Yaþamýn her aný hakkýný ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
“Býrak Köri!” Köri býrakacak gibi deðildi. Yýllarca kendisiyle kesintisiz ilgilenmiþ olan kadýn artýk onu deðil valizin içinde daha çok kýsa bir zaman önce gelmiþ olan ölü kediyle ilgileniyordu. Bahçe kapýsýna yaklaþan Muazzez elindeki valizi ve eþyalarý býrakýp Köri’yi bahçedeki kulübesine sokabilmek için uðraþtý. Köri girmemek için deve gibi ön ayaklarýnýn üzerine çöktü. Muazzez onu kýçýndan kulübesine doðru itekledi. “Gir þu klübeye lanet hayvan, geç kalacaðým.” “Hauvvff...” “Gir hadiii...” Köri kýçýna gelecek tekmeyi sezip kulübeye girdi, içerde bir tur atýp Muazzez’in tekerlekli lacivert valizinden gelen kokuya yeniden yöneldi. Koluna astýðý poþedi dürerek içindeki gazeteyle Köri’nin burnuna vurdu. Köpek geri kaçtý, kulübesine girdi. Muazzez demir bahçe kapýsýný açtý ve býraktý. Kapý gürültüyle çarpýp, sekti. Köri burnunu kapýnýn demir parmaklýklarý arasýndan mahkum gibi soktu ama havlamaya cesaret edemedi. Muazzez’in, eve getirdiði ölü kediyle kendisinden çok ilgilenmesine anlam veremiyor, kedilere karþý düþmanlýðý artýyordu. Valizini sürüklerken ara ara kolundaki eþyalarýný zaptetmeye çalýþan Muazzez bir zaman sonra Köri’ye dönüp bir kez daha baktý. Ýçinde bir þeyin acýdýðýný, kýrýldýðýný hissediyor olmasýna raðmen adýmlarý onu evden uzaða zorluyordu. Hapþýrdý. Bir kez daha hapþýrdý. Grip olacaðýný sezdi. Anlayýþ bekliyordu hayattan. Fakat beklediði rastgele bir anlayýþtý. Her þeyden, her þeye karþý... Mutlak anlaþýlýrlýðýn mutlak dürüstlükle olacaðýnýn da bilincindeydi. Bu ona öðretilmiþti. Oysa çevresine ördüðü duvarlar elinde olmadan da olsa yalnýzca gerçeklerden oluþmuyordu. Annesini düþündü. Eþyalarýnýn bazýlarýný býrakarak zorlanarak da olsa gözlerine dokundu. Yerlerinde olduðundan emin olmak için görmesi nedense yetersiz gelmiþti. Tekrar annesine yoðunlaþtý. Kýsa yaþanan geçmiþlerinde kendisine yol gösterebilecek bir cümle düþündü. Kulaðýnda, yankýlanan sözcüklerden çok görüntüler vardý. Saçlarýnýn örüldüðü sahneler, yanaðýnýn okþandýðý sahneler. Güzelliðine yapýlan ýsrarlý vurgulardý. Sonsuz bir özgüvenle donatýldýðýný sanmýþtý yýllar boyunca. Öyle de davranýyordu. Çelik görünümlü krema... içinden kýzdý. “Ýnsanlar gerçekleri zor da olsa kabul ederler ya da kendi gerçeklerini yaratýrlar, oysa yalan yalandýr. Ýnsanlarýn hepsi yalan söylerler, hepsi yalanlara inanýrlar; bir varýn yalan olduðu noktasýnda ise hareket alanlarý dardýr. Yalan sahibini yalana neyin ittiðini anlamaya çalýþanlara anlayýþlý diyebilirsin. Fakat diðerlerini anlayýþsýzlýkla suçlamak ne kadar doðrudur bilmiyorum kýzým...” “Ýnsanlarýn bazýlarý sadece yalanýn nedeni hakkýnda fikir yürütürler; he? Ah anne... o zaman anlayýþlý insan yok mudur? O da öyle, deðil mi? Anlayýþsýz...” diye Chao’yu düþünerek söylendi kendi kendine. Yanýndan geçen eski bir minibüsün yarattýðý toz bulutunun ortasýnda kalýnca gözleri yaþardý. Aðlamak için kendine gereken bahaneyi yaratabildi. Önce yutkundu. Minibüs kendi tozunda durdu. Biraz geri gelip Muazzez’i de alýp yeniden bir toz bulutu yaratarak devam etti. Mezarlýðýn önüne gelindiðinde, þöför, çalan oynak müzikli acýklý sözlere sahip þarkýnýn sesini sonuna kadar kýstý. Muazzez þarkýyý içinden söylemeye devam etti. Ara sýra da gözlerini silip burnunu çekti. * * * Ýlçe ototgarýnda biletini kontrol etti. Çýðýrtkanlarýn arasýndan otobüsüne gitti. Yavþak suratlý bir muavin, Muazzez’in valizini bagaja atýp eline plastik bir numara tutuþturdu. Otobüsün arkasýnda bir sigara yaktý Muazzez. Güneþ, çöle yaptýðý muameleyi bu küçük kente yapýyordu. Üflediði duman hemen daðýlmýyordu. Akrep ve kertenkeleler duvarýn üzerinde birbirlerini kolluyorlardý. * * * “Bu denizde kaç kiþi boðuldu biliyor musun?” “Hayýr.” dedi Muazzez. “Çok... onlarýn yakýnlarýnýn bu manzaraya baktýklarýnda ne düþündüklerini bilmek isterdim. Sanýrým acý duman gibi. Sert bir sigaranýn dumaný. Yavaþça üflüyorsun, duman havada önce asýlýyor sonra yavaþ yavaþ daðýlýyor sanýrken oysa o perdelere koltuklara falana siniyor. Ýþte bizim acýyla yaþamayý öðrendiðimizi sanarak yanýldýðýmýz nokta da bu... sadece alýþýyoruz. Geçen yýl bir yakýnýmýzýn bir oðlu boðuluyor, aðlayýp sýzlanýyoruz, sonra baþka bir yakýnýmýzýn bir þeyi boðuluyor bu kez aðlamýyoruz da diyoruz ki geçen yýl da þunun oðlu boðulmuþtu. Bu yýl öleni geçen yýl ölenden az sevdiðimiz için deðil bu Muazzez. Kendimizi daha fazla sevdiðimizden, bu yüzden acýya karþý kalkanlar oluþturuyoruz ve kendi oðlumuz boðulduðunda nasýr olmuþ kalbimiz diyor ki onlar da öldü... Biz alýþýyoruz Muazzez. Alýþmak istemiyorum. Yokluðuna alýþmak istemiyorum.” Birasýndan bir yudum alan Muazzez bira dolu aðzýný Chao’nun dudaklarýna dayadý. Sarhoþluklarýný paylaþtýlar. Chao üþüyüp duvar dibine çöktü. * * * Yavþak yüzlü muavin, baþýný cama dayayýp çantasýndaki ölü kediye doðru yolculuk yapan Muazzez’e bir þey içip içmeyeceðini sordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © chaotica, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |