..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Aysun Güven




1 Haziran 2012
Acýnýn Dramatik Süsü  
Aysun Güven
Yalpalayarak giden at ya sakattýr ya da hasta!!!!Nasýl olsa ölecek !!Eðer bunlardan hiçbiri deðilse neden HAYATI adý gibi yaþayamýyoruz.? Hemen bir ayna bulun ve yaþayanýn siz olduðuna karar verin.


:AIIH:
TÜRK halkýnýn kimyasý bozuldu. Mevcut TÜÝK verilerine göre, 2002'de bin 392 erkek, 909 kadýn, 2003'te bin 574 erkek, bin 131 kadýn, 2004'te bin 681 erkek, bin 26 kadýn, 2005'te bin 740 erkek, 963 kadýn, 2006'da bin 782 erkek, bin 47 kadýn, 2007'de bin 808 erkek, 985 kadýn, 2008'de bin 924 erkek, 892 kadýn intihar etti. Türkiye'de intihar eden erkeklerin yarýsý 35, kadýnlar ise 25 yaþýndan daha küçük. Kadýnlar psikolojik, erkekler ekonomik nedenlerle intihar ediyor. Türkiye'de intihar eden erkeklerin yarýsýnýn 35, kadýnlarýn ise 25 yaþýndan daha küçük olduklarý belirlenirken, kadýnlarýn daha çok psikolojik, erkeklerin de ekonomik nedenlerle intihar ettikleri ortaya çýktý. Diðer yandan, kadýn intiharlarýnýn nedenleri arasýnda yüzde 10,7 ile psikolojik nedenler ilk sýrayý alýyor. Bunu, yüzde 9,3 ile aile içi tartýþmalar, yüzde 6,7 ile aile baskýsý ve psikiyatrik rahatsýzlýk, yüzde 4'le namus, çocuk olmama ve fiziki rahatsýzlýklar takip ediyor. Ýntihar nedenine iliþkin dosyalarda, kadýnlarýn yarýsý hakkýnda bilgi bulunmuyor. Ýntihar giriþiminde bulunan kadýnlarýn yüzde 49,3'ü bekarken, evli kadýnlarýn yüzde 13'ü 1 yýl ve daha az sürede evli olarak görülüyor. Erkek intiharlarýnýn nedenleri arasýnda ise ilk sýrada yüzde 23'le ekonomik nedenler geliyor. Ýkinci sýrada yüzde 19,2 ile psikolojik rahatsýzlýklar, üçüncü sýrada yüzde 15,4 ile psikiyatrik hastalýklar bulunuyor. YAÞAM / 2010-03-22
Verilen bu istatistikler günden güne insanlarýmýzýn zorlamalara karþý direnme gücünün kýrýldýðýný anlatýyor. En büyük darbeyi aile için destek göremeyen, dýþ etkenlerin verdiði hasarlar ile yýpranmýþ þahýslar ve aile içi iletiþimsizlik vuruyor. En son izlediðim film buna en güzel örneði teþkil ediyor. Fýrsat bulursanýz mutlaka izlemenizi öneririm. Mel Gibson ve Jodie Foster ‘ýn baþrollerini paylaþtýðý “KUKLA” isimli film.. Orijinal ismi “The Beaver” olan film görüntüde herþeyi olan bir adamýn bir gün depresyon adlý hastalýkla tanýþmasýyla baþlýyor ki, günümüzde çoðu insanýn sevgiden, paradan, mutluluktan, saygýdan, hoþgörüden, huzurdan mahrum kaldýðý bir dünyada çok nüktedan. Meslek daðýlýmýna göre intihar istatistiklerinde genelde doktorlar, özellikle de psikiyatri uzmanlarýnýn intihar edenlerin en baþýnda yer aldýðý da düþünülürse bu iþle baþ etmenin ne kadar zor olduðunu tahmin etmek çok güç olmasa gerek. Film özetle, kendisinin iyileþme çabalarýna destek vermeyen ailesinin ve adamýn bunlarla baþ etmek için geliþtirdiði bir teknik olan kukla ile konuþma tekniði üzerine kurulu. Umut ediyorum ki insanlar geç olmadan yanýndaki insaný görmeden geçmek yerine onun duygularýna da deðer verme yöntemini seçtiðinde, filmdeki gibi geç kalmýþ olunmaz. Yazdýðým içimizden birilerinin bir öyküsüyle, herkesi hayatýn koþturmacasýnýn içinde biraz soluk alýp yanýndakini farketmeye çaðýrýyorum.


ALACAKARANLIK VE ÖTESÝ

Çaresizlik bir aðaç gibi sardý bedenimi, dallarý, kalbimi, ruhumu sýkýþtýrýyor ne kadar çabalasam da kurtulamýyorum aralarýndan. Yapraklar gözümü kapatýyor. Çare varsa da görmem imkansýz artýk. Otuzbeþ yaþýndayým ve kimseye kendimi anlatmayý beceremedim. Artýk kendimi de yanlýþ anladýðýmý düþünmeye baþladým. Ne yaparsam yapayým.

Yaþam konusundaki beceriksizliðim, beni ölüm konusunda düþünmeye yüreklendirdi. Kim bilir, onda daha baþarýlý olabilirdim. Etrafýma baktýðýmda herkes bir þekilde bu yalana inanmýþ görünerek, birine yakalanmadan ucundan kýyýsýndan hayatý tutmuþ yaþamlarýna bakýyorlardý. Sonuçta onlar da yapmalarý gerekeni yapýyorlar, ötesine karýþmýyorlardý. Ben niye baþka þeylerde ýþýk aramaya çalýþýyordum. Benden öncekiler bulmuþ muydu? Ya da buldular da kýymetli olduðundan sakladýlar mý yýllarca? Öyleyse bu haksýzlýk deðil miydi? Yüce divan buna nasýl izin verebiliyordu? Evet, o niye müdahale etmiyordu da sadece seyretmekle yetiniyordu? Acaba zevk mi alýyordu bu kapýþmadan. Ama biz azýnlýk olarak birbirimizi tanýmadan ölüp gidiyorduk. Ve çoðumuz da doðal çöküþ sürecini bile beklemiyordu. Neydi bunca mücadeleyi yapmamýzý gerektiren, buna mecbur kýlan bizi? Neden ötekiler gibi soru sormadan yaþamýyorduk? Onlar da soruyorlardý da acaba cevabýný alýyorlar mýydý? Pardon.

Tüm bunlar artýk çalýþýp para kazanma, hayatýmý idame ettirme, yeme içme gibi zorunlu ihtiyaçlarýmýn bile önüne geçmiþ, yavaþ yavaþ belirlemeye baþlayan o ince çizgi beni korkutmamaya baþlamýþtý.

Bütün bunlar Dostoyevski’nin budalasý gibi hissettirmeye, budala mý olduðumu yoksa akýllý mý olduðumu çözemez hale getirmeye baþlamýþtý. Madalyon göründüðü gibi deðilse karanlýkta ona bakma seni ipe götürür, asla yazý tura atma hayatla, kaybeden sen olursun sen onlardan deðilsin çünkü unutma gibi saçma sapan laflar bile etmeye baþlamýþtým. Sen akþam yattýðýnda yastýða düþen kafa olamadýn, sen aynaya baktýðýnda gördüðün yüz olamadýn asla. Görmek istediklerin hep gördüklerinin önüne geçti. Bunun sebebini çocukluðunda arama ya da gençliðinde, yaþamak isteyip de yaþayamadýklarýnda da. Bu ihmal olur kafanýn içinde yerleþip senin büyütmek istediklerine. Sonuçta kafa senin deðil mi içine ne atacaðýn seni ilgilendirir. Ama nasýl olur ya karþýlaþtýðým onca insan, seçemediðim arkadaþlarým, annem, babam, kardeþlerim onlarýn hiç bir katkýsý yok mu yani?

Evet bir þeyin farkýna vardým. Kullanýlýyordum. O baþkalarý kendilerinin aynadaki yansýmalarýnýn hep ayný olmasý için beni kullanýyorlardý. Hayatý uyduruk prensipler üstünde gezdirip onlarýn dýþýna çýkarmamak için kullanýyorlardý. Ben bazen karþý çýkýþlar yapmýþým geriye baktýðýmda. Ama sonunda hep onlarýn dedikleri olmuþ. Ýþin tuhaf tarafý bunu benim de kabul ettiðim hissini vermiþler bana. Ben nasýl bu kadar kör bu kadar budalaca davranabilmiþim. Peki niye þimdi bunlarýn farkýna varýyorum. Doydum mu acaba kandýrýlmaya veya kendimi kandýrmaya, aslýnda kör oldum da ancak o zaman mý derin görüþüm açýldý bilemiyorum. Bildiðim tek þey, þu an bir zamanlar seyretmeye doyamadýðým, arabayla geçerken son ses müziði açýp hayatýn damarlarýmda aktýðýný hissettiðim boðaz köprüsündeyim. Ýnci gibi dizilmiþ tüm ýþýklar beni seyrediyor sessizce. Belki kimi yapamazsýn biz çok gördük böylelerini diyor belki de kimi yapma daha gençsin deðmez diyor. Hep okumuþumdur. Ýntihar eden insanlar ettikten sonra vazgeçer ama geriye dönemezmiþ. Sýrf geri dönme ihtimalini sýfýrlamak için buraya geldim. Serin esen rüzgar beni birden seneler önce yaþadýðým bir ana götürdü. Gariptir ki hafýzamýn derinliklerinde sakladýðým bu aný, o an tüm ayrýntýlarý ile gözümün önündeydi. Ýznik’te göl kenarýnda bir evde, öðleden sonra ýlýk bir bahar gününde, göl hafif hafif dalga yapmýþ ben de içeride onu dinleyerek uyumaya çalýþýyordum ki dolap gýcýrtýsý gibi sesler duymaya baþladým. Önce rüzgarýn bir oyunu zannettim. Ama sesler iyice tiz bir hal alýnca kalkýp bakmak gereði duydum bezgin bezgin. Biraz araþtýrdýktan sonra tam vazgeçmek üzere iken dýþ kapýnýn arkasýnda halýflex ile tahta döþemenin arasýna sýkýþmýþ bir fýndýk faresi gördüm. Ýnanýlmaz güzellikteydi. Gözleri yerinden fýrlamýþ benim onu gördüðümü farketmiþ çýðlýk atmasýnýn iþe yarayýp yaramayacaðýný merak etmeye koyulmuþtu. Ben inanýlmaz bir gücü elinde bulunduran bir savaþçý, büyük bir af gücüyle donanmýþ ulu bir insan gibi hissediyordum kendimi. Sonuçta sadece bir halýflexin ucundan parmaðýmla bile oynatabileceðim bir aðýrlýkla fýndýk faresini özgürlüðüne kavuþturacaktým. Ya da onu orada ölüme terk edebilecektim. Parmaðýmýn hafif bir hareketiyle halýyý kaldýrdým.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Merhaba
Gönderen: celil bora alacain / , Türkiye
1 Haziran 2012
Bu yazýnýzý yerel gazeteme taþýyabilir miyim ?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zeus'un Kýzý; Aklý Baþýnda Ýntiharlar

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zeus'un Kýzý;hayal Balýðý
Zeus'un Kýzý;gökkuþaðý
Zeus'un Kýzý;per - Kür Per - Taj
Alacakaranlýk ve Ötesi
Zeus'un Kýzý; Takvim Yapraklarý
Zeus'un Kýzý; Paravan
Gökkuþaðý
Zeus'un Kýzý; Olta, Balýk ve Deniz
Zeus'un Kýzý; Iþýk
Zeus'un Kýzý;kadýnýn Gölgesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kara Mizah [Þiir]
Irmak [Þiir]
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrýlmadý Benden - Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgarlý Bir Þosede [Þiir]
Ýnsana Dair [Þiir]
Bir Dolu Bir Boþ [Þiir]
2011 Yeni Doðan [Þiir]
Doðum Günüm [Þiir]
Doðum Günüm [Þiir]
Derdim Bu Olsun [Þiir]
Ne Diyeceðimi Bilemedim [Þiir]


Aysun Güven kimdir?

hayatýn içine sýðamayanlar kitaplarýn içine sýðabilir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Aysun Güven, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.