Umutlar, tersine çevrilmiþ anýlardýr. -Anonim |
|
||||||||||
|
Müminler o günün dehþetini yaþamayacaklar ancak o günle karþýlaþmayý ummayanlar, apaçýk önlerinde serilen gerçeði görecekler. Çürümüþ bozulmuþ kemiklerin nasýl yeniden dirildiðine þahit olacak, dünyadakinin aksine boyun eðecekler. Ýnsanlar inkar da etse, kýyamet saati belirlenmiþ bir vakitte kendilerini bekliyor ve Kur’an’ýn ifadesiyle o gün çok yakýn... Kýyameti detaylý tasvir eden Kýyamet Suresi’ni okuyalým: Þeytandan Allah’a sýðýnýrýz. Rahman Rahim olan Allah’ýn Adýyla: Hayýr, kalkýþ (kýyamet) gününe and ederim. Ve yine hayýr; kendini kýnayýp duran nefse de and ederim. Ýnsan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceðimizi mi sanýyor? Evet; onun parmak uçlarýný dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz. Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceði)ni de ’fücurla sürdürmek ister.’ "Kýyamet günü ne zamanmýþ" diye sorar. Ama göz ’kamaþýp da kaydýðý,’ Ay karardýðý, Güneþ ve ay birleþtirildiði zaman; Ýnsan o gün: "Kaçýþ nereye?" der. Hayýr, sýðýnacak herhangi bir yer yok. O gün, ’sonunda varýlýp karar kýlýnacak yer (müstakar)’ yalnýzca Rabbinin katýdýr. Ýnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri þeylerle haber verilir. Hayýr; insan, kendi nefsine karþý bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile. Onu (Kur’an’ý, kavrayýp belletmek için) aceleye kapýlýp dilini onunla hareket ettirip-durma. Þüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iþ)tir. Þu halde, Biz onu okuduðumuz zaman, sen de onun okunuþunu izle. Sonra muhakkak onu açýklamak Bize ait (bir iþ)tir. Hayýr; siz çarçabuk geçmekte olaný (dünyayý) seviyorsunuz. Ve ahireti terk edip-býrakýyorsunuz. O gün yüzler ýþýl ýþýl parlar. Rablerine bakýp-durur. O gün, öyle yüzler vardýr ki kararmýþ-ekþimiþtir. Kendisine, beli büken iþlerin yapýlacaðýný anlamaktadýr. Hayýr; can, köprücük kemiðine gelip dayandýðý zaman, "Son müdahaleyi yapacak kim" denir. Artýk gerçekten, kendisi de bir ayrýlýk olduðunu anlamýþtýr. (Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaþtýðýnda; O gün sevk, yalnýzca Rabbinedir. Fakat o, ne doðrulamýþ ne de namaz kýlmýþtý. Ancak o, yalanlamýþ ve yüz çevirmiþti. Sonra çalým satarak yakýnlarýna gitmiþti. Sen buna müstahaksýn, dahasýna müstahaksýn. Yine müstahaksýn, dahasýna da müstahaksýn. Ýnsan, ’kendi baþýna ve sorumsuz’ býrakýlacaðýný mý sanýyor? Kendisi, akýtýlan meniden bir damla su deðil miydi? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattý ve bir ’düzen içinde biçim verdi.’ Böylece ondan, erkek ve diþi olmak üzere çift kýldý. (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren deðil midir? Her aþamasý mucize olan bir yaratýþla insaný bir su damlasýndan yaratan, dünya hayatýna baþlayacaðý zamaný takdir eden ve onu yüz trilyon hücreden oluþan, düþünen, konuþan bir varlýk haline getiren Allah’týr. Ýnsanýn sürdüreceði hayatýn her anýný bilen, dünyaya gelirken bile ölüm gününü bilen yalnýzca O’dur. Ýnsan için Allah tarafýndan belirlenmiþ bir vakitte ölüm gelecektir. Bu gerçeklerin bilincinde olan insanýn yapmasý gereken, yaratýlýþý üzerinde düþünerek, Allah’ýn, ilk defa yaratýp-inþa ettiði gibi yeniden dirilteceðine de kesin bilgiyle inanmak. Sorumluluklarýný reddeden insanýn, unutmak istediði ölüm konusunda bazý yöntemleri vardýr. Ölümü konuþmaz, tartýþmaz, hatýrlamaz ve hatýrlatmaz. Sanki ölüm "yokmuþ" gibi davranýr. Bu mantýða sahip insanlar yanýlgý içindedirler. Ýnsan devekuþu gibi baþýný kuma gömerek ancak geçici bir rahatlýk yaþayabilir. Ne kadar kaçsa da, ölüm onu bulacaktýr. Ölümü, kýyamet gününü ve ahiretin varlýðýný bilen insan, bu önemli konular üzerlerinde düþünmelidir. Ölüm ve kýyamet konuþulur, hatýrlatýlýr, vardýr, haktýr ve gerçektir... Sonra o su damlasýný bir alak (embriyo) olarak yarattýk; ardýndan o alak’ý (hücre topluluðu) bir çiðnem et parçasý olarak yarattýk; daha sonra o çiðnem et parçasýný kemik olarak yarattýk; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir baþka yaratýþla onu inþa ettik. Yaratýcýlarýn en güzeli olan Allah, ne Yücedir. Sonra bunun ardýndan siz gerçekten ölecek olanlarsýnýz. Sonra siz gerçekten kýyamet günü diriltileceksiniz. (Mü’minun Suresi, 14, 15, 16) Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |