..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaþamalýsýn ki ölünce mezarcý bile üzülsün. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Kültür Çatýþmalarý > Salih Zeki Çavdaroðlu




14 Mayýs 2012
Kültür ve Sanatta Önümüze Konaný Kabul Etmek Zorundamýyýz?..  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Ýstanbul Þehir Tiyatrolarý Yönetmelik deðiþikliði


:AHID:
Üzülerek ifade etmek gerekiyor ki, Türk insaný gündelik hayatýn her dalýnda olduðu gibi edebiyat, müzik, sinema ve tiyatro gibi sanat ürünlerine yaptýðý taleplerde, yüz yýllardýr tercih ve taleplerine karþýlýk deðil de, o sanatý icra eden kiþilerin lütfettikleri ürünleri tüketmek zorunda kalýyor.
Belki de ta 1826’ lardan bu yana “devlet” in katý politika ve zihniyeti bunu karþý konulmaz bir dayatmaya dönüþtürmeye baþlamýþ, o dönemi takip eden Tanzimat ve Meþrutiyet dönemlerinde gittikçe palazlanan bu zihniyet, Cumhuriyet’ in radikal devrimleri sonucunda ise yerleþik bir kural haline gelecekti.
Yaklaþýk bir yüzyýl boyunca Osmanlý’nýn inþa ettiði edebî, müzikal, gösteri ve seyirlik ile diðer sanat dallarý karþýsýnda ikame edilen Batý’ lý ekolleri temsil eden sanatçýlar (!), tarihimizin bin yýllýk deðerlerini hep küçümsemiþ, özellikle Ýslâmî ve geleneksel çizgiler taþýyan sanat eserlerini hep bir “irtica “ unsuru sayarak aþaðýlamýþlardýr.
Ýlginçtir, bu zihniyette olan sanat adamlarý bu milletin tarihi deðerlerini küçümserken, icra ettikleri sanatýn malî finansmaný çoðunlukla küçümsedikleri milletin vergilerinden elde edilen fonlar yolu ile karþýlanmaktadýr.
Bu “özerklik” lerinden dolayý da ya bilet alarak kendilerini izleyen insanlarýn, ya da doðrudan doðruya kendilerini finanse eden kurumlarý temsil eden insanlarýn deðerleri onlar için çoðu zaman hiçbir þey ifade etmemektedir.
Her ne kadar son 50-60 yýllýk bir zaman diliminin özellikle son 10 yýlý içinde onlarýn bu pervasýzlýklarý kýsmen dizginlenmiþse de, yine de bunlarýn içindeki bir kesimin geçmiþten kalýtýmsal olarak intikal eden “snop” luk , avuçlarýndan her geçen gün bir kat daha kayan imkânlarý sebebiyle giderek artmaktadýr.
Hele o 1930’ lu, hele hele 40’ lý yýllardaki saltanatlarýn yerinde þimdi yeller esiyorsa da, doðal olarak o günlerdeki seleflerinin konumlarýna özlem duymamalarý mümkün müydü ?
Yepyeni bir devletin kurulduðu, o toplumun 1000 yýllýk tarihî geçmiþi ile birlikte kültür ve sanatý da tu kaka edildiði, aþaðýlandýðý, geleneksel sanatçýlarý dahil, dindarlarý ve din adamlarý ile birlikte “irtica” damgasýný yediði, hâsýlý o güne kadar kazandýðý bütün birikimlerinin üstüne kalýn bir kýrmýzý çizgi çekildiði yýllarla birlikte bir ayrýcalýklý “sanatçý” kitlesi oluþturuluyor ve halkýn bunlarýn ortaya koyduklarý her þeyi itirazsýz þekilde kabulü ve izlemesi isteniyordu. Yani “ Bayburt Bayburt olalý böyle bir zulüm görmemiþti…”
Geleneksel sanatý derlenip toparlanýp hurdalýða atýlan ve ilerde “on yýlda on beþ milyon genç yaratýlacak “ ülkenin yeni kültür ve sanat politikasý ve stratejisi de etkili ve yetkili mercilerin iki dudaklarý arasýndan çýkacak buyruklarla belirlenirdi.
Günümüzde de özellikle musýkî, sinema ve tiyatro faaliyetlerinde , kendi ifadeleri ile “halka inmek yerine, halký kendi düzeylerine çekmek “ adýný verdikleri prensipler getirmiþlerdir.
Öyle ki bu konuda kendilerinin maaþ aldýklarý Belediye ya da diðer kamu kurumlarýnýn sahnelerinde sergileyecekleri konser ya da gösterim repertuvarlarýnda, ne halkýn talepleri, ne de o kurum yönetiminin onayý onlar için her hangi bir önem taþýmamaktadýr.
Öyle ki býrakýn icra ettikleri sanat içinde halký karþýlarýna almalarý, o halkýn genel ve yerel seçimlerde belirlediði iktidarlarý beðenmedilerse hem onlara oy veren insanlara, hem de onlarýn oyu ile yönetime gelen kiþilere demedikleri ve etmedikleri hakaret kalmýyordu. Misal mi ?
Alýn Fazýl Say isimli piyanisti ve onun bir meydan okuma üslûbu içerisinde, Aralýk/2007’de bir Alman Gazetesine yaptýðý açýklamalarda dinleyin söylediklerini ;
“…Bu iktidar bana ve müzik sanatýna þimdiye kadar dostça davranmadý.Türkiye’ deki ortaçað karanlýðý beni kaygýlandýrýyor. Bakan eþleri bile baþörtülü. Türkiye’ yi terkedebilirim.”
Bu meydan okumaya karþý Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay 'Türkiye'den gitme' çaðrýsýnda bulunur. Bu çaðrýya karþý Fazýl Say Bakan Günay’ a verdiði cevap ise tam anlamýyla bir nezaket (!) göstergesi olacaktýr: ‘Kes Zýrvalamayý'
Kendisi bu sözleri 22 Temmuz 2007 genel seçimleri sonrasýnda Ak Parti’ nin iktidara gelmesinde en önemli sebeplerden birinin de , o zamana kadar “varoþlara klâsik müzik götürülmemesi” gibi garip bir gerekçeye baðlar.
O kadar ki ülkenin bütün sosyal yapýsýndaki arýzalarý neredeyse hep “çok sesli” müzik yerine “Osmanlý mûsýkîsi” dinlenilmesine baðlar. Bir avuç azýnlýk bir kitle adýna, günün iktidarýný haddini aþar bir þeklide eleþtirir.
Bay Say, kendisi gibi düþünenlerin yüzde 30’larda kaldýðýný, kendi tabirince yüzde 70’lik “banal çoðunluðun” Türkiye’ de sözünün geçmesine tahammül edemediðinden ülkeyi terketmek tehdidi (!) gibi çocuksu kaprislere soyunur.
Bir baþka örnek, 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinin arefesinde, medyada seçim anketlerin hararetle konuþulduðu günlerde bir televizyon kanalýnda Uður Dündar’ ýn Nedim Þener ile hazýrlayýp sunduðu “Arena“ programýnda, tiyatronun komikleri Levent Kýrca, Müjdat Gezen ile gazeteci Yýlmaz Özdil Ak Parti’ nin seçimlerde yüzde elli oy alacaðýna dair ortaya çýkan kamuoyu anketleri bir türlü kabullenemezler ve bu anketlere büyük tepki vererek deðerlendirme yapmakta idiler.
Bir ara söz alan Müjdat Gezen Aziz Nesin’in bundan yýllar önce söylediði ‘Türkiye'nin yüzde 60'ý aptaldýr' sözünü hatýrlatarak:
“Bir ankette AKP yüzde elli çýkmýþ. Aslýnda Aziz Nesin kriterine göre yüzde 60 çýkmasý lazým” diyerek, sözüm ona aklýnca Türk milletini hicvetmiþti.
Program adý geçenlerin, özellikle tiyatrocularýn tabir caizse, ön yargýlý, dolayýsýyla pek akýllýca olmayan geyikleri ile devam edip gidecek, ancak seçim gününün akþamýnda sandýklarýn açýlmasýyla birlikte Ak Parti yüzde 49,9 oranýnda oy alarak seçimden yine birinci parti olarak çýkacak ve bu ülke insaný anýlan þahýslara dolaylý olarak aþk ettiði “Osmanlý Tokatý“ ile noktalanacaktý.
Yani sözün özü özellikle bu maaþlý tiyatrocu cenahý, ülkenin 1980 lerde liberal ticarî düzene geçmesine raðmen halen Devlet ve yerel idarelerin koltuðu altýnda himaye edilmeye devam ediyor ve bu durum “ özel “ tiyatrocularla olan rekabetlerinde kendilerine haksýz bir avantaj saðlýyordu.
Böylesine bir avantaja raðmen ne maaþ aldýklarý kurumlarýna, ne de bilet alýp kendilerini izleyen seyirciye en ufak müdaneleri de yoktu.
Geçtiðimiz günlerde Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý “Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Þehir Tiyatrolarý Yönetmeliði” ni, “Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Ýþler Daire Baþkanlýðý Þehir Tiyatrolarý Þube Müdürlüðü Görev ve Çalýþma Yönetmeliði” baþlýðý altýnda deðiþtirdi. Bu deðiþiklik sonucunda da Genel Sanat Yönetmeni’ nin yetkileri, Kültür ve Sosyal Ýþler Müdürlüðü’ ne devredildi.
Tiyatrolarýn Repertuar Kurulu, “Edebi Kurul” a dönüþtürüldü. Sahnelenecek oyunlarýn bundan böyle “Edebi Kurul” tarafýndan seçileceði kararlaþtýrýldý.
Tabi bu güne kadar dilediði oyunu ve oyuncuyu repertuarýna alýp, istemediðini almayan Genel Sanat Yönetmeni’ nin keyfi davranýþ ve kararlarýna da kýsýtlama getirilince, hem þehir tiyatrosu sanatçýlarý, hem de onlarla ayný düþüncede olan gruplarýn itirazlarý ayyuka yükseldi.
Bu güne kadar kimsenin gözünün üstünde kaþýn var diyemediði bu tiyatrocular, Belediye kadrolarýndaki memur-sanatçý kimlikleri ile, popüler televizyon dizilerinden rol kaptýklarýnda, kadrolu olduklarý tiyatro oyunlarýnda oynamamak için gereken her þeyi yaptýklarý, sonuçta Þehir tiyatrolarýnda oynasalar da oynamasalar da bordrodaki maaþlarýný kuruþu kuruþuna aldýklarýný öðreniyoruz.
Sýradan bi kamu görevlisinin yetersiz maaþý sebebiyle dýþarýda simit satsa kovuþturmaya uðrayýp belki de iþinden atýldýðý bir ülkede buna kýyak denmez de ne denir ?

Üstüne üstlük Þehir Tiyatrolarý bu kadar maddi kýyak ve kayýrmaya raðmen sahneledikleri oyunlarýn seçiminde yönetimin ideolojik gözlük kullanmasýna raðmen, bir þekilde repertuvara aldýklarý oyun içinde hoþlarýna gitmeyen bölümler için dilediði oyuna sansür uygulamaktan da geri kalmýyordu. Þöyle ki :
“…Ýki sene önce “Kendi Gök Kubbemiz” isimli oyunda Yahya Kemal Beyatlý'nýn “26 Aðustos” þiiri sansürlenmiþti. Oyunda, “Þu kopan fýrtýna Türk ordusudur yâ Rabbi, Senin uðrunda ölen ordu budur yâ Rabbi, Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmýn, Galib et, çünkü bu son ordusudur Ýslâm'ýn” satýrlarý okunmamýþtý. 2002 yýlýnda Necip Fazýl'ýn “Bir Adam Yaratmak” adlý drama eseri tahrif edilerek sahnelenmiþti. Bu durum büyük tepki görmüþtü…” 1
Gelenek, inanç ve dünya görüþünden bu kadar nefret ve kaçýþ, sonuçta hem onlarýn seyirlik sanatlarýný finanse eden kurum, hem de o kurumu oluþturan milletin tepkisini ister istemez çekecekti.
Sonuçta Sayýn Baþbakan’ ýn da bu durum karþýsýnda : “ Soruyorum siz kimsiniz? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Geçti o günler. Artýk despot aydýn tavrýyla parmaðýnýzý sallayarak bu milleti aþaðýlama dönemi geride kaldý.
Geliþmiþ ülkelerin hemen hepsinde devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey’i tebrik ediyorum. Ayný þeyi Bakanlar Kurulu’na getireceðim. Tiyatrolarý özelleþtirmek suretiyle buyurun tiyatrolarýnýzý istediðiniz gibi oynayýn. Destek gerekirse biz de istediðimiz oyunlara sponsor oluruz. Buyurun iþte özgürlük.
Ama kusura bakma geleceksin hem belediyeden maaþýný alacaksýn ondan sonra da yönetime istediðin gibi verip veriþtereceksin. Olmaz öyle þey…”

sözleri ile tavrýný ortaya koydu.

Böylelikle Hükümet’ in uzunca bir süredir sivil, askerî ve yargý bürokrasinin demokrasi ile hiç baðdaþmayan geleneklerini normalleþtirmek için baþlattýðý sistem revizyonuna Ýstanbul Þehir Tiyatrolarýnýn da dahil edildiðini anlýyoruz.

Netice itibariyle bir vatandaþ olarak Kars’ a seyahat etmek istediðimizde otogardaki otobüs firmasý hayýr ben seni Kars’ a deðil Ýzmir’ e götüreceðim, bir markete girip koyun eti istediðimizde tezgâhtar, hayýr sana koyun eti deðil, mantar satacaðým, Bir kitapçýya girip Necip Fâzýl’ýn “ Çile” sini satýn almak istediðimde, kitapçý ben sana o kitabý deðil, falancanýn “martaval” ýný satacaðým, diyemiyorsa, bir tiyatrocu da bana kendi ideolojisini taþýyan gösterimler satamamalý…


D Ý P N O T :

Fatih SELEK, Ýsyanýn Sebebi Sanat mý, Rant mý? Türkiye Gazetesi, 25 Nisan 2012

http://ferahnak.wordpress.com/2012/05/14/kultur-ve-sanatta-onumuze-konani-kabul-etmek-zorundamiyiz/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kültür çatýþmalarý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türk Musýkisi' Nin Okullarda Öðretim ve Radyolarda Yayýn Yasaklarý Sonrasýnda Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziðimizin Arabeskleþmesine Etkileri
Vefatýnýn 33. Yýlýnda Cemil Meriç Üzerine Hatýrladýklarýmýz
Türk Musýkisinin büyük isimlerinden Cinuçen Tanrýkorur' un besteciliðine dair bir inceleme
Türk Mûsýkîsi" Nin Öðretim ve Yayýn Yasaklarýnýn Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziðimizin Arabeskleþmesindeki Etkileri
Bu Gün "" Baþörtüsü "" Konusunda Yaþananlar, Yýllar Öncesinde "" Türk Musýkîsi" Nde Aynen Yaþanmýþtý.
300. Ölüm Yýldönümünde "" Öz Musýkîmizin Pîr" Ýni "" Hatýrlamak …
Kültür ve Sanatta Önümüze Konaný Kabul Etmek Zorundamýyýz?..

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Cumhuriyet' Ýn Radikal 'Ýnkilâplarý '' Sürecinde Tarihi Musikimiz de Payýný Almýþtý
Necip Fâzýl" da "Peygamber" Aþký….
2. Adam Ýsmet Ýnönü' Nün Müzik ile Ýliþkisi
Endülüs Ýslam Devleti Medeniyeti Ýçinde Elbette Musýki de Vardý
Bir ‘uç Beyi’ : Münir Nureddin Bey
Osmanlý Düþmanlýðý Cumhuriyet Hükümetine Osmanlý Arþiv Belgelerini Dahi Hurda Kaðýt Deðerinden Sattýrmýþtý
Yazýlýþýnýn 600. Yýlýnda Süleyman Çelebi" Nin "" Mevlîd" Ý
1930’ Lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz
Ezan Bundan Tam 70 Sene Önce Tekrar ‘rab’ Ça Okunmaya Baþlanmýþtý.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.