Aþkýn Araf zamanýnda karþýlaþtýk biz seninle sevgilim. Ruhlarýmýz büyük bir savaþýn ortasýnda kalmýþtý; aðýr yaralý ve sessizdi. Yaþadýklarýna isyan etmekten vazgeçmiþ, kabullenmiþti. Kabul edene kadar ruh defalarca parçalanmýþ defalarca aðlamýþ defalarca acý içinde kývranmýþtý. Ruhunu parçalayan O’na defalarca elini uzatmýþ, defalarca affetmiþti O’nu. Her seferinde bir baþka sevmiþti O’nu. Sarmýþtý tüm sevgisiyle, öyle çok sevip sarmýþtý ki O’nu hayatýnýn belki de en acý dolu anlarýný en güzel anlarý olarak görüyordun. Zaman senin affediciliðini deðersiz kýlmýþtý çünkü artýk senin onu sevmen, onu sarman bir anlamýný yitirmiþti. Artýk ruhun sevgiyle deðil öfkeyle acýyordu. Uðraþtýn onun yanýndan onun o yok eden sevgisinden kaçabilmek için. Hayatýn seni terbiye etme, seni büyütme yoluydu bu belki de. Þarkýlar seni anlatýyordu, her duyduðun müzikte onun canýný yakmasý vardý. Kaçtýn defalarca ondan ama o ger seferinde yakaladý seni, tuttu elinden býrakmak istememiþçesine. Öyleydi aranýzdaki bað kýrýp döken ama býrakmak istemeyen. Gün geldi artýk ellerini tutmasý anlamsýzlaþtý, artýk onsuzda yürüyebiliyordun yolunda. O olmadan aldýðýn nefes yakmýyordu artýk canýný. Sen ondan vazgeçebilmiþtin nihayet, ruhunu özgür kýlmýþtýn. Hem kendi ruhunu hem de onunkini. Uðraþtý ellerini tutabilmek için, çabaladý sonunda o da anladý sen artýk onsuz uçabiliyordun gökyüzünde. O da bunu denemeye karar verdi sen yapabiliyorsan pekâlâ o da yapabilirdi. Denedi ellerini senden ne kadar uzak tutabilecekse o kadar uzaða uçtu. Sen nefes aldýn, o nefes verdi. Hayatlarýnýzý ayýrmanýn, birbirinizi acýyla kutsamanýn yerini artýk ayrý þehirlerde yepyeni hayatlar aldý. Hayatlarýnýzýn geri kalanýnda artýk sizin büyümenizi saðlayan birer anýydýnýz. Zaman aktý yýllar geçti ben seninle karþýlaþtým sevgilim. Tahminsizliðin, bilememenin denizinde yüzerken sen uzattýn elini bana. Kýrgýnlýklarýmý üstümde taþýyordum oysaki! Ona raðmen tuttum elini. Hiç beklemediðim kadar sýcaktý nefesin, içtendi gözlerin… Kýrgýnlýklarým omzumda bana öyle sinsice sýrýtýyordu ki. Neden daha önce sen tutmadýn elimi diye öyle hayýflandým, öylesine istedim ki… elini tutamadýðým her an için kýzdým sana bir baþkasýnýn elini o kadar sevgiyle uzunca süre tuttuðun için. Oysa onlar seni bugüne yani bana hazýrlamýþlar bilemedim sevgilim. Onlar bana seni armaðan etmiþler, benimle yürüyebilesin diye o papatya kaplý yolda. Elimi kolay kolay býrakmamayý öðretmiþler sana sevgilim, sýkýca tutabilesin diye elimi, düþmeme ne olursa olsun engel olman için. Sevmeyi öðretmiþler aþkým sana kalplerimiz bir olsun, ayný þeyleri hissedelim, düþünelim, sevelim diye. Acý çekmenin aþkla eþ deðer olmadýðýný, gözlerimizde gördüðümüz mutlulukla, baþýmý omzuna koyduðumda hissettiðimiz huzurla yoðurmayý aþký öðrenebilesin diye seni bana yollamýþlar sevgilim… özlemenin güzelliðini öðrenelim seninle sevgilim, aþký aþka katarak çoðaltalým, yanýmda ol yeter ki…