Üstüme beyaz tiþörtümü giydim. Altýma da petrol rengi olduðunu düþündüðüm kargo pantolonumu. Çorap giymedim. Soft'u yataðýmýn ayakucundan uykusunu bozarak aldým ve omzuma koydum. Anlýk tedirginlikle týrnaklarýný omzuma geçirdi. Bandajlara raðmen týrnaklarýný etimde hissettim. Canýmý yaksa da bana sýkýca tutunmasýný seviyordum.

Yalýnayak evden çýktým. Asansörü çaðýrdým. Kabin çiþ kokuyordu. Bir alt katta asansör durdu. Bir kadýn kucaðýnda bebeðiyle binip kaþlarýný çatarak gözlerini gözlerime dikti. Soft tedirgin oldu. Kucaðýma aldým, kadýnla göz temasýndan kaçýnmak için aynaya döndüm. Kendini görmek Soft'u þaþýrttý. Burnunu aynaya uzattý. Asansör durdu. Önce kadýnýn inmesini bekledim. Asansörün kapýsýný sýrtýyla iterek çýkarken halâ bakýyordu.

Apartmandan çýktýðýmda güneþ gözümü aldý. Gözlerimi kýstým. Arabalarýn, þehrin olaðan gürültüsünde Soft'u zaptetmek zorlaþtý. Kaldýrýmlar ve asfalt tahminimden sýcaktý. Ateþle giriþtiðim çekiþmeye tabanlarýmý da dahil etmiþtim. Ayýlarýn dans eðitimlerini düþündüm. Hamamda kocakarýlar nasýl bayýlýr gösterebilirdim artýk; ama kimseye bunu göstermeyecektim. Arnavut inadýmý yere dökmeyecektim. Yolda bir kaç genç kýzýn sempatik bakýþlarýný Soft sayesinde üzerime topladým. Yaklaþýk iki kilometre yol yürüyüp Hayvanlarý Koruma Derneði'nin kapýsýna geldik. Demir çerçeveli cam kapýnýn koluna elimi atýp durdum. Ýçerde mayýþmýþ halde yatan kediler Soft'u görünce hareketlendi. Yerde yatan azman danua kalkýp kapýyý açacakmýþ gibi geldi. Buraya daha önce de gelmiþtim ve sevmiyordum. Özellikle de dernek baþkaný kokonayý. Masada oturan iþleri yürüten kadýnla gözgöze geldim. Soft'u daha korumacý þekilde sardým. O da tehlikenin kokusunu almýþ olmalýydý ki baþýný koltuðuma soktu. Bu kez korunabilmek için...

“Korkma kýzým, beni yemeden seni yiyemez hiçbiri.”

“Miyauvvv...”

“Korkmaaa... burada piþmiþ tek et benim.”

Kadýn lütfen kalkýp kapýyý açtý.

“Buyurun?” Boya sarý saçlarýný savururken tiþörtünün altýnda iri memeleri sallandý. Sorusunun cevabýný beklemeden lacivert Levi's kot pantolonundan neredeyse taþan iri kýçýný dönüp masasýna gitti. Yerli kadýn, diye düþündüm.

“Kedimi aþýlatmaya geldim.”

“Ne aþýsý yaptýracaksýnýz?”

“Bilmiyorum... kedim bu. Soft. Aþýsý yok.”

“Hýmm... Ona bir kimlik çýkartacaðýz, resmi var mý?”

“Vesikalýk mý?”

“Efendim?”

“Hayýr yok.”

“Önemli deðil, resimsiz de çýkartýrýz ama yine de bir resim iyi olurdu. Oturun, veteriner arkadaþýma haber vereyim; ben de kimliðinizi hazýrlayayým. Adý neydi?”

“Soft... Muazzez Soft.”

“Hayvanýnýza iki ad mý verdiniz.”

“Hayvan deðil o. Hediye. Ýki adý var ama ben Soft diyorum; kimliðinde mümkünse iki adý da yazsýn.”

Muazzez adýný o an uydurmuþtum. Daha önce aklýma gelmemiþti. Gelseydi de faydasý yoktu. Kediler bildiðim kadarýyla iki heceli sözcükleri akýllarýnda tutabiliyorlardý. Ona Muazzez de desem sadece Mua kýsmýný algýlayacaktý. Oysa Muazzez yarým olmayacak kadar tamam, tamamlanamayacak kadar da bölük pörçüklüðün simgesiydi kafamda.

Deri görünümlü plastik bir sandalyeye oturdum. Kediler yine mayýþtý. Danua Soft'a yaklaþtý. Bu kez ben tedirgin oldum. Kimlikle uðraþan kadýnla gözgöze gelip tedirginliðimi gösterdim.

“Ra hayýr oðlum.” dedi.

Köpek komutu iplemedi. Soft sýrtýndaki tüyleri dikleþtirip pozisyon aldý. Kadýn masadan kalkýp köpeði boynundaki tasmadan çekip, yüzüme gülümseyerek köpeðinin saðýr olduðunu söyledi. Saðýr köpeðe seslenerek komut verme çabasýný anlamaya çalýþarak Ra'nýn dudak okuyup okuyamadýðýný sordum. Boþ bulunup böyle bir yeteneði olmadýðýný söyledi. Saçmaladýðýný farkedip tekrar kimliðe yöneldi. Ra yeniden bize döndü. Mavi gözlerini Soft'a dikti. Soft yeniden pozisyon aldý.

“Ra Soft'u yerse onu Ares'e kurban ederim.” dedim sertçe.

“Aaa... Ayol siz nasýl hayvanseversiniz? O bir köpek sadece.”

“Ben Softseverim hayvansever deðil. Ayrýca Soft sadece bir kedi deðil”

Kadýn aceleyle veterineri çaðýrdý. Kimliði tamamladý. Ýðne yapýlýrken Soft hiç sesini çýkarmadý. Bana kimliði verip borcumun altmýþ lira olduðunu ve bir ay sonra tekrar aþý için gelmemiz gerektiðini söyledi. Kazýklandýðýmý hissetsem de olur dedim, parayý uzattým.

Dernekten çýkýp bir sigara yaktým. Ýlk nefesi havaya savurup ikinciyi Soft'un yüzüne üfledim. Öksürdü. Bir kedi öksürürken ancak bu kadar güzel olabilirdi.