"Aþýðým ona, bana getirin onu . Onunla evleneceðim" diyordu. Hepimiz þok geçirmiþtik. Þaþkýnlýkla ona bakýyorduk. Ne diyordu bu Allahýn belasý serseri. Semtte becermediði kýz kalmamýþtý ama hala bu son aþkým, bu son ulan diye haykýrýyordu. Üstelik peþimizde polisler varken. Zavallý iki adamýn hastanede kemikleri düzelirken, bir it sürüsü gibi sýðýndýðýmýz bu evde adam bizlere bir anda "Aþýðým" diyordu. "Ýki kiþi hemen gitsin, teslim olsun, suçu üstüne alsýn" dedim öfkeyle. Bütün gözler en zayýflara döndü. Dokuzumuz da biliyorduk o zayýflarý. Neden çýkmak istemiyorlardý?.. Hakan neden korkuyordu?.. Sedat neden çýkmak istemiyordu?.. "Çýkýn ulan korkak herifler, hadi gidin teslim olunda peþimizi býraksýnlar" dedim. Tayfun benden de öfkeliydi. "Ama" dedi Sedat. "Fakat" diyordu Hakan. "Amasý fakatý falan yok lan haydi" dedik. Gittiler karakola. Sonradan haber geldi. Komiser tamam demiþ, iki kiþi de yeterlidir. Bizleri azad etmiþ güya. Güldük. Ýsterse azad etmesin lavuk dedik. Biz mi yamandýk, yoksa karakol mu?.. Komiser Zeki o göbeðini þiþirmek için mecburen bizden yol alacaktý. Bekçi Kemal de sokaklarda kazasýz belasýz dolaþmak istiyorsa yol verecekti. Yoksa o süslü üniformalarý onlarý kurtarmazdý.

Bir olayý da iki kurbanla atlatmýþtýk o gece. O gece içtik hiç durmadan, sürekli. Aþýðým diyordu hala, onu bana getirin, evleneceðim. Artýk bu yolu size býrakýyorum diyordu bizim eski çete lideri hýrsýz. Bana döndü. "Bundan sonra bunlarý sen idare et sana güveniyorum." diyordu. Beni onore ettiðini zannediyordu korkak herif. Onu biliyordum. Sadece kýçýný kurtarma derdindeydi. O da emindim bunlarý çok iyi biliyordu. Az bir zaman kalmýþtý onu kaybetmeye. "Aþýðým ona aþýk, onu kimseye yar etmem, bana yardým edin" dedi o gece hiç durmadan, defalarca . Emrimizde ki kullarýmýz, çocukluk arkadaþlarýmýz, kölelerimiz, köpeklerimiz "Kim o, kim o" diye durmadan sordu. Kim olacaktý?.. Mahalleye yeni taþýnan, hani Edirne,den gelen o sarýþýn kýz var ya, hani o daracýk kot pantolonu ile koca kýçýný becertmek için sabahtan akþama kadar semtte dolaþan Filiz,di iþte... O aç gözler arasýnda sadece bizim piç kurusu hýrsýz Tayfun, o cesareti göstermiþti. "Onu birileri bulsun, araya girsin konuþsun onunla hemen evlenmek istiyorum" dedi tekrar. Emir verilmiþti sokaða...

Sürümüz tek tek daðýlýrken iki halef selef baþ baþa kaldýk. Göz göze geldik. O güven vermeyen bir çift hain göz yine bana bakýyordu. "Oðlum sen ciddi misin" diye tekrar sordum. Yemin etti, binlerce kez etti. Aðlýyordu. Þok geçirdim. Bu orospuçocuðu gerçekten aþýktý. "O benim namusum artýk" dedi, bana sarýldý. "Kardeþim benim, sen benim kardeþimsin, ulan Allahsýzlar" diye haykýrýyordu. Evlerden camlar, çerçeveler açýldý. Dedikoducu ihtiyarlar, becerilmek isteyen ev hanýmlarý bizi izliyordu. "Baðýrma lan beygir gibi daha yeni kurtulduk beladan hadi gidelim þuradan" dedim. Gittik.

Ertesi gün geldik. Bazý köpeklerimiz sokaklarda harekete geçmiþti bile. Filiz,in evi etrafýnda, çevresinde dönenler, dolananlar oldu. Sonra dolaþanlarýn aile büyükleri, yakýnlarý, o evin kapýsýný çaldý. Muhterem yaþlý sahtekar insanlar, anneler, babalar o eve girdi. Hayýrlý bir iþ söylentisi yayýldý sokaklara. Sonra bir gün taksi duraðýnýn önündeki çete duraðýmýzda otururken Filiz ile Tayfun önümüzden geçti. Kol kola girmiþlerdi. Neþe içinde gülerek geçtiler. O koca kýçýna binlerce küfür saydýrdýk hep beraber . Tayfunun emekli pavyon karýsý annesine de saydýrdýk. Birbirimize þüphe içersinde bakmýþtýk. O küfürler arasýnda mahçup bakýþlar, suçlu gözler soruyordu?.. Acaba hangimizdi Tayfunun anasýný beceren?.. O çocuk sevici kadýnla hangimiz yatmýþtý?.. O eve girip çýkmayan bir kiþi mi kalmýþtý sanki?.. Kim ne yalan söylesin?.. Baþlar öne eðildi bir suçlu telaþý ile.

Bir hafta süre geçmiþti ki o haberi duyduk. Mahallemizin pezevenk kuyumcusu onlara bir niþan yüzüðü takmýþtý. Tayfun artýk bizden kopuyordu, bunu hissetmiþtik. Üç gün geçmeden yeni bir haber aldýk. Filiz çeyizi ile Tayfun’un evine taþýnmýþtý. Tayfun’un emekli pavyon karýsý annesi *O benim kýzým artýk, namusum o benim diyormuþ. Evlenene kadar artýk burada kalacak, o çakallara kýzý kaptýrmam" demiþ. O haberden sonra senelerdir ilk kez onsuz bir kutlama yaptýk meyhanede. Kahkahalar, küfürler, meyhanede saða sola yayýldý durdu. Diðer müþterilerin, garsonlarýn korku içersinde bizi izlemelerine aldýrmadan yine durmadan içtik. Sarhoþluðun verdiði cesaretle de olsa bana da sordular: "Sen ne zaman evleneceksin?.. "Evlen de senden de kurtulalým allahýn belasý" derken kahkahalar ortalýðý inletiyordu. Meyhane çýkýþý o gece yine sokaklara giriþimiz, önümüze çýkana saldýrmamýz, gece bekçileriyle dans etmemizden sonra kazasýz belasýz evlerimize dönebildik . Tayfunu kaybetmiþtik, hepimiz üzülmüþtük. Üç gün geçmiþti. Her zaman olduðu gibi ihtiyar emeklileri soymak için kahvede okey masasýndaydým. Eli ayaðý titreyen sefiller üç kuruþlarýný kaptýrmamak için o gün canýný vermeye hazýrdý. Beni soymuþlardý. Þans kainattan geliyordu onlara... "Siz" dedim " Ýhtiyar keçiler öldükten sonra yeniden mi dirildiniz, bu ne þans?.." diye haykýrýrken bunak herifler gülüyordu. Çocuklardan birkaçý heyecanla masamýza gelene kadar.

"Filiz seni küçük parkta bekliyor" dediler. Masadan kalktým alelacele. Ne olmuþtu?.. Tayfunun baþýna acaba bir þey mi gelmiþti?.. Parka girdiðimde bir bankta onu otururken gördüm. Sarý saçlarýný düzeltirken tepesindeydim. "Hayrola Filiz bir þey mi oldu?" diye sordum. " Sen onun en iyi arkadaþýymýþsýn öyle mi?" diye soruyordu. "Evet öyledir " diye cevapladým. " O evi terk ettim. Kendi evime de dönemem, bu gece kalacak bir yerim yok" diyordu. Ayaða kalktýk yürüyorduk. Onu nerede yatýrabilirdim. Ona neler olmuþtu?.. Sokaðýn birinde tek katlý ahþap bir evin önüne gelene kadar hiç konuþmadýk. Kapýya vurur vurmaz hayalet gibi çýktý karþýma þarapçý Sülo. Çürümüþ bedeniyle, sakallarý, leþ kokusuyla bir ölü gibi bize bakýyordu. Kapýdan çekildi gülümseyerek. Böceklerin, farelerin leþ dünyasýna bir sarýþýn melek adým atmýþtý. Kulaðýma fýsýldadý Sülo. "Ne olur bana da düþer mi düþmez mi bilmiyorum ama müsaade edersen en azýndan sizi seyredeyim ne olur. Elle de yaparým benim için farketmez" diye yalvarýyordu. Leþ bir odanýn kapýsýný açarken örümcek aðlarý her yerimize yapýþmýþtý. Ondan daha beter leþ bir yatak, korkunç bir þekilde çürümüþ bir battaniye bizi bekliyordu. Ev sahibi oydu. Onun isteði bir þekilde olmalýydý.Bir köpek çaresizliðinde ona sýðýnmýþtýk... " Ellen yap ulan ama çaktýrma." dedim.

Yataða uzandýk. Sordum ona, o cevapladý. O sordu ben cevapladým. Ne olmuþtu?.. Ne olacaktý ki?..Edirne de iken eski niþanlýsý onu becermiþti. Babasý çok kýzmýþtý bu yüzden onu Ýstanbula ablasýnýn yanýna göndermiþti. Ablasýnýn polis olan kocasý da onu becerdikten sonra bir polis arkadaþýna ikram etmiþti. Peki sonra ne olmuþtu. Ne olacaktý ki?..Tayfun kahraman bir kurtarýcý olarak karþýsýna çýkmýþtý. Sonra o da Filizi bir hafta boyunca gece gündüz becermiþti. Vücudunda diþlenmeyen, morarmayan bir yer kalmamýþtý. Tayfun acýmasýz, sapýk bir caniydi. Peki annesi evde yok muydu?.. O müdahale etmemiþ miydi?.. Annesi elbette vardý. Yardýmcý olmuþtu ama Tayfuna. Ýlk gece Filizi annesinin yataðýnda, annesinin yanýnda becermiþti. Annesi de çýplaktý. Durmadan su, havlu taþýmýþtý. Peki bundan sonra ne olacaktý?.. Edirneye dönecekti. Eski niþanlýsýna, sonra da yeni bir hayata baþlayacaktý. Peki bu gece ne olacaktý?.. Ben onun için sorun olmayacak kadar iyi bir insandým. Artýk o kadar olaydan sonra dahada beteri olamazdý. Ona tüm þefkatimle sarýlmaktan baþka bir çarem kalmamýþtý." Üzülme, yaþamýn gerçekleri böyle iþte . Ýnsanoðlu çið süt emmiþtir." diyordum. O da bana tüm þehvetiyle, insanlýða sarýldý.

Sesler duyuyorduk. Önce hýrlayan bir köpeðin sesi sandým. Sonra tahta bir aralýktan sakallarýný fark ettim þarapçý Sülonun. Gittikçe hýrlýyordu. Geceyarýsý birden yataðýn baþýnda dikilmiþti Sülo. " Kalk diyordu, acele et çabuk kalk." "Kim o " dedim. "Birileri var" diyordu. Koþar adým indim aþaðýya. Hasan karþýmda durmuþ, kudurmuþ gözleriyle bana bakýyordu. Zil zurna sarhoþtu. " Hadi iþin bittiyse sýra bende" diyordu. “Diðerleri de parkta bekliyor sýrayla gelecekler çabuk ol, Tayfun da orada seni bekliyor” diyordu. Midem bulanmýþtý . Gözlerim karardý. Gýrtlaðýna yapýþtým. Býçaðým ense kökünde hazýr bekliyordu. Ona soruyordum." Senelerdir Tayfun un anasýný becereni merak etmiþtiniz deðil mi?.. O iþte bendim. Þimdi git ona aynen söyle. Sende ananýnkini merak ediyor musun hadi söyle bana lan?..