"Kirazlar ve dutlarýn tadýný çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Edebiyat dairesinin içine güzele dair ne varsa yerleþtirebilirsiniz. Her renk ayrý bir öneme haizdir. Renklerin ýsrarýna karþý dirençli olmaya çalýþmamalýdýr edebiyatçý. Kör bir rengin taraftarlýðýna düþme cehaletinden uzak durmasý gerektiðini unutmamalýdýr. Þunu iyice bellemeli ki edebiyat, dilbilgisi kaidelerine mahkûm edilemez. O kalýplar edebiyata dar gelir. Edebiyatý kalýplara sýkýþtýrmak, edebiyatçýyý kafese koymakla eþdeðerdir. Edebiyatçý, çözülmez muammalarý; deðer dünyasýnda yer verdiklerinden güç ve ilham alarak, deðer dünyasý ile duygu dünyasýný örtüþtürebilmeli, bunlarý çatýþmalara sokmamalý, birinin bir diðerine üstünlüðünü ispatlama arayýþýna girmemelidir. Bu ilkeleri önemseyen dinamikleri, yazdýklarýnýn her bir yerine taze kan olarak sürmeli, bunu yaparken de ideolojik kaygýlara asla düþmemelidir. Edebiyatçý, beklentilerinin iddialarýný kapsamasýný, davasýnýn da iddialarýný kucaklamasýný baþarabilmelidir. Aksi takdirde ya dava edebiyata ya da edebiyat davaya kurban edilir ki, her ikisi de edebiyatçýyý zayýflatmaktan baþkaca bir iþe yaramayacaktýr. Þu gerçek unutulmamalýdýr ki, iddiasýz insan davasýz insan demektir. Bu gerçeði, karanlýktan gün yüzüne çýkarmaktan ziyade bir arayýþýn içine girmenin, kendini tekrar etmekten, okuyucuyu sinirlendirmekten baþka bir iþlevi olmaz. Edebiyatçý aþklarýyla adamlýðýný ortaya koymayý aklýndan uzak tutmayan insandýr. Edebiyatçýlarýn, dizginlenemeyen direniþleri, kaidelere baðlanamayan aþklarý olmalýdýr. Edebiyat bir mayýn tarlasýdýr. Oraya girenin aklýna kaçmak gibi bir fikir, çýkmak gibi bir hayal gelmez. Mayýnlara basmadan yürümeyi kafasýna koyanlarýn o tarlada iþi yoktur. Zira o risk her zaman mevcuttur. Edebiyatçý kendi kiþisel tarihini yazmaya ya da yaþamaya ahdetmiþ insandýr. Deðerlerine ait motiflerini duygu dünyasýnda nakýþ nakýþ iþleyen, yazýn dünyasýnýn iþçileridir edebiyatçýlar. Kendi tarihlerinin þahsiliðine bakmadan, bunun dayatmalarýna aldýrýþ etmeden, yol yürümeyi kafasýna koymuþtur edebiyatçý. Diðer bir ifadeyle edebiyatçý, kendi tarihine ait mazinin geride kaldýðý bilincinde olduðu halde, maziye sýrtýný dönmeyi düþünmez. Edebiyat güvendir. Güven, duygularýn yaþayabileceði en sýhhatli zemindir. Ýþte bu zemin üzerinden yükselen yapýlar dayanýklý olurlar. Edebiyatçýlar bu sanatýn mimarlarýdýrlar. Bu mimarlardan biri olan Hikmet Temel Akarsu bakýn nasýl tanýmlýyor edebiyatçýyý: "Edebiyatçý, insan ruhunun karanlýk dehlizlerinde dolaþan, orada karþýlaþtýðý þaþýrtýcý bulgularla yeni düþünce evrenleri kuran, bunu türdeþlerine anlatýp yeni maceralara kapýlar aralamaya çalýþan, insaný insan yapan iyi ve kötü bütün özellikleri yoðurup bunlardan yeni yeni düþünce biçimleri yaratan, dahasý tüm bunlarýn peþinde koþmaktan kendini alamayan kiþidir. Edebiyatçý kimi zaman insanlýðýn vicdanýdýr, kimi zaman saðduyusu, kimi zaman bir provokatördür, kimi zaman ise bir uyumsuz. Kimi zaman bir kahramandýr, kimi zaman bir hain, kimi zaman bir kurtarýcý, kimi zaman ise bir yadsýyýcý ya da nihilist. Ýyi bir edebiyatçý bunlardan herhangi biri olabilir. Ama bir özelliði vardýr ki edebiyatçýnýn; onu belirler: O, düþündüklerini ve yarattýklarýný insanlýðýn kadim zamanlardan bu yana yaratmýþ olduðu en geliþkin iþaretleþme tekniði olan dili kullanarak aktarmak ister. Bu da onu bir nevi sosyal kiþilik, 'yarý peygamber'; yani irþat eden noktasýna taþýr." Her edebiyatçýnýn toplum diye bir derdi vardýr. Yaþadýðý topluma artý deðer katmak, ait olduðu toplumun gözü, kulaðý ve dili olmak gibi aðýr dertleri vardýr. Bunlarýn eþgüdümlü çalýþtýðý kalp ve beyin denen iki önemli güç kaynaðý vardýr. Edebiyatçý, tüm bunlarý senkronize ederek ideal toplum hedefinde yürekler inþa etmeye adamýþtýr kendini. Edebiyatçý asýl öldükten sonra anlaþýlabilen ideal toplumun hayalperesti olan saygýn þahsiyettir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Kýzýlay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |