Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Yine bir baþka ayette, Peygamberimiz (sav) döneminde yaþanan bir savaþ anýnda evlerinin ‘açýkta’ olduðunu öne sürerek kaçmak isteyenlerden þöyle söz edilmektedir: "... Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açýktýr" diye peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ýn evleri) açýk deðildi. Onlar yalnýzca kaçmak istiyorlardý." (Ahzab Suresi, 13) Nefsin öne sürdüðü mazeretlerin bir baþkasý da, ‘iþ’ ya da ‘okul’ sorunlarýnýn, dini yaþamaya engel olduðu þeklindedir. Ýþi ya da okulu nedeniyle çok yoðun olduðu ve namaz kýlmaya, insanlara iyiliði emretmeye, müminlerle beraber olmaya zaman bulamadýðý bahanesine sýðýnan kimsenin düþünce yapýsýnda büyük bir çarpýklýk olduðu açýktýr. Bu kiþi, yaþamýndaki öncelikler konusunda büyük yanýlgýdadýr. Ýþinin ya da okulunun yaþamýnýn en önemli konusu olduðunu düþünmekte, kalan zamanlarý da dine ayýrmaktadýr. Oysa bir mümin için böyle bir durum asla söz konusu olamaz. "De ki: ’Þüphesiz benim namazým, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ýndýr." (Enam Suresi, 162) ayeti gereðince, bir mümin tüm yaþamýnda Allah rýzasýný gözetir. Yaþamýn bir bölümünü dine, bir bölümünü ‘dünya iþlerine’ ayýrmak ise Allah’a ortak koþmaktýr. Allah’a itaat etmeyerek, bencil istek ve tutkularýna esir olarak yaþayan insanlarý ahirette bekleyen azap bir ayette þöyle bildirilmektedir: Kim dünya hayatýný ve onun çekiciliðini isterse, onlara yapýp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiçbir eksikliðe uðratýlmazlar. Ýþte bunlarýn, ahirette kendileri için ateþten baþkasý yoktur. Onlarýn onda (dünyada) bütün iþledikleri boþa çýkmýþtýr ve yapmakta olduklarý þeyler de geçersiz olmuþtur. (Hud Suresi, 15-16) Nefsin insanýn Kuran ahlakýný yaþamasýný engellemek için öne sürdüðü bahanelerden biri de ‘çevre baskýsý’dýr. Bazý insanlar, çevreleri tarafýndan dýþlanmaktan korktuklarý için dinin gereklerini yaþamaktan kaçýnýrlar. Oysa Allah’ýn dinine uyup, Kuran’ý rehber edinerek yaþamaya karar veren bir insan, bazý sýkýntýlarý da göze almalýdýr. Dine yöneldiðinde, yakýn çevresi kendisine tepki gösterebilir. Çünkü iman eden bir insan, çoðunluðu yanlýþ yolda olan "cahiliye toplumu"ndan gelmektedir: ... Hüküm, yalnýzca Allah’ýndýr. O, Kendisi’nden baþkasýna kulluk etmemenizi emretmiþtir. Dosdoðru olan din iþte budur, ancak insanlarýn çoðu bilmezler. (Yusuf Suresi, 40) Ýnsanlarýn çoðunun iman etmediði, bir baþka ayette de, “... Allah, vaadinden geri dönmez. Ancak insanlarýn çoðu bilmezler. Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr.” (Rum Suresi, 6-7) þeklinde bildirilmektedir. Ýnsanlarýn çoðu, ayette haber verildiði gibi, dünya hayatýnýn yalnýzca ‘dýþta olan’ kýsmýný bilmekte, ‘gizli’ kýsmýný kavrayamamaktadýrlar. Ahiretten ise tümüyle gafildirler. Bu nedenle insanlarýn çoðunluðu her zaman yanlýþta ýsrarlý olacaktýr. Yüce Allah bu konuda tüm müminleri uyarmaktadýr: Yeryüzünde olanlarýn çoðunluðuna uyacak olursan, seni Allah’ýn yolundan þaþýrtýp-saptýrýrlar."... (Enam Suresi, 116) Ýnanan bir insanýn, Allah’ýn uyulmamasý konusunda uyardýðý çoðunluðun düþüncelerini kendisine kýstas olarak kabul etmesi mümkün deðildir. Bu çoðunluða, doðal olarak kiþinin eski yakýn çevresi de dahildir. Ancak müminler, gaflette yaþayan bu çoðunluða ters düþmekten ve onlar tarafýndan kýnanmaktan asla çekinmezler. Kuran’da da belirtildiði gibi, ‘kýnayýcýnýn kýnamasýndan korkmazlar.’ Çünkü müminlerin aradýklarý yalnýzca Allah’ýn rýzasýdýr. Allah kendisinden hoþnut olursa, zaten insanlar da ona deðer vereceklerdir. Bu nedenlerle, "ailemle ilgilenmek tüm zamanýmý alýyor”, “iþ ya da okul yüzünden vakit bulamýyorum”, "çevremden tepki görmekten çekiniyorum" gibi sözler, yalnýzca birer tevildir. Bu tür bahaneler öne sürerek müminlerle bir arada olmaktan, ibadetlerini ve kulluk görevlerini yerine getirmekten kaçýnan bir insan, samimiyetten tamamýyla uzaktýr. Oysa hidayet lütfeden, doðru yola ulaþtýran Rabbimiz, samimi olan insanýn kalbini Ýslam’a açar. "Ýþittik ve itaat ettik" demek, Allah’ýn dosdoðru yolunu seçen bir insanýn kalbini tatmin bulmaya götürecek olan ilk adýmdýr. Kendisini yaratan, ruhundan üfleyen, dosdoðru yola yöneltip-ileten Allah’a itaat etmek, onu sonsuz huzur ve mutluluk yurduna götürecektir. Kýsacasý, "Biz ona (insana) ’iki yol-iki amaç’ gösterdik." (Beled Suresi, 10) ayetinde haber verildiði üzere, insanýn önünde iki yol vardýr; Allah’a itaate dayanan ve insana O’nun hoþnutluðunu ve cennetini kazandýracak imanýn yolu ve nefsinin bencil tutkularýný ilah edinerek izlediði horluk ve aþaðýlanmayla damgalandýðý isyanýn yolu. Bu ikinci yol, ahirette onu ‘daha büyük bir aþaðýlanmaya’ ve cehenneme götürebilecek olan itaatten çýkmýþ þeytanýn yoludur. Öyleyse güç yetirebildiðiniz kadar Allah’tan korkup-sakýnýn, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayýr (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularýndan (ya da cimri tutumundan) korunursa; iþte onlar, felah (kurtuluþ) bulanlardýr. (Tegabun Suresi, 16)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |