Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Bu yazýyý bir arkadaþýn tavsiyesi ile sipariþ üzerinden yazýyorum… Sipariþ yazýlarýna ben de eskilerde pek sýcak bakmaz, hatta sipariþ üzeri yazýldýðý için bilinmedik bir mahcubiyet duyardým. Ama þimdi; ‘talep var ki sipariþ veriliyor’ düþüncesiyle, benden kaleme almam talep edilen bu yazýyý yazarken keyif alýyorum. Sipariþ üzerinden kaleme aldýðým bu yazýdan keyif alýyorum çünkü bu yazýyý yazmakla hem verilen sipariþi yerine getirmiþ oluyorum hem kamuoyunun irin toplanmýþ bir yarasýna neþter attýðýmý düþünüyorum. Efendim, bu girizgâhtan sonra konuya girmek istiyorum… Benden sipariþ verilen “kentlinin otobüse binme kurallarý” konusuna geçmeden önce bu konuya mevzubahis olan olayýn fotoðrafýný göstermek/vermek istiyorum. Otobüs duraðýndayýz. Vakit, günün erken saatleri yani insanlarýn iþe geç kalma telaþýyla otobüs beklediði bir zaman… Her gelen otobüse adeta bir saldýrý var, itiþ-kalkýþ var… Ýþe geç kalma telaþýyla kimin o an ne yaptýðý belli deðil. Kim kimi itip kalkýyor, kim kimi kucaðýna almýþ arkadan bastýrýyor ya da ayaðýnýn altýnda kalma tehlikesi geçiriyor bellisiz… Sonra kimisi de –benim yaptýðým gibi- “of be… Allah belanýzý versin, aha da ben çýkýyorum, binmiyorum, iþe geç kalsam da binmiyor, binmeyeceðim bu þartlarda…” diyerek öfkeyle kalabalýðý yarýp itiþilen kakýþýlan o kaos ortamdan uzaklaþtýðý fotoðrafa bir bakýn… Ayný fotoðraf karesinde bir da yaþlýlarý ve bayanlarý görün… Tüm olup biten bu rezalet niçin? Neden? Nasýl bu hale geldik?.. Benden bu konuyu kaleme almamý tavsiye eden arkadaþa göre, tüm bu olup bitenler otobüslere binerken, bir kentli kültürüyle deðil de; bedevi kültürüyle yani köylü kültürüyle binmemizden kaynaklanýyor. Sizce ne olabilir? Sanýrým hepiniz- hepimiz ayný düþünüyoruz bu konuda… Peki, hepimiz ve hepiniz ayný düþünüyoruz da, otobüsler, henüz perona yanaþmadan yaþadýðýmýz bu fotoðraftakiler ne? Bu fotoðrafýn karesinde biz yoksak kim var? Oysa büyük þehirlerde daha çok kalabalýklar var. Büyük þehirlilerin/kentlilerin bu konuda yoðunluðu bizimkilerden kat be kat fazla olmasýna raðmen onlar bizim bindiðimiz gibi binmiyorlar otobüslere… Onlarda kural; herkes sýrasýna bekleyecektir… Otobüs var ya da yok; tek sýra halinde, (ya da çift sýra) ama nizami, ama hiç kimse kimseyi arkadan itmeden, kakmadan, ayaklamadan (güçlü göçsüzü ezmeden) sýrasýný bekler…. Oysa biz de yarýn-o bir gün Büyükþehir olacaðýz… Ýþte tam da zamaný gelmiþken… Gelin bu konuda hepimiz ve hepiniz ayný duyarlýlýðý gösterelim… Lütfen ama… Otobüslere binerken kimse kimseyi þey etmeden, yani ayakaltý etmeden; kýrmýzý görmüþ boða gibi otobüslere saldýrmayalým… Otobüsler bizim/halkýn otobüsleri bunlar, zarar vermeden binebilmeyi öðrenelim. Sonra bu halk bizim, yani biz bizeyiz, kendi kendimize zarar vermeden, birbirimizin þeyine geçmeden yani haklarýna geçmeden sýramýzý bekleyelim ve medeni kentlilerin yaptýklarý gibi otobüslere binelim…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þevket Baþýbüyük, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |