..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanýn üç kuralý vardýr. Ne yazýk kimse bu kurallarýn neler olduðunu bilmiyor. -Somerset Maugham
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




4 Nisan 2012
Zileli...  
Bizim Köyün Ayýlarý..

Kemal Yavuz Paracýkoðlu


Bir de Zile’den adam çýkmaz derler. Yýlaný Zileliyle ayný çuvala koymuþ, yýlan, “imdat Zileli!” diye baðýrmýþ, diye fýkralar üretirler. Onlar gelsinler de adam görsünler! Ýyi çocuktu Nazmi. Adam olduktan sonra da “iyi” kalmýþtý. Helal olsun ona!


:ADDI:

Nazmi, Tokat Zileliydi. Babasý uzun yol þoförlüðü yaparken, kaza yapýp ölmüþ, Nazmi ile annesi de Zile’de anneannesinin yanýna yerleþmiþlerdi. Zile’deki öðretmenlerinin teþvikiyle girdiði Ankara Erkek Öðretmen Okulu sýnavýný birincilikle kazanmýþtý.
“Ben de üçüncülükle kazandým,” dedim ona.
O ise, “ha birincilikle, ha üçüncülükle, kazandýk ya, ona bak sen,” diyerek mütevazý bir tavýr sergilemiþti.
*
Kendim öðretmen olamamýþtým, ama Ankara Erkek Öretmen okulunda, Nazmi ile üst düzeyde seyreden arkadaþlýðýmýzý yaþadýðýmýz yýldan yýllar sonra Balýkesir’de öðretmenlik yapan bir hanýmefendiyle evlenmiþtim.
Kendim Eskiþehir’deki Þeker Fabrikasýnda memur olarak çalýþmaktaydým. Eþimin, eþ durumundan tayinini Eskiþehir’e yaptýrabilmek için Ankara’da Milli Eðitim Bakanlýðýnda Ýlköðretim Özlük Ýþlerine gelmiþtik. Tam da Milliyetçi Cephe koalisyon hükümetlerinin dönemi, yani bir torpiliniz yoksa hiçbir iþinizi hallettiremediðiniz bir dönem. “Olanak, olasýlýk” gibi kelimelerle konuþtuðunuzda bile hemen solcu olduðunuza hükmedilmekteymiþ, ama ben bilmiyordum bunu. Bu konuþma þeklimden dolayý, servisteki þef ve memur düzeyindeki çalýþanlar habire sorun çýkartýyorlardý. Ýþimizi halledebilmek için saða sola gidip gelirken, lisede Sanat Tarihi öðretmenliðimi yapan, o sýralarda ise Çankýrý Milli Eðitim Müdürü olan Kamil Ateþoðlu (yoksa Kenan Ateþoðlu muydu? neyse…) (sonradan CHP Milletvekilliði de yaptý) ile karþýlaþtýk. Elini öpüp sorduðu için derdimi anlattým, ama hep o yeni Türkçe kelimelere de yer vererek.
Beni, “evladým, böyle solcu aðýzlarýyla konuþursan iþiniz olmaz; konuþtuðun kelimelere dikkat et, eski kelimeleri kullan,” diye uyardýðýnda öðrenmiþ oldum kullanýlan kelimelere göre solculuk teþhisi konulduðunu.
Hocam da, kendisinin CHP.li olarak tanýndýðý için bize bir katkýsý olamayacaðýný söyleyince umudumu iyice yitirip, eþime, “verelim dilekçemizi evrak kayýta, gidelim. Bir torpil arayýp bulalým. Olmazsa ben tayinimi Balýkesir’e yaptýrýrým,” dedim.
Dilekçenin kaydý alýnmadan önce Ýlköðretim Genel Müdürü tarafýndan “uygundur” diye paraf edilmesi gerekiyormuþ, çýktýk adamýn katýna, evrak imzalatmak için bekleþenlerle birlikte girdik odasýna. Masasýnda noter katibi edasýyla habire imza atan Ýlköðretim Genel Müdürünü hemen tanýdým. O, Ankara Erkek Öðretmen Okulunda geçirdiðim bir yýlýn can ciðer dostu Nazmi idi…
Ýmza atarken beni tanýmamýþtý. Ona kendimi tanýtýp tanýtmamak arasýnda kararsýz kalarak imzamý arttýrdým. Bana, “sizin evrakýnýzda bir problem var. Þu arkadaþlarý yollayýncaya kadar bekleyin de, probleminizi düzeltmeniz için yardýmcý olayým,” diyerek bize odasýndaki iki koltuðu gösterdi. Geçip oturarak beklemeye baþladýk.
Nazmi, imza þöleni tamamlanýp da odasý boþalýnca sekreterine, “içeri kimseyi salmayýn!” diye talimat vererek ayaklandý.
“Ulan Kemal! Nereden çýktýn sen ulan?” diye çýðlýklar atarak yanýma geldi, beni büyük bir hasretle kucaklamaya baþladý.
Az önce tanýmazlýktan geldikten sonra bu mesafesizliðinden dolayý geçirdiðim þaþkýnlýðý fark ederek, “kusura bakma, milletin ortasýnda mesafeli durdum,” dedi. Beni býrakýp eþime döndü. “Hoþ geldiniz hoca haným!” diyerek tokalaþtý.
Eþim çekingen, “hoþ bulduk, efendim!” derken, o hemen çýkýþtý.
“Baþ baþayken makam mevki yok, tamam mý?” Eþimin tokalaþtýðý elini býrakmýyordu. “Ben Nazmi, aha bu adamýn öðretmen okulundan sýra arkadaþýyým. Hem de yatakhanede ranza arkadaþý. Hala horluyor mu uykusunda bu?”
Eþim de rahatlamýþtý. “hem de nasýl,” diyerek güldü.
Ýkisi gülümserken, ben elimdeki dilekçede ne gibi bir sorun olabileceðini düþünüyordum. “Nazmi’ciðim biz bu dilekçeyi evrak kayda verecektik ya, problem var deyince sen…”
Elimden dilekçeyi aldý, masasýna geçti, dahili telefonla bir yere telefon etti. “Odama kadar geliver!”
Çok geçmedi, odasýna gelen yardýmcýsýna beni tanýttý. “Kemal bey, okuldan kardeþimdi, Saitçiðim. Eþinin tayinini Eskiþehir’e yaptýrýver hemen, emi!” dedi.
Sait, dilekçeyi aldýktan sonra çýktý gitti.
Nazmi, “Sizin iþiniz tamam,” dedi. “Evinizi Eskiþehir’e taþýyýn siz…”
“Bu kadar çabuk mu?”
“Biz hýzlý servisiz,” diyerek güldü. Saatine batý, “öðlen oluyor,” dedi. “Çayý kahveyi yemekten sonra içeriz. Haydi, lokantaya gidelim.” Ayaklandý.
Ýtiraz edecek oldum. “Biz izin isteyelim…”
Hemen çýkýþtý. “Ne münasebet? Akþama da buradasýnýz daha. Hanýmlarý tanýþtýrmayacak mýyýz?”
*
Bir de Zile’den adam çýkmaz derler. Yýlaný Zileliyle ayný çuvala koymuþ, yýlan, “imdat Zileli!” diye baðýrmýþ, diye fýkralar üretirler. Onlar gelsinler de adam görsünler!
Ýyi çocuktu Nazmi.
Adam olduktan sonra da “iyi” kalmýþtý.
Helal olsun ona!
*







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Babam…
Madam...
Büyük Öðretmen Boykotu…
Çöpçatan...
Tip Tip Tipsizler…
Anneanne...
Safinaz Abla...
Son Söz...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Krallarýn Kraliçesi
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Öpücük Tutkusu...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.