..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > sedat




9 Aralýk 2011
Ziyaretler ve Gerçek Anlamlarý!  
sedat
Çoðunluða uyduðumuz zaman, bizde görevimizi yapmanýn rahatlýðý içerisine gireriz. Çünkü çevre tarafýndan onaylanýrýz, çevre ne der korkusu ortadan kalkmýþtýr artýk. Ýnanmadýðýmýz, içimizden gelmediði halde, sýrf etraf ne der korkusuyla yaþamýmýzý sürdürüyorsak, kiþiliðimizden, özgürlüðümüzden bahsetmek ne derece doðru olabilir.


:ADDI:



Hayat bir öyküye benzer, önemli olan yaný, eserin uzun olmasý deðil, iyi olmasýdýr
Seneca

Günlük yaþam kargaþasý içerisinde çeþitli aktiviteler ile zamanýmýzý doldurmaya çalýþýrýz. Yaptýðýmýz bu tür faaliyetlerin gerçek amaçlarý hakkýnda biraz düþünce egzersizi yapmak istedim. Katýlýp, katýlmamak gayet tabi ki sizin seçiminiz. Ama ön yargýsýz olarak bir durum muhakemesi yapmanýzý dilerim.

Mezarlýk ziyaretleri : Zaman zaman mezarlýklarý ziyaret etmenin gerçek anlamý “hayatýn geçici olduðunu” tekrar hatýrlamamýzý saðlamasýdýr. Yoksa ziyaret ettiðimiz ölmüþ kiþilere en ufak bir yararý yoktur. Ne mezarýn baþýnda okunan dualarýn, ne de yakarýþlarýn toprak altýnda yatanla bir ilgisi yoktur; çünkü amel (hayat boyunca yapýlan iþler) defterleri kapanmýþtýr son nefeslerini verdikleri anda. Burada yapýlan þey, aslýnda, hayatta olmamýzýn sevincinden baþka bir þey deðildir. Ancak içimizin derinliklerinde bir yerde fýsýldayan bu sevinç asla dile getirilmez. Özellikle mezarlýk dýþýna çýktýðýmýz anda, içimizdeki bu fýsýltý daha fazla hissedilir. Mezarlýklar kasvetli, sanki bizi de içine alacakmýþ gibi, belli belirsiz bir duygu fýrtýnasý yaratýr yüreðimizde. Bu nedenle mezarlýk ziyaretleri mümkün olduðunca kýsa tutulmaya çalýþýlýr.

Hasta ziyaretleri : Hastalanan yakýnlarýmýzý, dostlarýmýzý ziyaret etmek, onlarýn hatýrlarýný sormak, ziyaret edilen kiþilere bir nevi moral kazandýrdýðý söylenir. Ama ziyaretin gerçek anlamý, aynen mezarlýk ziyaretlerinde olduðu gibi, saðlýðýn ne kadar önemli olduðunu, onun deðerini, ancak kaybettikten sonra anladýðýmýzý bize hatýrlatmasýdýr. Belli etmesek de, hasta ziyaretinde içten içe bir sevinme hissederiz. Sebebi ise bizim hala saðlýklý olmamýzdýr. Ama bunu kendimize bile itiraf etmekten çekiniriz. Ancak laf arasýnda “ saðlýðýmýzýn deðerini bilmeliyiz”, ”Allah kimsenin baþýna vermesin”, ”Allah herkesi böyle hastalýklardan korusun” demeyi de ihmal etmeyiz. Aslýnda bu dileyiþler gizli birer itiraf deðil midir? Dahasý, o hastalýk hakkýnda ziyaret sýrasýnda bilgiler edinilmeye çalýþýlýr. Bundaki gaye, bu hastalýk belirtilerinin kendimizde de olup olmadýðýný kontrol etmektir. Ama bunu o kadar gizleyerek yaparýz ki, takdir etmemek elde deðildir. Eðer bu belirtiler bizde yoksa içimiz rahatlar, Eðer bir iki belirti bizde de varsa, içimizi bir sýkýntý kaplar, aklýmýzý kurcalamaya baþlar.

Taziye ziyaretleri : Kaybettiðimiz dost, akraba, yakýnlarýmýzýn ailelerini ziyaret ederek, baþ saðlýðý dileklerimizi iletmek hepimizin uyguladýðý bir ziyaret çeþididir. Ziyaret edilen kiþiler ne kadar çok ziyaretçi gelirse o kadar mutlu olurlar. Acý paylaþýldýkça azalýr derler. Gerçekten öyle mi acaba? Þöyle söylenebilir “ziyaret sýrasýnda insanlar ölüm konusundan biraz uzaklaþýrlar”. Ne yazýk ki ziyaret eden kiþiler, ister içten olsun, ister yapmacýk olsun hemen üzüntülü bir ifadeye bürünür, gözyaþý dökmeye baþlarlar. Vah vahlarýn ardý arkasý kesilmez. Bu durum ölenlerin yakýnlarýný daha da fenalaþtýrýr. Çok ziyaretçinin gelmesi, ölenin ne kadar sevildiðini, çevresinin geniþ olduðunun bir göstergesi olarak kabul edilir ve bir nevi övünme vesilesi yapýlýr. Ne gariptir ki, ziyaret edilen acýlý evde, o kadar acý arasýnda, kimlerin ziyarete gelip, gelmediði þaþmaz bir þekilde kayýt altýna alýnýr. Halbuki gerçek acý içerisinde ise aile, kimin gelip gittiðinin farkýnda bile olmamasý gerekir. Ziyaret, ölümün ne kadar yakýnýmýzda olduðunu bize hatýrlatmasý açýsýndan önemlidir. Gerçekte ise, bu ziyaret sýrasýnda içten içe hala yaþadýðýmýz için þükrederiz ve seviniriz.

Ev alanlarý ziyeret etmek : Çevremizdeki tanýdýklarýmýzýn yeni bir ev alýp taþýndýklarý zaman, bir ev hediyesi alýp ziyaret ederiz. Gittiðimiz yeni evin, bütün her yeri dolaþýlýr; en ince detaylarýna kadar incelenir. Evin konumu, deðeri öðrenilir. Aslýnda asýl amaç, gidilen evin sahiplerinin ekonomik durumlarýnýn öðrenilmesidir. Bu ziyaretin gerçek anlamý, içten içe, kýskançlýðýmýzýn örtülü bir ifadesidir. Nedense hep ev alanlarýn evi ziyaret edilir. Evini satanlara, ise hayýrlý olsun ziyareti yapmak aklýmýza dahi gelmez.

Nikah, düðün törenlerine gitmek : Dostlarýmýzýn, arkadaþlarýmýzýn, kendileri veya çocuklarýnýn nikah ve düðünlerine katýlýrýz. Davetiye aldýðýmýz anda sevinerek, ne kadar güzel, hep beraber hoþça vakit geçireceðimiz gibi öncelikler aklýmýza gelmez. Ýlk aklýmýza gelen ne hediye alsam, ne giysem düþüncesidir. Davet sahibi ise hep beraber olmanýn, sevinci paylaþmanýn, hissi yerine, “acaba etraftan ne diyecekler, ben þu hediyeyi götürmüþtüm, onlar ne getirecekler“, diye düþünme çabasýndadýr. Hatta harcamalarla, gelen takýlarýn deðeri arasýndaki muhasebe esas konuyu oluþturur. Eðer yakýn zamanlarda çocuklarý, torunlarýnýn baþýndan nikah, düðün gibi etkinlikler yaþanmýþ ise; hemen o anlara gidilir, varsa video çekimlerine bakýlarak, bizi nikaha, düðüne çaðýran kiþinin bizim törenimizde ne taktýðý tekrar kontrol edilir. Her þey maddiyata indirgenmiþtir sanki. Bize takýlan, verilen hediyenin maddi deðeri esas alýnýr ve bu deðerde karþýlýk verilmeye gayret edilir. Ne kadar acý! Yeni evlilere maddi açýdan yardýmcý olmak güzel bir þeydir elbette. Ama bunu açýkça sergilemek, insanlarýn gözüne sokmak, göstere göstere vermek, hatta üzerine adýný soyadýný yazmak, evli çiftlere yardýmdan ziyade, baþka anlamlar taþýdýðýný söylemek yanlýþ olmasa gerek. Her þeyin yapmacýk, zorunluluk olarak yapýlýrsa hiç bir anlamý olmadýðýný bilemeyecek kadar maddileþtik ne yazýk ki.

Sebebsiz ziyaretler : Evde oturmaktan sýkýlýp, laf olsun diye yapýlan ziyaretlerde yok deðildir hani. Bu tür ziyaretler genellikle komþularýmýzla gerçekleþtirilir. Komþularýmýzý özlediðimiz falan yoktur aslýnda. Zaten konuþulan konularda incir çekirdeðini doldurmayan konulardan – spor, siyaset, günlük olaylar... gibi- ibarettir. Ziyaretimizin gerçek amacý evde yapacak bir iþi, okuyacak bir kitabý, izleyecek bir televizyon programý olmadýðý zaman, can sýkýntýsýný giderecek bir araçtýr aslýnda bu tür ziyaretler.

Akraba ziyaretleri : Akraba baðýntýsý olmayanýmýz yok denecek kadar azdýr. Hepimiz akrabalarýmýzla olan iliþkilerimizle övünürüz. Ancak, aslýnda en problemli iliþkiler, akraba iliþkileridir. Nedense hiç kimse bu gerçeði dile getirmek istemez. “Kol kýrýlýr yen içinde kalýr”, özdeyiþine uygun olarak, çevreye asla hissettirilmemeye çalýþýlýr bu sorunlar. Dünya üzerinde parmakla sayýlacak kadar insanýn olduðu zamanlarda, ilk insanýn öldürülmesini hatýrlayalým. Evet Kabil ve Habil ikisi de kardeþ, ama kýskançlýk iki kardeþi biribirine düþürüyor ve birinin ölümü ile sonuçlanýyor. Akraba iliþkilerinin ne kadar sorunlu olduðu atasözlerimize de yansýmýþtýr. “Akrabanýn akrabaya akrep etmez ettiðini” atasözünü bilmeyen yoktur sanýrým. Akraba ziyaretleri belki de en sorunlu ziyaretler arasýnda sayýlabilir. Çünkü bu ziyaretler gönüllük ile yapýlan ziyaretler olmayýp, zorunlulukla yapýlan ziyaretlerdir. Gerek aile çevresi, gerekse etraftaki diðer kiþiler, bizlerin ne sýklýkla akrabalarýmýzý ziyaret ettiðimizi adeta denetlerler. Bizler de çevrenin bu baskýsý ile bu ziyaretleri gerçekleþtirmek mecburiyetinde kalýrýz. Bu zorunluluk hali kiþiler tarafýndan asla kabul edilmez. Bunun toplumsal bir görev- örf, adetler- olduðu söylenecektir. Ýþte bu bile akraba ziyaretlerinin gönüllülük esasýna göre yapýlmadýðýnýn bir itirafýdýr.

Akraba ziyaretlerinde, kýskançlýk hisleri doruk noktasýndadýr. Ama asla bu kýskanma durumu belli edilmez. Çocuklar, gençler arasýnda kýskanma çok daha bariz olarak gözlemlenebilir. Alýnan, sahip olunan her yeni þey akrabalar arasýnda daima dedikodu konusu olur. Bu durum da kýskanmanýn bir ifade þeklidir.

Eski arkadaþ ziyaretleri : Zaman zaman aklýmýza eski arkadaþlarýmýz gelir. Okul arkadaþlarý, asker arkadaþlarý, iþ arkadaþlarý... gibi. Bu arkadaþlarý özlediðimiz falan yoktur aslýnda. Gerçek amacýmýz, bu arkadaþlarýmýzýn aradan geçen bu kadar zaman zarfýnda ne yaptýklarý, iþlerinde hangi konuma yükseldikleri, evlilik hayatýnda nasýl bir gidiþat içerisinde olduklarý, çocuklarý varsa onlarýn hangi iþle uðraþtýklarýnýn merak edilmesidir. Yani bu arkadaþlarýmýzýn sosyoekonomik durumlarýnýn öðrenilmesidir ana amaç. Bir de eski arkadaþlarýmýzýn fiziksel olarak nasýl göründüðünü merak ederiz. Tabii hemen kendi görünüþümüzle kýyaslamaya baþlarýz. Eðer bizden daha dinç ve karizmatik ise, içimiz burulur, belli etmeden kýskançlýk duygusunu yaþarýz. Eðer durum tam tersi ise, bu sefer kendimizi daha iyi hissederiz, keyfimize diyecek yoktur o zaman.

Eski arkadaþ ziyaretleri bize en çok keyif veren ziyaretlerdir aslýnda. Çünkü daima sohbet eski günlere gider. Gençlik çaðlarý tekrar yaþanýr. Hey gidi günler hey deyiþini sýk sýk tekrarlarýz bu ziyaretlerde. Bu tür ziyaretlerde konuþacak, hatýrlanacak o kadar çok þey vardýr ki, sohbet uzar da uzar.

Þimdilik aklýma gelenler bunlar. Ýliþkilerimizin seviyesini göstermesi bakýmýndan, yukarýda bahsedilen konularla ilgili bu yaklaþým tarzýna, itirazlarýn olacaðýnýn farkýndayým. Alýþýlmýþ düþünce kalýplarýnýn dýþýna çýkmak hiçte kolay deðildir. Birçok davranýþ tarzýmýzdan, içimizde sebepsiz bir huzursuzluk duysak da, fazla önemsemeyiz. Çünkü, çoðunluk, anne babasýndan, aile büyüklerinden böyle görmüþtür ve bu davranýþlar doðrudur, kesinlikle tartýþýlmasý doðru deðildir yargýsýna sahiptir. Çoðunluða uyduðumuz zaman, bizde görevimizi yapmanýn rahatlýðý içerisine gireriz. Çünkü çevre tarafýndan onaylanýrýz, çevre ne der korkusu ortadan kalkmýþtýr artýk. Ýnanmadýðýmýz, içimizden gelmediði halde, sýrf etraf ne der korkusuyla yaþamýmýzý sürdürüyorsak, kiþiliðimizden, özgürlüðümüzden bahsetmek ne derece doðru olabilir. Bir düþünürün deyiþini burada sizlerle paylaþmak isterim.

Herkes gibi yaþarsan, özgür olmazsýn ama yalnýz kalmazsýn;
Kendin gibi yaþarsan, özgür olursun ama yalnýz kalýrsýn.

Sanýrým sorunun ana kaynaðýný bu cümle açýklýyor. Yalnýz kalmaktan korkuyoruz. Hemen kýlýf da hazýrdýr “yalnýzlýk Allah’a mahsustur” der geçeriz. Toplum içerisinde yaþadýðýmýzdan, toplumun dayattýðý kurallara uymak zorundayýz da diyebilirsiniz.

Tercih sizin ya özgür ruhla yaþayýp, yalnýzlýðý tercih edeceksiniz, ya da, kalabalýk içerisinde, bir tür esir olarak yaþayacaksýnýz.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alýþýlmýþýn Dýþýna Çýkmak
Kutlamalar Hakkýnda
Din ve Ahlâk Üzerine (Japon
Aðlamak
Altýn Diþ
Mektubu Bitirmek
Saygý
Karþýlaþtýrma/kýyaslama
Yoksula Yardým Etmek Mi, Yoksulluðu Ortadan Kaldýrmak mý?
Kendi Hapishanemiz

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Söz Gümüþse, Sükut Altýndýr.
Kamera ve Yönetim!
Sevgi Karþýlýksýzmýdýr?
Yapay Hayatlar
Bayram Ziyaretleri
Aynalar
Neden Saçmalarýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Beyaz Yalanlar,siyah Yalanlar,pembe Yalanlar... [Eleþtiri]


sedat kimdir?

Yazýlarýmda çevremizdeki insan manzaralarýný yansýtmaya çalýþtým. Aslýnda tüm amacým belki de kendi kendimi yeniden yaratabilmek,zihinsel de olsa dinginliðe eriþebilmek. Belki de hiç bir amacý yok. Sadece vakit geçirmek için belkide. Belki de yapmak isteyipte yapamadýðým yaþanmamýþ hayatýmý dile getiriyorum kimbilir. Bilemiyorum inanýn.

Etkilendiði Yazarlar:
J.Kriþhnamurti,A.schopenhauer,I.Yalom,H.Cibran,D.M.Ruiz.Ý.Arabi.Y.N.Öztürk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sedat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.