Köylü her Pazar kurulduðunda öküzünü satmaya gidiyor, bir türlü satamýyordu. Yine bir Pazar öküzünü satmak için pazara giderken karýsý “Ben sana bir güzel gözleme yapayým da acýkýnca yersin. Artýk þu öküzü de satmadan gelme.” dedi eþine. Hanýmý güzel bir gözleme yaptý. Gözlemeyi de çýkýnýna koydu. Bizim köylü çýkýnýný beline baðladý ve öküzü de alarak yola koyuldu.

Pazara ulaþtý, ancak öküzünü bir tülü satamýyordu. Akþama kadar öküzü satmak için pazarda bekledi. Yine de þanslýydý, akþamüzeri bir müþteri çýktý ve öküzü aldý. Hava kararmadan öküzü satayým da köye ulaþayým diye, gün boyunca köylünün aklýna gözlemeyi yemek gelmedi. Öküzü satýp parayý alýnca da, yolda giderken hýrsýzlar parasýný çalmasýn diye gözlemeye sardý. Köye biran evvel ulaþayým diye hýzlý hýzlý yürürken birden acýktýðýný hissetti. Akþama kadar hiçbir þey yememiþ olmanýn verdiði açlýk içinde kývranýrken, aklýna hanýmýnýn yaptýðý güzelim gözleme geldi.

Gözlemeyi çýkýnýndan bir güzel çýkarýp, bir taþýn üzerine oturdu ve yemeye baþladý. Bir taraftan da “Hýmmm çok güzel olmuþ.” dedi kendi kendine. “Bir de yanýnda ayran olsaydý.” diye mýrýldandý.

Eve ulaþtýðýnda, birden aklýna aldýðý parayý gözlemeye sardýðý geldi. “Eyvah!” dedi eþine. “Ben parayý yedim.” Hanýmý sordu “Nerde yedin parayý, kimlerle yedin bey?” “Ben tüm parayý yedim, haným.” dedi tekrar eþine. “Koskoca öküzün parasý nasýl yersin bey. Hadi birazýný ye, hadi yarýsýný ye, nasýl hepsini yersin?” dedi hanýmý. “Haným ben parayý gözlemenin arasýnda yedim.” dedi köylü. Hanýmý yine anlamadý. “Dalga mý geçiyorsun benimle?” dedi. “Vallahi ve billahi ben parayý gözlemenim arasýnda yedim.” dedi yine. “Hele anlat bakayým, nasýl gözlemenin arasýnda yedin?” dedi hanýmý. Köylü baþladý anlatmaya “Öküzü satýnca parayý çaldýrmayayým diye gözlemeye sardým.” “Eee!” dedi hanýmý. “Akþama kadar acýkmýþým, yolda mola verip gözlemeyi bir güzel yedim, paranýn da gözlemenin arasýnda olduðunu unutmuþum. Anlayacaðýn haným ben tüm parayý gözlemeye katýk etmiþim de haberim olmamýþ.” dedi.