Uzun zamandýr, yurdumuzda yaþanan garip olaylarýn, bu garipliklere çoktan alýþtýrýldýðýmýz için neredeyse kimseye garip gelmeyen olaylarýn listesini çýkarýyorum. Upuzun bir liste oldu. Bu listenin ucundan, kýyýsýndan birkaç tanesini yazacaðým þimdi. Neden mi ucundan, kýyýsýndan yazacaðým? Çünkü liste, býrakýn bir köþe yazýsýný, üç- beþ köþe yazýsýna sýðacak gibi deðil de ondan.

Hadi baþlayalým: Zorunlu eðitimi - çaktýrmadan - kesintili 12 yýla çýkaran kanun teklifi Komisyonda kabul edildi. AK Partililer 100 kadar milletvekiliyle, olasý bir iþgale karþý kürsü önünde barikat kurdu.Muhalefete söz hakký verilmedi. On dokuz madde, hiç görüþülmeden yarým saatte kabul edildi. Bu arada, yandaþ bir gazete de þöyle bir tespit yaptý: ” Olasý iþgale(!) karþý AK Parti barikat kurdu.” Bu da baþka bir gariplik.

Soruþturulmak istenen MÝT'çilerle ilgili son kararý verecek olan Danýþtay dairesinin bazý üyeleri deðiþtirildi.

Odatv çalýþanlarýnýn evine son 6 ay içinde üç kez hýrsýz girdi. Bir þey almayan hýrsýzlar acaba eve bir þey býrakmýþ olabilirler mi? Hani suç unsuru sayýlabilecek cd falan?

Erdoðan: "Türk solu geç kalkmýþtýr, çünkü bir gece önce sabaha kadar içmiþtir."...(Gazeteler, bir baþbakana yakýþmayan bu söylemi duymazdan geldi.)

Egemen Baðýþ, muhalefeti eleþtirirken, "Allah korusun, iktidara gelseler, Bakanlar Kurulu'nu meyhanelerde toplayacaklar." dedi.( Baþbakanýn söylemiyle ayný düzeyde.)

MÝT mensuplarýný ifadeye çaðrýlmasý üzerine AKP'li Elitaþ þöyle dedi: “Terörle mücadele eden MÝT'in üstüne gidilmesi, anlamlý.”... ( Terörle mücadele eden askerin üzerine gidilmesi, genel kurmay baþkanýnýn teröristl olmakla suçlanmasý anlamlý deðil miydi? )

Y.Demirören, F. F. Baþkanlýðý'na aday olmadan önce T. Erdoðan'la bir görüþme yaptý.( Acaba 4+4+4’ü mü konuþtular?)

Erdoðan, 4+4+4'e karþý çýkan TÜSÝAD'a seslendi:” TÜSÝAD! Sen iþine bak. Biz; seçkinlerin, elitlerin, patronlarýn hükümeti deðiliz."... Baþbakanýn katýlacaðý, TÜSÝAD Baþkaný Ümit Boyner'in de konuþmacý olarak davet edildiði 8 Mart'ta Mardin'de yapýlacak panel, bir bahane bulunarak iptal edildi.( Zorunlu Eðitimde yapýlacak deðiþikliðe karþý görüþ bildiren Boyner, böylece boyunun ölçüsünü aldý. Boyner, E. Baðýþ’ý ziyaret etti. Hatta, “ Tatlý yiyelim, tatlý konuþalým.” diye zýrvaladý. Ya da siz “ özür diledi ” deyin.)

Ýmam Hatip Mezunlarý Lisesi Mezunlarý ve Mensuplarý Derneði, okullarda haremlik - selâmlýk düzen istedi. Karma eðitime karþý çýkan dernek, TBMM Milli Eðitim Komisyonu’na kýz ve erkek çocuklarýn ayrý okullarda okutulmasýný önerdi. (Yani kamuoyunun nabzý yoklandý. Kokusu yakýnda çýkar nasýl olsa.)

Egemen Baðýþ, tutuklu gazeteciler için ; “ Mesleði yüzünden tutuklanan hiçbir gazeteci yok. Gazeteci kimliði taþýyan bazý kiþiler var, birine tecavüz ederken yakalanan, banka soyarken yakalanan..." diye konuþtu.( Hiç kimse de, kim bu tecavüzcü þerefsiz gazeteci, kim bu banka soymaya yeltenen namussuz gazeteci? ” diye sorma erdemini gösteremedi.)

Ve bir yüz karasý: Sivas davasý, zaman aþýmýna uðradý. Sivas katliamý insanlýk suçu sayýlmadý. Toplum olarak içimiz sýzladý, yüreðimizde ve beynimizde fýrtýnalar koptu. Millet ayaklandý. Erdoðan, Sivas Davasý'nýn zaman aþýmýndan düþmesiyle ilgili olarak “ Milletimiz için, ülkemiz için hayýrlý olsun! “ dedi. Ýçimizi sýzlatan, insanlýðýmýzdan utandýran bir karar için böyle dedi. Hayýrlý olsunmuþ! Siz hiç, toplumu isyan ettiren bir karara “Hayýrlý olsun.” dendiðini duydunuz mu? Eee, her þeyin bir ilki vardýr. Biz de bir ilk yaþadýk. Ne diyim, “ Hadi, ilk’imiz hayýrlý olsun.” diyeyim. “Ýnþallah, Deniz Feneri davasýnýn da zaman aþýmýna uðradýðýný da hayýrlýsýyla görmek kýsmet olur.” diyeyim. Böyle saça, böyle tarak yakýþýr.