"Düþünmek, dahasý derin düþünmek çok zararlýdýr", “çok düþünme, delirirsin”, ”fazla derine dalma boðulursun”, “çok düþünme kafayý yersin” gibi sözleri sýkça duyarýz. Oysa tam aksine, insan düþünmediðinde zor durumlara düþer, akledememesi nedeniyle sýkýntýlar yaþar.

Birçok Kur’an ayeti ile insanlara düþünmek emredilirken, bu yaygýn inancýn ne denli büyük yanýlgý olduðu açýktýr. Böylece düþünmenin kendisini zora sokacaðýný zanneden kiþinin, Kur’an ayetleri üzerinde düþünmesi de engellenmiþ olur.

Ölüm, ahiret gibi konular üzerinde düþünmemek, insanlarýn gerçekleri görmezden gelmek için kullandýklarý en yaygýn yöntemlerden biri. Bu yöntemle kiþi yalnýzca kendini kandýrýr; çünkü gerçeklerden yüz çevirmesi, dünya hayatýnda ona verilmiþ olan sorumluluklarý ortadan kaldýrmaz.

Allah, "Kullarým Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakýným. Bana dua ettiði zaman dua edenin duasýna cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çaðrýma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irþad (doðru yolu bulmuþ) olurlar. (Bakara Suresi, 186) buyurur. Çok açýktýr ki, dünya hayatýnda denenmekte olduðunun farkýnda olan ve Rabb’imizin çaðrýsýna cevap veren her insan, -Allah’ýn izniyle- kurtuluþ yolunu bulmuþ olacaktýr.

Ýnsanlar, yaþanan zorluklar karþýsýnda kendilerini rahatlatma yöntemleri geliþtirirler. “Boþver”, “kafana takma”, “bu da geçer”, “zamanla unutursun” diyerek Allah’ýn sýnama amacýyla yarattýðý musibetlerin ardýndaki nedenleri düþünmezler. Baþlarýna gelen ya da etraflarýndaki insanlarýn yaþadýklarý olaylardan öðüt almaz, ders çýkararak kendilerinde olan eksiklikleri düzeltme yoluna gitmezler.

Düþünmedikleri için olaylara sadece zahirinden bakar, batýnýndaki hikmetleri göremezler. Zaten onlara göre yaþanan her þey –Rabb’imi tenzih eder, yüceltirim- rastlantýlar sonucu oluþmakta, bütün olaylar kendi doðal akýþý içinde geliþmektedir.

Oysa küçük musibetler ya da dünyada yaþanan büyük felaketler, belalar, zorluklar insanlarýn düþünmesi ve ders çýkarmasý için yaratýlan önemli olaylar. Allah’ýn her olayý sebep- sonuç iliþkisi içinde ve bir sebebe baðlý olarak yaratýyor olmasý, ancak bu gerçeði göremiyor olmasý, çoðu insaný yanýltýr. Allah’ýn uyarmak için verdiði musibetleri ve belalarý unutmaya, düþünmemeye çalýþan bu kimseler, "Bu Allah’ýn bir uyarýsýydý" diye düþünmez, “doða olayý”, “þanssýzlýk” þeklinde açýklama getirirler.

Allah musibet, felaket, bela gibi zorluklarý vererek, gerçekte insanlara merhamet etmekte, tanýdýðý fýrsatlarla kullarýnýn ibret alýp davranýþlarýný düzeltmelerini istemektedir. Bu musibetler, ahiretteki azabý hatýrlatmasý için insana verilen dünyevi azaplardýr.

Yaþadýklarý rahat hayat da ölümü ve ahireti insanlara unutturur. Rabb’imiz insanlarý adeta sarsarak, gaflet uykusundan uyandýrmak ister. Çünkü insanlar, Allah’ýn emir ve yasaklarýný uygulama konusunda sorumludurlar ve ölüm de yakýndýr.

Kimileri, Allah’ýn kendilerine gazaplanmasýndan endiþe duymaz, yaptýðý uyarý ve hatýrlatmalarý -haþa-ciddiye almaz, "bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarýmýza yapýlmýþtý; bu, geçmiþlerin uydurma masallarýndan baþka bir þey deðildir" diyerek, Rabb’imizin kudretini gereði gibi takdir etmediklerini belli ederler.

Ýnsanlar, "boþver, aldýrma” diyorsa da inanan insan için hiçbir þey boþ deðildir. Allah bir görüntüyü izletiyor ve bir þey iþittiriyorsa mutlaka bir nedeni vardýr.

Hayatlarý boyunca düþünmekten kaçýnan insanlarýn, gerçekleri tüm netliði ile görecekleri ve derin derin düþünecekleri bir günün geleceði kesin. "Her bir nefsin hayýrdan yaptýklarýný hazýr bulduðu ve her ne kötülük iþlediyse onunla kendisi arasýnda uzak bir mesafe olmasýný istediði o günü düþünün..." uyarýsýný ciddiye almayarak "o gün" düþünmenin hiçbir yararý olmayacak. Dünyada elde etmek için sürekli çaba gösterilen þeylerin bir anlamý olmadýðýný görmek, yazýk ki insana yürek acýsý olacak.



Fuat Türker