Güzellik her yerde karþýlaþýlan bir konuktur. -Goethe |
|
||||||||||
|
Evin tüm duvarlarý coþkulu bir türkü söylemeye çalýþýr aslýnda insana; yalnýzlýðýný, bekleyiþini paylaþmak istercesine… Fakat insan, onlarýn ezgilerini parçalayan bir sesle haykýrýr, “yalnýzým” diye. Sesinin, bütün artistik kalýplarý parçaladýðý yerde, bekleyiþ doðruya ulaþýr. Duvarlar susar o vakit, her þey, tüm eþyalar susar. Belki utanýrlar. Çünkü onlar da yalnýzlaþýrlar aniden… Evin odalarýndaki tüm ýþýklar bir yanar bir söner. Iþýltýlý bir vapur, ölümü sevdirircesine geçer odanýn penceresinin önünden. Ama ölüm zordur dostlar. Ýnsan gecenin hüznüne âþýk olur aslýnda. Anýlarý, uçlarý zehirli hançerler gibi batýp batýp çýkar göksüne. Yýlar, ateþten örtüler gibi üst üstte katlanýr da bu dayanýlmaz acýyý sadece o duyar içinde. Pencerelerde gölgeler seviþir. Bir alýn, secdeyle kucaklaþýr kalýn bir perdenin ardýnda. Bazý kullar Allah’a yaklaþýr. Ýnsan her þeyden bir anlam çýkarmaya çalýþýr kendi haline, bir kýssadan bir pay yahut hisse cinsinden… Ulaþýlmaz aþklarý belki bir yalnýzlýk çýðlýðýnýn melodramik bir þarkýsýna dönüþür. Evet, ulu aþklar beraber, olaðanüstü, ulvi harikuladelikler insan yaþamýnýn bir parçasý oluverir gecelerin koynunda. Onun sayesinde, ten ve kafa birbiri içinde erir, aralarýnda doðru orantý kurulur hemen… Artýk öncesi gibi deðildir o, ani bir deðiþime uðramýþ, tene baðlý duygular belli ki ruhani bir boyut kazanmaya gebedir. Benzer bir deðiþim de karþýmýzdaki insanda da gerçekleþiyordur mutlaka. Kendisi olmaktan çýkmýþtýr o an o kiþi, umut edip bekleyen birisi yerine, yepyeni bir hayata baþlayan bir baþkasý vardýr yani karþýmýzda. Sizi gerçekten tamamlayan insanla karþýlaþmýþsanýz hiçbir ayrýlýk, hiçbir kopuþ düþünülemez artýk düþünce platformunuzun yalnýzlýk dehlizinde… Ahh o dar gelen odalar, cümle kapýsý upuzun cadde, devasa þehir metropol adl ettiðimiz Ýstanbul dar gelir insana. Anakaralar, su içindeki atlama taþlarý gibi minnacýk oluverir. Adýmlar Zaloðlu Rüstem’in karþýsýna çýkan devin adýmlarý gibidir artýk. Yeryüzü saniyelerle, an’larla geçilir. Coðrafya deðildir daralan besbelli, ruhlarýn haritasý daralýr sanki. Ýnsan tenine sýðmaz olur da sesi – soluðu boðazýndan taþar, kaný damarlarýný yýrtacak kadar çýlgýnlaþýr, kaynaþýr durur… Bir cümleye sýðdýrmaya çalýþýr insan kendini. Hani sevdiði, takdir ettiði küçük cümlelerdeki büyük ifadeler gibi. Olmaz ama bunu baþaramaz. Cümleler, paragraflar, ciltler yetmez olur hali pür melalini anlatmaya… Senfonilere sýðmayan insan durmadan taþmaya da çalýþýr. Aklýný, fikrini, hissini, dökmeye çalýþýr alçak semtlerin gökler ötesi makamlarýna… Mahremiyetini bilse de bir tarafýndan yýrtmaya çalýþýr koyu renkli perdeleri heyhat ki hüküm, düzen, sistem tabular yavandýr artýk. Deðerler aþaðýlanýrsa düþer çukura… Yalnýzlýk yazgýya dönüþür. Ýnsan kendisiyle yoðun bir baþbaþalýk içindedir artýk. Kendi içinde kaybolur. Yapayalnýzdýr. Bütün dostlar birer birer sýnýflar dýþýna çýkmýþtýr artýk. Çok uzaklardan, Londra’dan. Kanada’dan Hamburg’dan, deðil, yanýbaþýnýzdan bile bir dost sesi duyulmaz, telefonlar çalmaz. Ýklimlerin en güzeli serin gölgelikler, coþkulu akarsular, umut yüklü mevsimler daðýlýr gider peyder pey gözlerinizin önünden geçen film þeritlerinden… Ýnsan, mahþerin yalnýzlýðýnda hisseder kendini, alýþamaz buna ama alýþmaya çalýþýr. Fakat yalnýzlýk yaþanýr, ama alýþýlamaz bir türlü. Yeni galaksiler arar insan kendine, daha öncekileri tekrar tekrar keþfeder. Beyni bir tarafýndan durulmaya baþlar belki bu onu gerçeðe yakýnlaþýr. Her insan yalnýzken perde arkasýnda sevgilisini bekleyen 16 yaþýndaki bir kýz çocuðunun eskiye dair ilk aþkýný saklayan o heyacanýný yaþar elbette. Ama, fakat ve lakin yalnýz insanýn içinde hissettikleri o lavlar, milyonlarca Pompei’yi yerle bir edemiyorsa, yine içindeki ateþ, Sibirya’nýn iklimini deðiþtirmiyorsa boþunadýr, malayanidir, meccanidir… http://twitter.com/yusairmak https://www.facebook.com/yusairmak yusairmak@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |