Din, dil, milliyet, cinsiyet ayýrýmý yapmayan, kadýn saçý, tüy ve kýlla uðraþmayan, insanlarýn yeme ve içmesine yasaklar koymayan, ancak, insanýn gönül yüreðine bakan bir Tanrý’ya;

Kadýnýn erkeðin dilediði zaman girip tohum atacaðý bir tarla deðil, ancak, onun yoldaþý ve her ikisinin birbirini tamamlayarak tek beden gibi hareket etmesi gerektiðine; kadýn ve erkeðin miras, parasal ve hukuksal haklarýnýn tartýþýlamaz bir þekilde eþit olduðuna;

Her ne gerekçeyle olursa olsun kadýnlarý dövmenin, onlarý yataklarýnda yalnýz býrakmanýn ilkellik olduðuna, çok kadýnla evlenmenin köleci-feodal toplum düzeninden kalma bir adet olduðuna, çocuk yaþta kýzlarla evlenmenin sapýklýk ve en büyük ahlaksýzlýk olduðuna, boþ ol, helal olsun, haram olsun gibi beylik söylemlerle hiçbir þeyin ne boþ, ne helal, ne de haram sayýlamayacaðýna;

Ambalajlarýn üzerine “ürünlerimizde domuz yaðý yoktur” diye yazmakla, türbanla, tesettürle, haþemayla, misvaklý diþ macunuyla, namazla, oruçla, hacla, sünnetle Tanrý gözünde aklanmanýn olanaksýz olduðuna;

Huriler ve gýlmanlarla dolu ve salt erkeðin þehvetini tatmine yönelik sefih bir cennet inancýyla, çeþitli iþkencelerin yapýldýðý sadik bir cehennem inancýnýn tamamen hurafe olup mitolojiden kaynaklandýðýna;

“Kafirleri bulduðunuz yerde öldürün” diye din, iman ve güya namus bahanesiyle kan dökmenin þeytani bir kandýrmaca, en büyük günah ve kötülük olduðuna; dolayýsýyla ölümden ve ölüm tacirliðinden deðil, ancak yaþamdan ibret alýnmasý gerektiðine;

Kölelik ve köleciliði onaylayan aþiret ahlaký ve þeriat emirleriyle kadýnlarýn ve erkeklerin güdülemeyeceðine, onlarýn özel ve mahrem yaþamlarýna karýþýlmamasý gerektiðine, onun yerine insan haklarý evrensel bildirgesi, toplumsal ahlak, bilimsel etik, yurttaþlýk bilinci, görgü kurallarý ile yasalara uyulmasý gerektiðine;

Kadýn ve erkeðe insanlýk onuru ile baðdaþmayan cezalar öngören emirlerin, törelerin tanrýsal deðil, ancak þeytani olduðuna, tüm bu emirlerin, törelerin cehalet, nefret, hoþgörüsüzlükten doðduðuna ve sevginin ne olduðunu bilememekten kaynaklandýðýna, oysa Tanrý’nýn salt sevgi olduðuna ve insaný mutlu olmaya ve özgürlüðe çaðýrdýðýna

inanýyorum.