Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Enaniyetli kiþinin büyüklük duygusu þefkat, merhamet ve vefa gibi asil duygularýn üzerindedir. Hatta bunlarý yok eder. Kalbi Allah aþkýyla dolu insanda ise enaniyet olmaz. Rabb’inin gücünü kavramýþ ve O’nun kudretini gereði gibi takdir edebilen bir insanýn enaniyete gücü yetmez. Bediüzzaman, kendi nefsini beðenen ve seven kiþinin baþkasýný samimi olarak sevemeyeceðini söyler. Ve iman sahiplerini, "Daima kendini beðendirmeye ve sevdirmeye çalýþýr. Ve kusurunu nefsine almaz, belki avukat gibi kendini müdafaa ve tebrie eyler (temize çýkarýr). Mübalâðalarla, belki yalanlarla nefsini medih (över) ve tenzih ederek (yüceltir), adeta takdis eder (kutsallýk verir) ve derecesine göre, ’Hevâ ve heveslerini kendisine mâbud edinen kimse…’ (Furkan Suresi, 43) mealindeki ayetin bir tokadýný yer. (Lemalar, 28. Lem’a) ifadesiyle uyarýr. Allah’tan baðýmsýz bir gücü olduðunu düþünmek ve nimetlerin kendine ait olduðunu zannetmek büyük yanýlgýdýr. Ýnsan hem aczinin farkýnda olup hem de enaniyet yapamaz. Farkýnda deðilse, "malým mülküm, katým, yatým" der, ancak günü gelir, Allah onun ayaklarýný yere bastýrýr, küçük düþürür. Büyüklenen kiþi için gurur çok önemlidir; rezil olmaktan ve enaniyetine zarar gelmesinden çok çekinir. En çok ýzdýrap duyduðu þey aþaðýlanmaktýr. Allah, Kur’an’da onlarý çok aþaðýlar. Ahirette de onlarýn aþaðýlandýðýna vurgu yapar Kur’an. Mesela aþaðýlanmalarý için yerde sürüklenerek götürülürler. Bu durum kendisini dünyanýn merkezi olarak gören kiþiye þüphesiz çok aðýr gelir. O hep havalý ve ilgi çekici olmak, mallarýyla gösteriþ yapmak, insanlarýn gözünde büyümek, çevresine hâkim olmak ister. Zenginlik, güzellik, makam, kariyer, mal ve çocuklar gibi gözünde büyüttüðü, gururlandýðý, övünme aracý olarak gördüðü konularý sýklýkla gündeme getirip övgüleri toplamaya çalýþýr. Oysa insan sahip olduðu her þeye, Allah’ýn belirlediði kader doðrultusunda kavuþur. Gerçekte hepsi birer imtihan konusu iken, o sahiplenir, kibirlenir, gurura kapýlýr, sorgulanacaðýný unutur. Enaniyetli kiþi gurur ve büyüklenme içerisindedir ancak enaniyet aslýnda aþaðýlýk kompleksi ve eziklik durumudur. Kendisini diðer insanlardan daha aþaðý gören ve bunun ezikliðini hisseden insan, gerçekte kendisine benlik veriyor demektir. Kiþi güzel veya zengin olmayýþýnýn, kendisindeki bir özellikten kaynaklandýðýný zanneder. Kaldý ki bunlar eksiklik ya da kusur deðildir. Her þey gibi bedenlerin ve mülkün de gerçek sahibi olan Allah, verdikleriyle kullarýný dener. Ancak Allah’a yalnýzca takva ulaþýr; önemli olan sahip olunan mallar, çocuklar, dünyevi meta deðil, insanýn Allah’a olan yakýnlýðýdýr... Allah, insanýn gururunu ezecek birçok þey yaratýr, insana acizliðini hatýrlatacak onlarca özellik verir. Kadýn ya da erkek; bedeni sürekli bakým ister. Ýnsanlarýn büyük çoðunluðu sürekli ilaç kullanýr. Allah, bu acizlikleri, Kendisini, ölümü ve ahireti düþünmeleri için verir. Sonsuz merhametiyle, dünyaya hýrsla baðlanmamalarý için verir bu acizlikleri ancak birçok insan düþünemez, dünyaya delice baðlanmanýn anlamsýzlýðýný akledemez. Gün içinde onlarca acizliðini görür ancak buna raðmen kiþinin enaniyeti kýrýlmaz. Akýlcý bakan ve düþünen insan ise aczini gördükçe Allah yakýnlaþýr. Aczi onu Rabb’ine daha sýký baðlar Bediüzzaman, Sözler’de enaniyetli insanýn halini yýldýz-ateþ-böceðine benzetir. Yýldýz böceðinin kendi ýþýðýna güvenip gecenin karanlýðýnda kalmasý gibi, enaniyetli insanýn da kendi aklýný beðenip, karanlýklarda kaldýðýný tefekkür eder. Diðer yandan bal arýsýnýn, kendi aklýna güvenmeyip gündüzün güneþinden yararlandýðý gibi Rabb’ine güvenen insanýn da varlýk nurunu bulacaðýný hatýrlatýr. ... Gel ey hayata çok müþtak (baðlý) ve ömre çok talib ve dünyaya çok âþýk ve hadsiz (sýnýrsýz) emeller ile ve elemler ile mübtela bedbaht nefsim! Uyan aklýný baþýna al! Nasýl ki yýldýz böceði, kendi ýþýkçýðýna itimad eder. Gecenin hadsiz zulümatýnda kalýr. Bal arýsý, kendine güvenmediði için, gündüzün güneþini bulur. Bütün dostlarý olan çiçekleri, Güneþin ziyasýyla (ýþýðýyla) yaldýzlanmýþ müþahede eder. Öyle de: Kendine, vücuduna ve enaniyetine dayansan; yýldýz böceði gibi olursun. Eðer sen, fâni vücudunu, o vücudu sana veren Hâlýkýn (Yaratýcý`nýn) yolunda feda etsen, bal arýsý gibi olursun. Hadsiz bir nur-u vücud (varlýk nuru) bulursun. Hem feda et. Çünkü þu vücud, sende vedia (emanet) ve emanettir… Hem O`nun mülküdür. Hem O vermiþtir. Öyle ise, minnet etmeyerek ve çekinmeyerek fena et, feda et; tâ beka bulsun (baki olsun)... Öyle ise, ey nefsim! Hiç durma... (Sözler, s. 213) Allah dilemedikçe, insan ne bir musibeti savmaya ne de kendisi için bir iyiliðe güç yetiremez. Allah’ýn rahmeti, þefkat ve merhametine muhtaçtýr. Bu gerçeðin bilincindeki samimi mümin, Allah’ýn sýnýrlarý içerisinde ve Allah’ýn doðrularýyla yaþamaya çalýþýr. Enaniyetli insan ise kendi aklýnýn sýnýrlarý içerisinde ve kendi doðrularýyla yaþar. Ýnsanýn, þeytani özellik olan kibirden kurtulmasý "kovulmuþ þeytandan Allah’a sýðýnmasý", Allah’ýn sonsuz gücünü düþünüp kavramasý, bu sonsuz güç karþýsýnda kendi aczini anlayarak boyun eðmesi ve O’na halisane teslim olmasý sonucu gerçekleþir. Kalbini, ruhunu ve bedenini Allah’a teslim eden insan, Rabb’inin yönetimindedir. Ve üzerinde þeytanýn zorlayýcý gücü kalmaz... Enaniyetli kiþiler, gururla salýnýp-kasýlarak Allah’tan uzak yaþar ancak ahirette onlarý bekleyen horluk ve aþaðýlanmadýr. Dünya hayatýnda "yukarý kalkýk baþlarý" Rabb’leri huzurunda öne eðilir. Büyüklenenler cehennem ateþine, ’küçültücü bir sürüklenme ile " sürüklenecekleri gün; onlara, "cehennemin dokunuþunu tadýn" denir. "Cehenneme boyun bükmüþ kimseler olarak" girer, "alçaltýcý bir azapla karþýlýk" görürler. Öyle ise, ey nefsim! Hiç durma, fena et, feda et!.. Haber Vaktim
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |