Kur’an, Peygamberimiz (sav), Ýslam; bütün insanlýðý kucaklamak için geldi. Kur’an ahlakýnýn hakim olmasýný amaçlayan her Müslüman, Ýslam’ý ve güzelliklerini, Peygamberimiz (sav)’in yaptýðý gibi ayrýmcýlýk yapmadan, ihtiyaç içindeki herkese anlatmalý. Bu falan cemaatten, onun giysileri uygun deðil, þu ehl-i kitap diyerek ayýrým yapmak, insanlarýn büyük çoðunluðunu þeytanýn yoluna, sonsuz azaba itmektir.

Bizler, "bizden olmayana" baþtan önyargýyla düþmanlýk edersek, Ýslam ahlakýnýn dünya hakimiyeti nasýl gerçekleþecektir? Ýþte samimi mümin insanlarý kaybetmek yerine kazanmaya çalýþýr. O, insanlarý hakka davet için çaba gösterir ki insanlar dalga dalga Allah’ýn dinine girsin…

Talebelerinden Sayýn Tahir Gürdere, Bediüzzaman’ýn "bütün imanlý Müslümanlar, hakiki müminler hiç þüphe etmesinler ki, istikbal yalnýz ve yalnýz Ýslam’ýndýr" ifadesini aktarýyor ve sözlerine þöyle devam ediyor: "Hristiyanlýk da diyor Üstad, Hristiyanlýða anlatýyor ne olacaðýný, Hristiyanlýk da hurafattan tahrifattan sýyrýlacak. Beþerin fýtri dini olan Ýslamiyet saracak Hristiyanlarý diyor gördünüz mü sarmýþ elhamdülillah. Rusya dinsiz kalmaz diyor Üstad, Hristiyan da olmaz diyor. Müslüman olacak diyor. Maddeten de Ýslamiyet, istikbale hükmedecektir Allah’ýn izniyle."

Müslümanlara büyük acýlar yaþatan deccalî fitneyi sona erdirecek ve sadece Müslüman aleminde deðil tüm dünyada barýþý saðlayacak olan, Müslümanlarýn sevgi, samimiyet ve gönül birliðidir; Ýslam Birliði’dir.

Ancak bir kýsým Müslümanlar, zulmün panzehiri olan Ýttihad-ý Ýslam’dan asla söz etmiyor, Ýslam ahlakýnýn dünya hakimiyetini aðzýna dahi almýyor. Yalnýzca namaz, oruç gibi ibadetleri yerine getirdikleri için kendilerini yeterli görüyor, Ýslam Birliði’ni savunanlarý, Ýslam ahlakýnýn hakimiyeti konusunda söz söyleyenleri ve çaba içinde olanlarý dayanaksýz iddialarla suçluyorlar. Bu yanýlgýnýn Allah Katýnda kuþkusuz bir karþýlýðý olacaktýr.

Dinsizliðin, insaný ve toplumu yýpratan etkilerini ortadan kaldýrarak, Kur’an ahlakýnýn güzelliklerini yerleþtirmek, tüm insanlara yapýlacak en önemli yardýmdýr. Kendini yeterli görmek, mücadele etmeyi bilmediði, bu sýcakta çýkamayacaðý ya da "evi açýkta" olduðundan "oturmayý" seçmek, bu amaçla yapýlan çalýþmalarý desteklememek vebal olur. Þefkat, sevgi, barýþ ve kardeþliði esas aldýðýmýzda, Allah inancý ve sevgisi hakim olduðunda dünya adeta cennete benzeyecektir. Allah’ýn dilemesiyle fetih ve zafer geldiði zaman, "sizinle birlikte deðil miydik?" diyenlerden olmamak için bu mücadelede herkes safýný belirlemelidir.

Müslümanlarýn birlik olmasý ve ardýndan Kur’an ahlakýnýn yeryüzü hakimiyeti, Allah’ýn vaadi ve Peygamberimiz (sav)’in vasiyetidir. Bu, her Müslümanýn özlemi, ideali ve davasý olmalýdýr.

"Ey ehl-i iman! Zillet içinde esaret altýna girmemek isterseniz, aklýnýzý baþýnýza alýnýz. Ýhtilâfýnýzdan istifade eden zalimlere karþý "Mü’minler ancak kardeþtirler" (Hucurat Suresi, 10) kale-i kudsiyesi içine giriniz, tahassun ediniz (sýðýnýnýz). Yoksa, ne hayatýnýzý muhafaza ve ne de hukukunuzu müdafaa edebilirsiniz." (Bediüzzaman, Mektubat)


Fuat Türker