Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil |
|
||||||||||
|
“(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alýþ-veriþ onlarý Allah’ý zikretmekten, dosdoðru namazý kýlmaktan ve zekatý vermekten ’tutkuya kaptýrýp alýkoymaz’; onlar, kalplerin ve gözlerin inkýlaba uðrayacaðý (dehþetten allak bullak olacaðý) günden korkarlar.” (Nur Suresi, 37) ifadesiyle de samimi iman edenlerin hiçbir koþul altýnda kararlýlýklarýndan vazgeçmediklerini haber verir. Müminler dünya hayatýnýn çekici süslerine aldanmadan ve nefislerinin tutkularýný gözetmeden güzel bir ahlak gösterebilmek için var güçleriyle çaba harcarlar. Nefislerindeki fücurun gösterdiði yollara sapmaktan sakýnýr, vicdanlarýnýn iþaret ettiði doðru yolda yürürler. Olaylar karþýsýnda kararlýlýðýný sürdüren müminin oturmuþ bir karakteri vardýr, koþullara göre deðiþkenlik göstermez. Kibirli biri karþýsýnda dahi ayný kararlýlýðý gösterir, büyüklenmez ve tevazusunu korur. Kötü sözle dahi karþýlaþsa, her zaman için ’sözün en güzelini’ söyler. “Onlar ki, Allah anýldýðý zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazý dosdoðru kýlanlar ve rýzýk olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.” (Hac Suresi, 35) ayetindeki mümin tanýmlamasýna uygun davranýþlar sergiler ve Rabb’iyle olan baðlantýsýný kesintisiz sürdürmeye çalýþýr. Bu þekilde güçlü bir kiþilik kazanan müminler, imani yönden de olgunlaþýrlar. Kuran’da iman edenlerin bu üstün ahlak özellikleri ve Yüce Allah’a olan kararlý teslimiyetleri, kutlu peygamber Hz. Ýbrahim (as) örnek gösterilerek þöyle övülür: “Ýyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan Ýbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? Allah, Ýbrahim’i dost edinmiþtir.” (Nisa Suresi, 125) Mümin azimli ve kararlýdýr; "Ey oðlum, namazý dosdoðru kýl, ma’rufu emret, münkerden sakýndýr ve sana isabet eden (musibetler)e karþý sabret. Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken iþlerdendir.” (Lokman Suresi, 17) buyruðuna itaat eder, azimle iyiliði emreder, kötülükten sakýndýrýr. Bela ve musibetlere sabreder, insanlara karþý baðýþlayýcý davranýr. Zorluklarýn yaný sýra, insana sunulan sayýsýz nimet, geçici ve aldatýcý dünya metaý da imtihanýn parçalarýdýr. Mümin, kendisine her an sunulan bu nimetlerin Allah Katý’ndan, þükredici olup olmayacaðýnýn denenmesi amacýyla verildiðini bilir. Ýmtihan ortamýnýn çekici süslerinin çekim güçlerine kendini kaptýrmaz; dikkatli ve þuurludur. Allah’ýn hoþnutluðunu kazanma hedefinde kararlýdýr ve bu konuda içinde taþýdýðý coþkunun olumsuz etkilenmesine izin vermez. Ahiret için ciddi bir çaba içinde olmak, gevþememek, aþýrýlýklardan kaçýnmak, müminin kararlýlýðýnýn göstergesidir. Ýþte bu çabadan Rabb’imiz bir Kur’an ayetinde, “Kim de ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalýþýrsa, iþte böylelerinin çabasý þükre þayandýr.” (Ýsra Suresi, 19) ifadesiyle söz eder. Bediüzzaman, arkadaþlarýna yazdýðý notlarda cennete kavuþmayý umut eden bir insan olarak zor þartlarda dahi nasýl sabýrlý ve kararlý olduðunu, þöyle ifade eder: "Aziz, sýddýk, sebatkar ve vefadar kardeþlerim!..Ben, harika bir ihsan-Ýlahi eseri olarak þakirane sabrediyorum ve etmeye de karar verdim. Madem biz kadere teslim olup, bu sýkýntýlarý "iþlerin en hayýrlýsý zorlu olanýdýr" sýrrýyla ziyade sevab kazanmak cihetiyle manevi bir nimet biliyoruz; madem geçici, dünyevi musibetlerin sonlarý ekseriyetle ferahlý ve hayýrlý oluyor; ve madem hakkelyakin derecesinde yakýný bir kat’i kanaatýmýz var ki: Biz öyle bir hakikata hayatýmýzý vakfetmiþiz ki, güneþten daha parlak ve cennet gibi güzel ve saadet-i ebediyye gibi þirindir. Elbette biz bu sýkýntýlý haller ile müftehirâne, müteþekkirâne bir mücahede-i mâneviye yapýyoruz diye, þekvâ etmemek lazýmdýr." (Risale-i Nur Külliyatý, Onüçüncü Þua, s.311-312) Müminler, " Mü’minlerden öyle erkek-adamlar vardýr ki- Allah ile yaptýklarý ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adaðýný gerçekleþtirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir deðiþtirme ile (sözlerini) deðiþtirmediler.." (Ahzab Suresi, 23) ayetindeki gibi ölünceye dek, hem ibadetlerinde hem Allah’ýn rýzasýný kazanma konusunda kararlýdýrlar. Ýnsan yaþamýndaki tek kesin gerçek olan ölüm için hazýrlýk yapan ve ‘ellerinin önden sunduklarý’na sýnýr koymayan samimi müminler, ahirette de kazançlý olacak, Allah’ýn dilemesiyle gerçek kurtuluþa kavuþacaklardýr. Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoþnutluðunu) isteyerek sabrederler, namazý dosdoðru kýlarlar, kendilerine rýzýk olarak verdiklerimizden gizli ve açýk infak ederler ve kötülüðü iyilikle savarlar. Ýþte onlar, bu yurdun (dünyanýn güzel) sonucu (ahiret mutluluðu) onlar içindir. (Ra’d Suresi, 22) Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |