Tanrý insaný yarattý, insan da sanat yapýtýný. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Aç bir pezevenk yanýma yaklaþýp ne istediðimi sordu. Torbacý aradýðýmý söyledim. Baþtan aþaðý süzdü. Pijamaya benzer bir pantolonla baskýna gelmiþ bir narkotikçi olmadýðýmý anladý ya da ümit etti. Dirseðimi tuttu. Yürümeye baþladýk. Hýzlýydýk. Bu halde daha fazla faça olduðumuzu anlayamamýþ olmasý acemiliðini gösteriyordu. Bir ihtimal racon buydu. Gizli iþler sürünerek yapýlýr... Sývasý dökülmüþ, ahþap çerçevelerini paslý kafes demirlerinin kapadýðý bir evin önünde beklememi söyledi. Kapýyý yumrukladý. Ne ahmakça bir kliþe... Filmlerde olur sanýyordum. Suçlular hakikaten aptaldý. Kapýya çýkan yaþlý kadýn basmasýnýn içine elini sokup poþedi çýkardý. Pezevenk komisyonunu aldý, istediðimi eksik de olsa verdi. Gecenin içinde yürürken herifler filmleri doðru çekiyorlarmýþ da bana saçma geliyormuþ, diye düþündüm. ■* * Gözlerini kýstý. Oturduðu yerde sendeledi. Bir kadýnýn aðlarken akli ve fiziksel dengesini yitirmesi gibi. Öksürdü. Baþka zaman olsa gülünebilecek bir durumdu. Ne güldüm, ne ilgilendim. Çektiði bir acý mutlaka vardý. Bunu azaltmak için dumaný yüzüne bir kez daha üfledim. Kimin bir derdi yoktu ki? Muazzez, yumurtasýndan çýkan yýlan gibi aniden kayboldu. Gömleklerinin izini sürmek bana düþtü. Benim derdim de bu. Ýz sürmek. Soft yürümeye çalýþtý. Aptalca olduðunu farketti. Geri oturdu. Gözlerimi kapadým. Bir nefes daha çektim. “Bak Soft... hayatýnda bundan daha kapalý gözler gördün mü ha?” diye baðýrdým. “Yarý açýk gözlerle ne gördüðünü merak ediyorum lan kýzým.” Kalktým. Halýnýn havýný hissettim. Bataklýk gibiydi. Ayaklarýmý sürterek kapýya yöneldim. Iþýktan gölgeye, oradan da karanlýða girdiðimi göz kapaklarýmýn üzerinden farkediyordum. Karagöz perdesi... Kapýnýn kasasýna omzumu vurdum. Mutfaða girdim. Gözümü açmadan buzdolabýnýn üst kapaðýný açtým. Silindir kutulardan birini almaya çalýþtým. Buza yapýþmýþtý. Zorladým... çýktý. Kapaðý býraktým kendiliðinden kapandý. Karanlýktan gölgeye, bataklýða, ýþýða... Zümrüdü Anka. Bira kutusunu sýkarak yokladým. Donmuþtu. Gözlerimi açtým, görüntü yavaþ yavaþ geldi. Tam olarak görmeye baþlamadan önce duvarlar, Soft, tavandaki vantilatör, müzik seti, halý... önce bombelendi, sonra esneyerek sabitlendi. “Matrix” diye fýsýldadým kendi kendime. Neo'yum ben. Neoanarþist... gölgesinden korkan neslin, sobelenmekten korkan kahramaný... Bira kutusunun metal kapaðýný açtým. “Þerefe Soft, senin þerefine Muazzez'in saðlýðýna, benim ehemmiyetsizliðime... Bak Soft, bu kafayla önem sözcüðünü kaybedip ehemmiyet sözcüðünü ve aðzýmýn yolunu ayný anda buldum.” doksan dört bre hey! doksan dördü altýsýný býrakýp geride bir kutunun içinde dondu taþ oldu sudan çad somali sudan taþ oldu afrika altýsý kaldý geride yandýkça çöl cam oldu kumdan kýrýk ayak yalýn ki yanmaz kemik içinde ruh olmadan yüzde bre hey! altý beþ dört üç içecek nil lazým bre hey köpüksüz nil köpüklü dibek madam'ýn kahvesi gibi ruhlu kahverengi Soft güç toplayýp ayaðýma saldýrmaya çalýþýrken kanepeye çarptý. Ayaða kalktým. Kendi þiirimi okurken Bukowski þiiriymiþ gibi davranmasý ve saldýrmasý düpedür serserilikti. “Küçük haným, o þiir Bukowski'ye deðil, büyük þair Chaotica'ya aittir. Hareketiniz için benden özür dilemelisiniz. Þimdi lütfen bana bir kahve yapýnýz.” Kahkaha attým. Muazzez gideli ilk kahkaham olmalýydý. Yüzüme sersemlemiþ bir þekilde baktý ve kuyruðunu yere vurup devrildi. Elimdeki kutuyu atýp kalktým. Zemin ve Soft'un görüntüsü bombelenip esneyerek yerli yerine oturdu. Yerdeki halýnýn renk cümbüþü olmasý ilk kez bu kadar rahatsýz ediyor, bulanýk görüntü içinde Soft yerde kara bir leke gibi duruyordu. Küçük sivri diþleri dudaklarýnýn kenarýndan çýkmýþtý. “Kýzým... ses ver hadi kýzým. Söz þiir okumayacaðým. Soft... uyan hadi kýzým. Hadi kýzým...” ■* * “Beyefendi, siz kedinizin aþýsýný yaptýrmýþ olabilirsiniz ama büyük ihimalle o uzun süredir hastaydý. Elimizden gelen bir þey yok. Getirdiðinizde zaten ölüydü.” “Neden?” “Bunu bu þekilde söylemek mümkün deðil. Kalp krizidir belki...” ■* * “Ben söyleyeyim. Gitmek istedi. Terketmek. Aðlamamý bekliyorsan aðlamayacaðým küçük haným.” baðýrýyordum. Caddeyi tek tük geçen arabalar farlarýyla aydýnlatýyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © chaotica, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |