Saðlýkta uygulanan politikalar, ülkeyi yönetenlerin elinde koz olmuþtur yýllarca. AKP hükümeti bu politikayý hasta açýsýndan çok güzel kullandý. Yalnýzca SSK hastanesine gidip ilacýný içerden almak zorunda kalan hastalarýn serbest eczanelere gidebilmesi, sosyal güvencesi olmayanlara yeþil kart verilmesi, özel hastanelerin yeþil kart hariç sosyal güvencesi olan herkese açýlmasý gibi uygulamalar AKP`nin oy oranýný ciddi anlamda artýrdý. Ancak düþünülmeden oy kaygýsý ile atýlan yanlýþ adýmlar, eczane ve firmalardan sonra hastayý da olumsuz etkilemeye baþladý.
SSK lý hastalarýn serbest eczanelerden ilaç alabilmesi, ihtiyacý olsun veya olmasýn her önüne gelene yeþil kart karnesi verilmesi, özellikle eðitim seviyesi düþük, doðru düzgün iþi olmayan insanlarýn, baþbakanýn üç çocuk öðüdünü zevkle uygulamasý, özel hastane ve devlet hastanelerinden herkesin hizmet alabilmesi gibi popülist yaklaþýmlar, saðlýktaki harcamalarý önüne geçilmez boyutlara taþýmýþtýr.
Ýlaçta 18 olan KDV 8`e düþürülerek, eczacýnýn raftaki ilaçta % 10 kaybýna sebebiyet verilmiþti. Akabinde ilaç fiyatlarý düþürülerek yine eczacýnýn raftaki ilacýnda zarar etmesine neden olunmuþtu.(Ýlaç firmalarýnýn bir kýsmý oluþan zararý kýsmen karþýlarken bir kýsmý karþýlamamýþtý) Bu arada sürekli göz ardý edilen bir husus vardý ki kimse tarafýndan gündeme dahi getirilmedi.
Ýlaçta fiyat düþüþüne giden hükümet firmalara resti çekince ilaç fiyatlarý jet hýzýyla düþtü. Mesela sekiz sene önce 65 tl ye satýlan bir antidepresan bugün 6 tl ye satýlýyor. Yine 55 tl ye satýlan tansiyon ilacý 12 tl ye inmiþ durumda. Söz konusu indirim ilaçlarýn hemen tamamýnda var. Peki firma yükün altýndan nasýl kalkýyor? Diyelim ki 35-40 tl ye mal ediyordu 50-55 tl ye depolara gönderiyordu. Fiyat düþüþünden sonra 30-35 tl ye mal ettiði ilacý depolara 4-5 liraya satamayacaðýna göre firmanýn nasýl bir tasarruf tedbiri uyguladýðýný sormak lazým. Akla iki ihtimal geliyor, önceki yýllarda ya 4-5 liraya mal edip fahiþ fiyatlara satýyordu ki böylece ilaçta yapýlan fiyat indirimlerinden çok zarar görmedi ya da ilaçtaki etken madde ve yardýmcý maddeler üzerinde oynama yapýlarak ilaçta maliyet en aza indirildi. Eðer etken madde üzerinden tasarrufa gidilmiþse durum gerçekten de vahim. Asýl sorulmasý gereken bu soru firmalara þimdiye kadar soruldu mu acaba, sorulduysa ne cevap alýndý, sorulmadýysa niye sorulmadý öðrenmek en doðal hakkýmýz olsa gerek.
Yýlbaþýndan itibaren ASM ler de yazýlan reçetelere de muayene ücreti uygulamasý geliyor. Üç kaleme kadar 3 lira, üç kalemden sonra ki her kalem için 1 lira. Üstelik bu uygulama yeþil kartlý hastalarý da kapsayacak. Çünkü onlarda SGK ya devredilecek. Hastane muayene ücretleri de zamlanacak. Bedel ödeme muayene ücretleri ile sýnýrlý kalmayýp, alýnan ilaçlarýn ödenmeyen kýsmý içinde geçerli olacak. Devlet pek çok kalem ilacýn tamamýný ödemeyip fiyat farký çýkarmaya baþladý bile. Ýlaç düþüþleri hastaya yaramadý. Tansiyon, þeker gibi rapora dâhil olan ilaçlarda dahi hasta cebinden fark ödemeye baþladý.
Evleninceye kadar babanýn bakmakla yükümlü olduðu kýz çocuklarý, yeni uygulama ile 18 yaþýndan itibaren belirli bir prim karþýlýðý sigortalý kalabiliyor. Prim ödenmezse, tedavi ve ilaç giderleri karþýlanmýyor.
Saðlýk giderlerinde sürekli kemer sýkmaya çalýþan hükümet, düþünmeden attýðý adýmlarýn ceremesini halktan çýkarmaya çalýþýyor. Vatandaþýn tedavi giderini en asgariye düþürmeye çalýþýrken ülkemize yurtdýþýndan doktor ithal edeceðini söyleyen saðlýk bakaný, meslektaþlarýndan intikam almaya çalýþýrcasýna tam gün yasasý, ithal doktor gibi akýl tutulmasýna haiz uygulamalar yapýyor.
Doktor ve eczacý hasým veya rakip olarak deðil de saðlýk zincirinin bir halkasý gibi görülmediði müddetçe zincirin halkalarý birer birer kopmaya ve saðlýðýmýz elden gitmeye devam edecektir.