kendi baþýna dünyanýn pusularýna direnen sporcu o. o bir savaþçý. dövüþmek hayatla tek konuþmasý. sözleri yumruk gibi, tekme gibi. beden dilini konuþturan bir sporcu o. elleri ve ayaklarý yürek çarpmasý gibi. vurdukça elleri ve ayaklarý hayatýn pusularýna sisler daðýlmakta. o yumruklarýyla ve tekmeleriyle aðlamakta. o bir bilek iþçisi. hayatýn hoyrat elleriyle sürekli güreþ tutmakta. yenilgileri kollarýna güç katmakta, yenmeleri yüreðini yumuþatmakta. o bir fakir sporcu. kimseye el açmamak için yumruðunu sýkmakta ve hayatla savaþmakta. hayat indirdikçe darbelerini ona, yere yýðýlmakta; ama hemen ayaða kalkmakta. korkular yüreðine civa gibi akmakta. o yine de civan mert gibi bakmakta. korkular onu yýldýrmamakta, usandýrmamakta. bir sporcu çevikliðinde koþmakta, coþmakta, takla atmakta. bir tavþan gibi hayatýn deliklerine girerek deðil; bir tazý gibi hayatýn peþinden koþarak yaþamakta. o bir sporcu. her lüks arabanýn içinde mutlaka ya kadýn ya kýz bulunur ya. onun aþklarýný da her daim bir lüks araba götürür. kimse inmez duraðýnda. ona bakýlýr sadece dikiz aynalarýndan. saç telleri uçuþurken araba penceresinden, onun yüreðine dolanacak saçlar da yanýndan uçup gider. bir fakir sporcudur o. yakasý paçasý yýrtýk bir elbisenin içinde bir general ihtiþamýyla durur. o yumruðunu ve tekmelerini haksýzlýklara vurur.