Bir güvercin kanat çýrpar yaþlý çýnarýn üzerine doðru, rüzgar eser dallarýnýn arasýndan hýþýrdatýr yapraklarý ve çýnarýn altýnda oturan insanlar karýþtýrýrlar çaylarýný. Kuru kamýþ dekorlu çardaðýn altýnda yavru kediler birbirlerinin kuyruklarýný kapmaca oynamakta, kayýkta balýk tutmaya çalýþan çocuklar güneþin altýnda kavrulmakta ve kimisi sýcaða dayanamayýp suya atlamakta. Akþamcý’da iki lavuk öðle sýcaðýnda raký yudumlamakta buz gibi bira dururken, þezlongta güneþlenen hatunlar koftiden kitap okumakta. Gözlerinde güneþ gözlüðü olan abeciler de onlara bakmakta sözde çaktýrmadan. Balýkçý teknesi aðlarýný topluyor o da akþama hazýrlanmakta, kahvaltý zamaný geçti þuan öðle vakti bizim restoran sinek avlamakta. Sandalyelerin üzerinde tembel kediler uyurken küçük kýz çocuðu onu eline alýp kucaklamakta. Bir yanda on yýldýr tekne yarýþlarýný kimseye kaptýrmayan veli amca hadi sizi tekneyle gezdireyim deyip durmakta, diðer yanda apemeia’nýn baþ sorumlusu Emrah, aman yabancý turistler gelebilir diye telaþ yapmakta. Arabasýný sürükleyerek gelen darýcý, organik mýsýr bunlar diye baðýrýrken midyeci müþterisine bir porsiyon daha açmakta. Gümüþçü abla tezgahýný dizmekte komþusu dövmeciyle sohbet ederken, biracý kasalarý indirmekte. Buzcu çuval çuval buz getirdi, restorancýlar el arabalarýyla buzlarý almaya gitmekte. Sonra kavun karpuzcu, kömürcü, manav gelmekte sýrayla, paralarýný tahsil edip gitmekte. Sonunda bizim mekana da bir müþteri teþrif etmekte ve bu saatte kahvaltý istemekte. Bunu duyan Emrah yine üzülmekte ama her halükarda adisyonu geçirmeye devam etmekte. Neyse benimde çayým bitmekte, kalkýp demli tek þekerli bir ilave yapayým kendime..