..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > seyfullah ÇALIÞKAN




12 Ocak 2012
Gökçeada 5 (Son)  
yok

seyfullah ÇALIÞKAN


Bir mahkûma nasýl hapse düþtün diye sormamalýsýnýz. Dinledikleriniz genellikle içinizi acýtýr. Ve gözbebekliniz yerde çaresizlik içinde gezinirken siz teselli olabilecek cümleler arar durursunuz. Halil köy kahvesinde çýkan bir kavgada adam yaralamaktan içire düþmüþ. Daha on altý yaþýndaymýþ. “Kavgadan sonra olay siyasi bir boyut kazandý. CHP ve AP davasýna dönüþüverdi. Bir kurban gerekiyordu. Beni seçtiler,” demiþti.


:BAFG:
GÖKÇEADA – 5 (SON)
O gün cezaevi ve mahkûmlar ile ilgili bütün bilgilerim sýfýrlandý. Zaten bildiklerimin hepsi romanlarda okuduklarýmdan ibaretti. Hükümlülerin yaz kampý gibi yaþadýklarý, sadece günde iki kez sayým vermek zorunda olduklarý böyle bir infaz þeklinden haberim bile yoktu. Orada herkesin bir iþi vardý. Tarlada bahçede çalýþanlar, halý ve kilim dokuyanlar, mutfakta veya diðer cezaevi biriminde çalýþanlar, resim ve el sanatlarý ile uðraþanlar farklý mahkûm gruplarýný oluþturuyordu. Örneðin Halil cezaevinin muhasebe servisinde çalýþýyormuþ. “Tam üç gündür anam aðladý,” demiþti. Defterlerde beþ kuruþluk bir kayýp varmýþ. Tam üç gündür o beþ kuruþluk hatayý arýyormuþ. Çünkü defterlerdeki hesap hatasýyla kasayý baðlayamazlarmýþ. Cebinden ver beþ kuruþ kapansýn gitsin diyecektim. Ama önemli olan para deðil aritmetik iþlemelerin doðru bir sýra içinde ilerlemesiydi. Artýk öðrenmiþtim ve bu nedenle sustum.
Bir mahkûma nasýl hapse düþtün diye sormamalýsýnýz. Dinledikleriniz genellikle içinizi acýtýr. Ve gözbebekliniz yerde çaresizlik içinde gezinirken siz teselli olabilecek cümleler arar durursunuz. Halil köy kahvesinde çýkan bir kavgada adam yaralamaktan içire düþmüþ. Daha on altý yaþýndaymýþ. “Kavgadan sonra olay siyasi bir boyut kazandý. CHP ve AP davasýna dönüþüverdi. Bir kurban gerekiyordu. Beni seçtiler,” demiþti. Kavga birden kocaman bir kaosa dönüþmüþ. Her þey toz duman olmuþ. Ortalýk duruluncaya kadar ne olduðunu kimse tam olarak anlayamamýþ. Mahkeme aþamasýna gelince ifadeler ezberlenmiþ, suçlular bulunmuþ. Olay onlarca kez gözden geçirilip temize çekilmiþ. Halil, “Benim býçaðým yoktu. Nasýl böyle bir suçu iþlemiþ olabilirim?” diyordu. Halil sonuçta bizim adamýmýzdý. Üzerinde durmaya deðmezdi. Ýnanýverdik…
Gökçeada’da mahkûmlarýn suçlu mu masum mu olduðu hakkýnda çok þey öðrenemedim. Ama yaþýtlarýmýn hiç umursamadýðý bir þey vardý ki bu benim için yaþamsal öneme sahipti. Deniz Kuvvetleri Komutanlýðýnýn Seyir Hidrografi ve Oþinografi Dairesinin bültenlerini günü gününe dinlerdim. Bültenler genellikle meteoroloji haberlerinden sonra televizyon ve radyolardan yayýmlanýrdý. Kendi yaþýtlarým arasýnda bu bültenleri dinleyen benden baþka kaç çocuk vardý acaba? Tahmin edilmesi neredeyse olanaksýz deðil mi? “Niye dinliyordun kardeþim, sen cins misin?” diyeceksiniz. Damdan düþülmeden halden bilinmez. Sizler hiç yatýlý okuldan yarýyýl veya bayram tatiline gideceðiniz gün denizde dalga olduðu için veya fýrtýna nedeniyle limandan geri döndünüz mü? Üç hatta beþ gün hava düzelsin, rüzgâr dinsin diye çatýlarýn sesini dinleyerek beklediniz mi? Ben birkaç kez bunu yaþadým.
Adanýn ana karayla ulaþýmýný saðlayan tek bir feribot vardý. Kýþýn hava patlayýnca yirmi gün bile gelmediði oldurdu. Normal seyirleri iki veya üç gün arayla olurdu. Gökçeada’da günlük gazete bu nedenle son üç günün gazeteleri demekti. Ada merkezi ile feribotun yanaþtýðý kuzu limaný arasýnda yedi kilometrelik mesafe vardý. Limandan kasabaya ulaþým belediye otobüsleri ve minibüslerle saðlanýrdý. Kuzu Limaný’nda sadece deniz yollarý binasý ile bir iki ev bulunuyordu. Üç saatlik yolculuktan sonra limana ulaþýnca büyük bir hayal kýrýklýðý yaþýyordunuz. Vardýðýnýz limanda in cin top oynuyordu. Görmeye hazýr beklediðiniz, evler, sokaklar ve ada halký yerine çalýlýk tepelere bakýyordunuz.
Ada insanlarýnýn kader ortaklýðý sosyal psikolojisi kentlerde yaþayan topluluklardan farklýdýr. Gökçeada’da farklý dinlerden ve farklý kültürel geçmiþten gelen insanlar hoþgörü içinde sokaklarý paylaþýrlardý. Ada sakinlerinin bir kýsmý cezaevinden çýktýktan sonra orada kalmýþ, evlenmiþ, ev ocak kurmuþ insanlardan oluþuyordu. Nasýl anlatsam bilemiyorum ama geliþmiþ bir uzlaþý kültürü vardý. Kavga, gürültü veya hýrçýnlýk sadece Doðu Karadeniz’den getirilip adaya yerleþtirilen Çaykaralý’lar arasýnda yaygýndý. Çaykara’lýlar ada halkýndan yalýtýlmýþ, kendi içlerine kapalý bir topluluk olarak yaþýyorlardý. Onlarýn mekânlarýnda sürekli kemençe ile yapýlmýþ müzikler çalardý. Ve birbirleriyle öfkeli bir ses tonuyla yarýþýr gibi hýzlý bir þekilde konuþurlardý. Konuþuyorlar mý, tartýþýyorlar mý anlayamazdým. Orada yaþayan birçok insan gibi onlarý baþ belasý olarak görürdüm ve uzak durmayý tercih ederdim. Anlatýlanlara göre adanýn Rum nüfusunun önemli bir kýsmý 1974 yýlýndaki Kýbrýs Savaþý sýrasýnda Yunanistan veya baþka ülkelere göç etmiþti. Köylerin boþ olmasýnýn nedeni böyle açýklanýyordu.
Okulumu bitirip adadan ayrýldýðýmda Ariþti koyun ve keçilerle uðraþýyordu. Yorgo Atina Üniversitesi’ne okumaya gitti. Yaklaþýk altý ay kadar mektuplaþtýk. Ýkimizin de yollarýmýzýn tekrar kesiþebileceðine iliþkin umutlarý azalýnca mektuplarýn da ardý arkasý gelemedi. Taki’nin ne yaptýðýný hiç bilmiyorum. 1975 yýlýnýn sonbaharýnda Gökçeada benim için bütün dünyadan uzakta bir yerdi. Önceleri zaten deniz yolculuklarýndan korkuyordum. Ýnsan zamanla alýþýyor. Okulun ilk yýlýnda ada hepimizi evimizden, kasabalarýmýzdan, köylerimizden koparýp kendi içine hapsediyor gibi algýlýyorduk. Zamanla dünya bizden uzaklaþtý. Gökçeada bizim yaþamýmýz oldu. 1978 yazýnda oradan ayrýlýrken de bunun tersini hissetmiþtim. Kendi güvenli limanýmýzý terk edip uçsuz bucaksýz, bilinmezlerle dolu bir okyanusa yelken açýyordum. Onlarca yýl zaman zaman kaçýp o sakin limana yeniden sýðýnmayý istedim. Ne zaman baþým belaya girse, ne zaman yenilsem, yorulsam hep oraya dönmeyi düþündüm. Gemiler yakmadým ama oraya bir daha hiç dönemedim.
Seyfullah
Eylül 2009



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gökçeada 3
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak
Fatma Öðretmen Beni Severdi
Biyografimin Coðrafyasýnda Gezintiler
Kara Tren
Ramazanýn Ötesi Bayram
Gökçeada 1
Börekçi Þükrü - 2 (Son)
Toto 1
Bul Karoyu Al Parayý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Emekleye Emekleye Emekli
Acemi Çapkýn

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.