçmeyeceðim bir þey. Kahveci adama çay, kahve mi söylenir? O Seyrek köylülerin senden beþ bin lira istediklerini duyunca tepem attý. Hemen buraya geldim. Tekrar ediyorum, benim orasý sizin için yeterliyse seçimlere kadar benim mekaným sizin.
Saðol aðabey bu gece saat yirmide sizin oradayýz. Sonrasýný daha sonra belirleriz. Elini öperek uðurladým. Biraz sonra Selim Aða kahvehanesinden haber geldi. Gelsinler konuþsunlar. Hiçbir ücret istemiyoruz diye. Anlaþýlan eski efelerden Mehmedemin aðabey korkutmuþtu onlardan. Baþka bir zaman belki diye yanýt verdim.
Saat on dokuz kýrk beþte arkadaþlarý hazýrlýk için Mehmedemin aðabeyin kahvehanesine gittiler. Ben tam yirmide içeri girdim. Az ileride Selim Aða kahvehanesinde DYP nin konuþmasý vardý. Oldukça kalabalýk dinleyicileri var. Bizim mekan küçük olmasýna raðmen tam dolu deðil. Mikrofonu alýp konuþmaya baþladým.
Sevgili Menemenliler, belediye baþkan adayý olmama raðmen, günlerdir ilk defa burada sizlere hitap edeceðim. Zira benim için önemli olan benim kazanmam deðil partimizin kazanmasýdýr. Bu gece burada bulunmamýn esas nedeni, Sosyal Demokrat olduðunu söyleyen bir partinin Sosyal Demokrat belediye baþkan adayýna yanýt vermek içindir. Ben sekiz bin el ilaný bastýrýp daðýtarak sizlere iletmiþ bulunuyorum. Ben vaatlerimi sabun köpüklerine yazmadým. Sözlü vaatlerin inkarý kolaydýr. Kaðýt üzerine yazýlanlarýn her biri belgedir. Ne unutulur, ne de inkar edilebilir. Kaðýt üzerine yazýlanlar karþýsýnda, hayýr ben böyle demedim diye bilir misiniz? Bakýnýz Sosyal Demokrat arkadaþýmýz ne diyor? Halkçý Partinin adayý Özcan Nevres seçilirse, sizlere boklu kanalýn suyunu içirecek. Öncelikle böyle çirkin bir ithamdan tüm Menemenlileri tenzih etmek isterim. Hiçbir Menemenli böylesine çirkin bir ithama layýk deðildir. Ben Tahtalý göl ve çevresinden su alacaðým diyorum. Doðrudur. Tahtalý göl ile boklu kanal arasýnda baðlantý vardýr. Aslýnda o kanalýn adý tahliye kanalýdýr.Arkadaþlarýmýz boklu kanal demiþler öyle olsun. Arkadaþýmýz inþaat mühendisidir. Çok önemli bir doða yasasý vardýr. Su yokuþ yukarý akmaz. Daima iniþe doðru akar. Bunu en cahil insan bile bilir. Ne yazýk ki bu arkadaþýmýz okuduðu üniversiteden bu önemli yasayý öðrenemeden mezun olmuþ diye ne söyleye bilirim? Ona bu önemli yasayý öðretemeden mezun eden üniversite utansýn.
Dýþarýda yoðun bir kalabalýðýn toplandýðýný alkýþlarýn çok ses çýkarmasýndan anlamýþtým. Camlar nedeniyle dýþarýyý seçemiyordum. Kahveci Mehmedemin aðabey,
Bastýr baþkan bastýr, devam et baþkan, helalin var senin diye gür sesiyle dýþarýdan içeriye baðýrýyordu. Devam ettim konuþmama. Ben bu memleketin çocuðuyum. Sizlerden biriyim. Sizlerle ayný yaþam tarzýný paylaþýyorum. Tepe Restorantta kafa çekip sizlere tepeden bakmýyorum. Tahtalý gölü benim kadar sizlerde bilirsiniz. Az susuzluðumuzu gidermedik o gölün tatlý suyuyla. Elbette Samsun’dan gelip bizleri yönetmeye kalkanlar Tahtalý gölün ne olduðunu bilemezler. Tahtalý göl fay hattý adý verilen bir yer kabuðu çatlaðý üzerindedir. Bu kýrýk hat üzerinde onlarca minik göl vardýr. Ýddia ediyorum, en verimli yer altý su kaynaklarý bu kýrýk hat üzerindedir. Tükenmeyecek ve bizlere her zaman yeterli olacak suyu bu kýrýk hattan saðlayacaðýz.
Bilmemek ayýp deðildir. Ayýp olan öðrenmemektir. Hele hele bilmeden konuþmak ayýplarýn en büyüðüdür. Ben bildiðimi söylerim. Bilmediðimi asla söylemem. Parlamento seçimleri sýrasýnda ilçemiz kenarýndan geçen, çirkinlik abidesi ve mikrop yuvasý ana kanal ile tahliye kanallarýnýn üstünü kapattýracaðým. Ya kanallarýný alýr giderler, yada üstünü kapatýrlar demiþtim. Üstünü kapatmadýlar ama, tedbir olarak etrafýna tel örgü çektiler. Neden? Çünkü yerleþim alanlarýna böylesine yakýn bir yerden üstü açýk kanal geçirilmesi yasaktý da ondan. Tekrar ediyorum, seçilirsem bu kanallarýn üstünü mutlaka kapattýracaðým.Ya kapatýrlar, ya da kanallarýný alýp giderler.
Sosyal Demokrat arkadaþlarýmýza bakýyorum. Baþkan adayý inþaat mühendisi. Belediye meclis üyeliðine aday olanlarýn da yarýsý inþaat mühendisi. Neden bu arkadaþlar bizim partiye itibar etmiyorlar? Biz insaný doðadan koparan, sorunlu apartman çocuklarý yaratan dikey þehirciliðe karþýyýz. Biz insanlarý doðayla iç içe yaþatan yeþilin bol, oyun alanlarýnýn çok olduðu yatay þehircilikten yanayýz. Yatay þehircilikte, dikey þehircilikteki gibi inþaat mühendislerine bol kepçe aþ yoktur da ondan bizim partimize gelmiyorlar.
Ben seçilirsem, ekilebilir arazilere kesinlikle imar izini vermeyeceðim. Ýlçemizin sýrtýný dayadýðý o kýraç, verimsiz tepeler varken, neden ekile bilen arazilere imar izini vereyim? O tepelerde zemin saðlam, debi yüksekliði nedeniyle kanalizasyonlar týkanmaz. Üstelik o tepelerde çok temiz hava vardýr. Verimli arazileri imara açmak cinayettir. Gelecek nesiller bizleri lanetleyerek anacaklardýr. Daha bir çok konuya deðindikten sonra konuþmamý bitirdim. SODEP adayý ertesi günkü konuþmasýnda benden alenen özür dilemiþti. Savunmasýnda ise ancak yanlýþ anlaþýldým diyebilmiþti.
                    ***
SODEP lilere karþý, SODEP lilerle ayný silahý kullanmaya baþlamýþtým. Köylere gitmekten vaz geçip çalýþmalarýmý merkeze kaydýrmýþtým. SODEP liler bana çok kýzýyorlardý. Ýftira kampanyasý baþlattýlar. Beni DYP nin desteklediðini yaymaya baþladýlar ama tutmadý. Kimseyi inandýramadýlar. Babam benim nerede toplantý yapacaðýmý soruyor eski bir CHP liye. O da “gel benimle, ben de oraya gidiyorum” diyor ve gözleri iyi görmeyen babamý SODEP lilerin toplantýsýna götürüyor. Bir süre sonra aldatýldýðýný anlýyor ve toplantýyý terk ediyor. Ertesi gün SODEP liler basýyor yaygarayý. Halkçý Parti adayýna babasý bile oy vermeyecek. O bile bizim toplantýlarýmýza geliyor. Babam aldatýldýðý için çok üzülmüþtü. Aldýrma baba demiþtim. Bu iþin adý üstünde politika. Bunlarýn yaptýðýnýn adý ise çirkin politika. Çirkinlikler sadece bu olsa öpüp te baþýma koyacaðým. Oy vereceklerin, verecekleri oy karþýlýðýnda istediklerinin ardý arkasý kesilmiyor. Kimi kendilerine, kimi çocuklarýna iþ istiyorlar. Kimi de para ve ziyafet.Ýsteyenin deðil, verenin yüzü kara diyorum. Yüz vermiyorum bu tür isteklere. Dýþarýda dikiliyorum. Amacým geleni geçeni seyretmek mi, yoksa birini beklemek mi bilmiyorum. Belki de yorgunluktan dikilip kalmýþýmdýr orada. Karþýdan biri geliyor. Aðzý kulaklarýna varýyor. Belli ki keyfi oldukça yerinde. Hiçbir sorunu olmayan yeni bir hemþehrimiz. Önüme gelip dikildi.
Baþkan saygýlar,
Saygý bizden hemþehrim.
Baþkan biliyorsun bende yirmi beþ oy var. Sen þimdi bana yirmi beþ bin lira ver. Üstünü sonra anlaþýrýz. Oysa ben bu adamý gördüðümü bile anýmsamýyorum.
Hay Allah, þu iþe bak be. Senin geldiðini görünce sevinmiþtim. Ýþte bizim çok deðerli bir partilimiz geliyor. Nereden baksan bu partili arkadaþýmýz partisine en az bir on binlik baðýþta bulunur demiþtim.
Baþkan sen ne diyorsun yahu? Bir de partiye yardým mý edeceðim?
Neden olamasýn? Ben parti baþkaný olarak hiçbir çýkar beklemeden ve çýkarým olmadan gece gündüz çalýþýyorum. Çalýþmam yetmiyormuþ gibi dükkanýmý da partimizin hizmetine soktum. Hiç durmadan da cebimizden para harcýyoruz. Sen ve baþkalarý neden partinize yardým etmeyeceksiniz?
Ölürümde hiçbir partiye para almadan oy vermem. Bak arkadaþ sen yanlýþ yere tezgah açtýn. Biz Sosyal Demokrat bir partiyiz. Dar gelirlilerin emekçilerin partisiyiz. Kapitalistlerin, zenginlerin partisi deðiliz. Bizim öz verili oylara gereksinimiz var. Satýn alýnacak oylara deðil. Umduðunu bulamamýþtý. Kazýklayamamanýn üzüntüsüyle yanýmdan ayrýldý.
                    ***
Kazýmpaþa Mahallesindeki Bayramýn kahvehanesinin müþterilerinin hemen hemen tamamý SODEP liydiler. Bayramýn kahvehanesinde konuþma yapacaðýmý öðrendiklerinde bana haber saldýlar. “Oraya gitme. Gidersen seni orada çok fena dövecekler” Ben bu akþam oraya gidecektim. Belki beni dövme hazýrlýðýnýzý tamamlamamýþsýnýzdýr diye yarýna býrakýyorum. Hazýrlýðýnýzý iyi yapýn diye yanýtladým tehditlerini.
Ertesi gece saat yirmide Bayramýn kahvehanesine gittik. Kahvehane yaþlarý on sekiz, on dokuz yaþlarýnda gençlerle týklým týklým doluydu. Ýçeri girdiðimizde verdiðimiz selamý alan bile olmadý. Çok gergin bir hava vardý içeride. Kahvehane sahibi babamýn iþlerinde çokça çalýþan biriydi. Her þeye raðmen bize hizmette kusur etmedi.kahvelerimizi içtikten sonra elimde tuttuðum kitabý göstererek,
Gençler, bakýnýz elimde bir kitap var. Ben de þiir yazýyorum . Benim de yayýnlanmýþ þiir ve öykülerim var. Ne þiirlerimi ve ne de öykülerimi henüz bir kitapta toplamadým. Anlaþýldýðý gibi bu kitap bana ait deðil. Bu kitap kapatýlan Cumhuriyet Halk Partisinin eski senatörü Ozan Þinasi Özdenoðlu’na aittir. Ýzin verirseniz bu kitaptan sizlere küçük bir pasaj okumak istiyorum. Gençlerden biri oldukça soðuk bir ifadeyle
Oku dedi. Ýþaretlediðim yeri açtým. Üzerine basa basa okumaya baþladým. “Aç iken sosyalisttiler. Doyunca kapitalizmin adamý oldular. Zengin olduklarýnda yanlarýnda çalýþtýrdýklarýnýn güvence paralarýný bile yatýrmadýlar. Böylesine yoksun, böylesine zavallýydýlar. Dikkat edin arkadaþlar, bu satýrlar birilerini anýmsatmýyor mu sizlere. Arkadaþlar, Sosyal Demokratlar yatay þehircilikten yanadýrlar. Yatay þehircilikte bir arsa alýrsýn. Temel çukurundan çýkan topraktan kerpiç kesersin. Etraftan topladýðýn taþlarla temeli örersin.Kerpiçlerle üstünü tamamlayýp, damýný da kavak ve kamýþlarla kapatýp üstünü de sývarsýn. Böylece baþýný sokacak bir eve sahip olursun. Dikey þehircilikte öyle mi? Varsa milyonlarýn ev sahibi olabilirsin. Sizlari tanýmýyorum ama, babalarýnýzý mutlaka tanýrým. Hangi birinizin babasý sizi evlendireceði zaman en az dört milyonu syp ta size ev alabilir? Çoðunluðunuz kirada oturuyorsunuz. Þimdi söyleyin bakalým bana, biraz önce okuduðum þiirde kimlerden bahsediliyor? Bu kiþileri tanýya bildiniz mi? Yatay þehircilikten yana olmak mý Sosyal Demokratlýktýr? Yoksa dikey þehircilikten yana olmak mý?Ayný genç,
Baþkaným, biz çok kötü aldatýlmýþýz. Kusura bakma dedi.
Ýnsan her zaman aldana bilir. Önemli olan aldatýldýðýný anlaya bilmektir. Sizi kutlarým, bunu baþardýnýz. Ýzin verirseniz þimdi normal konuþmamý yapmak istiyorum.
Tabi baþkaným, konuþunuz, biz de dinleyelim. Bir saatten fazla konuþtum. Dikkatle dinlediler. Zaman zaman alkýþlarla konuþmamý kestiler. Konuþmamý bitirdiðimde beni omuzlarýna almak istediler. Etmeyin, eylemeyin, ben aðýr bir insaným. Tam seçim arifesinde sakatlamayasýnýz beni. Neyse ki dinlediler beni.
Gençler bizim Mersedes lerimiz, Fordlarýmýz yok. Bu nedenle sizleri gideceðimiz yere arabalarla taþýma olaðanýmýz yok. Gideceðimiz yer Ada Evleri. Yürüyerek te oraya gelebilirsiniz. Gençler Ada Evlerine firesiz yürüdüler.
Konuþma yapacaðýmýz kahvehane doluydu. Ayakta bile duracak yer yoktu. Bizim için bir masa ve yeteri kadar sandalye boþalttýlar. Kýsa bir çay molasýndan sonra konuþmama baþladým. Ada Evleri iþçi kesiminin yoðun olduðu bir yerdir. Ýþçi haklarýndan ve
mahallelerine neler yapa bileceðimizden söz ettim. Doðal olarak o günlerin en güncel konusu olan Boðaz Köprüsüne de deðindim. Dinleyicilerden biri yüksek sesle baðýrdý.
Ne yani siz Boðaz Köprüsüne karþý mýsýnýz? Soraný bir süre tepeden týrnaða inceledim. Üst baþ periþan. Ayaðýndaki postallarýn baðcýklarý bile yok. Ayaklarýnda çorap bile olmadýðý kesin.
Siz nerelisiniz?
Þavatalý,
Ýnsanlar halen Zap Suyu üzerinde köprü olmamasý nedeniyle hastaneye varamadan ölmeye devam ediyorlar mý?
He ya öliyirler.
Arkadaþ, benim ülkemde insanlar köprü yokluðundan akar sularýn kenarlarýnda can veriyorlarsa, benim görevim, o geçit vermeyen yerlere köprü inþa edilmesini istemektir. Ýstanbul zenginlerine, Anadolu insanlarýna hizmet verecek yüzlerce köprü pahasýna bedel tek bir köprü yapýlýyorsa, benim için o köprüye karþý çýkmak insanlýk görevimdir. Köprü Ýstanbul için gerekli olabilir. O köprü rahat geçmek içindir. Anadolu köprüleri hem ulaþým, hem de can kurtarmak için gereklidir. Karþýyým ve her zaman karþý olacaðým. Pantolonunun paçasýný hafifçe yukarýya çekerek,
Benim ayagimde çorabim yohtir. Aðalara korpi yapirler. Bilalarini pulirler inþallah. Bizim dertlerimizden en iyi bu baþkan anlir. Bu tartýþma çok etkili olmuþtu. Ada Evlerinden sevgiyle uðurlandýk.
                         ***
SODEP liler bize gösterilen ilgi karþýsýnda þaþkýna dönmüþlerdi. Ne yapýp ne edip beni devre dýþý býrakmak için çare aramaya baþladýlar. Koyundere köyü eski muhtarý ilçe merkezimize geldi. Onun SODEP lilerle birlik olduðunu biliyorduk. Hoþ beþten sonra,
Nevres, ben sana kýrgýným. Bizimkiler iki partinin adaylarýný çekip Cevdet Yiðitoðlu’nu aday göstermeyi önermiþler, kabul etmemiþsin. Senin yüzünden bu seçimi Sosyal Demokratlar kaybedecekler. Doðrusu bu yaptýðýn çok ayýp, yakýþtýramadým sana dedi.
Cevdet Yiðitoðlu üzerinde birleþmeyi kabul ediyorsanýz ve Cevdet Yiðitoðlu aday olmayý kabul ediyorsa, ben böyle bir oluþuma dünden razýyým. Zaten bu formülü ben önermiþtim ama sizinkiler kabul etmemiþlerdi. Hadi gel gidelim Cevdet aðabeye, bakalým ne diyor?
Doðruca Cevdet Yiðitoðlu’nun matbaasýna gittik. Cevdet aðabey bizi görünce makinalarý durdurup yanýmýza geldi. Size bir þeyler ikram edeyim dedi. Biz hiçbir þey içecek durumda deðiliz dedik. Hemen konuya girdik.
Hayýrlý olsun aðabey, sonunda adaylýk önerimizi kabul etmiþsin.
Ne adaylýðý, ben baþtan beri hiçbir yere aday olmayacaðýmý söyledim. Bu kararým nedeniyle Milletvekilliði adaylýk teklifini de kabul etmemiþtim. Kimse benim üzerime kumar oynamasýn.
Aday deðilim. Aday olmayacaðým. Zaten rahatsýzým. Beni rahat býrakýn.
Raþit aðabey kurþun yemiþten beter olmuþtu.
Hadi baþkan gidelim dedi. Cevdet aðabeyle vedalaþtýktan sonra yine bizim ilçe merkezimize gittik. Bir süre konuþmadan oturduk. Raþit aðabey,
Baþkan politika dedikleri bu mu be?
Evet aðabey politika dedikleri bu.
Desene ben sana boþu boþuna kýzmýþým ve seni suçlamýþým. Kalktý ve,
Hadi eyvallah deyip gitti. Bizim yönetici arkadaþlar da þaþmýþlardý bu iþe.
Bunda þaþýlacak bir þey yok. Dün geceki toplantýmýz SODEP lileri oldukça korkuttu. Bizi yýldýrmak için baba dostlarýný aldatýp üzerimize sürüyorlar. Hiç merak etmeyin. Bu oyunu da bozduk. Bundan böyle zor sararlar bize.
                    ***
Gülümün kahvehanesinde konuþma yapacaðýz. Asfalt yolun öbür tarafýnda ANAP lýlarýn toplantýsý var. Süreleri dolduðu halde konuþmalarýný halen sürdürüyorlar. Yaný baþýndaki restorantta kafa çeken amigolar, DYP ye de amigoluk yaptýklarýndan dil alýþkanlýðý yüzünden ANAP adayý yerine DYP adayýnýn adýný haykýrýyorlar. Ýçlerinden biri uyarýnca haykýrmalarý gereken adayýn ANAP adayý olduðunu anýmsýyorlar ve hatalarýný düzeltiyorlar.
ANAP toplantýsý bitince konuþmaya biz baþlýyoruz. O kahvehaneden bir diðerine, kahvehaneler arasýndaki maratonumuz seçim yasaklarý baþlayýncaya kadar sürdü. Son gün için bastýrdýðým üç bin el ilanýný daðýtacaðýz. Kaðýtlar yok olmuþ. Ara tara kaðýtlar yok. Birileri bodruma mý indirdi diye boþu boþuna bodrumu da aradýk ama yok. Belli ki biri bir azizlik yapmýþ. Ýþin gerçeði, bastýrdýðýmýz el ilanlarý çalýnmýþtý.
Gövde gösterisine kiraladýðýmýz on minibüsle gövde gösterisine çýktýk. Seçim yasaklarýna beþ saat kala yanýmýzdan hiç ayrýlmayan birini, SODEP kervanýnda gördük. Bize nanik yapýyordu. Çalýnan el ilanlarýnýn adresi belli olmuþtu ama yapa bileceðimiz hiçbir þey yoktu.
Aldýðýmýz 600 oyla seçimi noktaladýk. Ýl Genel Meclisi seçiminde ise 2500 ü aþmýþtýk. Baþkan gereksiz yere bir çok oyunuz iptal edildi. Ýtiraz et diyenler oldu.
Neyi deðiþtirir diye sordum kendilerine? Seçimi kazanmak için 4700 0y gerekli.600 deðil de 1200 olsa neyi deðiþtirir? Prestijim mi artacak? Sayýmdaki arkadaþlarý boþuna yormayalým.
Biriken iþlerimi toparlamak için atölyemde yoðun bir çalýþmaya girdim. Biri bir televizyon getirdi. Tamirini yaptým. Parasýný dahi sormadan alýp gidecek.
Borcunu ödemeden televizyonu nereye götürüyorsun diye sorduðumda yanýtý
Sana oy verdim ya oldu.Bu durumlar sýk, sýk tekrarlanýyordu. Atölyemi kapattým. Üstelik dükkanýmý da kiraya verdim. Yeni bir hayat, yeni bir tatil arzusuyla hayraný olduðum Datça’ya taþýndým. Datça’da iki yýl kaldým. Orada da Halkçý Parti Ýlçe Baþkanlýðý için yine beni buldular. Profesör Mahmut Akkýlýç hocamýzýn hatýrýný kýramadým. Kabul etmek zorunda kaldým. Geçici yönetim için dokuz üye gerekiyordu. Yedi kiþi bulmuþtum. Sekizinci ve dokuzuncuyu bulmak olasý deðil. O sýralarda Halkçý Parti ile SODEP in birleþmesi gündeme geldiðinden kuruluþ çalýþmalarýný askýya aldýk.
Datça’da ikamet ettiklerini öðrendiðim Cemal Madanoðlu ile Ýrfan Özaydýnlý paþalara bayram tebriki göndermiþtim.Ýlk fýrsatta tanýþmak için dükkanýma geldiler. Geçici baþkanlýðým bana çok deðerli iki dost kazandýrmýþtý. Aydýn Güven Gürkan, Madanoðlu’nun eþinin akrabasý olduðundan ayrý bir önem veriyorlardý benim baþkanlýðýma.
Politikayla iç içe yaþadýðým kýrk küsur yýl. Ýþini halledebildiðim insanlarca çok iyi bir insaným. Ýþini halledemediklerim için ise beþ para etmez biriyim. Neylersin adý üstünde politika. Yani çok yüzlülük.
Soranlar oldu,
Varlýklý bir ailenin çocuðu olduðun halde neden CHP lisin diye. Senden Sosyal Demokrat olmaz. Olsa olsa burjuva revizyonisti olur diyenler oldu. Benim her þeyden önce insan olmak tutkumu anlayamayanlar çoðunluktaydýlar. Benim CHP li olmam önceleri ailemden kaynaklanýyordu. Demokrat Parti döneminde, irticaya verilen ödünler, çarpýk kentleþme, Amerikancýlýk, üreticilerin üvey evlat iþlemi görmeleri, iltimas ve daha nice çarpýklýklar CHP üyeliðimi pekiþtirmiþti. Menemen Ýlçe yöneticiliðim sýrasýnda Ýl Baþkanýmýz Þevket Adalan Menemen’e gelmiþti. Üzerinde yýllarýn yýprattýðý takým elbisesinin düðmeleri aldýðý kilolar yüzünden ceketi bedenine dar geldiðinden iliklenemiyordu. Ýlikleye bilmek için Düðmeleri yerinden söktürmüþ, araya iplik ördürerek düðmelerin iliklenmelerini saðlamýþtý. Milletvekilliði, bakanlýk yapmýþ bir insan. Bütçesi yeni bir takým elbise diktirmeye elveriþli deðil. Çalmamýþ, çaldýrmamýþ, yememiþ, yedirmemiþ. Serveti yok ama tertemiz bir namý var. Hal kapýsýnda naylon poþet sattýðý için horlayanlara,
O benim için onur duyduðum, tapýlacak bir insan diyordum. Ben Þevket Adalan ve ona benzeyen diðer CHP liler nedeniyle CHP liyim.Ve de her zaman CHP li olmaktan gurur duymuþumdur.
Politika iliklerime kadar iþlemiþ. Ne yapsam ne etsem ayrýlamýyorum. Bir daha aktif görev almak mý asla? Ne baþkanlýk, ne yöneticilik: Ýstanbul’a, çocuklarýmýn yakýnýnda olmak için yerleþtiðimden, bu yýl delegeliðime de veda edeceðim. Politikaya veda etmek CHP nin Atatürkçü çizgisinden asla koparamaz beni. Her seçimde, partimin vereceði görevleri, gücüm yettiðince yerine getireceðim. Oyumu her zamanki gibi CHP ye vereceðim. CHP nin bulunmadýðý parlamentonun yürekler acýsý durumuna üzülmemek olasý mý? Politikaya veda edeceðim diyorum. Aslýnda politikaya veda etmek deðil, sadece etiketli politikacýlýða veda etmektir. Yazýmýn baþlýðýný bu nedenle BÝR ZAMANLAR BEN DE POLÝTÝKACIYDIM diye koydum. Kurucusu Ulu Önder Atatürk ile özdeþleþen Cumhuriyet Halk Partisinin yalýn bir üyesi olmakla her zaman onur duyacaðým.
                                   Özcan NEVRES




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Giritli Nevres Cafer Aða
Maltýz Keçim Elmas
Deli Aziz
Deli Metin
Egenin Abant'ý Karagöl
Deli Ahmet
Büyük Þef
Ah O Afganistan
Arkadaþ Acýsý
Deli Serpil

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhabbet Kuþlarý Nasýl Üretilir
Onu Ölesiye Sevmiþti
Severek Ayrılalım
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
Mustafa Efe
Neden Terk Ettin
Baðýmsýz Aday Deli Osman
Güz Gülleri Gibi
O Yalancının Biriydi
Tarýmda Neden Ýlerliyemiyoruz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.