Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Bir söyler, bin aðlar içim. Ne içtiðim çayýn tadý var, ne de uyuduðum uykunun anlamý. Her sabah, biliyor musun her sabah yine seninle uyanacaðým diye uyanýyorum. Ama yoksun! Mevsimler geçti. Sen hiç beni aramazdýn derdin... Bak her kapý açýlýþýnda sen misin diye soruyorum, ne hoþ! Öðrendim seni özlemeyi, bana acý çekmeyi de öðrettin. Sadece bu dünya olsa, içinde yalnýzlýklarýn çekiþmeleri ve sonunda kavuþmalar olsa, býrakýr mýydým ben seni? Ýnanmazdým tek kaldýðýmda kendimle konuþacaðýma! Ve hiç aldanmazdým karanlýkta sessiz kalan bana! Hayýr yokmuþ kendime acýyan aynalardan! Sonsuzluða açýlan o kapýdan, süzülüp aniden, yok olasým geliyor. Sen olmadan, ben bu hayatý sevemiyorum. Ya elimsin,ya kolum... Ya içimsin, ya da soluðum... Uçsuz bucaksýz terkediliþlerin ezberini tutuyorum. Ve hatta o ezberi her saniye okuyorum. Rahlemde, demimde, perdemde gölgelerle oynuyorum. Hiç kimse anlamasýn diye, bu yazýyý da þifrelendiriyorum... Týrnaklarýmýn arasýnda mücadele izleri var. Gitme..,gitme... diye yalvarasým.! Telefonu kapatmýþtýn, duymak istememiþtin sancýlarýmý,ne acý! Merdiven basamaklarý gibiyim. Her gün yeni bir basamak iniyorum. Bir gün Eminönü'ne, bir gün Kadýköy'e bazen ille de o durakta mahsustan bekliyorum. Benim yalnýzlýðýmýn adý ''Simit'', niye bilmiyorsun! Bak anlatayým, dinle ; Omuzumda çantam,ya soðuktan ya da aþýrý sýcaktan oflaya oflaya kalabalýklar arasýnda yürüyorum. Kalabalýk mý, bence mahþer gibi! Ama sonuçta hiç kimseyi tanýmýyorum! Kalabalýk benim için sadece bir kelime, baþka bir anlamý yok! Yürümek insaný acýktýrýyor, çünkü yanýmda artýk hiç kimse yok! Baþka düþünecek bir þey olmayýnca, acýkýyor insan. Her zaman gittiðim yerlere uðruyorum ve hatta bazen bir kitabýn yeri deðiþmiþ mi diye bazý kitapçýlara uðruyorum! Baktýðým yaðlý boyalarýn fiyatlarý artmýþ mý, onlarý kontrol ediyorum. Belki çok komik gelecek ama, eve deterjan da alýyorum! Sonra caným sýkýlýyor, eve gitmek istiyorum. Giderken, mis gibi gevrek simit kokularý geliyor burnuma. Caným çekiyor.... Ve her zaman, beþ tane simit alýyorum. Onlarý muhakkak evde yiyorum. Evde çayýmýn yanýna bir de simit olsun diyorum. Güzel bir çay demleyip, bilgisayarýmýn baþýna geçiyorum. Bakýyorum, bakýyorum, yine bakýyorum. Olmuyor, gidip çayýmý simidimi alýyorum. Yanýna da beyaz peynir...... Bak, onlarý yedikten sonra çok mutlu oluyorum. Yalnýz olmadýðýmý hissettiriyorlar bana.Unutmadýðýný, beni aradýðýný. Çay ve simit, yanyana geliyorlar. Benim yalnýzlýklarýmý paylaþýyorlar. Üç oluyoruz..., susuyoruz, yudum yudum oluyoruz. Ýþte o zaman anlýyorum saatlerin aslýnda ne kadar yavaþ gittiðini. Bir dakika bir saat, bir saat bir gün, bir gün bir ay, bir ay bir yýl gibi geliyor. Onlar olunca, avutuyorum kendimi. Hiç kimsem olmasa da, ben onlarla çok iyi anlaþýyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © YETER ÖZHAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |