Günün nasýl geçtiðini anlamamýþtý. Saatine baktý, beþe geliyordu. Eli çantasýna gitti, sigara paketini çýkarttý, bir tane zehir aldý. Yaktý. Paketi çantaya koyup, kapaklý aynasýný aradý, buldu ve çýkarttý çantadan. Çantanýn içinde ne kadar çok þey var diye düþündü bi an. Elini sanki büyükçe bir sandýða sokmuþçasýna hissetmiþti. Aynanýn kapaðýný açarken derin bir nefes aldý ciðerlerine. Yüzüne baktý. Aynada sivilceleri yüzünden memnuniyetsiz bir yüz gördü, topladýðý fakat toplanmaya isyan eden saç tutamlarý eþlik ediyordu yüzüne. Bir daha kýsa kestirmeyeceðim saçlarýmý diye düþündü. Aynayý kapattý, omzunda taþýdýðý sandýðýna geri fýrlattý. Sigarayý tutmadýðý elini baþýna götürdü, kaþýnmasa da alnýný kaþýdý, düþünmeye baþladý.

Düþünce ilmikleri böylelikle baþlamýþ oldu. Sivilcelerini düþündü önce. Stres kaynaklý lanet þeyleri. Stresin kaynaðý da sýkýntýydý, sýkýntý kaynaðýnýn en büyüðü iþ bulamamasý. Arýyordu, mesleði olmasa bile yapabileceðini düþündüðü her iþe baþvuruyordu. Geri dönüþler oluyor, görüþmelere gidiyor, görüþme masalarýna oturuyor, sorularý cevaplýyor, konuþmalarý dinliyor, bazen bir sonraki mülakat için randevu alýyor, bazen gözlerinin içine yiyecekmiþ gibi bakan hatta bazen iþi daha da ileri götürüp ona alenen sarkan göbekli adamlara, gözlüklü adamlara, yaþlý adamlara iðrenerek bakýyor ve bir daha dönmemek üzere uzaklaþýyordu o ortamdan. Yalnýz bir kadýnsan, üstelik belli bir yaþa gelip henüz evlenmemiþ bir kadýnsan bazý erkeklerin senin üzerindeki algýsý deðiþiyordu. Tamamen ilkel içgüdülerle çalýþan bir beyin yapýlarý oluyordu böylelerinin. Ne istediðini söylemeye yeltenecek kadar da pervasýz, yüzsüz ve utanmaz olabiliyorlardý. Ýþte, bu sabah gittiði görüþmedeki adamýn imalý laflarý neydi. Akþamlarý herkes gittikten sonra bazen baþ baþa çalýþmak zorunda kalabilirlermiþ. Hatta hafta sonlarý þehir dýþýna beraber çýkmalarý gerekebilirmiþ. Sanki asistan deðil kendine orospu arýyor þerefsiz. Ah dedi, içinden, para bazý insanlara çok lazým olmasýna raðmen hiç olmazken, bazýlarýnda neden bu kadar çok olabiliyordu ki? Bazýlarý neden þanslý doðardý? Kadýn olmak, etini erkeklerin hizmetine sunma gereði mi getirirdi? Ýlmikler, ilmikler, sorular, düþünceler. Biten sigarasýný tazeledi. Güneþ batýyordu, önünden geçen insanlarýn uzayan gölgelerine baktý. Gölgeleri gördükçe ayaða kalkmaya üþendi. Býrakýn kendisini, gölgesini bile taþýmaya üþeniyordu. Öylesine yorgun, öylesine bitkindi ki içinde bulunduðu ruh hali neticesinde, tüm gün çalýþsa böylesine yorulamazdý belki.

Eli tekrar çantasýna gitti, cep telefonunu çýkardý. Aramamýþtý. Arasam mý diye düþündü, olmazdý, düþünceyi uzaklaþtýrdý aklýndan. Birisini aramak, konuþmak, dertleþmek istiyordu, rehberi açtý. Dertleþebileceði kim kaldý diye rehberde gezinmeye baþladý. Kendisini ya da yüzünü hatýrlamadýðý isimlerle doluydu rehberi, kimdi acaba bunlar? Hayatýma hangi ara girdiler ve çýktýlar ve unutturdular kendilerini? Kendilerini unutturacak kadar neyle uðraþýyorlardý acaba? Kýskandý hayatlarýný. Kendi hayatýný düþündükçe, düzgün bir hayatý olan, evlenmiþ hatta çocuk yapmýþ iþi gücü olan insanlarý düþündükçe morali bozuluyordu artýk. Geç kaldým diyordu, geciktim. Neden kararsýzdý ki, neden bir dala tutunmakta bu kadar ürkek olmuþtu. Oysa düþüyordu iþte aðaçta ve artýk zemin çok uzak deðildi, hatta bir çok dala tutunma imkaný olmuþtu. Hiçbirini istememiþti. Piþman mýyým diye düþündü rehberi üçüncü kez baþtan dolaþmaya baþlarken. Piþman mýydý hayatýný bu hale getirdiði için? Konuþacak doðru düzgün bir dost býrakmadýðý için hayatýnda, piþman olmak çok hafif kalmaz mýydý bu durumunun sorumluluðundan kaçmak için? Omuzlarýnda bu aðýrlýðý hissetti, bir sigara daha yaktý. Çok içiyorum, cildim kuruyor diye geçirdi içinden. Neden aramýyordu ayrýca? Buluþacaktýk bu akþam. Konuþacaktýk aralarýnda olan ama ne olduðuna isim koymadýklarý þeyi. Aramamalýyým dedi. Gururumu bu kadar ayaklarýna sermemeliyim diye düþündü. O gece arkadaþ ortamýnda tanýþmýþ olsalar bile çok etkilenmiþti ondan. Alkolün etkisi de olabilir dedi kendine. Ne olursa olsun ilk defa tanýþtýðýn birisiyle yatmamalýsýn dedi sonra kendini suçlayarak. Sabah kahvaltýsýnda çok iyi vakit geçirdik, yarýn akþam buluþalým diye konuþtuk, bana bakarken gözleri gülüyordu diye savundu kendisini. Ne çabuk bitiyordu sigaralar. Ýçeyim mi daha diye düþündü, karar veremedi. Bir bozuk para çýkardý, yazý dedi. Bir sigara daha yaktý. Keþke her konuda bu kadar þanslý olsaydim diye geçirdi içinden. Oturduðu banktan kalktý, gölgesini sýrtýna aldý.

Topuklu ayakkabýlardan nefret ettiði geldi aklýna yürürken. Modernizmin kölesi kadýnlar olduklarýný düþündü, kendilerine iþkence yapmaktaki yeteneklerini böylelikle kanýtlamýþ oluyorlardý her gün milyonlarca kadýn olarak. Yanýndan geçen araba korna çaldý, camýný açýp laf attý içindeki adam. Topukluyu çýkartýp kafasýna geçirmek geldi içinden. Bozuntuya vermeden yürüdü. Alýþýktý laf atýlmasýna. Orta yaþlarýndaydý, olgundu, alýmlýydý, erkeklerin hoþuna giden bir tipi ve havasý vardý, bu yüzden neyin kaale alýnýp neyin alýnmayacaðýný biliyordu. En azýndan bildiðini sanýyordu. Eve kadar yürüyeyim dedi ama kendini taþýma takati bulamadý. Bir taksi çevirdi, kendini içeri attý.

Taksiden inerken bir daha etek giymemeye karar verdi. Taksici aynadan öyle bakmýþtý ki bacaklarýna, o arabadan inerken yaktýðý sigaraya taksici, ilk fýrtýný alýrken baþka anlamlar yüklemiþti bile. Erkekler dedi, hiçbiri mi farklý olmazdý? Zaten diðer piç de aramamýþtý hala. Asansörün aynasýndan kendine baktý, sabahki halinden çok daha yorgun ve yaþlanmýþ ve yýpranmýþ olduðunu düþündü. Sivilcelerine baktý, morali iyice bozuldu. Anahtarý neredeydi, neden ilk seferde bulamazdý ki bir kere bile olsun. Kapýyý itti, girdi içeri. Topuklu ayakkabýyý icat edene sövdü ayaðýndan çýkartýrken. Salona geçip aðrýyan ayaklarýný ovdu bir süre. Boþuna geçirilmiþ bir gün daha dedi. Mutfaða geçip ýsýtýcýnýn düðmesine bastý. Kahvesini alýp salona geri döndü. Bir sigara daha yaktý, kaçýncý diye düþündü. Saymaya üþendi. Paketi uzanamayacaðý bir yere fýrlattý. Telefonu eline aldý, onu da uzanamayacaðý bir yere fýrlattý. Uzandý. Tavana bakarken sigarasýný bitirdi, kahvesini soðuttu, içmedi. Küllüðe sigarasýný bastýktan sonra, gözlerinin aðýrlýðýna dayanamadý. Anahtarý kapýnýn dýþ tarafýnda unuttuðunu fark etmemiþti bile. Uyudu.

Site hayatý böyleydi iþte. Alt katta, yan dairede, bir üstündeki evde ne olduðunu bilmiyordun, daha çok bilmek istemiyordun. Kapýda anahtarýný unutsa bile yan komþun, onu uyarmaya yeltenmiyordun. Kapýdaki anahtarý gördüðünü söylemedi polise yan komþusu. Zaten ifade vererek huzurunun yeterince kaçtýðýný düþünüyordu. Daha fazla uðraþmak, dahil olmak istemedi konuya. Akþam yatarken düþünmedi bu konuyu bir daha, iþ hayatý yoruyordu zaten insanlarý, hemen uyuyorlardý. O akþam da çok rahat uyudu yan komþusu.

Otopsi raporuna göre önce tecavüz edilip, sonra da boðulmuþtu. Birden fazla kiþinin spermine rastlanmýþtý vücudunda. Polis raporuna göre deðerli takýlarý, cep telefonu, kredi kartlarý çalýnmýþtý. Geniþ çaplý operasyon baþlatmýþtý yetkin ve etkin ekipler. Çok uzun bir süre geçmeden olay unutulacaktý. Zaten kadýnýn kimsesi de yoktu, ne bir eþi ne de bir çocuðu. Huzur evinde yaþamakta olan annesi ise hastalýðý nedeniyle kýzýný dahi hatýrlamýyordu. Kadýn birden hiç yokmuþçasýna yer yüzünden silinmiþti. Ne kimsenin itirazý vardý, ne de böyle sonlanmasýný sorgulayan. Kimsesizler mezarlýðýna gömüldü. Adý Neþe idi. Kendiyle en alakasýz yanýydý ismi, hep söylerdi kendini hatýrlamayan arkadaþlarýna, kendini tanýyordu.