..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon > Akakiy Akakiyeviç




27 Haziran 2012
Nuri Bilge Ceylan’ýn "Taþra Epiði" : Bir Zamanlar Anadolu’da…  
Akakiy Akakiyeviç
Nuri Bilge Ceylan, son filmi Bir Zamanlar Anadolu’da ile taþra insanýnýn haleti ruhiyesinin haritasýný çýkarma giriþiminde bulunuyor. Taþra insanýnýn tekdüzeliði, birbirine benzerliði,”küçük hesaplarý” ve özelde ise taþrada görev yapan memurlarýn bir tür kapana kýsýlmýþlýk hissiyatýyla kendilerini ve geçmiþlerini sorgulamalarý çarpýcý bir biçimde anlatýlýyor. Bir Zamanlar Anadolu’da taþra güzellemesi olmadýðý gibi taþra yergisi de deðildir. Taþra insanýnýn içeriden bir anlatýmla, tüm doðallýðýyla gösterilme çabasýdýr. Film bir “taþra epiði” dir. Anadolu kýrsalýnýn bütün bileþenleriyle birlikte önümüze konmasýdýr. Bu gösteri oldukça rahatsýz edicidir aslýnda. Rahatsýzlýðýn nedeni ise üzerinde düþünmediðimiz gerçekliðimizin birdenbire bütün açýklýðýyla karþýmýza çýkmasý karþýsýndaki þaþkýnlýðýmýz ve tabiri caizse utancýmýzdýr. Anlatýlan bir biçimde yaþadýðýmýz, yaþayacaðýmýz ya da yaþamak zorunda olduðumuz bir gerçekliktir, bu bizim “hikâyemiz” dir.


:BBEA:
Nuri Bilge Ceylan’ýn “Taþra Epiði” :Bir Zamanlar Anadolu’da…
Nuri Bilge Ceylan, son filmi Bir Zamanlar Anadolu’da ile taþra insanýnýn haleti ruhiyesinin haritasýný çýkarma giriþiminde bulunuyor. Taþra insanýnýn tekdüzeliði, birbirine benzerliði,”küçük hesaplarý” ve özelde ise taþrada görev yapan memurlarýn bir tür kapana kýsýlmýþlýk hissiyatýyla kendilerini ve geçmiþlerini sorgulamalarý çarpýcý bir biçimde anlatýlýyor. Bir Zamanlar Anadolu’da taþra güzellemesi olmadýðý gibi taþra yergisi de deðildir. Taþra insanýnýn içeriden bir anlatýmla, tüm doðallýðýyla gösterilme çabasýdýr. Film bir “taþra epiði” dir. Anadolu kýrsalýnýn bütün bileþenleriyle birlikte önümüze konmasýdýr. Bu gösteri oldukça rahatsýz edicidir aslýnda. Rahatsýzlýðýn nedeni ise üzerinde düþünmediðimiz gerçekliðimizin birdenbire bütün açýklýðýyla karþýmýza çýkmasý karþýsýndaki þaþkýnlýðýmýz ve tabiri caizse utancýmýzdýr. Anlatýlan bir biçimde yaþadýðýmýz, yaþayacaðýmýz ya da yaþamak zorunda olduðumuz bir gerçekliktir, bu bizim “hikâyemiz” dir.

Oldukça kasvetli bir atmosferi olan Bir Zamanlar Anadolu’da senaristlerden Ercan Kesal’in yaþadýðý gerçek bir olaya dayanmaktadýr. Yaklaþýk yüz elli dakika gibi uzun bir süreye yayýlan filmin izlenmesi de oldukça zordur. Hiç bitmeyecek gibi bir his oluþturan maktulu arama bölümü kasvetliliði bir yana, zaman ve mekânda kaybolmuþluk ile labirentte çýkýþý aramanýn beyhudeliðini çaðrýþtýrmaktadýr.

Katil zanlýsý ve onun kardeþiyle birlikte, savcý, doktor, komiser ve diðer yardýmcý hizmetlilerden oluþan bir ekip ile gece boyu maktulu arama faaliyeti filmin konusu gibi gözükse de, bahsedilen mesleklere mensup insanlarýn arama esnasýnda birbirleriyle kurduklarý diyaloglardan çýkarýlan ruh durumlarýnýn, meslekleri icabý düþünüþ biçimlerinin ve nihayetinde Dünya’ya bakýþlarýnýn analizi filmin asýl konusunu oluþturmaktadýr. Kiþisel hikâyelerin, hayata bakýþlarýn kiþilerin birbirlerinin ruh durumlarýný kollayarak kâh üstü kapalý kâh açýk bir biçimde ortaya sermeleri ve yapýlan yorumlarý deðerlendirerek kendi hikâyelerinin eksik kýsýmlarýný tamamlamalarý, filmin, görünenin ötesine yolculuk yapma denemesi olduðu kanaatini oluþturmaktadýr.

Bir Zamanlar Anadolu’da filmini iki þekilde okumak, yorumlamak mümkündür. Evvela filmdeki memur karakterlerinin memuriyet anlayýþlarý ve bu baðlamda þekillenen dýþ Dünya algýlarýdýr. Ýnsanlarýn mesleklerinin hayatlarýný bir biçimde etkilediði filmde oldukça açýk bir biçimde görülmektedir. Film bu anlamda yorumlanabilir. Bunun yanýnda, baþkaca bir yorum biçimi de ortaya konulabilir. Görünenin ötesinde, çaðrýþým öðelerinden ve imgelerden yola çýkarak da film yorumlanabilir. Þöyle ki: Yuvarlanan elma metaforik bir öðedir. Neyi çaðrýþtýrdýðý üzerine pekâlâ düþünülebilir. Trenin neyi çaðrýþtýrdýðý ya da þimþek çakýnca belirginleþen insan siluetinin ne anlama geldiði yorumlanmaya muhtaçtýr. Böylece izleyicinin algýsýna göre, birçok yorum biçimine imkân verebilen çok boyutlu bir film olarak deðerlendirilebilir Bir Zamanlar Anadolu’da.

Maktulun gömülü olduðu yeri arama faaliyeti sýrasýnda hep birbirine benzeyen Anadolu’nun kýrsal mekânlarýna paralel olarak, birbirine benzeyen insanlar, mekânýn insanlarý fazlasýyla þekillendirdiði inancýný doðurmaktadýr. Birbiriyle çekiþen þoförlerin farklý þeyleri savunuyor görünmeleri ve fakat aslýnda düþünüþ biçimlerinin ayný olmasý bu iddiayý doðrular niteliktedir. Amir-memur,ast-üst iliþkisi, filmde, bu konudaki reel Türkiye gerçekliðini çok net bir biçimde göstermektedir.Savcýdan fýrça yiyen komiserin oldukça “bozulmasý” ve buna karþýlýk olarak da sorguda bulunmayarak meseleyi kendisine havale eden savcýyý eleþtirmesi Türkiye’nin tipik bir gerçeðidir.Olayý çözmesi gereken mercinin sorumluluk almayarak kolluk kuvvetinin iradesine býrakmasý günümüzde sýkça karþýlaþýlan bir durumdur. Kendi sorumluluklarýný, görev alanýnýn gereklerini tam olarak yerine getirmeden “yarým yamalak” yaparak astýna devretme ve amirliðini kullanma da gayet açýk bir biçimde iþlenmiþtir.

Cinayet gibi oldukça vahim ve dehþet içeren bir mevzunun yeterli ilgiyi görmemesi ve araçta tartýþýlan yoðurt konusu, olayý araþtýran kadronun naifliðini ve sýradan bir vaka gibi deðerlendirdiðini göstermektedir. Bu esnada katil zanlýsýna aðýr aðýr yaklaþan kamera sanki olayýn ciddiyetini ve zanlýnýn korkunçluðunu yoðurt mevzusuna raðmen ortaya koymaktadýr. Maktulun gömülü olduðu yerden çýkarýldýktan sonra tutanak tutulurken gösterilen “titizlik” ,formaliteye verilen önem, savcýnýn yaptýðý espri, komutanýn görev alaný takýntýsý gibi ayrýntýlar filmde dikkat çeken ve kiþilik analizinde kullanýlabilecek unsurlardýr. Doktorun ve savcýnýn meslekleri ile ilgili konularda her þeyi bildikleri iddiasý içinde olmalarý da dikkat çekicidir. Doktor, otopsi esnasýnda cesedin diri diri gömüldüðüne kanýt olarak hastane görevlisinin bulduðu kanýtý es geçmektedir. Zira otopsiyi fiilen kendisi deðil görevli yapmaktadýr. Dolayýsýyla doktor kendi iþini yapmamaktadýr. Yardýmcý görevliye havale etmiþtir. Onun bulduðu kanýtý ise dikkate almamaktadýr. Yine buna paralel olarak karýsýnýn kendisi yüzünden intihar ettiðini doktorla olan diyalogundan ortaya çýkaran savcý da yanýlgýsýyla ve piþmanlýðýyla baþ baþadýr.

Ceylan’ýn taþra insaný betimlemelerine önemli bir örnek de muhtardýr. Anadolu’nun tipik insan tipolojilerinden biri olan muhtar, “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” mantýðýyla arama ekibini çok güzel aðýrlamakta ve köyle ilgili planlarý için kamudan gerekli yardýmý, desteði saðlamaya çalýþmakta ve bir anlamda kulis yapmaktadýr. Yemek sýrasýnda etin ve balýn kalitesini anlatýrken takýndýðý tavýr ve inandýrýcýlýk takdire þayandýr. Muhtarýn kýzýnýn çay servisi, dinlenmekte olan misafirleri þaþýrtmasý bir yana güzel kadýn yüzü görmenin þaþkýnlýðýna uðrayan erkek egemen dünyanýn banalliðini de göstermektedir. Taþra yaþamýnda ev gibi özel alan dýþýnda yeri pek olmayan ve görünürlüðü sýnýrlý olan kadýnla, özellikle de güzel kadýnla karþýlaþmak erkek açýsýndan pek alýþkýn olunmayan bir durumdur.

Nuri Bilge Ceylan diðer filmlerinde olduðu yine uzun ve çarpýcý sekanslar kullanmýþtýr. Bu uzun sekanslarda filmdeki karakterlerin kadraja giren görüntüleri ve yüzleri nasýl bir kiþilik yapýsýna sahip olduklarý hakkýnda adeta bizi bilgilendirmektedir. Þoför Arap Ali’nin yakýn plan çekiminde gözlerinden okunan hýrs iddiamýzý doðrular niteliktedir. Doktorun suskun ve içedönük yapýsý ve yüzüne yansýyan hüznü de etkili bir biçimde gösterilmiþtir. Keza Savcý için de ayný benzer yargýda bulunabilir. Karýsýnýn kendisi yüzünden intihar ettiðini sonunda anlayan ve adeta yüzünde oluþan yara, içinde kanayan yaranýn dýþa yansýyan halinden baþka bir þey deðildir. Filmde karakterlerin konuþmalarýna gerek kalmadan nasýl bir kiþiliðe sahip olduklarý yakýn plan çekimlerle gösterilmektedir.

Adeta sonsuz bir boþlukta esen rüzgârla dalgalanan otlarýn ve rüzgârýn sesiyle birlikte, doktorun söylediði þu sözler de varoluþun anlamý ya da anlamsýzlýðýný kestirmeden, yoruma gerek kalmadan tebarüz ettirmiþtir: “Ýðnebeli’ne yaðmur yaðýyor. Yaðsýn. Yüzyýllardýr yaðýyor ne fark eder. Fakat bundan sadece yüzyýl sonra bile Arap Ali ne sen, ne ben, ne savcý, ne komiser… Hani þairin dediði gibi, yine yýllar geçecek ve geride benden bir iz kalmayacak, yorgun ruhumu karanlýk ve soðuk kuþatacak… Belirtilen sahnenin varoluþun kaçýnýlmaz sonucuyla birlikte sonsuzluðu, boþluðu, hayatýn olaðan seyrini ve bir anlamda da karamsarlýðý çaðrýþtýran havasý daha iyi anlatýlamazdý. Bu sözlerde ve baþka diyaloglarda da edebiyata göndermeler yapýldýðý oldukça barizdir. Zaten Ceylan’ýn baþarýsý, fotoðrafa ve kameraya müthiþ hâkimiyetiyle birlikte, edebiyatý ve özellikle de gerçekçi edebiyatý ustaca kullanmasýna baðlýdýr. Senaryo ekibinin yetkinliði de kuþkusuz baþarýda büyük paya sahiptir.

Bir Zamanlar Anadolu’da, Nuri Bilge Ceylan’ýn filmografisinde Uzak’la birlikte öne çýkan iki filmidir. Uzak filminde görece kentli yaþam tarzý ve bireyi, Bir Zamanlar Anadolu’da ise taþra insanýnýn haleti ruhiyesi beyazperdeye yansýtýlmýþtýr. Kent ve taþra insaný bütün yönleriyle anýlan filmlerde ustaca anlatýlmýþtýr. Buna raðmen Ceylan’ýn en önemli filminin Uzak olduðunu ifade etmek yanlýþ olmasa gerektir.
20-27 Þubat 2012



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhafazakar Tahayyülde Osmanlý Ýmgesi
12 Eylül,anayasa Tartýþmalarý ve 1960 - 1980 Dönemine Dair Bazý Deðerlendirmeler
Türkiye'nin Yeni Vesayeti: Muhafazakar Hegemonya
Dersim Meselesi,chp'nin Tutumu ve Cumhuriyet Politikalarý Üzerine
Otoriter Demokrasimizin Hal-i Pür Meali
Kýlýçdaroðlu'nun Mevkii Belli Oldu: Sað (A) Açýk Oynuyor!
Muhaliflikten Muktedirliðe,maðduriyetten Mütegallibeliðe
Ramazan Bizim Neyimiz Oluyor?
Açýlýmýn Mantýðý ve Ýslamcý Muhafazakârlarýn Toplum Tahayyülü Üzerine
Alevilik ve Kemalizm

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Memurun Sabah Mesaisi Öncesi Gördükleri,düþündükleri [Öykü]
Alevilik Ýslam'ýn Dýþýndadýr..! [Deneme]
Askeri Vesayetten Sivil Otoriter Vesayete: Kýsýrdöngü,imkanlar ve Sýnýrlar [Deneme]
Futbol ve Ben [Deneme]
Türban ve Ýslami Kesim Üzerine Bazý Mülahazalar [Deneme]
Rus Edebiyatý'nda Gerçekçilik Akýmýnýn Öncüsü: Gogol'un Palto'su [Ýnceleme]
Son Otuz Yýlýn Ýdeolojisi Yeni Muhafazakarlýk [Ýnceleme]
Seçmen Davranýþlarýnýn Önemi ve Dp (Akp) 'Nin Nasýl Uzun Süre Ýktidarda Kaldýðý Üzerine Bazý Deðiniler [Ýnceleme]
Çoðunluk: Türk Kimliðinin Sýradan Halleri [Ýnceleme]
Son Ekonomik Krizin Düþündürdükleri [Ýnceleme]


Akakiy Akakiyeviç kimdir?

Özellikle eleþtirel yazmaya özen gösteren,Türkiye tarihi,politika,sinema ve hatta edebiyat üzerine kafa yoran ve yazmaya çalýþan ve yazmayý önemseyen bir amatör yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gogol,Puþkin,Çehov,Ahmet Ýnsel,Murat Belge,Ömer Laçiner v.b.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.