Gördüðü ilk þey ahþap tavandý. Algýladýðý söylenemezdi. Baþý çok fena aðrýyordu ve gözlerini açmakta zorlanýyordu. Bulunduðu odanýn çok soðuk olduðunu fark etmesi uzun sürmedi. Yorganýn altýndan çýkmak bir yana, kafasýný da yorganýn altýna gömmek istedi. Burnunun ucu ve kulaklarý üþüyordu. Gömüldü yorganýn altýna, cenin pozisyonunda kývrýldý. Sonra kalkmasý gerektiðini fark etti. Çiþi vardý.

Önce kafasýný çýkardý yorganýn altýndan. Hafif yan dönerek yataðýn kenarýna geldi, yerdeki parke zemini gördü. "Of" dedi içinden "buz gibidir þimdi". Tekrar eðilip aþaðý baktýðýnda yataðýn altýna kaymýþ kilimi fark etti. Sol kolu ile uzanýp biraz açýða çekti kilimi. Kafasýný geriye atarak yataðýn baþ ucuna baktý ve orada da bir çift pembe terlik gördü. Alabilmek için yataðýn içinde biraz hareket etti. Yeterli uzaklýða ulaþana kadar sýrt üstü süründü. Yine yan dönerek, yataktan sarkar pozisyonda terlikleri aldý. Bir süre daha yataðýn içine kaçtý ve kendini donmaktan kurtarmýþ edasýnda gülümsedi. Yorganýn altýnda ellerini ovuþturdu ve bu esnada güç aldý. Yorganý üzerinden attý.

Açýktan kalan bünyesi soðuðu anýnda hissetti. Yataðýn yanýndaki pencere buz tutmuþ, çiçeklere benzeyen desenler oluþmuþtu camda. Aðzýndan buhar çýkýyordu. Üzerinde kesinlikle kendisine ait olmayan bir eþofman vardý. En az dört parmak kýsa gelmiþti. Yine üst kýsmýnýn kollarý kýsaydý ve soðuða karþý yeteri kadar korumuyordu. Derhal terlikleri giymek istedi.

Terlikler 35-36 numara olmalýydý. Ayaklarýnýn yarýsý dýþarýda kalmýþtý. Üstelik çorap da yoktu ortalýkta. Kendi kýyafetleri nerdeydi? Bu soru çiþini unutturmamýþtý. Önce tuvaleti bulmalýydý.

Odanýn kapýsý gýcýrdayarak açýldý. Kafasýný uzattýðýnda buranýn hol olduðunu ve baþka dört kapýya açýldýðýný fark etti. Biri dýþ kapý olmalýydý ki çelik kapýyý anýnda fark etti. Diðer üç kapýdan biri de tuvaletti ama hangisiydi? Yanlýþ bir kapýdan girmek þu an isteyeceði en son þeydi. Sert topuklu terliklerinin ucuna basarak ilerledi. Ýlk kapýya gelince biraz eðilip içeride ses olup olmadýðýný kontrol etti. Týk yoktu. Burasý pek ala tuvalet olabilirdi. Anahtar deliðinden bakýp teyit etmek istedi ancak anahtar olduðu için içeriyi göremedi.

Yavaþça kapý kolunu aþaðý bastýrdý ve hafif itekledi. Henüz bir karýþ açýlmýþ kapýdan, içerinin bir yatak odasý olduðu anlaþýlýyordu. Yine de biraz daha açtý kapýyý. Yorganýn altýnda iki kiþinin yattýðý çok açýk þekilde belliydi ama yüzleri görünmüyordu. Kapýyý derhal kapadý ve bir sonraki kapýya yöneldi. Biraz acele etmiþ ve ses çýkaran terlikler giydiðini unutmuþtu. Kapý gýcýrtýsýndan sonra bir de terlik takýrtýsý ile evdekileri rahatsýz etmiþ, belki de onlarý uyandýrmýþtý.

Düþünceleri, elini sigara dumaný daðýtýr gibi havada sallayarak kovaladý. Þimdi ikinci kapýnýn önündeydi. Bu kez ses dinlemek, anahtar deliðinden bakmak gibi ayrýntýlara zaman ayýrmak istemedi. Zira durumu acil bir hal almýþtý. Kapýyý yine bir karýþ kadar açtý ve mutlu bir gülümseme ile içeri daldý.

Bir yandan acele ediyor, diðer yandan gürültü yapmamaya çalýþýyordu. Bu nedenle eli ayaðý birbirine dolaþtý ve klozet kapaðýný düþürdü. Müthiþ bir gürültü çýktý. O an artýk sessiz kalmanýn anlamý olmadýðýný fark etti. Ýþine konsantre oldu. Sifonu çektiðinde yine gürültü çýkacaktý nasýlsa.

Ve o gürültü eþliðinde tuvaletten çýktý. Þimdi ise susadýðýný fark etmiþti. Mutfak son kapý olmalýydý. Rahat hareketlerle "mutfaða" yöneldi.

Kapýyý aralamak yerine sonuna kadar açarak içeri daldý. Ýþte o an göz göze geldiler. Ýkili bir koltuðun üzerinde, yorganýn altýndan sadece kafasýný çýkarmýþ bir kýz yatýyordu. Bu haliyle bir kaplumbaðayý andýrýyordu. Þaþkýnlýk içinde kalmýþtý ikisi de. Sessizlik ve hareketsizlik bir süre devam ettikten sonra "ben... burayý mutfak diye tahmin etmiþtim. Hem sen içerde uyumuyor muydun?" Bu son cümleyi kurduðu için piþman olmuþtu bile.

"Ýçerde uyuyan Aylin ve sevgilisi. Mutfak da burasý, doðru"

Yorganýn altýndan çýkan bir el amerikan mutfaðý gösteriyordu. Burasý evin açýk mutfaðý olan salonuydu.

"Çok yakýþmýþ" diye gülmeye baþladý kýz. O an üzerindeki eþofman takýmýnýn çok komik durduðunu bir kez daha hatýrladý. Gülmek istedi ama utanç aðýr bastý.

"Üþümüyor musun?"
"Üþüyorum"
"Gel o zaman"

Kýz, soðuðun yorganýn altýna girme riskini göze alarak ucunu biraz çekerek, onu yorganýn altýna davet ediyordu. Tereddüt etme vakti deðildi. Gidip koltuða oturdu, yorganýn altýna büzüldü.

"Gece çok fena içmiþiz"
"Buraya nasýl geldiðimi bile hatýrlamýyorum"
"Aslýnda ben de sonunu pek hatýrlamýyorum. Emre'nin geldiðini hatýrlýyorum"
"Emre kim?"
"Aylin'in sevgilisi"
"Ha, þu içeride yatan. O mu getirdi bizi buraya?"
"Evet"
"Hangi semtteyiz?"
"Cebeci"
"Peki, en önemli soru. Ev neden bu kadar soðuk"
"Doðalgaz. Karta yükleme yapmayý unutmuþuz"
"Vay be! Buz ötesi. Ki ben üþümem"
"Belli" kýz kikirdiyordu.
"Bu üzerimdekiler kimin?"
"Benim. Yakýþmýþ ama"

Kikirdeme kahkahaya dönüyordu. Beriki utanmayý sürdürürken aðzýndan yarým yamalak bir cümle döküldü;

"Benim kýyafetlerim nerde?"
"Bilmem. Üzerini deðiþtirdik, sonra Emre kýyafetleri kaldýrmýþtýr dolaba filan"
"Emre bu evde mi yaþýyor?"
"Evet"
"O zaman neden onun eþofmanlarýndan giydirmediniz?"
"Emre? Sana pijama verecek? Peh!"
"Neden ki?"
"Seni tanýmýyor. Tanýmadýðý adamý sevmez ve günahýný bile paylaþmaz"
"Fena biri yani"
"Yok, kendi halinde, iyi biri aslýnda"
"Sen tanýmadýðýn bir adamý evinde aðýrlýyorsun ama"
"Sen tanýmadýðýn insanlarla içiyorsan, geceyi hatýrlamayacak kadar sarhoþ oluyorsan, benim yaptýðýmý yadýrgamaman gerekmez mi?"
"Haklýsýn da, ne zararý var ki bunun?"
"Ya organ mafyasýndan olsaydýk?"
"Uh, aklýma bile gelmedi ama sýký risk almýþým"

Gülüþtüler. Kahve yapýp içtiler. Sonra, kahvaltýyý hazýrlayýp diðer arkadaþlarýný da uyandýrdýlar.

Erme! Düzenliliðini her daim koruyan bu adam, gecenin yarýsý sevgilisini tanýmadýðý kiþilerle küfelik sarhoþ halde barlardan toplamaktan gocunmamýþtý. Ona göre daðýnýklýk bile sayýlmazdý bu yaþanan. Kahvaltýda fazla konuþmamýþ olmasýnýn sebebi ise berikinin fazla rahat tavýrlarýydý. Yani o an masadaki deðil, yaþam tarzýndaki rahatlýðý. Emre'yi tanýmasa Aylin, bunu kýskançlýða bile yorabilirdi. Emre, düzenli hayatý sekteye uðramadan bu herifin gitmesini istiyordu. Aylin Emre'nin kasýlmalarýnýn bitmesini. Kýz, arkadaþlarýnýn bir an önce evden gitmesini. Beriki ise kýyafetlerini...