Ýman sahibi insan, dünyanýn kusursuz yaratýlmýþ bir imtihan mekaný olduðunun, izlediði görüntülerin sýnanmasý ve imanýnýn olgunlaþmasý için yaratýldýðýnýn bilincindedir. Yaþadýðý olaylarda bunu unutmaz, imtihanýnda Rabb’ini görür; üzülmez, korkuya kapýlmaz. Gerçekte, imtihanýn olmamasý olaðandýþý olurdu çünkü dünyanýn yaratýlýþ amacý budur.


Ýnsan, yaþadýðý hiçbir olayý kontrol edebilecek güce sahip deðildir. Her þey bir kader dahilinde yaratýlmýþtýr ve kendisi bunu asla deðiþtiremez. Bu gerçeðin bilincindeki insan, kendi kader filminin iyi bir izleyicisi olmayý seçer. Rabb’inin üstün aklýna ve sonsuz gücüne güvenip dayanýr, tevekkülün lüksünü yaþar. Allah’ýn yarattýðý her þeyin -þer gibi görünse bile- hayýrla yaratýldýðýnýn þuurunda, olaylardaki hikmetleri görmeye çalýþýr.


Ancak bir musibet karþýsýnda hiçbir þey yapmadan beklemez, bu þeytani bir tevekkül olur. Ýnanan insan fiili dua anlamýnda sebeplere sarýlýr; örneðin hastalýk durumunda doktora gider, ilaçlarýný kullanýr.


Ýman sahibi insan yalnýzca Allah’tan korkar, O’ndan umut eder, O’na yönelir, O’nun sýnýrlarý içinde yaþar. Rabb’i de ona saðlýk, güç, huzur ve mutluluk verir.


Gevþemeyin, üzülmeyin; eðer (gerçekten) iman etmiþseniz en üstün olan sizlersiniz. (Al-i Ýmran Suresi, 139) ayetiyle iman eden kullarýnýn üstün olduklarýný ve üzülmemelerini buyurur.


Ýnsanýn karþýsýndaki kiþilerin yaptýklarýnýn da Allah’ýn dilemesiyle olduðunu ve imtihan amacýyla yaratýldýðýný "Onlarýn sözleri seni üzmesin. Þüphesiz ’izzet ve gücün’ tümü Allah’ýndýr. O, iþitendir, bilendir." (Yunus Suresi, 65) ayeti ve benzer ayetlerden anlýyoruz. Ayet sonundaki, "gücün tümü Allah’ýndýr " ifadesi ise insanlara o gücü verenin de Allah olduðunun kanýtýdýr. Dolayýsýyla zorlayýcý da olsa, Allah’ýn hayýrla yarattýðý olay karþýsýnda insan hiçbir þekilde üzülmemelidir.


Allah’ýn yarattýðý olaylardaki hikmet ve hayrýn farkýna varamayan kimseler, beðenmedikleri ve kendilerine zorluk veren olaylarla karþýlaþtýklarý zaman þuursuzca isyan edebilirler. Oysa Allah’ýn yarattýðý kadere saygýsýzlýk olmaz. Ayetlerde bildirildiði üzere, ‘emir her an inmekte’ ve her görüntü inananlar için hayýrla yaratýlmaktadýr. Tevekkülsüz davranmak, kýzmak, üzülmek Allah’ýn yarattýðý kadere saygýsýzlýk olur. Ýman etmiþ olan kiþi, ”hayýr ben bu kaderi beðenmedim” diyemez. Kendisi için Yaratýcýsýnýn belirlediði kaderi beðenmemek ve hüzne kapýlmak, O’na isyan anlamýna gelir.


Birçok insan yaþadýðý bir olayýn olasý sonuçlarýný uzun uzun düþünerek kendisini kahreder. Oysa sonuçtaki hayrý görene kadar insana düþen sabýr ve tevekküldür.


Nedenini anlayamadýklarý olaylarla karþýlaþmak ve bunun sonucunda yaþadýklarý sýkýntý, kuþku bataklýðýna düþen kiþilere mutsuzluk getirirken, müminlerin kalpleri mutmaindir. Kalplerin tatmini yalnýzca Allah’ýn zikriyledir. Yüce Allah Kur’an’ýn, "Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ýn zikriyle mutmain olanlardýr. Haberiniz olsun; kalpler yalnýzca Allah’ýn zikriyle mutmain olur." (Rad Suresi, 28) ayetiyle bu sýrrý verir.


Üstün kerem sahibi Allah, her þeyi hayýrla yarattýðýna gönülden iman edip dosdoðru yolunda yürüyen müminlere, dünyada ve ahirette en güzel hayatý vaad eder:


Þüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah’týr" deyip sonra dosdoðru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onlarýn üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayýn ve hüzne kapýlmayýn, size vadolunan cennetle sevinin." (Fussilet Suresi, 30)